Kurulduğu günden bugüne coğrafyanın en değerli topraklarına hakim olan Bursa, kötüye giden talihini hem iç hemde ulusal dinamiklerin desteği ile değiştirmeye başladı…

Bursaspor'un hızla güç ve güven tazelemesi ile şehirde kent bilincinin yükseldiğini gördüğümüz şu günlerde; özellikle iş dünyası ve esnaf temsilcilerinin ulusal seslenişleri ile ziyaretleri kent adına önemli kazanımlar. Mustafa Bozbey’in halkın yüksek teveccühü ile Alinur Aktaş'ı sandıkta seçmemesi sonucu Büyükşehir Belediye Başkanı olması ile birlikte Bursa’da yüzler gülümsüyor. Her ne kadar vatandaşların belli bir siyasi partiye fanatik kesimi Bozbey sürecini ulaşım ve benzeri zamlardan ötürü eleştiriyor olsa bile aynı kesim; akaryakıt, köprü, otoban, gıda, özel eğitim, giyim, enerji, ısınma ve kira gibi argümanlara gelen zamları görmezden gelmeleri ve emekli maaşları ile asgari ücretle geçinemeyenlerin feryatlarını duymamaları güneşi balçıkla sıvamaya yetmiyor…

İşte tamda böyle bir dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile yayımlanan kararname şehri heyecanlandırdı. Bursa Valisi Sayın Mahmut Demirtaş’ın Emniyet Genel Müdürü olarak atanması ve Emniyet Genel Müdürü Sayın Erol Ayyıldız'ın Bursa Valisi olarak atanması çok önemli bir gelişme. İzmir ve Eskişehir gibi güçlü büyük şehirlerde Valilik tecrübeleri bulunan Vali Erol Ayyıldız, BEBKA bölgesine yabancı olmayan kadirşinas bir isim. Ankara tecrübeleri ötesinde çok uluslu ve kitlesel nüfusu yüksek toplumlara yönelik güçlü deneyimleri olan Vali Erol Ayyıldız'ın Bursa Valiliği görevine atanması şehir için önemli bir kazanım. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü görevine uzun yıllar sonra Bursa'dan bir Vali atanması Ankara’nın şehri unutmadığına dair önemli bir işaret diyebiliriz. Bursa’nın başta polis helikopteri olmak üzere birçok ihtiyacını yakinen bilen Vali Mahmut Demirtaş’ın göreve başlaması ile şehre özel artı değerler kazandıracağından şüphemiz yok…

Elbette Bursa, ülkeye kattığı yüksek katma değere ve son şekli ile 21 Milletvekili sayısı ile Ankara’da temsil edilmesine rağmen halen daha hedeflerini yakalayabilen bir şehir değil. Hızlı tren hayali kabuslara dönen Bursa’da, dağ yöresi tüneli heyecanı da adeta hayal oldu diyebiliriz. Şehrin merkezindeki yeni hastanesi halen daha açılamayan Bursa, yüksek deprem riski ile karşı karşıya olmasına rağmen maalesef Ankara bu konuda şehre uzak kalmaya devam ediyor. Şehrin merkezine TOKİ tarafından dikilen ucubeler Bursa’nın atmosferini de olumsuz şekilde etkilerken olası kabine değişiminde en az iki Bakan ile kabine de temsil edilmeyi canı gönülden arzuluyoruz…

Bazı Bakanlıklarda Bakan Yardımcısı görevlendirmeleri ile elinin güçlendirilmesini beklediğimiz Bursa, bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “iki gözümün çiçeği” dediği Payitaht şehir. 17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen büyük depremin acı izlerini ve tehlikesini üzerinde hisseden Bursa için geniş kapsamlı bir kentsel dönüşüme acil ihtiyaç var. Bu sebeple Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda Bursa’nın yerel ve ulusal dinamiklerine dair yetkin bilgiye sahip İnşaat Yüksek Mühendisi Atilla Ödünç veyahut Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar isimlerinden en az birinin Bakan Yardımcısı olması şehre ve ülkeye değer katacaktır kanaatindeyim. Ve yine Mehmet Can gibi değerli bir Hukukçu Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevini başarı ile yönetecektir. Yine Süleyman Şahin ismi Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı olmayı fazlasıyla hak eden bir değerimiz olarak gündemde kalmaktadır. Elbette bizlerin telaffuz ettiği isimler; akıllarda olan, gönüllerde şehir ve ülke adına gayretleri ile iz bırakan birkaç kişiden ibarettir. Daha fazla isim ve yetenek konusundaki bilgi ile zenginliğe Ankara’da ki büyüklerimiz daha fazla hakimdir..

Bursa, kadim bir şehir. Kadim medeniyetlerin izleri ile yetişen Bursa evlatları zor koşullarda ülkesini sırtlayıp zirveye taşımayı iyi bilirler. Bu sebeple bu toprağın çocuklarına Ankara’da üst mevkilerde fırsat vermek, makam vermek, yetki vermek şu zor günleri aşmak adına çok değerli bir adım olacaktır.