Nilüfer ilçesinde üç yıldır raflarda bekletilen dosyalar indirilmeye başlanıldı. İlk olarak Ankara-Bursa arasında git-gel yaptığı konuşulan “Tek imza” ile verilen inşaat ruhsatları ve yapı kullanma izin belgeleriyle ilgili inceleme için soruşturma izni verildi.
Senelerdir Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki CHP’li Belediyenin imar ve bazı inşaat ruhsatlarıyla ilgili dedikodular, söylentiler, akıl almaz itham ve suçlamalar, iddialar kamuoyunda konuşulup duruyor.
Tabi, bu işlerin içinde AK Partili gibi gözüküp, Nilüfer’de iş yapan ve aslında CHP’li belediye yönetimi ile iş ilişkileri ve ortaklıkları iddiaları gündemden hiç düşmeyen müteahhitlerde var. İşte bu nedenle de senelerdir bu söylentilerin, dedikoduların, iddiaların üzerine bir türlü gidilemiyordu.
Devletin ve Belediyenin resmi arşivlerinde her türlü bilgi ve belge bulunmasına rağmen, nedense birileri özellikle de AK Parti içinde etkin, yetkin, hatta karar verici yetkilere sahip oldukları iddia edilen kişilerin, CHP’li belediye yönetimini koruma şemsiyesi altına aldıkları iddialar konuşuluyordu. Bu olaylar yeni değil, 2004 yılından bu yana gelmiş geçmiş yapılan uygulamaları kapsadığı iddia edilen bir mesele. Geriye dönüp bakıldığında ise bir arpa boyu bile yol gidilmediği, hatta bazı siyasetçilerin de telkinleriyle kamudaki, yargıdaki işbirlikçilerinin de dosya kapatma memuru gibi çalıştıkları iddiaları da sadece Bursa’da değil; Ankara’da bile konuşulmaya başlamıştı.
Buna örnek bile veriyorlar. İddialara göre, “Kaldırım Davası” sırasında bir mahkeme, Bursa’dan bilirkişi görevlendirilmesi yerine adeta davetiye usulü İzmir 9 Eylül Üniversitesi İnşaat Fakültesinden bilirkişi görevlendirmesi yapılmış ve dava dosyası beraat ile kapatılmış. Oysa ki, Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde İnşaat Mühendisliği Fakültesi var.
Acaba neden Bursa pas geçilip, en yakın illerde pas geçilip, İzmir’den ısmarlama bilirkişi görevlendirildi?
Kimse bunu sorgulamamış.
Gelelim en son vakaya.
Nilüfer Belediyesi’nde iş yapan bazı müteahhitlerin inşaatlarında ruhsat ve imar planlarına aykırı inşaat ve imalat yapmalarına rağmen, belediye imar müdürlüğü görevlilerinin, imza atmaktan imtina ettikleri yapı kullanma izin belgeleri ve bazı inşaat ruhsatları verilmesi işlemlerine Tek imzayı basıp, işlemleri yasal hale getirdiği iddiasıyla yapılan şikayetlere.
Bu konularla ilgili ben dahil bazı meslektaşlarım yazılar yazdık. Haberler yaptık. Ama, netice, sıfıra sıfır, elde var yine sıfır.
Öylesine bir işbirliği kurulmuş ki, Nilüfer ilçesindeki bu olaylara ne iktidar yani CHP kanadı ne de muhalefet AK Parti kanadı ses çıkarmıyorlar. Herkes seyrediyor. Atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Mantığının hakim olduğu iddiaları da ortalık yerlerde ulu orta konuşuluyor.
Bu olaylarla ilgili olarak 2021 yılında yine şikayetler yapılmış. İddia şu; “Belediyede başkan değişti ama işlemler hiç değişmedi, aynı hamam aynı tas bütün işler olanca hızıyla devam ediyor. Tek imza uygulamasıyla, kanunlara aykırı yapılar yasal hale getiriliyor. Memurlar imza atmıyor, başkan yardımcıları imzayı basıp, işlemleri tamamlıyorlar…”
Devlet çarkının ağır işlemesi ve yapılan itirazlarla, ayrıca bazı siyaset erbaplarının da “bizim çocuklara dokunmayın, herkesin işini yapıyorlar.” Söylemleriyle de dosyaların kapatılmak istenmesi söylentileri, bu işlerin yavaşlatılması yol açabiliyor.
Yaşanılan meseledeki sıkıntılarda zaten bunlar.
Halkın kafasındaki anlayışlara ve kendi aralarında konuşulan iddialara göre; CHP’li belediye yönetimi, AK Partili bazı kişilerce korunuyor. Çünkü, bu iş ve eylemler AK Partili bir belediyede olsa, muhalefet de CHP olsa, ortalık toz dumana dönerdi. Burası CHP, faydalanan bazı kişiler ise AKP’li müteahhitler olunca kimse sesini çıkarmıyor.
