Küresel dengelerin büyüleyici ışığında ulusal gündemleri teğet geçtiğimiz bir süreçteyiz. Hükümetin kabine ve kararname arasında saklambaç oynadığı şu günlerde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik ataklar ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çaresizliği yarınlara dair önemli mesajlar içeriyor. Küresel Güney üzerinden yürütülen süreç Türkiye’yi; Amerika, İngiltere ve Avrupa’dan uzaklaştırırken, İslam coğrafyası ile de uyumsuz bir çıkmaza sokuyor. Ülke olarak büyük bir karamsarlık ve kararsızlık içerisinde olduğumuzu kabul etmek zorundayız. İsrail ile bitirilemeyen ticaret ve ülke içerisinde güçlendirilemeyen üretim ile ekonominin çözüm anahtarını Bursa’da arayan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın BTSO temasları ve ötesini çok iyi okumalıyız. Ankara’nın yoğunlaştığı Bursa ve Bursa’nın yoğunlaştırdığı tarihsel dönüşümü anlayamadan yapacağımız hamleler, küresel ve ulusal algıların girdabında boğulmamıza neden olabilir. Siyaset ile bürokrasinin bir hatası ile tüm ülkenin yangın yerine dönüşmesi an meselesi diyebilirim. İşte tüm bu algoritmalar içerisinde sizleri “gezen tavuk gezmeyen siyasetçi” başlıklı yazımla saygıyla selamlıyorum…

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in okulların açılmasıyla birlikte başarılı ve sahada sırıtmayan bir şekilde öne çıktığı şu günlerde, Bakanlar Kurulu’nun ortalardan kaybolduğuna şahitlik etmekteyiz. Gezen Tavuk yumurtasının değerinin her geçen gün arttığı bu günlerde Gezmeyen Siyasetçilerin fişlenerek 2026 baskın seçimine yönelik “Vekilimi değiştir” oyunu başladı diyebiliriz.

Her ne kadar Bursa’da Alinur Aktaş dönemi baraj muhabbeti ile AK Parti, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elini zayıflatmaya çalışıyor olsa bile Alinur Aktaş’ın tüm adamlarının kendisini geride bırakarak ileri saflarda makam, mevki ve ekran kaptıklarını AK Parti ısrarla görmezden geliyor. Kabul etmeliyiz ki; AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan son iki aydır muhalefetin hataları ve muhalif siyasilerin danışmanlarının hatalı hamleleri nedeniyle sessizce ön plana çıktı. Ancak tüm bu öne çıkışlara rağmen AK Parti’de gözler Bursa’ya değil, Balıkesir’e çevrilmiş durumda. Şöyle ki; AK Parti Marmara Bölge siyasetinde son dönemde öne çıkan en değerli isim, AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir oldu diyebiliriz. Bu öne çıkış ve Bakanların Balıkesir ziyaret yoğunluğu ile CHP’li Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın 6 Eylül 2025 Cumartesi günü AK Parti’ye geçtiğini açıklayacağına dair kulisler Mehmet Aydemir’in adının kabinede geçmesini sağlıyor.

AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir’in adı olası kabine de Gençlik ve Spor Bakanı olarak öne çıkarken, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu’nun adı Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakan Yardımcılığı için kulislerde geçiyor.

Siyaset, bir saha oyunudur değerli okurlarım. Saha da yoksanız siyasette yoksunuz demektir! Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Efkan Ala’nın kalesi ve Milletvekili olduğu Bursa’da sadece birkaç ilçe başkanının paylaştığı fotoğraf kareleri ve basın bültenleri ile siyaset, iktidar düzeyinde hak ettiği şekilde gerçekleştiriliyor diyemeyiz! AK Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik çok büyük bir üstünlük sağladığı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye transferinde siyaset pasif kalırken, Aydın Valisi Yakup Canbolat başarılı hamleleri ile ülke gündeminde iktidara önemli bir güç kazandırdı. Bursa Valiliği’nden Aydın Valiliği’ne genel seçimler sonrası atanan Vali Yakup Canbolat sonrasında Bursa Büyükşehir Belediyesi, CHP’li Mustafa Bozbey tarafından kazanılmıştı. Ve gelinen noktada CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Vali Yakup Canbolat’ın önemli atakları ile AK Parti saflarına geçmişti. Gördüğünüz üzere Vali Yakup Canbolat varlığı ile değer kattığını, yokluğu ile değerler kaybettirdiğini Bursa Valiliği’nden alınması sonrasında yaşanan süreçler ve Aydın Valisi olarak atanması sonrası yaşanan süreçler ile ortaya koydu. Ve her iki şehir aritmetiğine baktığımızda Vali Yakup Canbolat için “oturduğu yerden şehri yöneten Vali” ifadelerinin öne çıktığını görmekteyiz. Oturduğu yerden bu hamleleri yapan birisi, birde gezecek olursa kim bilir neler olur, neler…

