Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tarihi bina Bursa’nın malıdır !

Yazının Giriş Tarihi: 05.06.2025 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.06.2025 00:10

Bursa, gerek siyasi olarak gerekse bürokratik olarak belki de tarihinin en güçsüz ve anlamsız yıllarını yaşıyor. Siyasi güç sahipleri bürokrasinin oyuncağı olmuş gibi bir izlenim var halkımız arasında.

Bunun en son örneğini de bugünlerde yaşıyoruz. Tarihi Bursa Belediye binasıyla ilgili ortaya atılan söylentiler, deyim yerinde ise halkın huzurunu bozmaktan başka hiç kimsenin işine yaramıyor. Nedir Paylaşılamayan?

Nedir bu bürokratların güç gösterisi gibi Bursa adına yapmaya çalıştıkları?

Allah aşkına bunun izahı var mıdır?

Bana göre yok. Çünkü, gelip geçici bir takım kişilerin Bursa’nın kalıcı değerleriyle, sahip oldukları prestij markalarıyla ve halkın sahiplenmesiyle oyun oynamaya kalkışması hiç yakışmıyor.

Kısaca yazık oluyor Bursa’ya. Gelelim olayların iç yüzüne.

Bursa belediyesi 1867 yılında kurulmuş. Günümüzden tam tamına 158 yıl önce hizmete başlamış. Dönemin kent yöneticileri de belediye hizmet binası olarak 1887 yılında inşaatı başlatmışlar ve 1880 yılında yapımı tamamlanan bugünkü tarihi bina belediye hizmetlerine vakfedilmiş.

1867’de kurulan Bursa Belediyesi’nin Binası, 1880 yılında Ahmed Vefik Paşa’nın Vali, Hüseyin Hüsnü Efendi’nin Belediye Başkanı olduğu dönemde inşa edilmiş. Türkiye’nin en eski Belediye binasıdır. Yapı 1902, 1989,1995 ve 2020 yıllarında onarım görmüştür. Binanın mimarının kim olduğu bilinmemektedir. Ama, inşaatı yapan kalfa olarak Şehbender ustanın ismi geçmektedir. Bursa Kız Lisesi karşısındaki Şehbender Ailesine ait konak ise yine Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş ve kütüphane olarak hizmet vermektedir.

Tarihi bina, 19. yüzyıl Bursa mimari yapılarının en sağlam kalmış olanıdır. 28x22metre ölçülerinde dikdörtgen biçiminde inşa Bursa’nın prestij binası olarak bilinir.

Bursa’nın Hanlar Bölgesindeki bina, 14. yüzyılda inşa yapılmış olan Orhangazi Külliyesiinin yapılarından biri olan imaret binasının bir yangından sonra boş kalan arazisi üzerinde inşa edilmiştir. Bodrum katı kesme taştan, üst katları ahşap karkas arasında sıvasız tuğla dolgudur. İç mekan düzeni Osmanlı konaklarını çağrıştırır.

1889 yılında yangın tehlikesi geçirmiş; 1902'de vali Müntaz Reşit Paşa döneminde bazı ekler yapılmıştır. Bu dönemde genişletilen büyük salonu, uzun yıllar nikah salonu olarak kullanılmıştır, günümüzde belediye meclisi toplantı salonudur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün "son balo"su olarak bilinen toplantı, 2 Şubat 1938'de tarihi binanın sonradan ilave edilen bu salonda yapılmıştır. Zemin ve birinci katlar, 1995-1996 yıllarında aslına uygun olarak düzenlenip 1997 yılında halka açılmıştır. Halka açılan bu bölüm "Bursalılar Evi" olarak tabir edilmiştir.

Tarihi kayıtlara göre bina, belediye hizmet binası olarak yapılmış. Peki, Vakıflar nasıl olmuşta bu binayı sahiplenmiş?

İşte asıl mesele orada gizli. Sene 2013, Vakıflar Genel Müdürlüğü Türkiye genelinde bir envanter çalışması yapmaya başlamış. Bu çalışma sırasında, Bursa’nın tarihi belediye binasının arsasının Orhangazi Vakfiyesine ait olduğu ortaya çıkarılmış. Zaten tarihi kaynaklar, Orhangazi Vakfiyesinin imarethanesinin yanmasıyla boş kalan arsa üzerine inşa edildiğini yazıyor. Vakıflarda o tarihte bu bilgiden ve belgelerden yola çıkıp, tarihi binanın tapusunu almışlar.

Şimdi dikkat çeken husus ve Bursa’nın o dönemdeki siyasi yapısına dikkat edelim. Belediye başkanı Recep Altepe, Bursa’nın çeşitli bölgelerinde atıl kalmış, harabe hale gelmiş, kullanılmayan ve bi mekan takımı (evsiz, yersiz yurtsuz, sokak insanları) tarafından işgal edilen tarihi eserlerin tekrar Bursa’ya kazandırılmasına yönelik çeşitli hizmetlere imza atıyor. Tabi, bu yapıların pek çoğu vakıflara ait. Senelerce ihmalkarlıktan ve bakımsızlıktan yıkık dökük haldeler.