Bu işin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu zamanla ortaya çıkar.
Neyse, bu son şikayeti İçişleri Bakanlığı incelemeye değer bulmuş. Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca müfettiş görevlendirilmiş. 2023/186 sayılı karar ile, Nilüfer Belediyesi’nde gerek eski başkan Mustafa Bozbey gerekse mevcut Başkan Turgay Erdem döneminde yapılan Tek imzalı düzenlenen belgelerle ilgili soruşturma izni verilmiş. 05 Haziran 2023 tarihinde alınan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da imzalayıp onayladığı bu karara göre, Nilüfer belediyesi eski başkanı Mustafa Bozbey, o dönemdeki Koordinatör başkan yardımcısı olarak belgelere tek imza ile işlem yapan şimdiki belediye başkanı Turgay Erdem, şimdiki Belediye başkan Yardımcısı Osman Ayradilli, eski başkan yardımcısı Nazlı Yazgan, şimdiki imar müdürü Ayşegül Erkol, eski imar müdürü Şirin Biçer hakkında “Yapı Ruhsatları ve Yapı Kullanma izin belgelerini yasal çerçeve sınırları içinde incelenmeden tek imza ile verilmesine izin verdikleri iddiasıyla” soruşturma izni verildi.
Bu iznin verilmesi demek, isimleri yazılı veya ismi yazılmayan, daha sonra belirlenecek olan kişilerin suçlanması anlamına gelmiyor.
Şimdi, bu işlemlerin iyice incelenip, dosya kapatma mantığı ile değil de gerçek olarak halkın vicdanlarının rahatlatılması ve suçlu olanların cezalarını çekmesi, suçsuz olanların ise bu olaylarla itham edilmelerinin önüne geçilmesi için ayrıntılı soruşturulması gerekiyor.
Birde, bu tek imzalı işlerden faydalanan, nemalanan müteahhit çevreleri var. Bana göre, hak, hukuk ve adaletin tecellisi isteniyorsa, bu kişilerinde belirlenip, bağımsız Türk Yargısı önünde hesap vermeleri sağlanmalı.
Devlet ve kamu hizmetinde insan ayrımcılığı olmaz. Her kim ne suç işlemiş ise cezasını mutlaka bulmalı. Benim düşüncem bu.
Ki, olayları yapanların yanına kar kalacağı düşüncesi artık son bulmalı.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Nilüfer’deki “Tek imza”ya soruşturma izni verildi
Nilüfer ilçesinde üç yıldır raflarda bekletilen dosyalar indirilmeye başlanıldı. İlk olarak Ankara-Bursa arasında git-gel yaptığı konuşulan “Tek imza” ile verilen inşaat ruhsatları ve yapı kullanma izin belgeleriyle ilgili inceleme için soruşturma izni verildi.
Senelerdir Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki CHP’li Belediyenin imar ve bazı inşaat ruhsatlarıyla ilgili dedikodular, söylentiler, akıl almaz itham ve suçlamalar, iddialar kamuoyunda konuşulup duruyor.
Tabi, bu işlerin içinde AK Partili gibi gözüküp, Nilüfer’de iş yapan ve aslında CHP’li belediye yönetimi ile iş ilişkileri ve ortaklıkları iddiaları gündemden hiç düşmeyen müteahhitlerde var. İşte bu nedenle de senelerdir bu söylentilerin, dedikoduların, iddiaların üzerine bir türlü gidilemiyordu.
Devletin ve Belediyenin resmi arşivlerinde her türlü bilgi ve belge bulunmasına rağmen, nedense birileri özellikle de AK Parti içinde etkin, yetkin, hatta karar verici yetkilere sahip oldukları iddia edilen kişilerin, CHP’li belediye yönetimini koruma şemsiyesi altına aldıkları iddialar konuşuluyordu. Bu olaylar yeni değil, 2004 yılından bu yana gelmiş geçmiş yapılan uygulamaları kapsadığı iddia edilen bir mesele. Geriye dönüp bakıldığında ise bir arpa boyu bile yol gidilmediği, hatta bazı siyasetçilerin de telkinleriyle kamudaki, yargıdaki işbirlikçilerinin de dosya kapatma memuru gibi çalıştıkları iddiaları da sadece Bursa’da değil; Ankara’da bile konuşulmaya başlamıştı.
Buna örnek bile veriyorlar. İddialara göre, “Kaldırım Davası” sırasında bir mahkeme, Bursa’dan bilirkişi görevlendirilmesi yerine adeta davetiye usulü İzmir 9 Eylül Üniversitesi İnşaat Fakültesinden bilirkişi görevlendirmesi yapılmış ve dava dosyası beraat ile kapatılmış. Oysa ki, Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde İnşaat Mühendisliği Fakültesi var.
