Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla değiştirmek istemediği kabine, büyük bir ihtimalle bütçe görüşmeleri akabinde geniş bir Valiler ve Bürokratlar kararnamesi ile mecburen değişecek! Türkiye’nin içerisinde bulunduğu çetrefilli durumdan siyasi anlamda çıkış yakalamak isteyen derin millet yapılanması, çok uçlu Türkiye fikrine sıcak bakmıyor diyebiliriz. Binlerce yıllık Anadolu medeniyetleri tarihi herkese öğretti ki, bu topraklarda savaşmadan barışmak mümkün değil. Teknik olarak kabul etmeliyiz ki; dünya çok yönlü bir savaş koridoru içerisinde ciddi yıkımlar ile yüzleşmeye başladı. Çin ile Amerika arasında çıkması beklenen savaş, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimlerine göre takvim alırken; Avrupa da kendi içerisinde çıkması mümkün savaşlara dair ciddi savunma hamleleri içerisinde. Özellikle Rusya’nın Kiev sonrasında hedefinin Berlin olacağını Rus kadın askerlerin yayınladıkları sosyal medya paylaşımlarından görmek, Dünya açısından kışın çok sıcak geçeceğinin bir diğer göstergesi diyebiliriz.
Uluslararası savaş gündemi içerisinde iktidar olmamak için direnen Cumhuriyet Halk Partisi ile karşı karşıya kalıyoruz. AK Parti’nin kendi içerisinde verdiği yeniden var olma süreci, ilerleyen süreçte bölünme ile sonuçlanır mı? Milliyetçi Hareket Partisi’nin son dönemde gösterdiği pozitif çıkışlar takdir topluyor! MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, CHP lideri Özgür Özel’in aksine bütünleyici ve tamamlayıcı açıklamaları toplumu yeniden milliyetçi, muhafazakâr ve demokrat tabanda birleştirmeye başladı. Kısacası, her ne kadar yerel yönetimlerde ağırlıklı bir CHP kazanımı olduğu gözüküyor olsa bile olası bir seçimde iktidarı merkez sağ yapılanmasının veyahut koalisyonunun kazanması mümkün. Tabi ki burada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP ile veyahut alternatif bir siyasi hareketin liderliğinde Cumhurbaşkanı Adaylığı sürecini yürütmesini veyahut bu yönde adımlarla oluşacak muhtemel seçim sürecini temel almadan bu öngörüleri sunduğumu özellikle belirtmek isterim!
Kredi kartlarından savunma sanayi payının alınması ile ilgili değişikliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iptal etmesinin ardından önüne gelen herkesi açıklamaları ile neredeyse “vatan hainliği” ile suçlama cüretinde bulunacak şekilde itham eden Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin istifası artık su götürmez bir gerçeklik. Sokak diyor ki; “Cumhurbaşkanı Erdoğan hamlesi sonrası ya Destici istifa edecek ya da çıkıp toplumdan özür dileyecek!” Evet, siyasette ki en büyük polemiklerden birisi haline gelen bu talihsiz çıkış sonrası gördük ki, Büyük Birlik Partisi Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisinin çok gerisinde kalan bir hilkat garibesi olmuştur…
Türkiye’nin lider arayışı elbette yerel yönetimler açısından da bir yarışa dönüştü. Bursa Yenişehir Havalimanı ile ilgili önceki gün gerçekleşen programda Bursa adına görevde olan 20 Milletvekilinden hiçbirinin yer almaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milletvekili bulunan tüm partiler adına büyük bir ayıp! Kabul etmeliyiz ki; Türkiye Büyük Millet Meclisi 28’nci dönem Bursa Milletvekilleri, şehir ve ülke sorunları adına ortak akıldan ve birliktelikten uzak, toplum ile bütünleşmeyen, parti dinamiklerinin ve yerel yönetimlerinin çatışmaları arasında sıkışmış adeta ürkekler ordusundan başka bir şey değiller! Evet, Bursa’nın sahipsiz olduğunu hep birlikte maalesef bir kere daha gördük. Bursa Yenişehir Havalimanı buluşması bu minvalle aslında liderler ve iktidarlar savaşının da somut bir göstergesi olurken, Bursa Hızlı Tren süreci gibi şehre somut ve uzun yıllardır çözüm üretemeyen batık bir proje olarak yeşillenmeyi bekliyor diyebiliriz.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in olmaması şehir adına büyük talihsizlik. Bursa’yı sil baştan dizayn eden Faruk Çelik’in doğru hamleleri ile hem Bursaspor ayağa kalktı hem de kent ekonomisi ciddi anlamda yaşamsal sinyaller vermeye başladı diyebiliriz. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen Osmangazi, Nilüfer ve İnegöl Belediye Başkanlarının şimdiden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olma arzusu ile verdikleri soğuk savaş ne kadar doğru? İşte bunu kent olarak çok iyi tartışmamız gerekiyor!
