Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dik duruşu sonrasında hayata geçirilen projeler ve akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği “Terörsüz Türkiye” vizyonu küresel bir deprem yarattı. Küresel güçlerin zincirlerini kırarak küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye’nin, Asya ve Afrika sonrasında Ortadoğu ülkelerini de küresel hegemonyadan çıkaracağını fark edenlerin Anadolu topraklarına ve unsurlarına yönelik saldırıları katlanarak artıyor. İş, o kadar ileri safhalara geldi ki; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Yöneticileri ile yüksek rütbeli Askeri kadrolara suikastler olabileceğine dair iddiaları Arap medyasının güçlü isimleri ikaz babında peşin sıra medyalarında ve sosyal mecralarında yayınlamaya başladı…

Bilindiği üzere Türkiye’nin üst kimliği İslamdır. Bu sebeple İslamiyet ile kavga etmek isteyen veyahut İslami değerlere yönelik haddi aşan saldırılarda bulunanlar her daim karşılarında Türk Milletini ve Türk Devletlerini bulmuşlardır! Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde önceki gün yüksek sesle okunan Salatu Selam, Türkiye’nin İslam sancağını taşıdığının en net sembollerinden biridir. Milletvekillerinin tek yürek söyledikleri Salatu Selam, hem İslam coğrafyasına hem de Türk Devletleri ile coğrafyalarına yeni bir başlangıcın son işaret fişeğidir…

Elbette Türkiye’nin hedef olduğu dönemlerde her daim İstanbul, Bursa, Konya, Trabzon, Balıkesir, Erzurum, Aydın, Mersin, Diyarbakır, İzmir kritik önemde oyunların oynandığı kilit şehirler olmuştur. Bu sebeple “Terörsüz Türkiye” mottosunu yerle yeksan etmek uğruna “Terörize Türkiye” hayalinde koşanlar için bu şehirler yıkılması öncelikli memleket bloklarıdır! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu şehirlerde yüksek öncelikli sosyolojik ve ekonomik hamleler yapması hayati önem taşımaktadır…

Bursa, sadece güvenlik güçlerinin koruduğu bir şehir değildir! Manevi bekçileri ve liderleri ile Bursa, Türk İslam sancağının her daim yeni bir Devlet kuruluşuna şahitlik etmiş kadim topraklardır. Bugün yeniden şahitlik ediyoruz ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden “Türkiye İmparatorluğu” doğmak üzeredir. Dün plakaları sıralarken Kerkük, Musul, Halep diyenlerin dilinde Tebriz şehri zikredilmektedir. Türkiye’nin yeniden kadim coğrafyasına hakim olacağı günleri gören küresel güçlerin şımarık çocuklar misali tepişmesi, yandaşlarının sokaklara dökülmesi, sözde müttefiklerin sağa sola koşuşturmaları yaşadıkları panik havasındandır…

Terörsüz Türkiye’den Terörize Türkiye’ye geçmek isteyenlerin hedefinde elbette Bursa'nın olması doğaldır. Bursa, bir şehir olma vasfını uzun yıllar önce yitirmiş dev bir medeniyettir. Vali Erol Ayyıldız'ın şehre gelmesi ile yeniden yükseliş dönemi başlayan Bursa, BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın ifadesi ile Birleşmiş Milletler de adı yazılı ülkeler ile eşdeğer konumda…

Bursa, savunma sanayinde öne çıkan marka ve üretim gücü ile Türkiye’nin kaderini belirleyen öncü şehir olurken aynı zamanda Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerindeki demografi gücü ile Türkiye’nin kalbi konumunda…

Barış ve kardeşlik anlamında önemli bir marka şehir olan Bursa, “Terörsüz Türkiye” mottosuna hayat veren şehirlerin başında geliyor. Bursa'nın üretim ve ihracat gücü, kadim medeniyet kültürü ve Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumu Türkiye için kritik önemde diyebiliriz. “Terörize Türkiye” kıskacına alınmak istenen Türkiye’nin en güçlü üretim ve ihracat şehri Bursa'nın tekstil, otomotiv, hazır giyim, ayakkabı, medya, bilişim, teknoloji, makine sanayi ve ağaç işleri sektörlerinin şehri terk etmesi veyahut iflas eşiğine gelmeleri acilen engellenmelidir. Bu amaca hizmet edecek ekonomik önlemlerin alınması ve vergi ile kredi yapılandırmalarının hayata geçirilmesi hayati önem taşımaktadır. Unutmamalıyız ki; bozuk bir ekonomi ile yaratılmak istenen tek şey kaos olacaktır. Küresel oyun kurucuların Türkiye’nin ekonomisine ısrarla saldırmalarının yegane sebebi, hayata geçirmek istedikleri kaos planlarının bir türlü başarıya ulaşmamasıdır! Bilmekteyiz ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurttaşları ile bir bütündür ve bu bütünlük siyasetin çok üzerinde kadim medeniyet değerleri ile birbirine kökten bağlıdır…