Muhalefetin iktidar, iktidarın muhalefet olduğu Bursa, Ankara’da varlık gösterecek mi? Vatandaşın deyimi ile “gönüller alan siyasetçilerin yerini oy almaya çalışan insanlar aldı” tabirinin vücut bulduğu Bursa’da, hem sağ hem sol kanatta yeni parti kurma hareketliliği en üst seviyede sürüyor…

Yeni partilerin kurulma sürecinde Bursa’nın baş aktör olmasının temel nedenleri arasında; tecrübeli ve köklü siyasetçilerin yerini tecrübesiz ve genç siyasilerin alması hususu ile değerlendirebiliriz. Bursa’nın genelinde 40-50 yıllık tecrübesi ve kitlesi bulunan isimleri adeta öteleyerek yerlerini, yenilenme ve gençleşme adı altında tecrübesiz isimlere bırakanlar, kısa süreli zaferlerden başka bir şey yaşayamazlar! Bugün hem iktidarın, hem muhalefetin yaşadığı kaos aslında bundan öte bir şey değil! Hâsılı; Mustafa Bozbey, Recep Altepe, Hikmet Şahin, Erdem Saker isimlerinden geriye doğru gittiğimizde görmekteyiz ki; tecrübe ile birlikte siyasi ve kitlesel geçmişe sahip isimler her dönem muvaffak olmuştur. Ve yine iktidar kanadına baktığımızda AK Parti; 20 yılda yeni bir Faruk Çelik ismini Bursa’ya kazandıramazken, muhalefetin halen daha bir Faruk Çelik gibi ağabeyi de yok! Hal böyle olunca söz de saz da Faruk Çelik’in elinde ve dilinde değer buluyor. Peki, burada suçlu Faruk Çelik mi? Yoksa 20 küsur yılda Bursa’ya bir Faruk Çelik kazandıramayanlar mı?

Elbette bir diğer bakış açısını Mustafa Bozbey üzerinden değerlendirmek gerekiyor değerli okurlarım. Bilindiği üzere Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni Cumhuriyet Halk Partisi değil, Mustafa Bozbey kazandı! Bu sebeple iktidarın bazı Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerinin ticari faaliyetleri olan seçildikleri ilçelere ve ilçe belediyelerine dair suskun kalıp Mustafa Bozbey’e saldırmalarını anlamakta zorlanmıyoruz. Ancak bahse konu kişilerin bu samimiyetsiz çıkışları toplum nezdinde karşılıksız kalıyor! Bursalılar, AK Parti’nin topluma rağmen aday gösterdiği Alinur Aktaş’tan ötürü sandığa gitmeyerek seçimi iktidara kaybettirdiler! Ve yine Bursa’da, Mustafa Bozbey’e oy verenleri adeta suçlayan bir kısım AK Parti siyasetçilerinin veyahut gönüllülerinin yarın olası bir siyasi hamle sonrasında ne yapacaklarını merak etmiyor değilim. Kim bilir belki de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile AK Parti’ye katılma ihtimali olan Mustafa Bozbey ile ilgili bir kısım AK tayfanın daha aklı başında konuşmaları siyaset ikballeri namına daha değerli bir hamle olacaktır kanaatindeyim. Öyle ki; 11 yıl Esed’e sabreden 8 günde Suriye’de Türk Dışişleri Bakanı ile çay içen adamı iktidara getiren akıl, Bursa içinde bir şeyler düşünmüştür belki, kim bilir?

Neyse bunlar çok uzun süreçler ve hamleler içeren derin siyasi mevzular! AK Parti Olağan Kongre süreci devam ederken, Bursa’ya gözleri çevirmek ve Bursa’da tadı tuzu kalmayan siyaset ile sizleri buluşturmak istiyorum. Şöyle ki, aslında Alinur Aktaş’ın Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmesi en fazla bende derin yaralar açtı! Neden mi? Koskoca Bursa’da kavga edecek, tartışacak, bana karşı bin türlü ayak oyunu yapacak birileri kalmadı! CHP’yi eleştiriyorum hatta Belediye Başkanlarına dair yazılar yazıyorum, bakıyorum pat diye sahaya iniyorlar! Böyle de olmaz ki kardeşim. Gecenin 11’nde Mustafa Bozbey’e terminal ile ilgili olumsuz bir trafik videosu atıyorum 48 saat geçmiyor Başkan Bozbey, terminal esnafı ile buluşuyor! Öte yandan iktidara bakıyorsun. AK Parti işte bildiğiniz gibi ne suya ne sabuna dokunmuyor! Oysa Alinur Aktaş olsa böyle mi olurdu? Çoktan yandaşları ile çetin mücadelelere girmiştik. Aslında bazen Sayın Alinur Aktaş’ın işyerine gidip şöyle koyu bir Bursa sohbeti yapasım gelmiyor da değil! Ne dersiniz Sayın Alinur Aktaş, sizi yeniden siyasette aktif edelim mi? Var mısınız? Valla Şubat ayında açıklanacak kabine de değil Bakan Yardımcısı, Bakan olsanız en çok sevinen ben olurum. Neden mi? İnsanın pişmişi makbuldür derler de ondan...

