Türkiye’nin dört bir yanını Batı, Kuzey, Güney ve Doğu bölgeleri ile iç kısımlarını kapsamlı bir gezi ile 20 günde 25 vilayeti bizzat geceli gündüzlü, 5 vilayeti ise adeta selamlayarak dolaştım. “Türkiye Yüzyılı Anadolu Gezisi” ismini verdiğim kültürel turizm ve milli ruh içerikli tatilime ilişkin izlenimlerimi birkaç gün içerisinde yazı dizileri şeklinde sizlerle paylaşacağım. “Türkiye Yüzyılı Anadolu Gezim” sürecinde ciğerlerimizi yakan orman yangınlarının simsiyah izlerine Karabük başta olmak üzere birçok şehirde şahit oldum. Ve yine Çanakkale ilimizin nasıl ateşlere teslim olduğunu da gönlümüz yanarak uzaklardan bile olsa yakından takip ettik. 24 Ağustos’tan bugüne Bursa’da çeşitli temas ve izlenimlerim ile yine gördüm ki; Anadolu’nun ve Türkiye’nin kalbi Bursa’da atıyor. Bursa’yı kaybeden nasıl Türkiye’yi kaybetmişse, Bursa’yı kazanan da Türkiye’yi öyle kazanacaktır kanaatimi yineliyorum…

Aziz Milletimiz, kıymetli vatandaşlarımız; bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Bu bayram sizlerin, bizlerin kısacası hepimizin bayramıdır. Aziz Milletimiz; Türk Silahlı Kuvvetleri’ne evlatlarını kınalı kuzular misali vererek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Anadolu’nun Milli Kurtuluş Mücadelesine destek veren bu Millet, ebediyen var olacaktır. Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerine evlatlarını asker olarak gönderen veyahut Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Milleti için her türlü fedakârlığı yapan tüm vatandaşlarımız, bu ülkenin hazır askerleri ve en değerli neferleridir. Atölyesinde üretim yapan esnafımızdan mağazasında satış yapan esnafımıza, okulda eğitim veren öğretmeninden eğitim alan öğrencisine, hastanelerde hasta bakan sağlık çalışanlarından hastanenin koridorlarını temizleyen personele kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti için alın teri döken hepimizin Zafer Bayramı kutlu olsun.

Kutlu bayramın şen çocukları; asla umutsuz ve mutsuz olmayınız! Aziz Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Milli Birlik ve Beraberlik içerisinde yüzyıl önce olduğu gibi bugünde, yüzyıl sonrada varlığını muhafaza edecek kudreti damalarınızdaki asil kanda nesillerden nesillere taşımaktadır. “Türk Milleti bitecektir”, “Türk Milleti bitiyor” gibi safsatalar ile moralinizi bozmayın. Türk Milleti; “ben Türk’üm” diyen hepimiz olduğu gibi Türk’ün şefkati ile kudretini hisseden tüm topraklarda ki mazlumlar ve kahramanlardır. “Ne Türk bitecektir”, “ne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti bitecektir!” Kıyamet koparken duyacağımız son ilahi ses nasıl “Ezan” olacaksa, gökyüzünde göreceğimiz son şekil ise “Hilal” olacaktır…

Kudreti damalarında nesillerden nesillere aktarılan Aziz Türk Milleti; bugün milli fedakârlık ve özveri günü değildir! Bugün bayram günüdür, gururlanınız ve gururla “Ne Mutlu Türküm” diye haykırınız. Coşku ile birlik ve beraberlik ile birbirinizi kucaklayın. Bugün hiçbir acıya ve gözyaşına yer yoktur! Bugün Milli bir Zafer, Milli bir Gurur, Milli Bayramdır. Türk Milletinin büyük zaferinin evlatları olarak gururla atalarınızın şerefli mirasınıza sahip çıkın. Düşüncelerinizdeki kirlilikleri temizleyin, hafızalarınızı tazeleyin, kültürünüze ve sizi tek millet yapan tüm değerlerinize sarılın. Bugüne sabah namazı ile başlayın. Bu mübarek günde Aziz Şehitlerimiz ve Gazilerimiz için Fatihalar ile Yasinler okuyun. Lokmalar dağıtın, Şehitlerimizin ve Gazilerimizin hayrına. Zafer Bayramının gücüne güç katmak adına Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağışlar yapın. Tüm GSM operatörleri üzerinden “BAĞIŞ” yazıp 1987'ye SMS göndererek mesaj başına 100 TL tutarlı bağışlar yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerimize güç katın.

Bugün bayram Aziz Milletim; haydi çıkın sokaklara şen olun çocuklar gibi gururlu olun ecdadımız gibi. Ne diyordu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Gençler! Geleceğe güvenimizi güçlendiren ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitimle, bilgi ile insanlıkta üstünlüğün, yurt sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz kurduk, O'nu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.”