Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşması sadece Adalet ve Kalkınma Partisi adına değil, ülke siyaseti ve dinamikleri adına da önemli bir çıkış diyebiliriz. Baskın seçim stratejilerine uyumlu olarak yapılan konuşma ve yeni parti müziği ile birlikte Cumhur İttifakının yeni yol arkadaşı olarak DEM Parti'nin vurgulanması kritik hamleler diyebiliriz. Son Ankara ziyaretimde edindiğim bilgiler ile doğru orantılı yürüyen süreçler ve beklenen gelişmeleri sizlere pazar modunda keyifle paylaşacağım…
Türkiye Büyük Millet Meclisi ana merkezli ziyaretlerimizin tematik buluşmalarından birini daha verimli tamamladık. Sayın Emine Erdoğan'ın küresel bir çıkış yapacağı kulisini elde ettiğim ancak Ulusal Güvenlik gerekçeleri ile dillendirmediğim süreç Bilal Erdoğan'ın Bursa ziyareti ile altın çağını yaşadı. Emine Erdoğan'ın Vatikan ve Papa ziyareti ile birlikte Bilal Erdoğan'ın İznik ajandalı Bursa ziyaretinde öne çıkan buluşmada fotoğraf karelerine yansımayan dakikalar ve kişiler çok değerliydi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e yönelik operasyon beklentilerinin askıda kaldığı süreçte gözler Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'e çevrilmiş durumda. Bozbey'in herhangi bir operasyon ile alınacağına ihtimal vermiyorum. Sonuç itibariyle kent ile bu kadar bütün olan birisine ve seçimlerde oy oranı partinin önünde çıkan bir kimliğe operasyon yaparsanız bu ilk genel seçimlerde iktidara güçlü bir oy kaybı olarak yansıyacaktır. Her ne kadar muhalefet, iktidar olabilme şansını her geçen gün yitiriyor olsa bile Mustafa Bozbey'in elde ettiği seçim başarısı sonrasında operasyon ile görevden el çektirilmesi onu bir halk kahramanı yaparken, Cumhur İttifakının seçmen ile bağlarını ebediyen koparacaktır. Elbette bu iddiamı test edebilirsiniz.
Genel seçimler sonrası Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın alınarak başka bir Vali ile yerel seçimlere gidilmesi halinde Alinur Aktaş'ın seçimleri mutlaka kaybedeceğini yazdığım zamanda birileri beni test etmişti. Ve sonuç ortada…
Siz bilmezsiniz, 2007 yılında zabıtlara geçmeyen kayıtlara göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış kaynaklı iç kademeler tarafından ele geçirilme süreçlerini beyan ederken de bana yüksek sesli gülüyorlardı. Ve yine bugün inşaat sektörü başta olmak üzere birçok sektörde FETÖ bağlantılı isimlerin yeniden fotoğraf karelerinin ön saflarında yer aldığını gördükçe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşmasının satır araları daha bir anlamlı geliyor bana!
Hiç düşündünüz mü? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum neden Bursa'ya kadar geldi ama “yarısı bizden” demedi! Oysa bir gün önce AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan'ın basın toplantısında böyle bir açıklama yapılacağına dair pozitif eğilim vardı. Bakan Murat Kurum neden ısrarla Bursa'ya “yarısı bizden” demiyor! Yoksa sektörün yarısı bile bizden değil mi? Elbette bu hususları MİT başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha iyi bilirler…
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan koltuğunu bırakmadığı gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da koltuğunu 2030 yılından önce bırakmayacağını net bir dille ifade edebiliriz. Yeni ve çok kapsamlı bir FETÖ operasyonu için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın değişmesini bekleyenler haksız değil! İçişleri Bakanı olarak adı geçen bir iki ismi mevcut görevlerinin sekteye uğramaması için yazmıyorum. Lakin “Yeni Anayasa” sürecinde çok değerli katkılar sunan Muhterem İnce ismini kabinede görürsem şaşırmam.
Ankara'da, Bursa adına önemli siyasi hamleler gerçekleştiren AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın yeni kabine sürecinde etkin ve etnik rol oynayacağını belirtebilirim. Yeni kabine Karadeniz, Doğu ve İç Anadolu ile kısmen Güney Marmara ve Ege karışımı olacak. Akdenizden bir Bakan olur mu bilmiyorum lakin Güneydoğu Anadolu seçeneğini masada güçlü görebiliriz. Kabinede Bitlis, Van, Trabzon, Diyarbakır, Elazığ ve Erzurum kökenli isimler ağırlıkta olabilir.
