Katil İsrail’in İran'a karşı düzenlediği saldırılar, önceki dönemler Başbakanı Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın “İsrail, İran savaşının hedefi Türkiye'dir” sözlerini tüm topluma hatırlattı. Erbakan'ın İslam temalı siyaseti ve faizsiz ekonomi modeli ile 8 ay da Türkiye’yi ve toplumu getirdiği kalkınma süreci ile günümüz iktidarını kıyaslamak mümkün bile değil! Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in faiz, yüksek vergiler ve ceza politikalarına mahkum olan iktidar ve bu zulüm politikaları altında ezilen toplumun durumu topal tilkiye yenilmiş aslan hikayesinde gizli…
Ekonomi, en güçlü silah değerli okurlarım. Bugün toplumun tamamında muhtaçlar görmekteyiz. Şirketler; iflas ve işten çıkarma açıklamaları ile sosyolojik dengeyi yıkarken, iş dünyası ve esnaf ayakta kalmak adına yüzlerini Allah'a çevirmiş durumdalar. İktidarın sürekli geç kaldığı toplum, küresel güçlerin ama sosyal medya, ama toplumsal algı ajanları ile hızla bir iç karışıklığa doğru sürükleniyor. Bugün belki sokaklarımızda bombalar patlamıyor ama her gün patlayan çekler, senetler, krediler, iflas eden fabrikalar ve firmalar bize çok ağır ve acı bedeller ödetiyor.
Olayları veya süreçleri yanlış mı okuyoruz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüz bilmem kaç yaşında diye gururlanırken, Jandarma Teşkilatı'nın 186 yaşında olduğu gerçekliğini idrak edemiyoruz! Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bahsederken 2 bin küsür yıl yaşında olduğunu hatırlamıyoruz. Türkiye’nin kendinden çok daha büyük ve geçmiş bir medeniyetin son sancağı olduğunu ısrarla topluma hatırlatmıyoruz…
İsrail’in olası Türkiye saldırısının Irak, Suriye ve İran gibi karşılık bulmayacağını aksine Türkiye’nin daha dirayetli duracağını iddia edenler aslında toplumu sinsice pasifize ediyorlar. Sözde bir kahramanlık algısı ile adeta gezen aslan görüntüsü verilmeye çalışılan Türkiye toplumu, sosyolojik olarak tüketiliyor. Topal Tilki diye adlandırdığımız İsrail; Mossad ajanları ve unsurları ile toplumu hızla pasifize ederken, aynı zamanda toplumu iç ırklar unsurları ile karşı karşıya getirme planlarını uygulamaya devam ediyor. Terör örgütlerinin Avrupa ve Rusya içinde ki sivil görüşmelerini daha başka nasıl okuyabiliriz ki?
“Terörsüz Türkiye” hayalleri içerisinde dolaşan hayaletin sesini duymuyor musunuz? Çığlık çığlığa feryat eden toplumun içerisinde hızla güçlenen zengin düşmanlığı ve kolay yoldan zenginleşme arzusu, toplumsal çöküşünün en önemli sembollerinden biri değil mi? Bürokrasi cinayetlerinin geldiği nokta, devlet otoritesine karşı toplumsal güvensizlik değil mi?
