Bir ülkenin en önemli gücü savunması ve elinde bulunan silahları ile bunlara ait mühimmat, mermi ve diğer patlayıcılarıdır. Herhangi bir tehlike anında kendisini savunmak zorunda kalan ülkelerin elinde olan bu güçlü alet ve sistemler nedeniyle dosta güven, düşmana göz dağı verilir.
Türkiye olarak son 20 yıldır savunma sanayisine yönelik yatırımlar ve elde edilen ürünler sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulma adına önemli adımlar atılmaya başlandı. İçinde bulunduğumuz durumu ve yeni hedeflerle ilgili olarak bu konuları AK Parti Bursa milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkan vekili Refik Özen ile görüştük.
TBMM’deki odasının bir bölümünü yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle donatmış. Bir yanda Kızılelma Savaş uçağı, diğer yanda Atak Helikopter, bir köşede Altay Tankı, diğer köşede SİHA modelleri var.
Refik Özen’le günlük siyasi gelişmeler, yaklaşan mahalli seçimlere yönelik çalışmalar ve söylemlerden uzak, sadece Milli savunma ve ülkemizin birlik beraberliğine yönelik projelerle ilgili görüştük.
Vekil Özen, 2002 yılından bu yana tek başına iktidarda olan AK Parti ve onun kadrolarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Türkiye Yüzyılı projelerini hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını ifade etti. Özen, “savunma sanayisinde elde ettiğimiz başarı, dünya genelinde büyük yankılara yol açıyor. Sadece kendi ihtiyacımız için değil, başka ülkelere de ürün ihraç ederek, ülkemiz ekonomisine katkı sağlanıyor. Artık, fiili olarak aleti, cihazı bizde, kumandası başka ülkelerde olan savaş silahlarıyla değil, her türlü kumandası Türkiye’nin elinde olan yerli ve milli silahlarımızla ordumuz, güvenlik güçlerimiz ve ülkemiz güçleniyor” dedi.
Ülkemizde üretilen yerli ve milli silahlarımızla gerek yurt içinde ülke düşmanlarıyla, terör örgütleriyle mücadelede, yurt dışından gelebilecek tehlikelere karşı önlem almakta artık eskisinden çok daha güçlü ve bağımsız hareket edildiğine dikkat çeken Refik Özen, savunma sanayi ve ülkemize katkılarıyla ilgili şu bilgileri verdi;
“Savunma sanayi, askeri araçlar, silah sistemleri, iletişim teknolojileri, siber güvenlik ve diğer savunma alanlarındaki ürün ve hizmetleri kapsar. Türk Savunma Sanayii’nin büyümesi, yerli üretimi teşvik etme ve dışa bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda stratejik bir öneme sahiptir.
Türkiye olarak savunma sanayimizde ne kadar gurur duysak azdır. Geçen yıl listenin 49'uncu sırasında bulunan ASELSAN, bu yıl 47'nciliğe yükseldi ve Türk şirketleri arasında zirvedeki yerini korudu. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) da geçen yıl 67'nci sıradayken, bu listeye 58'inci sıradan girerek önemli bir çıkış gösterdi.
Savunma sanayi ürünleri, silahlar, toplar, mühimmat, füzeler, askerî uçak, askerî araçlar, gemi, elektronik sistemler, gece görüş cihazları, holografik silah nişangahları, lazer mesafe ölçerler, lazer nişangahlar, el bombaları, kara mayınları ve daha fazlasını içermektedir.
Silah serüvenine 1880 yılında başlayan SARSILMAZ, Türkiye'de tabanca, askeri silah ve spor silahları üretebilen tek özel kuruluştur.
Türkiye’nin savunma sanayisinde artık bir “pazar değil bir aktör” haline geldi. 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında bu rakam 75 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Bu rakamlara baktığımızda Türkiye Gök Kubbeyi Deldi ifadesini rahatlıkla kullanabiliriz.