Elbette tüm bu çatışmalar içerisinde barış çubuğunu tüttürenler kazanmaya ve kazandırmaya devam ediyor. Türkiye’nin ve Bursa’nın sorunlarının ortak akıl bütünlüğünde iletişim ile çözüleceğine inandığını her fırsatta ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesini ayakta alkışlamamız lazım. Bursa’nın 20 Milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde maaş alıp yan gelip yatarlarken, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik ile yürüttüğü Ankara atakları çok değerli.
Kabul etmeliyiz ki; Bursa’nın 20 Milletvekili hiçbir siyasi parti lideri ve Bakan ile topyekûn görüşmeyerek Bursa’nın değil siyasi hedeflerinin Milletvekili olduklarını kabulleniyorlar. Eğer Milletvekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Bursa için bir şey yaptıklarını iddia ediyorlarsa bunu hepimize kanıtlasınlar! Bursa Milletvekilleri, Mecliste grubu olan siyasi partilerin veyahut mecliste Bursa Milletvekili bulunan siyasi partilerin liderleri başta olmak üzere Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir masada hep birlikte bir araya gelsinler bizde “Maşallah 20 yiğit çıktı meydana yürü be Bursa” diye alkış tutalım. Aksi halde Ankara’da kış vakti nefes alıp vererek vakit tüketmesinler! Sonuç itibariyle Kamuda Tasarruf Tedbirleri halen devam ediyor…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ömer KÜÇÜKKAYA
Gündem notları…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla değiştirmek istemediği kabine, büyük bir ihtimalle bütçe görüşmeleri akabinde geniş bir Valiler ve Bürokratlar kararnamesi ile mecburen değişecek! Türkiye’nin içerisinde bulunduğu çetrefilli durumdan siyasi anlamda çıkış yakalamak isteyen derin millet yapılanması, çok uçlu Türkiye fikrine sıcak bakmıyor diyebiliriz. Binlerce yıllık Anadolu medeniyetleri tarihi herkese öğretti ki, bu topraklarda savaşmadan barışmak mümkün değil. Teknik olarak kabul etmeliyiz ki; dünya çok yönlü bir savaş koridoru içerisinde ciddi yıkımlar ile yüzleşmeye başladı. Çin ile Amerika arasında çıkması beklenen savaş, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimlerine göre takvim alırken; Avrupa da kendi içerisinde çıkması mümkün savaşlara dair ciddi savunma hamleleri içerisinde. Özellikle Rusya’nın Kiev sonrasında hedefinin Berlin olacağını Rus kadın askerlerin yayınladıkları sosyal medya paylaşımlarından görmek, Dünya açısından kışın çok sıcak geçeceğinin bir diğer göstergesi diyebiliriz.
Uluslararası savaş gündemi içerisinde iktidar olmamak için direnen Cumhuriyet Halk Partisi ile karşı karşıya kalıyoruz. AK Parti’nin kendi içerisinde verdiği yeniden var olma süreci, ilerleyen süreçte bölünme ile sonuçlanır mı? Milliyetçi Hareket Partisi’nin son dönemde gösterdiği pozitif çıkışlar takdir topluyor! MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, CHP lideri Özgür Özel’in aksine bütünleyici ve tamamlayıcı açıklamaları toplumu yeniden milliyetçi, muhafazakâr ve demokrat tabanda birleştirmeye başladı. Kısacası, her ne kadar yerel yönetimlerde ağırlıklı bir CHP kazanımı olduğu gözüküyor olsa bile olası bir seçimde iktidarı merkez sağ yapılanmasının veyahut koalisyonunun kazanması mümkün. Tabi ki burada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP ile veyahut alternatif bir siyasi hareketin liderliğinde Cumhurbaşkanı Adaylığı sürecini yürütmesini veyahut bu yönde adımlarla oluşacak muhtemel seçim sürecini temel almadan bu öngörüleri sunduğumu özellikle belirtmek isterim!