Türkiye’nin gündemini İran'a kilitleyenler yıllardır turizm ekonomimizi teslim ettiğimiz Yunanistan ve Ege adalarından gelebilecek askeri tehlikeden neden bahsetmiyorlar! Türkiye’nin Balkan coğrafyasında gerçekleştirmesi gereken stratejik ve askeri hamleleri başarı ile sürdürdüğü bir dönemde Orta Asya çıkışlarını sekteye uğratmaması gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Tüm bu denklemler içerisinde geç kalınmış kabine değişiminin iktidara her geçen gün verdiği zararların ülkeye verdiği ekonomik ve stratejik kayıplarını görmezden gelemeyiz…
Elbette topal tilki İsrail, hain planlarını yürütürken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan liderliğindeki “Güvenlik Zirvesi” çok değerli süreçlerin ilk adımı olarak değerlendirilmeli. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler eşliğinde düzenlenen Güvenlik Zirvesinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın olmaması kabinede İçişleri Bakanı dahil geniş kapsamlı bir değişiminin ilk işareti olarak okunurken, Valiler Kararnamesinin de bu minvalde Temmuz ayı başına ötelendiği gelen kulislerden yansıyan bilgiler arasında yer alıyor…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ömer KÜÇÜKKAYA
Topal Tilki…
Katil İsrail’in İran'a karşı düzenlediği saldırılar, önceki dönemler Başbakanı Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın “İsrail, İran savaşının hedefi Türkiye'dir” sözlerini tüm topluma hatırlattı. Erbakan'ın İslam temalı siyaseti ve faizsiz ekonomi modeli ile 8 ay da Türkiye’yi ve toplumu getirdiği kalkınma süreci ile günümüz iktidarını kıyaslamak mümkün bile değil! Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in faiz, yüksek vergiler ve ceza politikalarına mahkum olan iktidar ve bu zulüm politikaları altında ezilen toplumun durumu topal tilkiye yenilmiş aslan hikayesinde gizli…
Ekonomi, en güçlü silah değerli okurlarım. Bugün toplumun tamamında muhtaçlar görmekteyiz. Şirketler; iflas ve işten çıkarma açıklamaları ile sosyolojik dengeyi yıkarken, iş dünyası ve esnaf ayakta kalmak adına yüzlerini Allah'a çevirmiş durumdalar. İktidarın sürekli geç kaldığı toplum, küresel güçlerin ama sosyal medya, ama toplumsal algı ajanları ile hızla bir iç karışıklığa doğru sürükleniyor. Bugün belki sokaklarımızda bombalar patlamıyor ama her gün patlayan çekler, senetler, krediler, iflas eden fabrikalar ve firmalar bize çok ağır ve acı bedeller ödetiyor.
Olayları veya süreçleri yanlış mı okuyoruz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüz bilmem kaç yaşında diye gururlanırken, Jandarma Teşkilatı'nın 186 yaşında olduğu gerçekliğini idrak edemiyoruz! Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bahsederken 2 bin küsür yıl yaşında olduğunu hatırlamıyoruz. Türkiye’nin kendinden çok daha büyük ve geçmiş bir medeniyetin son sancağı olduğunu ısrarla topluma hatırlatmıyoruz…
İsrail’in olası Türkiye saldırısının Irak, Suriye ve İran gibi karşılık bulmayacağını aksine Türkiye’nin daha dirayetli duracağını iddia edenler aslında toplumu sinsice pasifize ediyorlar. Sözde bir kahramanlık algısı ile adeta gezen aslan görüntüsü verilmeye çalışılan Türkiye toplumu, sosyolojik olarak tüketiliyor. Topal Tilki diye adlandırdığımız İsrail; Mossad ajanları ve unsurları ile toplumu hızla pasifize ederken, aynı zamanda toplumu iç ırklar unsurları ile karşı karşıya getirme planlarını uygulamaya devam ediyor. Terör örgütlerinin Avrupa ve Rusya içinde ki sivil görüşmelerini daha başka nasıl okuyabiliriz ki?
“Terörsüz Türkiye” hayalleri içerisinde dolaşan hayaletin sesini duymuyor musunuz? Çığlık çığlığa feryat eden toplumun içerisinde hızla güçlenen zengin düşmanlığı ve kolay yoldan zenginleşme arzusu, toplumsal çöküşünün en önemli sembollerinden biri değil mi? Bürokrasi cinayetlerinin geldiği nokta, devlet otoritesine karşı toplumsal güvensizlik değil mi?
Türkiye’nin gündemini İran'a kilitleyenler yıllardır turizm ekonomimizi teslim ettiğimiz Yunanistan ve Ege adalarından gelebilecek askeri tehlikeden neden bahsetmiyorlar! Türkiye’nin Balkan coğrafyasında gerçekleştirmesi gereken stratejik ve askeri hamleleri başarı ile sürdürdüğü bir dönemde Orta Asya çıkışlarını sekteye uğratmaması gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Tüm bu denklemler içerisinde geç kalınmış kabine değişiminin iktidara her geçen gün verdiği zararların ülkeye verdiği ekonomik ve stratejik kayıplarını görmezden gelemeyiz…
Elbette topal tilki İsrail, hain planlarını yürütürken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan liderliğindeki “Güvenlik Zirvesi” çok değerli süreçlerin ilk adımı olarak değerlendirilmeli. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler eşliğinde düzenlenen Güvenlik Zirvesinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın olmaması kabinede İçişleri Bakanı dahil geniş kapsamlı bir değişiminin ilk işareti olarak okunurken, Valiler Kararnamesinin de bu minvalde Temmuz ayı başına ötelendiği gelen kulislerden yansıyan bilgiler arasında yer alıyor…