Son yıllarda yaptığımız atılımlar, milli ve yerli üretimin desteklenmesi ve savunma sanayinde 'tam bağımsız Türkiye' olabilme hedefine inanan bir ekosistemle birlikte yol yürümenin sağlamış olduğu güç bizi bugüne geldiğimizde farklı bir boyuta taşımıştır." dedi. Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 80’e ulaştığı belirtilirken sektör ihracatta da rekor üzerine rekor kırıyor. 2022 yılında ihracat rekorunu kırmaya hazırlanan Türk savunma ve havacılık sanayii sektörü, 2022 yılının Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31.6 artış ile 503.2 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Böylelikle sektör, tarihinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiş oldu ve ilk kez aylık ihracatta 500 milyon dolar barajını geçti.
Savunma ve havacılık sektörünün 2022 yılı ihracatı 4 milyar doları geçti. Roketsan, Endonezya’ya balistik füze ve hava savunma füzesi ihracatı gerçekleştirirken; HAVELSAN ise Endonezya’ya, ADVENT savaş yönetim sistemi ihracatı gerçekleştirdi. Öte yandan BAYKAR da yine ihracatta öne çıkan Türk savunma şirketlerinin başında geliyor.
Dünyada İHA-SİHA üretiminde ilk 3 sıraya geldik. Kendi akıllı mühimmatlarımızı, fırtına obüslerini, milli gemilerimizi, Hürkuş, Hürjet gibi uçakları ve milli muharip uçakta yapım aşamasında olup onunla ilgili süreç ilerliyor. Daha önce ordumuzda bile milli olmayan piyade tüfekleri kullanırken, şimdi MKE ve özel sektör firmaları tarafından üretilen milli piyade tüfekleri kullanılıyor. Gemileri kendi tersanelerimizde yaptığımız gibi dünyanın en modern gemilerini Pakistan gibi dost ve müttefiklerimize de ihraç eder hale geldik.
Ne mutlu bizlere ki, böylesine güzel çalışma ve projelerle kendi savunma sanayimizi oluşturduk.
Geçmişte, savunma sanayisinde büyük oranda dışa bağımlı halde idik. Bugün ise Türkiye kendi helikopterini, insansız hava aracını, füzesini, gemisini, hatta uçağını yapma potansiyeline sahip bir güce dönüştüğünü vurguladı. Türkiye’nin dünyada savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefine her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz.”
Refik Özen’in anlattıkları ve tespitleri çok doğru. Şöyle bir hatırlayalım. Senelerdir Amerika ile F 35 üretimi ve Türkiye’ye satışlarına yönelik tartışmaların içindeyiz. Bunun yanı sıra elimizde mevcut olan F 16’ların yedek parça ve bakım, onarımlarıyla ilgili olarak Amerika’nın keyfinin gelmesini bekliyoruz.
Yani, parasını pulunu ödediğimiz, kendimize ait malzemelerin bile kullanımında sıkıntı yaşıyoruz. İşte bunun için savunma sanayinin gelişmesi ve yerli, milli ürünlerin üretilmesi, Türkiye’ye güç üstüne güç katıyor. Üstünlük sağlıyor.
Milletvekili Refik Özen’in dikkat çektiği bir başka husus ise, yeni teknoloji araştırmaları ve yapay zeka ile ilgili çalışmalar oldu.
“Kısa süre önce Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Yapay Zeka Platformu kuruldu. Yapay Zeka Platformu’nda yapay zeka teknolojisine yönelik olarak kütüphaneler, büyük veriler ve açık kaynak kodları yer alacak. Bu platformdan alınan bilgiler, savunma sanayi projelerine entegre edilebilecek. SSB’nin AR-GE alanında 60’ı tamamlanmış, 62’si halihazırda yürüyen 122 projesinin toplam bütçesi 6,5 milyar lirayı geçiyor.
Siber orduların oluşturulduğu bir dönemde Türk savunma sanayii bu alanda da yatırımlarını artırıyor. Harvard Üniversitesi’nin bu yıl yayınladığı Siber Güç Endeksi Raporu’na göre Türkiye genel değerlendirmede 23. sırada yer alıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde; güçlü siyasi irade ve Türkiye Yüzyılı temalı istikrarlı devlet politikaları, millî ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli tedarik planlaması; sektörde Ar-Ge ve yatırım politikalarının bütüncül koordinasyonu, ulusal Ar-Ge politikaları ile desteklenen insan kaynağı ile savunma sanayimiz yüksek teknolojili üretimin öncü sektörü oldu.”
