Takvimler 19 Mayıs 1919 tarihini gösterdiğinde Gazi Mustafa Kemal, Anadolu'da yeniden bağımsızlık meşalesini yakmak ve itilaf devletlerine karşı halk ordusu kurmak üzere Bandırma Vapuru ile Samsun istikametine doğru çıktığı yolu tamamlayarak “Kurtuluş Mücadelesi” için ilk adımı atmıştır. O günden bugüne her yaştan halkın tek vücut mücadelesi ile işgal orduları bozguna uğratılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugünkü günlerine ulaşmıştır.
Türk İslam sancağını muzaffer kılmak uğruna can veren can alan tüm vatan evlatlarını minnet ve dua ile yad ediyoruz. Aziz Şehitlerimiz ve vefat eden Gazilerimize Cenabı Allah rahmet eylesin. Vatan Şehitleri uğruna El Fatiha…
Türkiye, sadece Şehitliklerde adı yazılı kahramanların değil aynı zamanda isimsiz kahramanlarında vatanıdır. Toprak, uğruna dökülen mübarek kanları Türk Milletine Vatan olarak armağan etmiştir. Aziz Vatan topraklarında yeni bir işgal ile karşı karşıya olduğumuzu üzülerek beyan etmek istiyorum! Gençlerimiz ve çocuklarımız sadece uyuşturucu değil aynı zamanda sosyal medya ve yapay zeka uygulamalarının tehditi hatta işgali altındadır.
Aile Yılı olarak kabul edilen bu yıl içerisinde görmekteyiz ki; aileler yıkılmakta, doğurganlık oranı hızla düşmekte ve toplumsal aidiyet hızla kaybolmaya başlamıştır. Türk toplumunun temel değeri olarak kabul gören birçok kavram sosyal yaşamdan hızla çıkmakta ve toplum sosyal varlık sebebi olan Millet kavramını iyice yitirmektedir. Peki, bu kötüye gidiş nereye kadar sürecek ve nasıl durdurulacak?
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni emanet ettiği Türk Gençliği bizlere emanettir. Bizler, son gençlik ve ilk ihtiyarlar olarak orta yaş üstü kuşak olarak tüm sorumluluklarımızı yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Yarın, yeni bir İstiklal savaşı yaşanmaması ve İstikbal mücadelemizin sekteye uğramaması için çocuk, genç ve aile kavramlarına sahip çıkmak zorundayız.
Dijitalleşen yaşam içerisinde kaybettiğimiz en temel değer bugün “Küresel Güçler” olarak tanımlanan odakların yüzlerce yıldır Selçuklu İmparatorluğunun, Osmanlı İmparatorluğunun karşısında boyun eğdikleri gerçekliğidir. Türk, öz değerleri ile İslamiyet öncesi ve sonrası büyük medeniyetler inşa etmiştir. O gün bu güçlü medeniyetleri inşa edenlere, İstanbul'u fetheden Komutan ve İmparatora baktığımızda gençleri görmekteyiz. Genç askerler, genç komutanlar ve genç imparatorlar. Ve hepsinden önemlisi genç aileler…
Bugün 19 Mayıs 1919 tarihinden bugüne geldiğimizde kaybettiklerimizi düşünelim mi? Hani türküler ile ağıtlar yaktığımız 15'ler nerede? Nerede bizim 15 yaşındaki gençlerimiz, hangi imkanlar ile hangi heves ve hayallerin peşinden ellerindeki cep telefonu tutsaklığında ilerliyorlar? Bugün görmemiz gereken tüm değerler istatistik olarak kayıtlarda mevcut. Doğum ve ölüm yaşı ötesinde doğurganlık yaşı, evlenme yaşı, evli çiftlerin doğum yıl ortalamaları ve evlenen çiftlerin kültürel ve ırk kökleri gibi tüm değerler kamu kurumlarının kayıtlarında bulunuyor.
