Toplum kaynama noktasını çoktan geçti. Bu saatten sonra nerede ne olur anlamak, önlemek artık imkansız! Kabul etmeliyiz ki; Ankara da oturanlar konuşuyor ama vatandaşa kör ve sağırlar. Vatandaşın söylemleri ile iktidarın ve muhalefetin söylemleri birbiri ile uyuşmuyor. Çiftçi; kazanamadığı için tarlaya tohum ekmiyor, hükümet boş tarlalara mahsul ekme derdine düşmüş. Vatandaş da diyor ki; “hodri meydan buyursunlar, gelsinler. Toprağımızı ekip biçsinler. Bizde; Ankara da bu işi bizden iyi bilen abiler, ablalar var diyelim…”

Esnafın ve çiftçinin mağduriyeti her geçen gün artarken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere iktidara ağır vergi yükünden ötürü tepki çığ gibi büyüyor. Milletvekillerinin yeterli olmadığı, siyasi ve bürokratların halk ile hemhal olmadığı çok zor bir süreç yaşıyoruz. Öyle ki, sivil toplum liderleri ve esnaf ile iş dünyası temsilcileri bile çıt çıkarmıyor! Bu şekli ile daha doğrusunu ifade etmem gerekirse; hepimiz yarın ne olacak bilmeden, bugünden yarına bir şekilde sağ çıkmaya çalışıyoruz. İntihar vakalarının arttığı Türkiye’de, şiddet olayları da tırmanışa geçti. Ekonomik buhran ile birlikte her geçen gün bozulan toplum, aşırı şiddet meyilli bir hal almaya başladı…

Geçtiğimiz gün Çanakkale'nin Yenice İlçesinin Kalkım beldesine misafir oldum. Esnaf ile Belediye Meclis Üyesi ile Kamu personelleri ve çiftçilerimiz ile hemhal olduk. Sağa baktım Milletvekili yok, sola baktım Milletvekili yok. İl ve İlçe yöneticisi de yok! Tarladan çilek, kavun, karpuz, domates ne varsa topladık. Hamd olsun havalar kurak geçmesine rağmen mahsul bereketli. Köylüler yaşlanıyor, köyler boşalıyor, gençler hızla köylerini terk ediyor. İşsizlik, beldeleri ve ilçeleri yok ediyor!

Öyle ki, Yenice Öğretmenevi bile atıl duruma düşmüş. İlçenin ortasında güzide bir yerde değerli bir kamu malı adeta çöp oluyor. Hadi Milli Eğitim Bakanlığı görmedi! İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kaymakam, Vali veyahut AK Parti İlçe Başkanı yada muhalefet siyasileri de mi görmedi? Ankara, kör ve sağır ama Anadolu'daki görev başında olanlarında onlardan pek farkı yok! Oysa yüz yıl önce bu topraklarda Çanakkale'de bir Millet yeniden doğmuştu, şehadeti üzerine…

“Recep Tayyip Erdoğan iyice yaşlandı” diyor Halk. Özgür Özel diyecek olsam, “bırak o kuklayı daha ayakta duramıyor” diyorlar. Haksız değil, vatandaş! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan iyice halktan koptu. Ne Erdoğan ne de AK Parti sokaklarda yok. Polis ve Jandarma nereye kadar asayiş sağlasın. Onlarında yok nöbet, yok operasyon canları çıktı. Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yalandan mitingler ile koltukta oturma telaşı hepimizce malum. “Hadi bak; halk yerelde iktidarı verdi, delikanlı gibi çıkıp meydana erken seçim yapalım desene! Ama liderlik koltuk işi değil, yürek işidir. O nedenle Erdoğan, 22 yıldır iktidar…”

İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya, hiç soruyor mu? Kaç polis veya jandarma eşinden ayrı yaşıyor? Kaç Emniyet ve Jandarma personeli boşanmanın eşiğinde yada intiharın eşiğinde diye… Gece gündüz nöbet, operasyon yapan bu insanların canı, evi, ruhu, yaşam hakları, çocukları yok mu? Böyle devam ederse, ki etmeyeceği gün be gün belli…

Sözün özü Ankara, kör ve sağır! Vatandaşlar ne siyasilerden ne de Milletvekilleri ile bürokratlardan memnun değil. 22 yıldır iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi, lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi artık hantallaştı! Halk, AK Parti ve unsurlarından umutlu değil. Öyle ki, AK Parti İl Başkanlarını ne Rektör ne Muhtar kimse dinlemiyor hatta takmıyor!

Kısacası, hem AK Parti’nin hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın artık sözü yerde kalıyor. Ankara, kör ve sağır ama bu Milletin canına tak ederse her şeyi Ankara’nın aklına kazımayı iyi bilir. Benden söylemesi. Sonra Ömer demedi, demeyin…