Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa'nın fethi

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2025 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2025 16:40

Tarihi  Prusa'dan Bursa'ya uygarlıklar beşiği Anadolu'nun cennet köşelerinden biri olan Bursa'Tarih ve imparatorluklar şehridir; Bitinya, Roma, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı’nın sayısız izlerini taşır, Külliyeler şehridir; Osmanlı’nın Osman Gazi’den sonraki 5 padişahının yaptırdığı külliyeleri ile Osmanlı mimarisinin ilk örneklerini yaşatır,Alış-veriş şehridir; Sultan Orhan Gazi’den itibaren şekillenen ve Unesco Kültür Mirası listesine aday olan Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi’yle,Ruhaniyetli şehirdir; barındırdığı yüzlerce tarihî camileri, mescitleri ve türbeleriyle,Tekstil şehridir; tarihî İpek Yolu üzerindedir ve Osmanlı ile cumhuriyet döneminin ilk dokuma sanayiine sahiptir,Kültür şehridir; her yıl halk dansları, tiyatro, kukla ve gölge oyunları, sinema, müzik, edebiyat ve fotoğraf sanatı etkinlikleri yapılır,Endüstri ve ticaret şehridir; Türkiye’nin 4. büyük endüstrisine sahiptir,Doğa şehridir; dağları, yaylaları, mağaraları, gölleri, şifalı su kaynakları, kanyonları, ormanları, akarsuları ve şelâleleriyle. Bitki örtüsü çok zengindir ve “Yeşil Bursa” olarak anılır,Termal su şehridir; 5 yıldızlı otelleri ve kaplıcalarıyla,Dağ ve deniz şehridir; Uludağ’ın eteklerinde, Marmara Denizi’nin kıyısındaki konumuyla,Spor şehridir; doğada ve şehir merkezinde her türlü spor yapma imkânlarıyla,Eğitim şehridir; köklü eğitim kurumları, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve vakıf üniversiteleri ile,Tarım şehridir; doğal olarak üretilen özellikle şeftali ve siyah inciri, zeytini ve sebzeleriyle,Benzersiz yemek kültürü olan şehirdir; Osmanlı mutfağı, döner kebabı, pideli köftesi, ev yemekleri ve kestane şekeriyle,Müzeler şehridir; mevcut müzelerinin yanı sıra tarihî yapılarıyla “açık hava müzesi” gibidir,Turizm şehridir; herkesin Bursa’ya gelmek için bir sebebi vardır.Binlerce yıllık tarihiyle, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, 623 yıllık sürede 60’a yakın ülkeye hükmeden Osmanlı’nın doğup büyüdüğü şehir olan ve kuruluş devrinin izlerinin canlılığıyla imparatorluğun yayıldığı tüm coğrafyalara bir kutup yıldızı gibi ilham veren Bursa, zengin bir kültüre ev sahipliği yapmaktadır.

Bursa, ekonomik ve sosyal ahengin yanında, doğal güzellikleri, şifalı suları, yaz ve kış turizmi imkânları gibi zenginliklerle harmanlanmış bir şehirdir. Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin mekânsal ve mimari özellikleriyle az bulunur bir kültür ve tarih mirasına sahip olan Bursa, Türkiye’nin görülmeye değer nadide şehirlerinden biridir. Çarşılarından bereket taşan, çeşmelerinden şifa çağlayan; dağ başında dört mevsim kar serinliği, düz ovada yemyeşil huzur dinginliği sunan Bursa; Nobel ödüllü Fransız edebiyatçı André Gide’in gençliğinde göremediğine hayıflandığı, Miss Pardoe’nun böyle güzelini başka hiçbir yerde bulamadığı, Carsten Niebuhr’un ovayı kucaklayan harikulade manzarasına vurulduğu; Alexander von Warsberg’in tespitiyle, zamanın ve zorbalığın açtığı yaraların canlı bir yeşillikle örtüldüğü; Tanpınar’ın ikinci bir zamana tanık olduğu, Çelebi’nin ruhaniyetli şehridir. Anadolu medeniyetinin en önemli bileşenlerinden biri olan bu şehir; Roma’nın görkemli hikâyesinin düğüm noktası, Osmanlı’nın dibacesidir…

Bursa’nın kısa tarihi

Şehir merkezinde yer alan Hisar bölgesinde elde edilen kesin bulgular MÖ 2500-2700 yıllarını gösterir. Fakat Akçalar Aktopraklık kazılarında bugün Bursa il sınırları içinde kalan eski uygarlık alanlarının 8500 yıl öncesine kadar uzandığı ortaya çıkmıştır.

Bursa bölgesi, MÖ 4. yüzyılda Bitinya Devleti kurulana dek, çeşitli kolonilerin ve ülkelerin egemenliğindeydi. Ünlü tarihçi Herodot’a göre, o tarihte Bursa ve civarında var olan tek kent, MÖ 12. yüzyılda kurulan Cius’tur (Gemlik). Apamea (Mudanya) kentinin ise MÖ 10. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Uluabat Gölü’nün üzerinde bir adada bulunan Apollonia’nın da (Gölyazı), MÖ 6. yüzyıldan önce kurulduğu sanılmaktadır.

