2 Haziran Cuma günü Şehreküstü metro durağının az gerisinde bulunan durakta 23 No’lu otobüsü bekliyordum. İş çıkışı olduğu için durak oldukça yoğundu. Otobüs saatinde geldi. Fakat otobüsün saatinde gelmesi ne yazık ki yaşanan sıkıntıyı çözmedi.
YAPIŞ YUPUŞ…
Heykele doğru giderken otobüs daha da doldu ve bu yoğunluktan her kes nasibini aldı. Yolcuların olduğu gibi şoför de bir yerden sonra birbirine yapışık şekilde gitmek zorunda kaldı.
SIKIŞIN!
Buna rağmen, 23 No’lu otobüs Sönmez Durağı’na geldiğinde, artık bir çocuğun dahi binebileceği yer kalmadığı halde, şoför bey hala ısrarla “Arkalara gidin, yer var” dedi durdu. Her ne kadar “Abiciğim yer yok” desek de, “Var 2-3 kişilik daha yer. Sıkışın” demeye devam etti.
YOLCULAR PERİŞAN OLDU
Sonuç itibariyle, şoförün gereksiz ısrarına daha fazla dayanamayan yolcular hep birlikte tepki vererek, şoförün yoluna devam etmesini sağladılar. Zaten hava sıcaktı. Birde otobüsün ağzına kadar dolu olması ve söylendiği halde şoförün klimaları çalıştırmaması yolcuları perişan etti.
BU İŞ BÖYLE OLMAZ!
Bu sebeple Özel Halk Otobüsü Başkanına sesleniyoruz. Sayın Başkan. Bu iş böyle olmaz. Lütfen bu ve benzer konulara biraz el atın. İnsanlara ticaret gözüyle bakılmasın, otobüsler dolduğunda daha fazla yolcu alınmasın. Çünkü, milletle akraba olmamıza gerek yok!
RAHAT ULAŞIM SAĞLANSIN
Aksine, otobüs seferleri sıklaştırılsın ve yolcuların rahat ulaşımı konusu hakkında çalışmalar yürütülsün. Dileriz gereği yapılır.
Saygılarımla
Aslan ASLANTÜRK
***
Çok mu çok ‘Mavi’yim!
Son günlerde bu görüntüye sıkça rastlanıyor. Otobüsler maşallah ‘mavi mavi mas mavi’, ‘çok mu çok mavi’yim (mavi ışıklar eşliğinde) şeklinde yolcu taşıyor. Şimdi asıl benzetmeyi yapardım ama, terbiyem müsaade etmediği için, bununla yetiniyor ve yorumu sevgili otobüs şoförlerine ve de yolculara ve okurlara bırakıyorum.
HER TÜR KÖTÜLÜK KOL GEZER
Birkaç gün önce B25 No’lu otobüse, eşimle bindiğim halde bir erkek olarak bu görüntüden resmen tedirgin oldum ve de tek başına bir hanımın böyle bir ortamda yolculuk yapmaması gerektiğinin bir kez daha kanaat getirdim. ‘Amaan bana ne’ diyen olmasın, çünkü bu otobüste bulunan kadınlar herkesin soyadından (anne, abla, hala, teyze, yenge vs..) olabilir. Böyle bir ortamda her türlü ‘kötülük’ de kol gezer, sinir, ayar bozar…
TRAFİK ŞUBEDEN RİCAMDIR
Bu ne rezillik diyorum ve ışıkları düzgün olmayan otobüslerin trafiğe çıkmamaları gerektiğini yeniliyorum. Trafik Şubeden buna benzer manzaralara müsaade etmemelerini önemle rica ediyorum.
Saygılarımla
İbrahim SOYLU
***
Doktor mu karar veriyor,
Sekreter mi!?
İç hastalıkları uzmanıyım. Annemin operasyon öncesi ivedilikle kardiyoloji muayenesi olması gerektiği için Doruk Özel Bursa Hastanesi’ne başvurdum ama randevu alamadım. Çünkü hastanede Doktor Beyin sekreteri tarafından reddedildim. Aslında olup bitenler buraya kadarı normal olabilir.
SAF YERİNE KOYDU
Ancak, “Ben de bir hekimim. Doktor beye iletirseniz bana yardımcı olacaktır” dediğimde, sekreter Hanım bunu ilettiğini söyledi. Çok acıdır ki bu cevabı veren sekreter, o ana kadar benim doktor olduğumu bilmiyordu. Ve belli ki beni saf yerine koyuyordu.
KİM KARAR VERİYOR?
Bunun üstüne “Benim doktor olduğumu bilmiyordunuz ki” dediğimde karşılık olarak “Doktor olmanız fark etmez, doktor bey almaz” cevabını verdi. Anlayamadım: Hangi hastaya bakacağına doktor mu karar veriyor, sekreter mi?
SÜREKLİ GİTTİĞİM BİR HASTANEYDİ
Merak ettim. Bu nasıl bir etik anlayışıdır? Bu nasıl bir saygısızlıktır? Şayet ricam doktor beye iletilse ve kendisi reddetse bu şikayeti asla yazmazdım.
Ancak sürekli başvurduğum hastanenin bu umarsız ve saygısız tavrı çok ve kesinlikle kabul edilemez olduğundan bunu yazmak, duyurmak ve gereken kişiye(lere)gereken uyarıların yapılması için ricayı farz kıldım !
Saygılarımla
R.K.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Sevinç ÇELEBİ
SEVİNÇ ÇELEBİ İLE VATANDAŞ HATTI
Milletle akraba olmamıza gerek yok!