Savunma sanayisi ile ilgili olarak bizler haber bültenleri ve TV ekranlarında bazın birkaç firma ve şirketin ismini duyuyoruz. Oysa ki devlet kayıtlarına göre bu alanda 3 bine yakın firmamız ve 80 bin kişilik nitelikli insan kaynağımız olduğunu unutmamalıyız.
Tüm Dünya’nın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayii ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlardır. Göklerde Bayraktar TB2, Anka, Akıncı, Kızılelma, Hürkuş, Hürjet, Atak ve Gökbey’le mücadele kabiliyetimize güç katıyoruz. Denizlerde Milgem projeleriyle, TCG Anadolu ile bende bir Türk olarak gurur duyuyorum. Mutluyum, huzurluyum.
Refik Özen’in verdiği son bilgilerden öğrendiğim kadarıyla Türkiye pek çok alanda olduğu gibisiper alanlarda da üstünlüğü ele geçirmeyi başardı.
Hava Savunma Radarı (ADR) Saha Topçu Meteoroloji Sistemi (AFAM),Termal kameralar. Havadan Termal Görüntüleme ve Hedefleme Sistemi (ASELFLIR-300T) Havadan Termal Görüntüleme Sistemi (ASELFLIR-20O),Dürbün. Binoküler T 10 A1. Dürbün T 10 A1r. Gözlük. Monoküler Gece Görüş Gözlüğü (M-983) üretimlerini başardı.
Daha önce başka ülke ve devletlere, hatta bu sektörlerde tekel oluşturan ülkelere milyonlarca , milyarlarca dolar para ödeyip, yerli ve milli sermayesi savunma için harcarken, bugün, savunma sanayisinden ihracat yapıp para kazanan ülke duruma gelmemiz bizleri mutlu ediyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Türkiye gök kubbeyi deldi
Bir ülkenin en önemli gücü savunması ve elinde bulunan silahları ile bunlara ait mühimmat, mermi ve diğer patlayıcılarıdır. Herhangi bir tehlike anında kendisini savunmak zorunda kalan ülkelerin elinde olan bu güçlü alet ve sistemler nedeniyle dosta güven, düşmana göz dağı verilir.
Türkiye olarak son 20 yıldır savunma sanayisine yönelik yatırımlar ve elde edilen ürünler sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulma adına önemli adımlar atılmaya başlandı. İçinde bulunduğumuz durumu ve yeni hedeflerle ilgili olarak bu konuları AK Parti Bursa milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkan vekili Refik Özen ile görüştük.
TBMM’deki odasının bir bölümünü yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle donatmış. Bir yanda Kızılelma Savaş uçağı, diğer yanda Atak Helikopter, bir köşede Altay Tankı, diğer köşede SİHA modelleri var.
Refik Özen’le günlük siyasi gelişmeler, yaklaşan mahalli seçimlere yönelik çalışmalar ve söylemlerden uzak, sadece Milli savunma ve ülkemizin birlik beraberliğine yönelik projelerle ilgili görüştük.
Vekil Özen, 2002 yılından bu yana tek başına iktidarda olan AK Parti ve onun kadrolarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Türkiye Yüzyılı projelerini hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını ifade etti. Özen, “savunma sanayisinde elde ettiğimiz başarı, dünya genelinde büyük yankılara yol açıyor. Sadece kendi ihtiyacımız için değil, başka ülkelere de ürün ihraç ederek, ülkemiz ekonomisine katkı sağlanıyor. Artık, fiili olarak aleti, cihazı bizde, kumandası başka ülkelerde olan savaş silahlarıyla değil, her türlü kumandası Türkiye’nin elinde olan yerli ve milli silahlarımızla ordumuz, güvenlik güçlerimiz ve ülkemiz güçleniyor” dedi.