Bursa Milletvekili Mustafa Varank'ın “Yeni Anayasa” süreci sonrasında kabinede yer alacağına yönelik iddialar güç kazanırken kendisine Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevi ilaveten verilebilir. Tarım ve Orman Bakanı olarak Önder Matlı ismi güç kazanırken, Ticaret Bakanı olarak Davut Gürkan'ın isminin Külliye'de bastırıldığını belirtmeden geçemem. Kabine değişimi ile birlikte Valiler Kararnamesinin çıkması bekleniyor.
İnegöl Kaymakamı Eren Arslan'ın adı güç kazanırken Osmangazi Kaymakamı Partal ismininde öne çıktığını belirtmekte fayda var. İki ayrı seçim bölgesi olan 4 Milyon nüfusa sahip Türkiye’nin ihracat lideri Bursa'dan iki Bakan iki Vali çıkması anormal görülmemeli. Sonuç itibariyle Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın siyasi ve bürokratik gücünü hem şehre hem de ülkeye kabine ve kararname ile göstermesi siyasi devamlılığı açısından elzem diyebiliriz.
Elbette kabine değişimi ve akabinde Valiler Kararnamesi ile gerçekleşecek değişim zincirini hızlı bir ekonomik ve sosyal reformlar zinciri takip edecektir. TOBB tarafından hayata geçirilen “Nefes Kredisi” bankaların her zamanki gibi kredileri asıl ihtiyacı olanlara değilde güçlü müşterilerine yönlendirmesi nedeniyle sabote edildi! Ki, kamu bankalarının Bursa'nın en önemli sorunu olduğunu defalarca dile getirmiştik ama Ankara bu isyanı duymamakta ısrarcı olunca bizde Ecevit döneminde olduğu gibi yazar kasa eylemi ile uyanırlar umuduyla susuyoruz! Elbette Bankalar, hem esnaf ve iş dünyasını hemde hükümeti esir almış durumda! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Bankalar ile mücadelesi ne kadar güçlü sürer bilmiyorum ama Hisarcıklıoğlu'nun Suriye çıkışı ülke adına devrim niteliğinde bir hamle oldu diyebiliriz. İnşallah bu ziyaret hem Bursa hem Türkiye için bereketli olur diyerek kabine, kararname ve akabinde reformları beklediğimizi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bir kere daha iletiyoruz…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ömer KÜÇÜKKAYA
Önce Kabine sonra Reform…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşması sadece Adalet ve Kalkınma Partisi adına değil, ülke siyaseti ve dinamikleri adına da önemli bir çıkış diyebiliriz. Baskın seçim stratejilerine uyumlu olarak yapılan konuşma ve yeni parti müziği ile birlikte Cumhur İttifakının yeni yol arkadaşı olarak DEM Parti'nin vurgulanması kritik hamleler diyebiliriz. Son Ankara ziyaretimde edindiğim bilgiler ile doğru orantılı yürüyen süreçler ve beklenen gelişmeleri sizlere pazar modunda keyifle paylaşacağım…
Türkiye Büyük Millet Meclisi ana merkezli ziyaretlerimizin tematik buluşmalarından birini daha verimli tamamladık. Sayın Emine Erdoğan'ın küresel bir çıkış yapacağı kulisini elde ettiğim ancak Ulusal Güvenlik gerekçeleri ile dillendirmediğim süreç Bilal Erdoğan'ın Bursa ziyareti ile altın çağını yaşadı. Emine Erdoğan'ın Vatikan ve Papa ziyareti ile birlikte Bilal Erdoğan'ın İznik ajandalı Bursa ziyaretinde öne çıkan buluşmada fotoğraf karelerine yansımayan dakikalar ve kişiler çok değerliydi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e yönelik operasyon beklentilerinin askıda kaldığı süreçte gözler Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'e çevrilmiş durumda. Bozbey'in herhangi bir operasyon ile alınacağına ihtimal vermiyorum. Sonuç itibariyle kent ile bu kadar bütün olan birisine ve seçimlerde oy oranı partinin önünde çıkan bir kimliğe operasyon yaparsanız bu ilk genel seçimlerde iktidara güçlü bir oy kaybı olarak yansıyacaktır. Her ne kadar muhalefet, iktidar olabilme şansını her geçen gün yitiriyor olsa bile Mustafa Bozbey'in elde ettiği seçim başarısı sonrasında operasyon ile görevden el çektirilmesi onu bir halk kahramanı yaparken, Cumhur İttifakının seçmen ile bağlarını ebediyen koparacaktır. Elbette bu iddiamı test edebilirsiniz.
