Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye seçime gidiyor!

Yazının Giriş Tarihi: 12.02.2025 10:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.02.2025 10:37

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun yurtdışı trafiği içerisinde ekonomik dar boğaz, yüksek faizler ve ödenemeyen kredi, kredi kartı, kira, fatura ve alınamayan mutfak ihtiyaçları altında ezilen vatandaşın arayışı sürüyor. AK Parti Milletvekili ve siyasilerinin İl ve İlçe Binalarından çıkamadığı Bursa ve Türkiye’de, vatandaş zor durumda! Cumhuriyet Halk Partisi’nin de tek başına alternatif ve güven ortamı oluşturamadığı Türkiye’de, vatandaş kabine değişiminin de tek başına yeterli olmayacağında hem fikir!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile gerçekleştirdiği üçlü zirve toplum dinamiklerinde ses getirdi. 1 yıl önce AK Parti’nin çevresinde kümelenen sivil toplum kuruluşlarının Bursa başta olmak üzere AK Parti’nin değiştiği tüm il ve ilçelerde seçimi kazanan siyasi partiler ve yerel yönetimleri çevresinde birleşmesi aslında iktidarın sahada ne kadar büyük oy ve kitle kaybettiğinin en değerli bulguları olarak karşımıza çıkıyor. Ve yine artan fiyatlar, ödenemeyen faturalar ile kiralar ve kredi ile kredi kartları nedeniyle icralık olan vatandaşlar, 47 Türk Lirasını aşan akaryakıt fiyatları altında ezilen esnaf ve iş dünyası; iktidardan umudu kesmiş durumda!

Kabul etmeliyiz ki; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vatandaşı ve esnafı yıkıcı politikaları sokakta çok sert söylemler ve eylemler gelişmesine neden oluyor. Ve yine Bakan Şimşek’in; siyasetin yozlaşmışlığını ve iddia edilen kamusal yolsuzlukları örtbas edercesine vatandaşın gırtlağındaki ekmeği, esnafın günlük kazancını adeta boğazından çekip alırcasına sert vergi ve ceza uygulamalarına imza atması, vatandaş ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşı karşıya kalmasına neden oldu! Milletvekillerinin sokağa çıkmak yerine kendi maaşlarını kat be kat arttırdığı Türkiye’de, tek çare “erken seçim” demekten başka diyecek sözümüz yok!

Yeni kurulan siyasi partilerin kendilerini adeta “kundakta bebek” olarak nitelemeleri ve büyük kongreler sonrasında harekete geçecekleri ifadeleri ile gülümseyen vatandaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in 23 Mart tarihli ön seçim takvimi açıklaması “Türkiye seçime gidiyor” algısını yarattı. Sürekli toplumsal uzlaşı ve sosyal adalet vurgusu yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in elbette en büyük sınavı öncelikle seçim kazandığı bölgelerdeki yerel yönetimler diyebiliriz. Bursa’nın genelinde hem yerel yönetimleri hem de CHP İl ve İlçe Örgütü ile kent hâkimiyetini eline alamayan Cumhuriyet Halk Partisi’nin, 2028 seçimlerinde şehirde yine aynı güçte yerel yönetim alması zor görünüyor! Ve yine her kadar eleştirilmiş olsa bile CHP Genel Başkanlığı koltuğunda partiler üstü bir masa kurarak her kesimi buluşturan Kemal Kılıçdaroğlu’nun o dönem gerçekleştirdiği sandık başarısına CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tek başına yola çıkması halinde ulaşma şansı yok. Kısacası, ister CHP ister AK Parti olsun hiçbir parti tek başına mevcut koşullarda yüzde 50+1 oy oranına ulaşacak güçte değil! Bu sebeple yeni ittifakların gündeme geleceği hareketli bir ilkbahar yaz ve sonbahar dönemi bizleri bekliyor diyebiliriz.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyük Kongre sürecinde Genel Başkanlık koltuğunu bırakıp bırakmayacağı hususu belirsizliğini korurken, partili Cumhurbaşkanı Adayı olarak sahaya çıkacakların şansı sandıkta ciddi anlamda düşecektir diyebiliriz! Vatandaşın her açıdan değişim beklediği bir dönemde ekonomi, siyasilerin vurdumduymazlığı ve iktidarın kendinden ötesini düşünmemesi iktidar açısından çözülmesi gereken en önemli sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Muhalefetin ise artık söylemler ve hayaller yerine gerçekleştirilmesi mümkün olan projeleri hem yerel yönetimlerde hem de seçim sürecinde ifade ederek uygulaması şart! Aksi takdirde Türkiye’nin Bulgaristan ile eş değer bir iktidarsızlık süreci veyahut Başkanlık sisteminin egale edilmesi sonucu yeniden Koalisyonlar dönemi yaşaması mümkün görünüyor. Bundaki en temel değerimiz ise; değişen demografi diyebiliriz!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.