Ülkemizde üretilen yerli ve milli silahlarımızla gerek yurt içinde ülke düşmanlarıyla, terör örgütleriyle mücadelede, yurt dışından gelebilecek tehlikelere karşı önlem almakta artık eskisinden çok daha güçlü ve bağımsız hareket edildiğine dikkat çeken Refik Özen, savunma sanayi ve ülkemize katkılarıyla ilgili şu bilgileri verdi;
“Savunma sanayi, askeri araçlar, silah sistemleri, iletişim teknolojileri, siber güvenlik ve diğer savunma alanlarındaki ürün ve hizmetleri kapsar. Türk Savunma Sanayii’nin büyümesi, yerli üretimi teşvik etme ve dışa bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda stratejik bir öneme sahiptir.
Türkiye olarak savunma sanayimizde ne kadar gurur duysak azdır. Geçen yıl listenin 49'uncu sırasında bulunan ASELSAN, bu yıl 47'nciliğe yükseldi ve Türk şirketleri arasında zirvedeki yerini korudu. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) da geçen yıl 67'nci sıradayken, bu listeye 58'inci sıradan girerek önemli bir çıkış gösterdi.
Savunma sanayi ürünleri, silahlar, toplar, mühimmat, füzeler, askerî uçak, askerî araçlar, gemi, elektronik sistemler, gece görüş cihazları, holografik silah nişangahları, lazer mesafe ölçerler, lazer nişangahlar, el bombaları, kara mayınları ve daha fazlasını içermektedir.
Silah serüvenine 1880 yılında başlayan SARSILMAZ, Türkiye'de tabanca, askeri silah ve spor silahları üretebilen tek özel kuruluştur.
Türkiye’nin savunma sanayisinde artık bir “pazar değil bir aktör” haline geldi. 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında bu rakam 75 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Bu rakamlara baktığımızda Türkiye Gök Kubbeyi Deldi ifadesini rahatlıkla kullanabiliriz.
Son yıllarda yaptığımız atılımlar, milli ve yerli üretimin desteklenmesi ve savunma sanayinde 'tam bağımsız Türkiye' olabilme hedefine inanan bir ekosistemle birlikte yol yürümenin sağlamış olduğu güç bizi bugüne geldiğimizde farklı bir boyuta taşımıştır." dedi. Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 80’e ulaştığı belirtilirken sektör ihracatta da rekor üzerine rekor kırıyor. 2022 yılında ihracat rekorunu kırmaya hazırlanan Türk savunma ve havacılık sanayii sektörü, 2022 yılının Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31.6 artış ile 503.2 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Böylelikle sektör, tarihinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiş oldu ve ilk kez aylık ihracatta 500 milyon dolar barajını geçti.
Savunma ve havacılık sektörünün 2022 yılı ihracatı 4 milyar doları geçti. Roketsan, Endonezya’ya balistik füze ve hava savunma füzesi ihracatı gerçekleştirirken; HAVELSAN ise Endonezya’ya, ADVENT savaş yönetim sistemi ihracatı gerçekleştirdi. Öte yandan BAYKAR da yine ihracatta öne çıkan Türk savunma şirketlerinin başında geliyor.
Dünyada İHA-SİHA üretiminde ilk 3 sıraya geldik. Kendi akıllı mühimmatlarımızı, fırtına obüslerini, milli gemilerimizi, Hürkuş, Hürjet gibi uçakları ve milli muharip uçakta yapım aşamasında olup onunla ilgili süreç ilerliyor. Daha önce ordumuzda bile milli olmayan piyade tüfekleri kullanırken, şimdi MKE ve özel sektör firmaları tarafından üretilen milli piyade tüfekleri kullanılıyor. Gemileri kendi tersanelerimizde yaptığımız gibi dünyanın en modern gemilerini Pakistan gibi dost ve müttefiklerimize de ihraç eder hale geldik.
Ne mutlu bizlere ki, böylesine güzel çalışma ve projelerle kendi savunma sanayimizi oluşturduk.
Geçmişte, savunma sanayisinde büyük oranda dışa bağımlı halde idik. Bugün ise Türkiye kendi helikopterini, insansız hava aracını, füzesini, gemisini, hatta uçağını yapma potansiyeline sahip bir güce dönüştüğünü vurguladı. Türkiye’nin dünyada savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefine her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz.”
