Sporun ve özellikle futbolun son duayeni Halit Kıvanç Ağabeyimizi de kaybettik.

Bir medya profesyoneliydi, bir tarih, yaşayan efsaneydi o!

Radyoyu, televizyonu ve futbolu, zarif diksiyonuyla kusursuz Türkçesi'yle güzelleştirendi o! Nice zaferleri onun sesiyle yaşadık. Televizyon da öyle...

Bir bakarsınız eğlence, bir bakarsınız yarışma, bir bakarsınız defile sunmuş.

Türk televizyon tarihinin ilk bilgi yarışması programı "Bildiklerimiz Gördüklerimiz

Duyduklarımız"ı sunandı.

Sesi, üslubu ve nezaketiyle bir ekoldu, bir koltukta birden fazla karpuz taşıyandı o! Kitlelere dönük iş yapıyorsanız bazen ustalık yetmez. Halk ekrandan yüreğinizi okur. Önce iyi insan olacaksınız. Sonra cana yakın; zekâ, hızlı algılama. Hazırcevaplık; en sonunda ustalık...

Onda hepsi bir aradaydı.

BBC'de çalışan Halit Kıvanç'a 1963'te 5 yıllık sözleşme teklif edilir.

Can Yücel de o sırada BBC'dedir.

Üstad "Ben öğrendiklerimi memleketimde uygulamak için gitmek istiyorum" der ve Türkiye'ye döner...

Ne mutlu ki bana TRT dönemimde onun rahle-tedrisatından bire bir geçenlerden biriyim. Onu yakından tanıdım anlarımda onunla ilgili çok sayıda anekdot biriktirdim.

İşte onlardan biri...

1969'da Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ona gümüş madalya vermiştir.

Anlatıyor Halit Kıvanç: “Bence bu futbol ve yayıncılık tarihimizde bir ilk ve sondur.

Orhan Şeref Apak TFF Başkanı'ydı. Milli takım forması giyen futbolcular için altın gümüş ve bronz madalyalar veriyorlardı...

50 kez giyen Altın, 25'e ise gümüş madalya veriliyor.

Bir yurt dışı seyahatten dönüyorum. Apak, 'Senin kaçıncı milli maçın oldu?' diye sordu. '25'i geçtim, 29 mu ne oldu' dedim.

O da 'Futbolcu Ay-yıldız'ı temsil ediyor, sen de bunu Türkiye'ye duyuruyorsun, milli futbolcu kadar hizmet etmişsin. Ben de madalya vereceğim sana.'

Ankara'daki Polonya maçında gümüş madalya verildi."

Onunla tanışma onurunu yaşayanlardanım.

TSYD genel kurullarında çevresini saranlardan biriydim

En son 4 yıl önce İstanbul’daki seminerde bir araya gelmiş, fotoğraf çektirmiş, elini öpmüştüm...

Harika Türkçesiyle bir efsane, kendi destanını yazmış bir efsaneydi.

Anılarımıza ve onu tanıyan seven kalplere gömüldü.

İyi ki vardınız Halit Kıvanç Usta ve iyi ki sizin gibi bir değer hep hayatımızda oldu.

Mekanınız cennet olsun...