Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

SGK borçları ve belediyeler

Yazının Giriş Tarihi: 06.08.2024 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.08.2024 21:41

Ülkemizde ve dünyanın hemen hemen her ülkesinde Sosyal Güvenlik Kurumları, insanların hayatları için can kurtaran bir kamu kurumlarıdır. Her ne kadar bazı batı ülkelerinde sosyal güvenliğe ek olarak özel sigorta şirketlerinin de ön plana çıkmasına rağmen, özellikle sağlık, muhtaçlık ve yardıma ihtiyaç duyulduğu andan itibaren vatandaşlarına kol kanat geren sosyal güvenlik sisteminin olması büyük bir güvencedir.

İnsanlarımız senelerce çalışıp, debelenip, her türlü güçlüğe göğüs gererek, emekli olmayı ve emekliliklerinde rahat bir hayat yaşamayı hayal ediyorlar. Bence, bunca sene çalışmadan sonra insanların buna erişmesi hakları.

Çalıştıkları süre içinde emekliliklerinde kendilerine maaş verilmesi ve geçimlerini sağlayacak yardımlarda bulunulması için para ödüyorlar Sosyal Güvenlik Kurumlarına. Bu kurumlarda, elde edilen gelirleri en iyi şekilde değerlendirip, insanların güvenine layık olmak zorundalar.

Kanun, Anayasa, her türlü hak, hukuk ve adalet bunu emrediyor, istiyor ve bekliyor.

Oysa, ülkemizdeki Sosyal güvenlik uygulaması tam bir çıkmaz sokak gibi. Nereye giderseniz gidin, karşısına bur beton d6uvar çıkıyor. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali. Yapılan hizmetler ve emeklilere verilen geçimlik maaşlar senelerdir tartışma konusu.

Her türlü döviz hesabı, gelir gider hesabı, faiz hesabı, bilmem ne hesabı yapan ekonomistlere göre, emekliler, yatırdıkları primlerin kendilerine sağladığı yasal faiz ve miktarlarını bile alamıyorlar. Çalışanlarda istedikleri oranda memnun değil hayatlarından.

Sosyal Güvenlik Kurumu sürekli zarar ediyor. Devlet bütçesinden takviyelerle besleniyor.

Oysa ki, kurumun bilançolarına bakıldığında, tahsil edilemeyen alacaklar kısmı pek çok bakanlığından bütçesinden bile büyük.

31 Mart 2024 Mahalli seçimleri öncesinde ve sonrasında, emeklilerin bekledikleri oranda zam alamaması nedeniyle hükümete sandıklarda mesaj verdiği, böylece iktidarın oy kaybettiği vakası üzerine her gün yeni bir tartışma başlatılıyor kamuoyu nezdinde.

Emeklilerin maaşlarına neden yeterince zam yapılmadığı sorularına cevap niteliğinde, iktidar kanadından yapılan, “Belediyeler, özellikle CHP’li belediyeler, SGK prim borçlarını kuruma ödemiyorlar. Kurum bu nedenle gelir elde edemediği içinde emeklilere zam yapılamıyor. “

Bu açıklama yeni bir siyasi tartışma başlattı. Emeklilere zam yapılmamasının nedeni, CHP’li belediyelerin SGK’ya prim ödememesi olarak algılandı. Aynen de doğru ve teyitli bir tespit. Ama, SGK’ya prim ödemeyen belediyeler sadece CHP’li belediyeler değil, iktidar partisine mensup pek çok belediye de SGK primlerini kuruma ödemiyor. Buda gerçek.

Hal böyle olunca, Ana muhalefet partisi CHP, SGK borçlarının geçmiş dönemde AKP’li belediyelerden kaynaklandığına dair açıklamalar yaptı. Mesela, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin en fazla SGK borcu olan belediyle olduğu açıklandı. Mevcut CHP’li başkan Mustafa Bozbey ile eski başkan Alinur Aktaş arasında bu durum karşılıklı tartışma ve suçlamalara kadar ulaştı. Sanırım, bu tartışma Adliye koridorlarına taşınacak. Çünkü, her iki başkanda kendi iddialarında haklı olduğunu ileri sürüyorlar.

Gelelim, işin aslına.

Ortaya çıkan tabloya göre SGK, tahsil edemediği alacaklarını tahsil etmesi halinde, emekli maaşlarında istenilen ve beklenilen zamların yapılması, emeklilerin de refah, huzur içinde yaşaması mümkünmüş.

Ekonomistlere göre de durum böyle imiş.

O halde, akla takılan sorularımız var; emeklileri kim, neden ve hangi görevlerini tam olarak yerine getirmedikleri için can çekişir hale getirdiler?

SGK yönetimi bunca sene neden alacakları icra veya yasal takip başlatmadan bekletti?

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda her sene Türkiye bütçesi yapılırken, SGK bütçesi ve tabloları da masaya geliyor. Komisyonlardaki hem iktidar hem de muhalefet milletvekillerinin bu konuda neden sesleri çıkmamış bugüne kadar? Yoksa, önlerine gelen rakamları bile görmeden mi, el kaldırıp, oylarını kullanıyorlar?

İktidar ile ana muhalefet, belediyelerin borçları konusunda sürekli tartışıyorlar. Borçları sizden devir aldık, bize miras kaldı gibisinden. Kamu hizmetinde devamlılık esastır. Kimse, eski ve yeni borçları inkar edemez. Eski borç diye ödememezlik edemez.

Siyasi ayak oyunlarına artık karnımız tok.

AK Parti, Belediyelerin SGK borçlarını gündeme taşımakla ana muhalefete bir gol atmış gibi oldu.
Bu durumu kısa zamanda fark ettiler. Önce, borçların eski yönetimden kaldığını söyleseler de, vatandaş nezdinde pek inandırıcı olamadılar.

Ana muhalefet CHP lideri Özgür Özel çıkıp, “emekli maaşlarını 17 bin 500 TL yapın. Bütün SGK borçlarını ödeyeceğiz!” diye şart koştu.

Bir nevi, iktidara karşı hamle yapmış oldu. Netice, iktidar ile ana muhalefet kısır çekişme içinde gündemi doldurmaya çabalıyor. Netice, henüz elle tutulur, gözle görülür maddi bir iyileştirme yok.

Sürekli yazıyorum, kamu görevlileri, görevlerini yaparken sırtlarını siyasetin ağalarına değil, kanunlara dayamalı. O zaman, SGK borcunu ödemeyen belediye kalmazdı öyle düşünüyorum. Çünkü, SGK yönetimi, Cumhurbaşkanının TBMM kürsüsünden “Belediyeler SGK borçlarını ödemiyorlar, emeklilere onun için zam yapılamıyor” söylemine gerek bile kalmadan, borcunu ödemeyen belediye veya diğer işverenlerin banka hesaplarına, mallarına mülklerine hemen haczi koyardı. Bizlerde bugün, SGK zarar ediyor diye konuşmak, yazmak veya SGK’yı tartışmak zorunda kalmazdık.

Yaşanılan olaylar açık saçık meydanda. İktidar daha fazla koltuklarda kalmak için hem Belediyelere hem de SGK borçlarını ödemeyen işverenlere, borçlulara karşı gereğini yapmamış.

Gelmiş, geçmiş iktidarların ihmalkarlığının bedelini bugün emeliler ödüyor. Görüntü bu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.