Son dönemde adı Ticaret Bakan Yardımcılığı için güçlü şekilde geçen AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’a Ticaret Bakanlığı çok yakışacaktır kanaatindeyim. Davut Gürkan’ın artık ulusal bir siyasetçi gibi davranarak CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i AK Parti’ye davet etme zamanı geldi. Kabul etmeliyiz ki; 2025 yılı bütçesi yaklaşık 40 Milyar Türk Lirası olan ve 2026 bütçesinin yaklaşık 65 Milyar Türk Lirası olacağı öngörülen böylesine güçlü bir ekonomi, ana muhalefetin elinde bırakılmamalıdır! Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bursa Büyükşehir Belediyesi üzerinden hayata geçirdiği ve geçireceği güçlü sivil toplum hamleleri ve sosyal dayanışma projeleri CHP’nin yerel ve ulusal gücünü artırırken aynı zamanda Bursa’yı CHP’nin Avrupa iletişim ofisine dönüştürüyor diyebiliriz. AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala’nın Bursa Valisi Erol Ayyıldız ile de istişare ederek Mustafa Bozbey’i AK Parti’ye transfer etmesi ve akabinde Mustafa Bozbey’in bu davete olumlu cevap vermesi ile 11 Eylül 2025 Perşembe günü Bursa için tarihi bir dönüm noktası olabilir. Sonuç itibariyle Dünya’nın ekonomiler üzerinden yönetildiği bu günlerde böylesine güçlü bir ekonomiyi ve yerel yönetimi Cumhuriyet Halk Partisi elinde bırakmak, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için pekte mantıklı bir siyasi hamle olmayacaktır kanaatindeyim.

Bursa’dan 2 Bakan ve 2 Vali çıkarmak için AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala var gücü ile çalışmalıdır. Kabul etmeliyiz ki; günümüzde Bursa’nın en etkin ve saha da olan siyasetçisi Artvin Milletvekili Faruk Çelik’tir. Bursa’dan yeni liderler, Bakanlar ve Valiler çıkarmadan Faruk Çelik’i siyaseten egale etmek imkânsızdır. Ticaret Bakanlığı’na Davut Gürkan’ın getirilmesi ve beklendiği dönüşüm şekli ile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na Önder Matlı’nın getirilmesi şehre güç, ülkeye dinamizm katacaktır. Valiler kararnamesinde Bursa’dan Osmangazi Kaymakamı Ali Partal’ın ve İnegöl Kaymakamı Eren Arslan’ın Vali olarak çıkması AK Parti’nin 10, MHP’nin 2 yani Cumhur İttifakı’nın 12 Milletvekili için imkânsız bir görev değil diye düşünüyorum. Türkiye’nin en büyük ihracat, üretim, ekonomi, finans ve turizm şehri Bursa’dan, iki Bakan iki Vali çıkmadıktan sonra AK Parti’ye Bursa’dan 10 Milletvekili fazla değil mi?

“Gezen Tavuk Gezmeyen Siyasetçi” polemiği emin olun uzun bir süre şehir ve ülke gündeminde olacaktır. 2026 ayının ikinci çeyreği içerisinde gerçekleşmesi muhtemel baskın seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa’da öngördüğümüz hamleleri gerçekleştiremezse, merkez sağ siyaseti Bursa’dan iki bölgede 4 Milletvekili çıkararak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ülke genelinde 90 Milletvekili ile güçlü bir söz sahibi olacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi öngörülen 2026 baskın seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın yerini Türkiye İttifakı’nın alması çok uzak değil gibi duruyor. Ne dersiniz? Bursa’da 12 Milletvekili olan Cumhur İttifakı, Bursa’dan Ankara’ya 2 Bakan ve 2 Vali gönderebilir mi? Şimdi ben susuyorum, sokaklar ve siyasetçiler konuşsun…