Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İstanbul'u geçebilir miyiz?

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2025 10:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2025 10:15

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın misafiri olarak katılım gösterdiğimiz IDEF 2025 organizasyonunda bizleri karşılayan ve sorularımızı cevaplayan BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın ifadeleri arasında yer alan cümleler aslında Bursa için geleceğe dair önemli kriterlerden kesitler diyebiliriz. Güç olmanın ve gücü kontrol etmenin sırlarına değinen BTSO Başkanı İbrahim Burkay; “bir gücü arkasından çekerek durduramaz veya yönetemezsiniz. O gücün önüne geçerek onunla mücadele edebilir veya onu kontrol edebilirsiniz” diyerek aslında Bursa'nın 2035 sürecini de aydınlattı diyebiliriz. Vatandaşların genel itibariyle her daim 30-40 yıl öncesine göre bugünü değerlendirdiğini ifade eden BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın söylemlerini değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; 10 yıl sonrasına yani 2035 yılına göre hayatlarımızı bugünden şekillendirerek ilerlememiz gerekiyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının 2015 yılında ortaya koyduğu vizyon, 2025 yılında kademeli olarak gerçekleştiğine göre biz şimdiden 2035 yılına hazırlanmalıyız. Ne dersiniz Türkiye’nin güç merkezi İstanbul'u geçebilir miyiz?

Hayaller ve gerçekler ışığında herkesin pazardan pay çıkarmaya çalıştığı bir dönemde Bursa'nın fırsatlarını doğru değerlendirerek yolundaki engelleri aşması gerektiğini kabul etmeliyiz. Türkiye’nin en değerli sektörlerine ev sahipliği yapan Bursa'nın iş gücü potansiyelini ve nitelikli göç gücünü doğru değerlendirmeliyiz. Bursa'ya yön verebilmek ve ülkenin yörüngesinde etkin ve etkili olabilmek için stratejik hamleler yapmak zorundayız. Unutmamalıyız ki, hiçbir hedefe adım atılmadan ilerlemek mümkün değildir!

Havaların çok sıcak olduğu hatta termoşok riskinin yüksek olduğu bugünlerde kentsel dönüşüm, yangın ve deprem risklerine de değinmek istiyorum. İstanbul, büyük olduğu kadar köklü bir medeniyet. Uçsuz bucaksız sınırları aynı zamanda sorunları ve fırsatları içerisinde barındırıyor. Yarına daha az sorun bırakmak adına “Beton Bursa” yerine “Yeşil Bursa" mottosuna ivedilikle geri dönmemiz gerektiğini hatırlamamız lazım. Belli bir yaşın hatıralarına baktığımızda Çekirge ve Altıparmak şehirleşmelerini görmekteyiz. Bir dönem aralarında epey yeşil yol olan Çekirge ile Altıparmak semtleri arasında artık nefes alacak Kültürpark dışında yeşil alan kalmadı diyebiliriz. Şehri kendi içerisinde boğulmaktan kurtarmak adına çok hızlı bir şekilde ve Bakanlık destekleri ile devrim niteliğinde yeşil dönüşümlere imza atmak mecburiyetindeyiz.

İnsan, en değerli varlık. Her geçen gün azalan nüfus gücümüz ve doğurganlık hızımız ile artan ölüm hızımızı değerlendirdiğimizde her bireyi daha fazla kazanmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Her bir insanımıza, her bir Bursalıya sahip çıkarak ve köylerde tarım ve hayvancılığı yeniden hayata geçirerek geleceği geçmişin doğallığı ile yakalayabiliriz.

Değerli okuyucularım kıymetli Bursalılar; elbette hep birlikte tek yürek olduğumuzda İstanbul'u geçebiliriz. Bir dönem Kostantine olan bu koca şehri fetheden komutanlar Bursa'nın suyunu içerek, verimli topraklarında tarım yaparak, ipek yolunda ticaret ile uğraşarak Uludağ'ın gölgesinde serinleyerek koskoca bir İmparatorluk kurarak Kostantine olan bu medeniyeti İstanbul yapmadılar mı? Bizim damarlarımızda akan asil kan en değerli kılavuzumuz kıymetli Bursalılar, Çınar'ın gölgesinde çayı yeniden demleyip yola revan olma vakti gelmiştir. Artık Bursa ve Bursalılar değil, İstanbul ve İstanbullular düşünsün diyerek hepinizi Cuma günü Cuma namazına Ulucami’ye davet ediyorum. Cenabı Allah bizleri her türlü kazadan, beladan, kötülüklerden, kem göz ve nazarlardan korusun, işlerimizi bereketli kılsın inşallah…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.