Ağır mali tablolar, kirasını ödeyemeyen esnaflar, vergi borcu nedeniyle sıkıntıya düşenler ve SGK prim borcunu bile ödeyemeyenler! Evet, Adalet ve Kalkınma Partisi son genel seçimler sonrasında vatandaşın ve iş dünyasının yükünü almak yerine onların omuzlarına daha ağır yükler bindiren, ekonomik ve siyasi politikalar üretmeye başladı. Maaş konusunda hiçbir kesimi memnun edemeyen AK Parti’nin, kabine değişikliğine ısrarla gitmemesi ve yerel seçimlerde aldığı ağır yenilgi sonrası sokak desteğini ciddi anlamda kaybetmesi, bürokratik ve ekonomik sorunların gün yüzüne çıkmasına neden oluyor…

Vatandaşların hastanelerden randevu alamadığı Bursa’da, şehrin göbeğindeki Hastane Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın defalarca verdiği sözlere rağmen bitirilemiyor! Ankara’nın sahip çıkmadığı Bursa’da, şimdide sanayici veryansın ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Bursa’da gündeme taşıdığı şehrin önemine dair sözleri iktidarın görmezden ve duymazdan geliyor olması ise ayrıca üzüntü verici diyebiliriz.

İş dünyası ve sanayiciye yük üstüne yük!

Hükümetin seçimlerden sonra unuttuğu Bursa’da, kapanan işyerleri ve durma noktasına gelen ticaretin ötesinde artışı önlenemeyen fiyatlar ve depreme dayanıksızlığı nedeniyle üst üste yıkım kararı nedeniyle kapatılan okullar ile kamu kuruluşları endişe verici bir tablo oluşturuyor.

Hükümetin; iş dünyasının pandemi sürecinden bu yana kamu yararına verdiği tüm destekleri elinin tersiyle itercesine gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik baskılar, başta sanayiciler olmak üzere iş insanlarını, esnafları ve sanayicileri üretmekten vazgeçirmeye başladı! Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle geçici 12’nci maddenin yürürlüğe girmesi sonucunda sanayicinin ve iş dünyasının yükü katlandı. Bahse konu düzenleme kapsamında; Bakanlık tarafından yapı ruhsatı veya iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alamayan firmalara 3 yıl ek süre tanınırken, bu süre uzatımı belirli şartlarla ücretlendirilerek sanayiciye yeni bir mali ve bürokratik yük getirdi.

Aralık ayında yayımlanan usul ve esaslara göre firmaların yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı durumlarına göre kademeli bir ücretlendirme modeline gidildi. Bu uygulamaya göre geçerli yapı ruhsatı olmayan firmalar için ilk 6 ay ücretsiz olup, sonrasında her ay güncel parsel tahsis bedelinin yüzde 0,5’i oranında ücretlendirme uygulanacak. Ve yine geçerli yapı ruhsatı olup yapı kullanma izin belgesi bulunmayan firmalar için yine ilk 6 ay ücretsiz, ancak sonrasında her ay yüzde 0,1 oranında ücret alınacak. Yapı kullanma izin belgesi olup iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmayan firmalar içinse yine 6 ay ücretsiz olup, 6 aydan sonra her ay yüzde 0,05 oranında ücret tahsil edilecek. Oranlar düşük olarak gözüküyor olsa bile sanayicilerin kullanım alanları, fabrikaların büyüklüğü ve binaların yapıları değerlendirildiğinde sanayicinin üzerine ciddi bir yük, yüklenmiş olduğunu görüyoruz.

Asgari ücret artışı sonrası kamuya dair tüm hizmetlerde yüzde 40’dan fazla zam oranı ile muhatap olan iş dünyası, artan maliyetler karşısında işçi çıkarma ve fabrika kapatma gibi seçenekleri masaya yatırmış durumda. Ek maliyetlerin sanayicinin belini büktüğü şu günlerde ihracat oranlarında yaşanan düşüşler ve özellikle Bursa’nın iktidar nezdinde arka plana itiliyor olması da önemli bir ayrıntı diyebiliriz. Sanayi üretiminin yavaşladığı bu dönemde, döviz kurundaki dalgalanmalar başta olmak üzere yüksek faiz oranları ve küresel ekonomik durgunluk gibi etkenlerle mücadele eden sanayiciler, bahse konu düzenlemenin ek bir mali yük getirdiğini dile getiriyor. Organize Sanayi Bölgelerindeki katılımcılar, özellikle finansmana erişimin zorlaştığı bu dönemde, ek maliyetlerin sanayi üretimini daha da zorlaştıracağını belirtiyor. Elbette öte yandan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey gibi Organize Sanayi Bölgeleri’ni kendi başına bir belediye gibi görenlerde yok değil!

