Mübarek Cuma günü yüzü hürmetine ifade etmek isterim ki; bugüne kadar yazdığım veyahut yazmadığım halde ilgili makamlar ile istişare ettiğim çoğu hususu çıkan birisi olarak bugün hepinizi insanlara, hayvanlara ve yaşayan tüm canlılara iyilik yapmaya davet ediyorum. İster günahlarınızdan tövbe edin isterseniz günahlarınıza devam edin. Bu tamamen Yüce Allah ile sizler arasındaki iletişim. Sadece insanlık adına, insan olarak yeryüzüne doğmamız adına bugün iyilik edin, fakir ve fukaraların yüzünü gülümseten davranışlar gösterin ve olabildiğince güler yüzlü olun….
Değerli okurlarım, ama doğru ama yanlış olarak bize öğretilmiş olsa bile tarih, hepimize insanlığın çok acımasız süreçlerden daha acımasız süreçlere doğru ilerlediğini gösteriyor. İster küresel güçler diyelim, isterseniz üç beş ailenin yönettiği bir dünya diyelim. Yönetim şekli ve adı ne olursa olsun kabul etmeliyiz ki, insanlık kendi sonunu hazırlamaya hızla devam ediyor. Bugün hiç tanımadığınız coğrafyalara göz atın. Oralardaki kan ve gözyaşını 1 saat olsun hissedin. Ailenize, evlatlarınıza, elinizin altındaki nimetlere bakın ve sonra bir damla suya, bir damla kana, bir parça yardıma muhtaç insanlar ile yaşadıkları kaos ve vahşet dolu coğrafyaları bakarak bir durum analizi yapın. Ve sonra ister şu günlerinize şükür edin, isterseniz bildiğin gibi yaşamaya devam edin. Sonuç itibariyle birlikte doğmadık ancak hep birlikte bu hayatı yaşadığımızı kabul etmek zorundayız…
Türkiye, Eylül ayı itibariyle zor süreçlere itilmek isteniyor. Kabul etmeliyiz ki, daha iyi şartlar için ister iktidar ister muhalefet olsun kimsenin elinden tek başına birşey gelmiyor. Kabinenin yetersizliği, hazinenin kötü durumu, sınır ötesi asker yoğunluğumuz ve yurt içindeki mülteci yükümüz ile tam bir darboğaz içerisindeyiz. Ve yine kabul etmeliyiz ki; Anadolu içerisinde hangi ırk, dil, din veyahut görüşten olursak olalım hepimiz aynı ortak kaderi er yada geç yaşayacağız. Bu sebeple bizim bizden başka kimsemiz olmadığını kabul etmeliyiz. Asker de bizim çocuğumuz, polis doktor hakim veyahut çöpçü de… Ortak kavgamız ekmek davası olsa bile ortak paydamız hep beraber yaşadığımız Vatan….
Okulların açılmasına üç hafta kala öğrenciler yazın sıcağında pişerken, Velileri okul masrafları telaşı sardı. Servis ücretlerine gelecek zamları düşünürken, eğitim ve öğretim dönemine dair birçok sorunu üst üste koymaya devam ediyoruz…
Hep beraber yaşadığımız toprak parçasında ödenen bedeller saymak ile bitmez. Bugün geldiğimiz süreç hepimizi Cuma yüzü hürmetine birlik ve beraberliğimiz için dua etmeye mecbur kılıyor. İntihar vakaları başta olmak üzere artan hastalıklar ve ağırlaşan ekonomi ötesinde hızla artan afetlerin verdiği ilahi işaretler ışığında hepinizi, hepimiz için ortak fayda sağlayacak hayır dualarda buluşmaya davet ediyorum. Cumamız mübarek, hayır dualarımız kabul olsun inşallah…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ömer KÜÇÜKKAYA
Cuma yüzü hürmetine…
Mübarek Cuma günü yüzü hürmetine ifade etmek isterim ki; bugüne kadar yazdığım veyahut yazmadığım halde ilgili makamlar ile istişare ettiğim çoğu hususu çıkan birisi olarak bugün hepinizi insanlara, hayvanlara ve yaşayan tüm canlılara iyilik yapmaya davet ediyorum. İster günahlarınızdan tövbe edin isterseniz günahlarınıza devam edin. Bu tamamen Yüce Allah ile sizler arasındaki iletişim. Sadece insanlık adına, insan olarak yeryüzüne doğmamız adına bugün iyilik edin, fakir ve fukaraların yüzünü gülümseten davranışlar gösterin ve olabildiğince güler yüzlü olun….
Değerli okurlarım, ama doğru ama yanlış olarak bize öğretilmiş olsa bile tarih, hepimize insanlığın çok acımasız süreçlerden daha acımasız süreçlere doğru ilerlediğini gösteriyor. İster küresel güçler diyelim, isterseniz üç beş ailenin yönettiği bir dünya diyelim. Yönetim şekli ve adı ne olursa olsun kabul etmeliyiz ki, insanlık kendi sonunu hazırlamaya hızla devam ediyor. Bugün hiç tanımadığınız coğrafyalara göz atın. Oralardaki kan ve gözyaşını 1 saat olsun hissedin. Ailenize, evlatlarınıza, elinizin altındaki nimetlere bakın ve sonra bir damla suya, bir damla kana, bir parça yardıma muhtaç insanlar ile yaşadıkları kaos ve vahşet dolu coğrafyaları bakarak bir durum analizi yapın. Ve sonra ister şu günlerinize şükür edin, isterseniz bildiğin gibi yaşamaya devam edin. Sonuç itibariyle birlikte doğmadık ancak hep birlikte bu hayatı yaşadığımızı kabul etmek zorundayız…
Türkiye, Eylül ayı itibariyle zor süreçlere itilmek isteniyor. Kabul etmeliyiz ki, daha iyi şartlar için ister iktidar ister muhalefet olsun kimsenin elinden tek başına birşey gelmiyor. Kabinenin yetersizliği, hazinenin kötü durumu, sınır ötesi asker yoğunluğumuz ve yurt içindeki mülteci yükümüz ile tam bir darboğaz içerisindeyiz. Ve yine kabul etmeliyiz ki; Anadolu içerisinde hangi ırk, dil, din veyahut görüşten olursak olalım hepimiz aynı ortak kaderi er yada geç yaşayacağız. Bu sebeple bizim bizden başka kimsemiz olmadığını kabul etmeliyiz. Asker de bizim çocuğumuz, polis doktor hakim veyahut çöpçü de… Ortak kavgamız ekmek davası olsa bile ortak paydamız hep beraber yaşadığımız Vatan….
Okulların açılmasına üç hafta kala öğrenciler yazın sıcağında pişerken, Velileri okul masrafları telaşı sardı. Servis ücretlerine gelecek zamları düşünürken, eğitim ve öğretim dönemine dair birçok sorunu üst üste koymaya devam ediyoruz…
Hep beraber yaşadığımız toprak parçasında ödenen bedeller saymak ile bitmez. Bugün geldiğimiz süreç hepimizi Cuma yüzü hürmetine birlik ve beraberliğimiz için dua etmeye mecbur kılıyor. İntihar vakaları başta olmak üzere artan hastalıklar ve ağırlaşan ekonomi ötesinde hızla artan afetlerin verdiği ilahi işaretler ışığında hepinizi, hepimiz için ortak fayda sağlayacak hayır dualarda buluşmaya davet ediyorum. Cumamız mübarek, hayır dualarımız kabul olsun inşallah…