2 Haziran Cuma günü Şehreküstü metro durağının az gerisinde bulunan durakta 23 No’lu otobüsü bekliyordum. İş çıkışı olduğu için durak oldukça yoğundu. Otobüs saatinde geldi. Fakat otobüsün saatinde gelmesi ne yazık ki yaşanan sıkıntıyı çözmedi.
YAPIŞ YUPUŞ…
Heykele doğru giderken otobüs daha da doldu ve bu yoğunluktan her kes nasibini aldı. Yolcuların olduğu gibi şoför de bir yerden sonra birbirine yapışık şekilde gitmek zorunda kaldı.
SIKIŞIN!
Buna rağmen, 23 No’lu otobüs Sönmez Durağı’na geldiğinde, artık bir çocuğun dahi binebileceği yer kalmadığı halde, şoför bey hala ısrarla “Arkalara gidin, yer var” dedi durdu. Her ne kadar “Abiciğim yer yok” desek de, “Var 2-3 kişilik daha yer. Sıkışın” demeye devam etti.
YOLCULAR PERİŞAN OLDU
Sonuç itibariyle, şoförün gereksiz ısrarına daha fazla dayanamayan yolcular hep birlikte tepki vererek, şoförün yoluna devam etmesini sağladılar. Zaten hava sıcaktı. Birde otobüsün ağzına kadar dolu olması ve söylendiği halde şoförün klimaları çalıştırmaması yolcuları perişan etti.
BU İŞ BÖYLE OLMAZ!
Bu sebeple Özel Halk Otobüsü Başkanına sesleniyoruz. Sayın Başkan. Bu iş böyle olmaz. Lütfen bu ve benzer konulara biraz el atın. İnsanlara ticaret gözüyle bakılmasın, otobüsler dolduğunda daha fazla yolcu alınmasın. Çünkü, milletle akraba olmamıza gerek yok!
RAHAT ULAŞIM SAĞLANSIN
Aksine, otobüs seferleri sıklaştırılsın ve yolcuların rahat ulaşımı konusu hakkında çalışmalar yürütülsün. Dileriz gereği yapılır.
Saygılarımla
Aslan ASLANTÜRK
***
Çok mu çok ‘Mavi’yim!
Son günlerde bu görüntüye sıkça rastlanıyor. Otobüsler maşallah ‘mavi mavi mas mavi’, ‘çok mu çok mavi’yim (mavi ışıklar eşliğinde) şeklinde yolcu taşıyor. Şimdi asıl benzetmeyi yapardım ama, terbiyem müsaade etmediği için, bununla yetiniyor ve yorumu sevgili otobüs şoförlerine ve de yolculara ve okurlara bırakıyorum.
HER TÜR KÖTÜLÜK KOL GEZER
Birkaç gün önce B25 No’lu otobüse, eşimle bindiğim halde bir erkek olarak bu görüntüden resmen tedirgin oldum ve de tek başına bir hanımın böyle bir ortamda yolculuk yapmaması gerektiğinin bir kez daha kanaat getirdim. ‘Amaan bana ne’ diyen olmasın, çünkü bu otobüste bulunan kadınlar herkesin soyadından (anne, abla, hala, teyze, yenge vs..) olabilir. Böyle bir ortamda her türlü ‘kötülük’ de kol gezer, sinir, ayar bozar…
TRAFİK ŞUBEDEN RİCAMDIR
Bu ne rezillik diyorum ve ışıkları düzgün olmayan otobüslerin trafiğe çıkmamaları gerektiğini yeniliyorum. Trafik Şubeden buna benzer manzaralara müsaade etmemelerini önemle rica ediyorum.
Saygılarımla
İbrahim SOYLU
***
Doktor mu karar veriyor,
Sekreter mi!?
İç hastalıkları uzmanıyım. Annemin operasyon öncesi ivedilikle kardiyoloji muayenesi olması gerektiği için Doruk Özel Bursa Hastanesi’ne başvurdum ama randevu alamadım. Çünkü hastanede Doktor Beyin sekreteri tarafından reddedildim. Aslında olup bitenler buraya kadarı normal olabilir.
SAF YERİNE KOYDU
Ancak, “Ben de bir hekimim. Doktor beye iletirseniz bana yardımcı olacaktır” dediğimde, sekreter Hanım bunu ilettiğini söyledi. Çok acıdır ki bu cevabı veren sekreter, o ana kadar benim doktor olduğumu bilmiyordu. Ve belli ki beni saf yerine koyuyordu.
KİM KARAR VERİYOR?
Bunun üstüne “Benim doktor olduğumu bilmiyordunuz ki” dediğimde karşılık olarak “Doktor olmanız fark etmez, doktor bey almaz” cevabını verdi. Anlayamadım: Hangi hastaya bakacağına doktor mu karar veriyor, sekreter mi?
SÜREKLİ GİTTİĞİM BİR HASTANEYDİ
Merak ettim. Bu nasıl bir etik anlayışıdır? Bu nasıl bir saygısızlıktır? Şayet ricam doktor beye iletilse ve kendisi reddetse bu şikayeti asla yazmazdım.
Ancak sürekli başvurduğum hastanenin bu umarsız ve saygısız tavrı çok ve kesinlikle kabul edilemez olduğundan bunu yazmak, duyurmak ve gereken kişiye(lere)gereken uyarıların yapılması için ricayı farz kıldım !
Saygılarımla
R.K.