Krezus/Kroisos (MÖ 561-546) döneminde Lidyalıların egemenliğine giren Bursa bölgesi daha sonra Pers egemenliğine geçer. Bölge, bu savaşlar sırasında çok tahrip olur. Bu sırada Yunan göçmenleri bölgeye gelerek Marmara Denizi kıyılarına yerleşir. Kadıköy’de Kurulu bulunan Chalchedon Cumhuriyeti, Bursa ve civarına saldırarak tahrip eder. Dedalses, Perslere karşı savaşarak Bursa bölgesinde bağımsız bir Bitinya Devleti kurar.Bursa’nın kent statüsüne yükselip çevresinin surlarla çevrilmesi, Bitinya kralı I. Prusias (MÖ 232-192) döneminde gerçekleşir. Kartaca kralı Hannibal, Roma imparatoru ile yaptığı savaşı kaybedince, askerleriyle birlikte I. Prusias’a sığınır, I. Prusias tarafından büyük itibar görmesi üzerine, onun onuruna Bursa Kalesi’ni inşa eder. Böylece Bursa’nın ilk şehir planı da Kartaca kralı Hannibal tarafından yapılmış olur. Kente Prusa adı verilir.

MÖ 74 yılında Roma’ya bağlanan Bitinya Krallığı, uzun yıllar Roma egemenliğindeydi. Şehir, MS 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Bizans yönetiminde kalır. MS 500’lerde bölgede ipek üretimine başlanır ve şehrin doğal sıcak suları nedeniyle küçük bir kaplıca kentine dönüşmesi bu zamanda gerçekleşir. Pythia’da (Çekirge) yeni hamamların yaptırılması İmparator Justinianus (527-565) zamanına denk gelir.

Müslümanlar ilk kez, Abbasiler (Harun Reşid, 8. yüzyıl) döneminde Bursa’ya kadar gelir. 955 yılında ise Halep’teki Hamedanlılar, İznik’i ele geçirip 23 yıl süreyle egemen olurlar. Türkler Bursa bölgesine ilk kez 1080 yılından sonra gelirler ve İznik, 1081-1097 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapar. 1097 yılında ise bölge, Haçlı Savaşları’na sahne olur. İznik, Haçlıların eline geçer. Bu savaşlar sırasında İstanbul’da Latin hükümeti kurulunca, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İznik olur. 1204-1261 yılları arasında Nicaea’ya (İznik) bağlı sönük bir tekfurluk olarak yaşamını sürdürdüğü anlaşılan Prusa, hisardan ibaret bir kent olarak 14. yüzyıla kadar Bizans yönetiminde kalır.

Bursa, Osmanlı Devleti’nin kurucusu ve ilk sultanı olan Osman Bey’in uzun yıllar süren kuşatmasından sonra, kılıçla değil, “vire” olarak anılan biçimde; teslim yoluyla, 6 Nisan 1326′da oğlu Orhan Bey tarafından alınarak Osmanlıların başkenti olur. Osman Gazi de vasiyeti gereği Tophane’deki Gümüşlü Kubbe’ye (Saint Elia Manastırı) gömülür.

Bursa Osmanlı hâkimiyeti ile birlikte bilhassa ilk 200 yıllık dönemde diğer kentlere göre büyük gelişmeler gösterir, şehir hisarın dışında, batı ve doğuya doğru genişler ve birçok mimari yapı ile süslenir ve 1365’te Edirne’nin fethedilip başkent yapılmasına kadar imparatorluğa başkent olur. Edirne ve daha sonra İstanbul’un başkent olmasından sonra, Bursa hep Anadolu’nun başkenti olarak itibar ve değer görmüştür.

Bursa yöresi 1900’lerin başında Hüdavendigar Vilayetinin sınırları içindeydi. Kentin belediyesi 1877’de kuruldu. Osmanlı Devleti’nin yıkılmaya başladığı dönemde, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye İtilaf Devletleri tarafından işgal edilir. Bursa, 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde, şehri korumakla görevli askerler, silah ve cephane yetersizliğinden fazla direnemez. Şehrin işgali, sadece Bursa’da değil, tüm ülkede büyük üzüntü yaratır. Ankara’daki TBMM kürsüsü üzerine, Bursa düşman işgalinden kurtuluncaya kadar kalmak üzere siyah bir örtü örtülür. Şehir, 2 yıl, 2 ay, 2 günlük işgalden sonra 11 Eylül 1922 günü Yunan işgalinden kurtulur.

İşgal sonrası Balkanlardan gelen göçmenlerin büyük bölümünün Türkçe dahi bilmeyen, faklı gelenekler ve kültür taşıması, cumhuriyet Bursa’sı için daha farklı ve ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Fakat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le doğan yepyeni Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer bütün illerinde olduğu gibi, Bursa da yaralarını kısa sürede sarar, toplumsal ve kültürel sorunları aşmayı bilir ve kalkınır. Cumhuriyet yönetimi, yakılmış, yıkılmış bir Bursa’dan kısa sürede modern bir kent oluşturmayı başarır. Yeniden ipek fabrikaları kurulur, gerek kent merkezi, gerekse ilçe ve köylerde büyük bir imar atılımı başlar. Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan Bursa, çok kısa süre içinde büyük bir gelişme göstererek ülkenin dördüncü büyük kenti olur.

Fetih şenlikleri başladı.

Bursa'da her yıl geleneksel olarak her yıl kutlanan fetih şenlikleri bu yılda coşku ile kutlanmaya başladı.Bursa’yı Fetih Coşkusu Sardı Bursa’nın fethinin 699’ıncı yılında Osmangazi Belediyesi tarafından hazırlanan kutlama programında konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, bu sene 20'incisi gerçekleşecek olan etkinlik programını paylaştı. Sultanlar Sempozyumu ile başlayan Etkinlikler 4 Mayıs Pazar günü saat 10:00'da Saltanat Kapıdan başlayıp Pınarbaşı Meydanı'nda son bulacak Uluslararası Tarihi halk Koşusuyla son bulacak"

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.