Bana sakın Mustafa Dündar demeyin! Oldum olası huyu değişmedi Mustafa Başkanın. Varsa, yoksa Reis! Mustafa Dündar Başkan tutturmuş bir “Cumhurbaşkanım, Liderim, Büyüğüm, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne derse o!” türküsü illa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diyecek; “Gel Mustafa’m gel” yoksa dalını kıpırdatmaz 40 yıllık koca çınar. Bizde alıştık tabi onca yıldır Balkan coğrafyasının bu toprağı dibinde, rüzgârı dilinde mert insanlarına. Haddi bilen, hududu bilen, insanı bilen Balkan coğrafyasının güzide insanları da bambaşka bir keyif arkadaş. Valla Sayın Erdoğan, “Gel Mustafa’m” der mi bilmiyorum ama Osmangazi sizi çok özledi Mustafa Başkan bilginize…

Davut Gürkan’a son dönemde ben bile ulaşamıyorum! Adamı adeta hasta ettiler! Bir yandan iş dünyası, bir yanda kongreler, bir yanda sorunlar ve rol kapmaya çalışanlar derken adam hasta oldu. Allah şifa versin öncelikle. Eskiden böyle miydi? Ara sıra gider çay içerdik! Allah’tan Kamil Bayramiç, Orhan Aygün gibi ağabeylerimiz var da çay içiyoruz il binasında. Önceki gün Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’nda idim. Her ne kadar eleştiriyor olsam bile Nihat Yeşiltaş, bambaşka bir siyasetçi. Aslında siyasetçi değil! Adı üstünde halk adamı! Var olsunlar CHP Bursa İl binasında da çayımız, kahvemiz eksik kalmadı, sohbetimiz ve değerimiz yere düşmedi.

Bursa, böyle adamları kolay hazmedemiyor. Tadı, tuzu, lisanı, rüzgârı farklı bu insanların ama kim anlıyor? Bir dönem Davut Gürkan’da böyle sorunlar yaşadı, AK Parti’de. Bursa siyaseti kendi fikri, kendi lisanı, kendi tarzı olan liderleri zor kabulleniyor. Ama böyle isimler ile başarı mümkün. Böyle isimlerle başarmak mümkün diyebiliriz. CHP İl Başkanı Sayın Nihat Yeşiltaş’a Milli Eğitim konu başlıklı basın toplantısında “nerede sizin Milletvekilleri” diye sordum! “Malum Ankara, yoğun” dedi. Ne diyecek başka? AK Parti gibi CHP Milletvekilleri de halkın yolunu unuttu! Neyse, erken seçim geldiğinde göreceğiz listelerde kimler kalacak kimler gidecek…

Ankara’nın dilinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in aylık basın bilgilendirme toplantıları yuva yapmış! Diyorlar ki; Osmangazi, Yıldırım, İnegöl, Gürsu, Kestel, Orhangazi, Gemlik, Karacabey ve niceleri uyuyor mu? Ne bileyim onlara sorun dedim! Sordular mı? Sorarlar mı bilmiyorum. Lakin Bursa’da, alttan üste olası bir erken seçim için çalışanlar yok değil! DAĞDER, BİLDEF, KAIDEF, BALKANTÜRKSİAD ve daha nicelerinde olası seçim hamleleri en üst stratejiler ile yürütülüyor. DAĞDER ve BİLDEF seçimleri kritik öneme sahip. Hem doğu ve güneydoğu seçmeni hem de dağ yöresi önümüzdeki seçimlerde belirleyici unsur diyebiliriz. Karadeniz camiasının Ahmet Kılıç kardeşi var. Onlar öyle kolay tartışmaya girmezler. Ve Ahmet Kılıç kardeşlerinin sırtını vermezler yere. Milletvekili Ahmet Kılıç, son AK Parti Bursa İl Başkanlığı’ndaki halk buluşması ile yine dikkatleri üzerine çekti. Aslında Gençlik ve Spor Bakanı olacak adam ama Bursa işte bildiğiniz gibi…

Son Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu çok sessiz! Tıpkı Nurhayat Altaca Kayışoğlu gibi! Evet, olası bir erken seçimde iktidar değişimi olursa ve CHP iktidara gelirse Adalet Bakanlığı koltuğuna Bursa’dan Nurhayat Altaca Kayışoğlu yakışır. Ve yine olası bir kabine değişiminde Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı veyahut Kültür ve Turizm Bakanı olursa hiç şaşırmam.

Evet, siyasetin tadı tuzu yok! Allah’tan Bursa Valisi Erol Ayyıldız, siyaset üstü ve toplum adına adeta bir derviş misali gönüller alıyor da şehrin bereketi eksilmiyor. Yetimleri gözeten, kimsesizleri kollayan, kapısı her vatandaşa açık olan Vali Erol Ayyıldız, Vali Yakup Canbolat sonrasında Bursa’ya çok iyi geldi. Canbolat sonrasında Bursa’da yaşanan siyasi gerilim ve seçim stresini yıkan Vali Erol Ayyıldız, şehirde yeniden manevi bir iklim oluşmasına vesile oldu. Elbette Emniyet Genel Müdürümüz Sayın Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da bambaşka bir güzide isim. Lakin Alinur Aktaş döneminde onunla pek hemhal olamadık. Onun da adı olası kararname de Diyarbakır Valiliği’ne geçiyor. Cenabı Allah muvaffak etsin inşallah…