Refik Özen’in anlattıkları ve tespitleri çok doğru. Şöyle bir hatırlayalım. Senelerdir Amerika ile F 35 üretimi ve Türkiye’ye satışlarına yönelik tartışmaların içindeyiz. Bunun yanı sıra elimizde mevcut olan F 16’ların yedek parça ve bakım, onarımlarıyla ilgili olarak Amerika’nın keyfinin gelmesini bekliyoruz.
Yani, parasını pulunu ödediğimiz, kendimize ait malzemelerin bile kullanımında sıkıntı yaşıyoruz. İşte bunun için savunma sanayinin gelişmesi ve yerli, milli ürünlerin üretilmesi, Türkiye’ye güç üstüne güç katıyor. Üstünlük sağlıyor.
Milletvekili Refik Özen’in dikkat çektiği bir başka husus ise, yeni teknoloji araştırmaları ve yapay zeka ile ilgili çalışmalar oldu.
“Kısa süre önce Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Yapay Zeka Platformu kuruldu. Yapay Zeka Platformu’nda yapay zeka teknolojisine yönelik olarak kütüphaneler, büyük veriler ve açık kaynak kodları yer alacak. Bu platformdan alınan bilgiler, savunma sanayi projelerine entegre edilebilecek. SSB’nin AR-GE alanında 60’ı tamamlanmış, 62’si halihazırda yürüyen 122 projesinin toplam bütçesi 6,5 milyar lirayı geçiyor.
Siber orduların oluşturulduğu bir dönemde Türk savunma sanayii bu alanda da yatırımlarını artırıyor. Harvard Üniversitesi’nin bu yıl yayınladığı Siber Güç Endeksi Raporu’na göre Türkiye genel değerlendirmede 23. sırada yer alıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde; güçlü siyasi irade ve Türkiye Yüzyılı temalı istikrarlı devlet politikaları, millî ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli tedarik planlaması; sektörde Ar-Ge ve yatırım politikalarının bütüncül koordinasyonu, ulusal Ar-Ge politikaları ile desteklenen insan kaynağı ile savunma sanayimiz yüksek teknolojili üretimin öncü sektörü oldu.”
Savunma sanayisi ile ilgili olarak bizler haber bültenleri ve TV ekranlarında bazın birkaç firma ve şirketin ismini duyuyoruz. Oysa ki devlet kayıtlarına göre bu alanda 3 bine yakın firmamız ve 80 bin kişilik nitelikli insan kaynağımız olduğunu unutmamalıyız.
Tüm Dünya’nın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayii ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlardır. Göklerde Bayraktar TB2, Anka, Akıncı, Kızılelma, Hürkuş, Hürjet, Atak ve Gökbey’le mücadele kabiliyetimize güç katıyoruz. Denizlerde Milgem projeleriyle, TCG Anadolu ile bende bir Türk olarak gurur duyuyorum. Mutluyum, huzurluyum.
Refik Özen’in verdiği son bilgilerden öğrendiğim kadarıyla Türkiye pek çok alanda olduğu gibi siper alanlarda da üstünlüğü ele geçirmeyi başardı.
Hava Savunma Radarı (ADR) Saha Topçu Meteoroloji Sistemi (AFAM),Termal kameralar. Havadan Termal Görüntüleme ve Hedefleme Sistemi (ASELFLIR-300T) Havadan Termal Görüntüleme Sistemi (ASELFLIR-20O),Dürbün. Binoküler T 10 A1. Dürbün T 10 A1r. Gözlük. Monoküler Gece Görüş Gözlüğü (M-983) üretimlerini başardı.
Daha önce başka ülke ve devletlere, hatta bu sektörlerde tekel oluşturan ülkelere milyonlarca , milyarlarca dolar para ödeyip, yerli ve milli sermayesi savunma için harcarken, bugün, savunma sanayisinden ihracat yapıp para kazanan ülke duruma gelmemiz bizleri mutlu ediyor.