Bursaspor’un 41 bin kişiyle Tokat maçında kırdığı tribün rekorunun dumanı hala tütüyor. Bu görsel şov ülkede öyle bir ses getirdi ki, yıllardır Bursaspor’un ‘B’ sinden söz etmeyen ulusal medyada ana haber bültenlerine bile konu oldu.

Yeşil Beyaz sevdalılarına ne mutlu…

Geride kalan haftada oynanan maçlardaki taraftar sayılarına bakınca, temsilcimizin, 1. Lig’de 10 karşılaşmanın toplamı seyirci sayısını sollayıp geçtiği görülüyor!

Öte yandan Yeşil beyazlılar, 17 bin 185 adetlik kombine satışından şu ana kadar yaklaşık 30 milyon liranın üstünde gelir elde ederek 3. Lig'de yeni bir rekora imza attı. Ayrıca son Tokat karşılaşmasında 24 bin 115 bin adetlik bilet karşılığında ise elde edilen gelir toplamı 4 milyon liranın üstünde… . Alınan bilgiye göre maç arifesi ve günü 3 bin forma satıldığı öğrenilirken, toplamda 8 milyon lira civarında sıcak para yeşil beyazlıların kasasına girmiş oldu.

Malum; Atatürk Stadı’nda 90’lı yılların sonuna doğru tanıştığımız ‘kombine’ kavramı o dönemlerde kapalı tribün önü kalabalığı ile farklı bir anlayış taşırdı.

İstisnalar vardı mutlaka ama o dönemlerde genellikle kombinecilere ‘ağır başlı’ ve ‘amatör’ seyirci gözüyle bakılırdı. Tribün jargonunda ‘sosyete’ diye nitelenirdi. Maça 5 dakika kala hatta başladıktan sonra gelir, tezahürata alkışın dışında pek katılmaz, bağırmaya üşenir diye nitelenirdi..

Toplu para verdiği için de doğal olarak en faça yerlere oturur, maç istediği gibi gitmiyorsa kızıp yarıda bırakır evine ya da Kültürpark’a gider, kalan bölümü televizyondan izlerdi.

Geçen yıllarda bu seyirci profili erozyona uğradı. Peki, tribünde liste başı dendiğinde bu ülkede akla ilk gelen neden Bursaspor seyircisi oluyor?

Onlar Teksas ile Maraton seyircisi…

Yani gönülden, her türlü koşullarda kayıtsız-şartsız gerçek seyirci. 90 dakika susmayan ciğerleri var, hem de tüm olumsuzluklara rağmen Yeşil Beyaz sevgisiyle kaplanmış yürekleri var. İşte o rekorlar bunun için kırılıyor…

MEKANI CENNET OLSUN

Güzel ve iyi insanlar birer birer aramızdan ayrılıyor. Son olarak Bursaspor’da başkanlık mertebesine yükselmiş 50 yıllık kadim dostum Kani Şen yürekleri dağlayıp sonsuzluğa yürüdü. Sadece örnek bir idareci değil, dünya ile barışık, herkesin yardımına koşan, asla kalp kırmayan tanıyıp da iyiliğinin dokunmadığı insan neredeyse yoktu. Sonunda onun da enerjisi tükendi ve gitti. Güle güle benim saygıdeğer başkanım, sevgili arkadaşım.

Işıklar içinde uyu, seni hiç unutmayacağız...