Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Deprem Gerçeği

Yazının Giriş Tarihi: 11.02.2023 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.02.2023 00:05

Çok büyük bir felaket yaşıyoruz, ciğerlerimiz yanıyor. Üzülmek değil artık bu, tarifi yetersiz kalıyor. Kalem lal kalıyor, ne desek eksik güdük yitik. Bu karakış koşullarında insanlar yaşamak ve yaşatmak için mücadele veriyor. Kayıpların ve yaralıların sayısı zaman geçtikçe artıyor. Deprem felaketinin 5. Günündeyiz ve enkaz altında hala kurtarılmayı bekleyen canlarımız var. Mucize haberlere de tanıklık ediyoruz. 103. Saatte enkaz altından kurtarılan vatandaşlarımız ve daha 10 günlükken, 60 saat sonra kurtarılan Kerem bebek umutlarımızı yeşertiyor. Bütün ülke olarak herkes seferber olmuş durumda. Vatandaşından görevlisine kadar daha fazla cana ulaşabilmek herkes var gücüyle çalışılıyor. Yurt dışından gelen yardımlarda esirgenmeyecek durumda. Beklenmeyen ülkelerden zorlu zamanımızda dost eli uzatıp bizimle mücadele etmeleri yüreklere su serpiyor. Canla başla çalışılıyor ama hala yardımın yeni ulaştığı yerler var… Koordinasyon konusunda ilk günlerde ciddi sıkıntılar yaşadık ve organize olamamayı etkin bir şekilde gördük. Böylesine büyük ve çok geniş bir alanı kaplayan depremde, ilgili kurumların aynı zamanda her yere yetişmesi mümkün olmayabilir, fakat söz konusu bölgede büyük bir deprem beklendiğini ve hazırlık yapıp önlem alınması gerektiğini Profesörler yıllardan beri dile getirmekteydi.

Elazığ'da meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremden önce de uyarılarda bulunan ve  "uyardık dikkate almadılar" diyen Prof. Dr. Naci Görür, Elazığ depreminden sonra da Maraş'ta da deprem olabilir. Kahramanmaraş bölgesinde en son deprem 1513’te görüldü. Anormal bir zaman geçmiş. Burası da depreme gebe bir yer. Buralara da özellikle dikkat etmek lazım demişti ve biz yine dikkate almadık. Deprem, bu coğrafyada hava gibi su gibi bir gerçek.  Türkiye’nin altında her an harekete geçmeye hazır faylar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu kadar fayın geçtiği bir coğrafyada depreme karşı konunun uzmanları, ülkemizi bir ucundan diğerine kaplayan iki ana fay hattının her an harekete geçebileceği ve meydana gelecek depremin öncekinden çok daha yüksek ölçekli ve daha fazla kayıpla sonuçlanacak çapta olabileceği konusunda uyarıda bulunup alınacak tedbirleri de sayıp durdular. Deprem ülkesi olmamıza nazaran neden bu kadar eksik kaldık yetişme hususunda…

Bu depremle bir kez daha gördük ki ülkemizin en önemli sorunu alınmayan önlemler ve atılmayan gerekli adımlar. 99 depreminden bu yana, 24 yıldır aynı şeyleri yaşayıp bir sonraki depremde farklı sonuçlar bekliyoruz. Depreme önlem olarak yapılan çoğu şey yüzeysel kaldı. Kentsel dönüşüm son derece az, yavaş ve yetersiz yapıldı. Çoğu çürük yapıyı imar affıyla vatandaşlarımıza mezar ettiler. %90'lık kısmı deprem tehlikesi içinde olan ülkede yapılarda sismik izolatör zorunluluğu getirilmedi. Sağlam olmayan birçok zemine binalar inşa edildi ve bunlar yapı denetimden onay alarak geçti.  Her şeyi geçiyorum en azından toplanma alanları, deprem sonrası organizasyon için bir hazırlık yapılamaz mıydı ? Yapılabilirdi… Çoğu şey için çok geç kaldık. Umuyorum bu kötülükten bir iyilik yaratarak çıkmayı başarabiliriz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.