Diyorum ki, yarını kurtarmak için öyle çok ileriye bakmaya gerek yok! Önümüze baksak herşeyi göreceğiz. Sorun da çözüm de aynı kaynakta saklı…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ömer KÜÇÜKKAYA
Atatürk'ten Gençliğe 19 Mayıs
Takvimler 19 Mayıs 1919 tarihini gösterdiğinde Gazi Mustafa Kemal, Anadolu'da yeniden bağımsızlık meşalesini yakmak ve itilaf devletlerine karşı halk ordusu kurmak üzere Bandırma Vapuru ile Samsun istikametine doğru çıktığı yolu tamamlayarak “Kurtuluş Mücadelesi” için ilk adımı atmıştır. O günden bugüne her yaştan halkın tek vücut mücadelesi ile işgal orduları bozguna uğratılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugünkü günlerine ulaşmıştır.
Türk İslam sancağını muzaffer kılmak uğruna can veren can alan tüm vatan evlatlarını minnet ve dua ile yad ediyoruz. Aziz Şehitlerimiz ve vefat eden Gazilerimize Cenabı Allah rahmet eylesin. Vatan Şehitleri uğruna El Fatiha…
Türkiye, sadece Şehitliklerde adı yazılı kahramanların değil aynı zamanda isimsiz kahramanlarında vatanıdır. Toprak, uğruna dökülen mübarek kanları Türk Milletine Vatan olarak armağan etmiştir. Aziz Vatan topraklarında yeni bir işgal ile karşı karşıya olduğumuzu üzülerek beyan etmek istiyorum! Gençlerimiz ve çocuklarımız sadece uyuşturucu değil aynı zamanda sosyal medya ve yapay zeka uygulamalarının tehditi hatta işgali altındadır.
Aile Yılı olarak kabul edilen bu yıl içerisinde görmekteyiz ki; aileler yıkılmakta, doğurganlık oranı hızla düşmekte ve toplumsal aidiyet hızla kaybolmaya başlamıştır. Türk toplumunun temel değeri olarak kabul gören birçok kavram sosyal yaşamdan hızla çıkmakta ve toplum sosyal varlık sebebi olan Millet kavramını iyice yitirmektedir. Peki, bu kötüye gidiş nereye kadar sürecek ve nasıl durdurulacak?
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni emanet ettiği Türk Gençliği bizlere emanettir. Bizler, son gençlik ve ilk ihtiyarlar olarak orta yaş üstü kuşak olarak tüm sorumluluklarımızı yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Yarın, yeni bir İstiklal savaşı yaşanmaması ve İstikbal mücadelemizin sekteye uğramaması için çocuk, genç ve aile kavramlarına sahip çıkmak zorundayız.
Dijitalleşen yaşam içerisinde kaybettiğimiz en temel değer bugün “Küresel Güçler” olarak tanımlanan odakların yüzlerce yıldır Selçuklu İmparatorluğunun, Osmanlı İmparatorluğunun karşısında boyun eğdikleri gerçekliğidir. Türk, öz değerleri ile İslamiyet öncesi ve sonrası büyük medeniyetler inşa etmiştir. O gün bu güçlü medeniyetleri inşa edenlere, İstanbul'u fetheden Komutan ve İmparatora baktığımızda gençleri görmekteyiz. Genç askerler, genç komutanlar ve genç imparatorlar. Ve hepsinden önemlisi genç aileler…
Bugün 19 Mayıs 1919 tarihinden bugüne geldiğimizde kaybettiklerimizi düşünelim mi? Hani türküler ile ağıtlar yaktığımız 15'ler nerede? Nerede bizim 15 yaşındaki gençlerimiz, hangi imkanlar ile hangi heves ve hayallerin peşinden ellerindeki cep telefonu tutsaklığında ilerliyorlar? Bugün görmemiz gereken tüm değerler istatistik olarak kayıtlarda mevcut. Doğum ve ölüm yaşı ötesinde doğurganlık yaşı, evlenme yaşı, evli çiftlerin doğum yıl ortalamaları ve evlenen çiftlerin kültürel ve ırk kökleri gibi tüm değerler kamu kurumlarının kayıtlarında bulunuyor.
Diyorum ki, yarını kurtarmak için öyle çok ileriye bakmaya gerek yok! Önümüze baksak herşeyi göreceğiz. Sorun da çözüm de aynı kaynakta saklı…