Genel seçimler sonrası Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın alınarak başka bir Vali ile yerel seçimlere gidilmesi halinde Alinur Aktaş'ın seçimleri mutlaka kaybedeceğini yazdığım zamanda birileri beni test etmişti. Ve sonuç ortada…
Siz bilmezsiniz, 2007 yılında zabıtlara geçmeyen kayıtlara göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış kaynaklı iç kademeler tarafından ele geçirilme süreçlerini beyan ederken de bana yüksek sesli gülüyorlardı. Ve yine bugün inşaat sektörü başta olmak üzere birçok sektörde FETÖ bağlantılı isimlerin yeniden fotoğraf karelerinin ön saflarında yer aldığını gördükçe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşmasının satır araları daha bir anlamlı geliyor bana!
Hiç düşündünüz mü? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum neden Bursa'ya kadar geldi ama “yarısı bizden” demedi! Oysa bir gün önce AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan'ın basın toplantısında böyle bir açıklama yapılacağına dair pozitif eğilim vardı. Bakan Murat Kurum neden ısrarla Bursa'ya “yarısı bizden” demiyor! Yoksa sektörün yarısı bile bizden değil mi? Elbette bu hususları MİT başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha iyi bilirler…
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan koltuğunu bırakmadığı gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da koltuğunu 2030 yılından önce bırakmayacağını net bir dille ifade edebiliriz. Yeni ve çok kapsamlı bir FETÖ operasyonu için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın değişmesini bekleyenler haksız değil! İçişleri Bakanı olarak adı geçen bir iki ismi mevcut görevlerinin sekteye uğramaması için yazmıyorum. Lakin “Yeni Anayasa” sürecinde çok değerli katkılar sunan Muhterem İnce ismini kabinede görürsem şaşırmam.
Ankara'da, Bursa adına önemli siyasi hamleler gerçekleştiren AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın yeni kabine sürecinde etkin ve etnik rol oynayacağını belirtebilirim. Yeni kabine Karadeniz, Doğu ve İç Anadolu ile kısmen Güney Marmara ve Ege karışımı olacak. Akdenizden bir Bakan olur mu bilmiyorum lakin Güneydoğu Anadolu seçeneğini masada güçlü görebiliriz. Kabinede Bitlis, Van, Trabzon, Diyarbakır, Elazığ ve Erzurum kökenli isimler ağırlıkta olabilir.
Bursa Milletvekili Mustafa Varank'ın “Yeni Anayasa” süreci sonrasında kabinede yer alacağına yönelik iddialar güç kazanırken kendisine Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevi ilaveten verilebilir. Tarım ve Orman Bakanı olarak Önder Matlı ismi güç kazanırken, Ticaret Bakanı olarak Davut Gürkan'ın isminin Külliye'de bastırıldığını belirtmeden geçemem. Kabine değişimi ile birlikte Valiler Kararnamesinin çıkması bekleniyor.
İnegöl Kaymakamı Eren Arslan'ın adı güç kazanırken Osmangazi Kaymakamı Partal ismininde öne çıktığını belirtmekte fayda var. İki ayrı seçim bölgesi olan 4 Milyon nüfusa sahip Türkiye’nin ihracat lideri Bursa'dan iki Bakan iki Vali çıkması anormal görülmemeli. Sonuç itibariyle Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın siyasi ve bürokratik gücünü hem şehre hem de ülkeye kabine ve kararname ile göstermesi siyasi devamlılığı açısından elzem diyebiliriz.
Elbette kabine değişimi ve akabinde Valiler Kararnamesi ile gerçekleşecek değişim zincirini hızlı bir ekonomik ve sosyal reformlar zinciri takip edecektir. TOBB tarafından hayata geçirilen “Nefes Kredisi” bankaların her zamanki gibi kredileri asıl ihtiyacı olanlara değilde güçlü müşterilerine yönlendirmesi nedeniyle sabote edildi! Ki, kamu bankalarının Bursa'nın en önemli sorunu olduğunu defalarca dile getirmiştik ama Ankara bu isyanı duymamakta ısrarcı olunca bizde Ecevit döneminde olduğu gibi yazar kasa eylemi ile uyanırlar umuduyla susuyoruz! Elbette Bankalar, hem esnaf ve iş dünyasını hemde hükümeti esir almış durumda! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Bankalar ile mücadelesi ne kadar güçlü sürer bilmiyorum ama Hisarcıklıoğlu'nun Suriye çıkışı ülke adına devrim niteliğinde bir hamle oldu diyebiliriz. İnşallah bu ziyaret hem Bursa hem Türkiye için bereketli olur diyerek kabine, kararname ve akabinde reformları beklediğimizi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bir kere daha iletiyoruz…