Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yine haklı çıkarsam?

Yazının Giriş Tarihi: 04.11.2025 06:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.11.2025 06:33

İddialı yazılar yazmayı bende sevmiyorum lakin hayatımız bir iddia olmuş durumda. Öyle ki; insanlar ekonomik zorluklarından çıkış için bile bahis, milli piyango, iddia oynayarak umudun peşinden koşuyorlar. Dünya’nın ötesinde Dünyalar olduğu fikrinin güç kazandığı küre içerisinde birçok devlet, hamleler üzerine hamleler yapıyor. Uzayın derinliklerinde yeni yaşam formları ve gezegenlerde yaşam arayanların en korkulu rüyası okyanusların derinlikleri diyebiliriz. Hayat hızla akıp giderken, insanlık yeni yaşam formları peşinde koşarken, yapay zekâ evreni ele geçirmeye devam ediyor. Biz mi? Ve biz sadece yaşıyoruz. Her yeni günümüze Elhamdülillah diyerek…

15 Temmuz’dan bugüne 11 yıl geçmesine rağmen FETÖ terör örgütünün sanayi, ticaret, esnaf, medya, finans, kamu ve daha birçok alanda yeni formlar ile güçlenerek kamu güvenliğini tehdit edecek nitelikte zirveye ulaştığının farkında mıyız? 15 Temmuz gecesinin hemen ardındaki günlerde o güne kadar an ve an ekranlarda ve her yerde olanların bir anda ortadan kaybolduklarını kimler fark etmişti? Ve o dönem birden bire ortadan kaybolan herkesin yeniden ortaya çıktıkları ve hızla zirveye oynadıkları bu dönemde, yerel ve ulusal anlamda para akışının değiştirdiği yönün ne kadar farkındayız?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kara delik misali anlattığı ve yorumladığı ekonomi verileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini güvensiz kılıyor. Kabine içerisinden hükümete en büyük desteği ise Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, hem sosyal medya paylaşımları hem de söylemleri ile veriyor. Kabul etmeliyiz ki; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un artık Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmasının zamanı geldi de geçiyor. Ve yine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın mevcut görevlerine ek olarak İçişleri Bakanı olması veyahut uygun göreceği, kamusal yeterlilikleri ile toplumsal karşılığı yüksek bir Vali’nin İçişleri Bakanı olarak göreve acilen başlaması mecburi. Türkiye, hızla bir uçurumun eşiğine yuvarlanıyor!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a üst üste yapılan hamlelerin Sayın Bakanın ekonomik ve sektörel gerçeklikleri ile ülke ekonomisine sağladığı katma değerler bütünü karşısında hiçbir anlam ve değeri olmadığını belirtmek isterim. Berat Albayrak’a acilen kabine de yer verilmesi hatta Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması ülkenin enerjisinin ve finans sisteminin güvence altına alınması açısından elzem olduğunu görmek zorundayız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sadece Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile kat edeceği yol tamamlandı diyebiliriz. Vatandaş, Külliye’ye sıkışıp kalmış Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Danışmanları istemiyor. Ki, çoğu Cumhurbaşkanı danışmanının sokak ile iletişimi sıfır diyebileceğimiz bir boyutta! Bir eli yağda diğer eli balda olanların sokaktaki vatandaşın halini anlamasını asla bekleyemeyiz!

Yeni bir darbe geldiği yönündeki iletişim periyotlarını negatif veyahut uydurma olarak değerlendiremeyiz! Herkesin gözü kulağı 2026 bütçesinde. Ve halen daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a AK Parti’yi revize etmek üzerinden çözümler sunanlar aslında en büyük hata sahipleri diyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, siyasi bir parti veyahut fikir üzerine kurulmadı ve bu düzlemde varlık göstermiyor. Bu sebeple devletin ana ve derin erkleri kendi içerisindeki tüm siyasi veyahut siyalaşmış bürokratlar ile memurlarını kusuyor. Yakın zamanda yaşanması muhtemel olağanüstü olaylarda göreceğiz ki; devlet kendi bağırsaklarını yine kendisi temizleyecek… Yöntemlerini tasvip etmeyecek olsak bile!