Kredi kartlarından savunma sanayi payının alınması ile ilgili değişikliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iptal etmesinin ardından önüne gelen herkesi açıklamaları ile neredeyse “vatan hainliği” ile suçlama cüretinde bulunacak şekilde itham eden Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin istifası artık su götürmez bir gerçeklik. Sokak diyor ki; “Cumhurbaşkanı Erdoğan hamlesi sonrası ya Destici istifa edecek ya da çıkıp toplumdan özür dileyecek!” Evet, siyasette ki en büyük polemiklerden birisi haline gelen bu talihsiz çıkış sonrası gördük ki, Büyük Birlik Partisi Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisinin çok gerisinde kalan bir hilkat garibesi olmuştur…
Türkiye’nin lider arayışı elbette yerel yönetimler açısından da bir yarışa dönüştü. Bursa Yenişehir Havalimanı ile ilgili önceki gün gerçekleşen programda Bursa adına görevde olan 20 Milletvekilinden hiçbirinin yer almaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milletvekili bulunan tüm partiler adına büyük bir ayıp! Kabul etmeliyiz ki; Türkiye Büyük Millet Meclisi 28’nci dönem Bursa Milletvekilleri, şehir ve ülke sorunları adına ortak akıldan ve birliktelikten uzak, toplum ile bütünleşmeyen, parti dinamiklerinin ve yerel yönetimlerinin çatışmaları arasında sıkışmış adeta ürkekler ordusundan başka bir şey değiller! Evet, Bursa’nın sahipsiz olduğunu hep birlikte maalesef bir kere daha gördük. Bursa Yenişehir Havalimanı buluşması bu minvalle aslında liderler ve iktidarlar savaşının da somut bir göstergesi olurken, Bursa Hızlı Tren süreci gibi şehre somut ve uzun yıllardır çözüm üretemeyen batık bir proje olarak yeşillenmeyi bekliyor diyebiliriz.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in olmaması şehir adına büyük talihsizlik. Bursa’yı sil baştan dizayn eden Faruk Çelik’in doğru hamleleri ile hem Bursaspor ayağa kalktı hem de kent ekonomisi ciddi anlamda yaşamsal sinyaller vermeye başladı diyebiliriz. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen Osmangazi, Nilüfer ve İnegöl Belediye Başkanlarının şimdiden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olma arzusu ile verdikleri soğuk savaş ne kadar doğru? İşte bunu kent olarak çok iyi tartışmamız gerekiyor!
Elbette tüm bu çatışmalar içerisinde barış çubuğunu tüttürenler kazanmaya ve kazandırmaya devam ediyor. Türkiye’nin ve Bursa’nın sorunlarının ortak akıl bütünlüğünde iletişim ile çözüleceğine inandığını her fırsatta ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesini ayakta alkışlamamız lazım. Bursa’nın 20 Milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde maaş alıp yan gelip yatarlarken, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik ile yürüttüğü Ankara atakları çok değerli.
Kabul etmeliyiz ki; Bursa’nın 20 Milletvekili hiçbir siyasi parti lideri ve Bakan ile topyekûn görüşmeyerek Bursa’nın değil siyasi hedeflerinin Milletvekili olduklarını kabulleniyorlar. Eğer Milletvekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Bursa için bir şey yaptıklarını iddia ediyorlarsa bunu hepimize kanıtlasınlar! Bursa Milletvekilleri, Mecliste grubu olan siyasi partilerin veyahut mecliste Bursa Milletvekili bulunan siyasi partilerin liderleri başta olmak üzere Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir masada hep birlikte bir araya gelsinler bizde “Maşallah 20 yiğit çıktı meydana yürü be Bursa” diye alkış tutalım. Aksi halde Ankara’da kış vakti nefes alıp vererek vakit tüketmesinler! Sonuç itibariyle Kamuda Tasarruf Tedbirleri halen devam ediyor…