Binalar, vakıflar ile belediye arasında yapılan anlaşmalara göre kimisi restore edilip kullanılma amaçlı olarak ayağa kaldırılıyor. Vakıfların kasasından tek kuruş bile çıkmadan binalar yapılıp, kamuya ait hizmet etmeye başlayınca da tabi hem değerleri artıyor hem de bazı kişilerin dikkatlerini çekiyor.

Tarihi Belediye binası da bunların arasında. Neyse, kanunlara göre vakfiye arazisinde olduğu için tarihi binanın da tapusu vakıflar adına geçiriliyor. Sene 2013. Bursa’nın siyasi yapısı ise Vakıflardan sorumlu Başbakan yardımcısı Bülent Arınç AK Parti Bursa milletvekili. Bursa Belediye başkanı Recep Altepe’de AK Partili. Yani, olayın siyasi boyutu yok. Çünkü her iki tarafta AK Partili.

Recep Altepe, tarihi binanın kiracısı olunca, Bursa’ya yeni bir belediye hizmet binası kazandırma adına, şimdiki mevcut belediye binasını eski Zafer Mahallesindeki eski Bursa haline, yani belediyenin tapulu arsası üzerine inşa etti.

Gelelim bugüne, Vakıflar binanın her ne kadar kağıt üzerinde sahibi olsalar da, bu bina Bursa’nın malıdır. Bursa ve Bursa halkıyla beraber Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmektedir. Çünkü, bu kente gelen yurt içindeki ve yurt dışındaki misafirler, devlet insanları ve dış devlet temsilcilikleri, bu prestijli binada misafir edilmektedir.

Bursa’nın misafir odasına izinsiz müdahale edilmesine de kimse izin vermez, veremez. Bunun içinde, kamu hizmetinde kullanılan bu binaya, kimse kendi kafasına göre, “ben şunu yaparım, ben bunu yaparım” diyemez. Olaylarında bu binanın kirasının artırılmak istenmesi nedeniyle siyasi boyutlara çekilmesine Bursa halkı izin vermez. Herkes duyarlı hareket etmeye mecburdur.

Vakıf demek, halka, kamuya hizmet etme amaçlı kuruluşlardır. Vakıf malı toplumun malıdır. Kimsenin tekelinde değildir. Bu bina vakıf malı da olsa, belediye malı da olsa Bursa’nın sahip olduğu resmi tabir ve hukuku deyimle “orta malıdır.”

Tam tamına 158 yıl önce Belediye binası olarak Bursa halkının hizmetine sunulmuştur. Aynen hizmetin devamı sağlanmalıdır.

İşin siyasi şova veya siyasi hesaplaşmaya dönüştürülmek istenmesi gayri ciddi bir konudur. Eğer siyasi tercih olsa idi 2013 yılında hem Vakıflardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa milletvekili hem de belediye başkanı Recep Altepe AK Partili iken durum çözümlenebilirdi. O dönemde “binanın tapusu kimde olursa olsun, bu bina Bursa’nın malıdır” düşüncesi hakim olduğu için pek fazla siyasi çekişme yaşanmamıştı.

Şimdi de siyasi tartışma yaşanmasının bir anlamı yoktur. Kamu malları kamuya hizmet ediyorsa, kira bedeli bile alınmadan bu hizmet gerçekleşmelidir. Nasıl ki, bazı yerler spor kulüplerine iz bedeli belki de bir TL kira ile verilebiliyorsa, vakıflarda kamu hizmetinde kullanılan bu bina için yüksek düzeyli kira ücretinden vaz geçip iz bedelli kira ile sorunu çözmek zorundadır.

Bursa’nın yönetiminde söz sahibi olanların ve siyasi iradenin de bu işi çok fazla sulandırıp, dallandırıp, budaklandırmadan kökünden, kalıcı olarak çözmelidir. Gerekirse TBMM’den özel kanun yapılıp, binanın Bursa’nın ve Bursa belediyesinin hizmetine tahsis edilmesi sağlanmalıdır.

İş, siyasi güç gösterisi değildir. Bugün görev başında olan yarın olmayabilir. Tıpkı, 158 yıldır belediye yönetimlerinin seçimle gelip seçimle gitmeleri gibi.

Belediye binasındaki fotoğraflara bakın, tarihi belli ediyorlar. Kimler, geldi, kimler geçti? Sorusunun cevabı orada sergileniyor.

Tabi, okuyabilene mesaj veriliyor. Okumayı bilip de anlamayana söyleyecek söz yok.

Bugün, 5 Haziran Dünya Çevre günü. Çevre temizliği ve kent temizliğiyle ilgili pek çok konularda söylemler yapılacak. Bana göre, tarihi belediye binası üzerinde oynanılmak istenilen siyasi kumpas iddiaları da dahil, Bursa’da özellikle de bazı bürokratları içeren geniş bir çevre temizliği yapılması şart gibi geliyor.

Onun bunun destek ve siyasi tercihlerle koltuklara oturtulup iş yapmayanların, siyaset ve siyasetçilerin peşinde koşanların artık Bursa’ya veda etmesi zamanı çoktan geldi de geçiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.