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kalın’ın ülke yönetiminde daha etkin konumlarda görev almasının zamanı geldi. Elbette MİT, kendi içerisinden operasyon kabiliyeti yüksek yönetim kadroları ile daha fazla güçlendirilmeli ve teknolojik altyapısı ile silah envanteri zenginleştirilmeli. Türk Hava Kuvvetleri’nin tıpkı Jandarma Genel Komutanlığı gibi revizyonuna ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Hem Hava Kuvvetleri hem de Jandarma Genel Komutanlığı personellerinin özlük ve maaş haklarının ötesinde lojman ve askeri alanların yaşam kalitelerinin yüksek olduğu sosyal donatılar ile güçlendirilmesi şart.

MİT Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kalın İçişleri Bakanı olur mu? Olabilir ama olmamalı! Sonuç itibariyle Dışişleri Bakanlığı sürecinde yaşanan son gelişmeler Hakan Fidan’ın Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na getirilmesi ve Prof. Dr. İbrahim Kalın’ın Dışişleri Bakanı yapılması ile yeni bir seviyeye yükseltilmelidir. Her şeye hazır olmalıyız!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşleri Emine Erdoğan’ın üzerinde ısrarla durdukları “Aile Yılı” mottosunun en güvenli duraklarının “Okul” olduğunu kabul etmeliyiz. Bu sebeple özellikle deprem ile karşı karşıya olan Bursa gibi üretim üssü şehirlerin okul güvenliklerini sağlamak adına yeni okulların yapılabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesini güçlü tutmak zorundayız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem rejim güvenliğini hem de olası seçim başarısını garantiye almak için 2026 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı yerine Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçelerini genişletmeli ve güçlendirmelidir. Çevre, Şehircilik ve Altyapı Bakanlığı’nın ülkeye kazandırdığı TOKİ projelerinin siyasi karşılıklarının olmadığını aksine TOKİ sosyal konut projelerinin hükümetin vatandaşı ev sahibi olamayacak durumda olduğuna ikna ettiğini kabul etmeliyiz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kaybeden Murat Kurum’un halen Bakan olması zaten hükümetin kendi içerisindeki siyasi başarısızlıkları görememesinin en net tablosu değil midir? Murat Kurum’dan daha değerli Büyükşehir Belediye Başkanları neden çok sessiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hangi motto ile öne çıkmaya kalksa hemen o ivme üzerinden darbe yiyor! Terörsüz Türkiye, Türkiye Yüzyılı, Küresel Adalet, Türk Arap İşbirliği Zirveleri gibi onlarca konu başlığını sizlere sıralayabilirim. Ve bu yıl öne çıkan kavram “Aile” olduğu için aile içi kavgalara, boşanmalara, cinayetlere, çocuk yaşta vatandaşlarımızın işlediği suçlara, ekonomik ve sosyal sorunlara bir bakmanızı tavsiye ediyorum. Mahalle olaylarında yaşanacak artışları İçişleri ne kadar takip ediyor?

Devlet tecrübesi yüksek, siyaset kabiliyeti gelişmiş, basın ve halkla ilişkiler yönü kuvvetli Milletvekilleri ve Bakanlar ile Bakan Yardımcılarına ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Parti arasındaki bağın fazlasıyla yıprandığına ve Sayın Devlet Bahçeli sonrasında kopacağına herkesin inancı tam. Vatandaşın samimiyetle ve güven içerisinde destek veremediği “Terörsüz Türkiye” sürecinde kabine, reformu ve valiler kararnamesi geciktikçe hükümet güven kaybediyor. Hükümetin güven adımları atması şart!

Hükümetin güven kaybı yaşadığı noktada, vatandaş sabırsızlaşır ve toplum kaynamaya başlar. Hükümetin 2026 yılı bütçe görüşmelerine başlamadan önce hızla hatta 10-15 gün içerisinde çok ciddi vergi aflarını gündeme taşıması, adli ve idari cezalara aflar ile cezaevlerinde biriken negatif enerjiyi tahliye etmesi “Ulusal Güvenlik” açısından çok önemli. Olası bir süreçte cezaevlerinde yaşanabilecek olayları önleyebilecek stratejilerimizin ve güvenlik gücümüzün yeterliliğine inananların sayısı çok az diyebiliriz. Ben demiyorum ki, darbe olacak! Ama diyorum ki; 15 Temmuz 2016 sürecinden daha keskin işaretlerin hayat bulduğu sokaklarda ve süreçlerde geziyoruz!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.