Acaba neden Bursa pas geçilip, en yakın illerde pas geçilip, İzmir’den ısmarlama bilirkişi görevlendirildi?
Kimse bunu sorgulamamış.
Gelelim en son vakaya.
Nilüfer Belediyesi’nde iş yapan bazı müteahhitlerin inşaatlarında ruhsat ve imar planlarına aykırı inşaat ve imalat yapmalarına rağmen, belediye imar müdürlüğü görevlilerinin, imza atmaktan imtina ettikleri yapı kullanma izin belgeleri ve bazı inşaat ruhsatları verilmesi işlemlerine Tek imzayı basıp, işlemleri yasal hale getirdiği iddiasıyla yapılan şikayetlere.
Bu konularla ilgili ben dahil bazı meslektaşlarım yazılar yazdık. Haberler yaptık. Ama, netice, sıfıra sıfır, elde var yine sıfır.
Öylesine bir işbirliği kurulmuş ki, Nilüfer ilçesindeki bu olaylara ne iktidar yani CHP kanadı ne de muhalefet AK Parti kanadı ses çıkarmıyorlar. Herkes seyrediyor. Atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Mantığının hakim olduğu iddiaları da ortalık yerlerde ulu orta konuşuluyor.
Bu olaylarla ilgili olarak 2021 yılında yine şikayetler yapılmış. İddia şu; “Belediyede başkan değişti ama işlemler hiç değişmedi, aynı hamam aynı tas bütün işler olanca hızıyla devam ediyor. Tek imza uygulamasıyla, kanunlara aykırı yapılar yasal hale getiriliyor. Memurlar imza atmıyor, başkan yardımcıları imzayı basıp, işlemleri tamamlıyorlar…”
Devlet çarkının ağır işlemesi ve yapılan itirazlarla, ayrıca bazı siyaset erbaplarının da “bizim çocuklara dokunmayın, herkesin işini yapıyorlar.” Söylemleriyle de dosyaların kapatılmak istenmesi söylentileri, bu işlerin yavaşlatılması yol açabiliyor.
Yaşanılan meseledeki sıkıntılarda zaten bunlar.
Halkın kafasındaki anlayışlara ve kendi aralarında konuşulan iddialara göre; CHP’li belediye yönetimi, AK Partili bazı kişilerce korunuyor. Çünkü, bu iş ve eylemler AK Partili bir belediyede olsa, muhalefet de CHP olsa, ortalık toz dumana dönerdi. Burası CHP, faydalanan bazı kişiler ise AKP’li müteahhitler olunca kimse sesini çıkarmıyor.
Bu işin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu zamanla ortaya çıkar.
Neyse, bu son şikayeti İçişleri Bakanlığı incelemeye değer bulmuş. Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca müfettiş görevlendirilmiş. 2023/186 sayılı karar ile, Nilüfer Belediyesi’nde gerek eski başkan Mustafa Bozbey gerekse mevcut Başkan Turgay Erdem döneminde yapılan Tek imzalı düzenlenen belgelerle ilgili soruşturma izni verilmiş. 05 Haziran 2023 tarihinde alınan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da imzalayıp onayladığı bu karara göre, Nilüfer belediyesi eski başkanı Mustafa Bozbey, o dönemdeki Koordinatör başkan yardımcısı olarak belgelere tek imza ile işlem yapan şimdiki belediye başkanı Turgay Erdem, şimdiki Belediye başkan Yardımcısı Osman Ayradilli, eski başkan yardımcısı Nazlı Yazgan, şimdiki imar müdürü Ayşegül Erkol, eski imar müdürü Şirin Biçer hakkında “Yapı Ruhsatları ve Yapı Kullanma izin belgelerini yasal çerçeve sınırları içinde incelenmeden tek imza ile verilmesine izin verdikleri iddiasıyla” soruşturma izni verildi.
Bu iznin verilmesi demek, isimleri yazılı veya ismi yazılmayan, daha sonra belirlenecek olan kişilerin suçlanması anlamına gelmiyor.
Şimdi, bu işlemlerin iyice incelenip, dosya kapatma mantığı ile değil de gerçek olarak halkın vicdanlarının rahatlatılması ve suçlu olanların cezalarını çekmesi, suçsuz olanların ise bu olaylarla itham edilmelerinin önüne geçilmesi için ayrıntılı soruşturulması gerekiyor.
Birde, bu tek imzalı işlerden faydalanan, nemalanan müteahhit çevreleri var. Bana göre, hak, hukuk ve adaletin tecellisi isteniyorsa, bu kişilerinde belirlenip, bağımsız Türk Yargısı önünde hesap vermeleri sağlanmalı.
Devlet ve kamu hizmetinde insan ayrımcılığı olmaz. Her kim ne suç işlemiş ise cezasını mutlaka bulmalı. Benim düşüncem bu.
Ki, olayları yapanların yanına kar kalacağı düşüncesi artık son bulmalı.