Geçtiğimiz günlerde 2025 yılı Ocak ayı değerlendirme toplantısında Bursa’nın 17 değil, 36 Belediyesi olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Organize Sanayi Bölgeleri’nin de barındırdıkları yapılar nedeniyle birer belediye gibi değerlendirilmeleri gerektiğini ifade etti. Organize Sanayi Bölgeleri içerisinde itfaiyeden sağlık hizmetine birçok kamusal hizmetin verildiğini ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere Bakanlıkları OSB’leri denetlemeye ve detaylı incelemeye davet etmişti…

İş dünyası ve esnaf alternatif arıyor!

İş dünyasının ve sanayicilerin üzerine her kesimin bu kadar yüklendiği bir dönemde, yüksek vergiler ve ağır maliyetler ile zar zor ayakta kalmaya çalışan sanayicilere bir de ek maliyetler yüklenirse kent ve ulusal güvenlik açısından kritik öneme sahip olan istihdam hususu yani “işsizlik ile mücadele” nasıl gerçekleştirilecek? Türkiye’de son 2 yıldır kademeli olarak vergi toplanarak ayakta tutulmaya çalışılan bir Devlet varlığı olduğu sokakta her kesimin ifade ettiği üzücü bir tablo olurken, iktidarın çözümsüzlüğü ve muhalefetin suskunluğu iş dünyası ile sanayicileri alternatif seçeneklere mecbur bırakıyor diyebiliriz.

Hem esnafların hem de iş insanlarının memnun olmadığı sosyoekonomik durumun getirdiği tablo siyasi anlamda farklı arayışların doğmasına vesile oluyor. Hem iktidar hem de muhalefet Milletvekillerinin Bursa’da sokağa çıkamadığı bu günlerde yeni siyasi partilerin ardın sıra kurulması tesadüf mü? Ve yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni kurulan gruplar ile kurulması gündemde olan grupları doğru değerlendirmek gerekiyor! İş dünyası ve sanayicilerin artan maliyetler ve olumsuz ekonomiye daha fazla dayanacağını öngörmemiz imkânsız. Özellikle Ramazan ayı içerisinde baş gösterecek yüksek rakamlı işçi çıkışları ve kapanması muhtemel fabrikaların iktidarı olumsuz yönde etkilemesine kesin gözüyle bakılıyor!

Vatandaş ile hemhal olmayan siyasetçilerin iş dünyası, esnaf ve sanayicileri de görmezden geldiği Türkiye’de; asgari ücretli, memur ve emekli adeta veryansın ederken, bu silsileye şimdide iş dünyası ve sanayici eklendi. Üreticilerin yüksek maliyetler nedeniyle sıkıntılı günler yaşadığı Türkiye’de, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıkların özellikle Marmara Bölgesi’nde etkili olması beklenen bir deprem ile yaratacağı çok olumsuz koşullardan Allah’a sığınıyoruz. TRT’nin sevilen dizisi Teşkilat’ta üç haftadır üst üste ortaya konan “Büyük İstanbul Depremi” vurgusu hem vatandaşlarda hem de iş dünyası ile esnafta büyük bir panik yarattı. Milli İstihbarat Teşkilatı ön plana çıkarılarak çekilen dizinin geçen yıldan bugüne bir aşk dizisinden öteye geçerek topluma kaos pompalaması ne kadar doğru?

Evet, değerli okurlarım ve kıymetli büyüklerimiz; esnaf, iş dünyası ve sanayici veryansın ediyor! Üst üste gelen vergi yükleri, ödenemeyen kiralar başta olmak üzere vergiler, çalışan maaşları, SGK primleri ve otomobiller başta olmak üzere her şeyde olan ÖTV gibi birçok vergi vatandaşın ve toplumun sosyoekonomik ve psikolojik dengesini bozdu. Avukatlığı bırakıp kendini hâşâ Peygamber ilan edenlere mi şaşıralım yoksa içi boşaltılan yerel yönetimler ile kamu kuruluşlarına mı anlam vermek imkânsız! Hâsılı; sözün özüne değinecek olursak eğer hükümet yük almak yerine yük olmaya devam ederse, erken seçim 2025 Kasım’a kalmadan vatandaşın önüne gelir. Demedi, demeyin diyerek hepimizi ve devletimizi Allah’a emanet ediyorum. Saygı, hürmet ve selamlarımla…