Yaz ayları geldi. Siyaset de havalarda çok sıcak. Ankara’da, seçimleri kaybeden Kemal Kılıçtaroğlu ve ekibi, koltukları kaptırmama adına direnirken, Bursa’da da eski yeni tartışması başladı, artık kamuoyunun, insanların gözleri önünde de ayan beyan ortaya çıkmaya başladı.

13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem TBMM milletvekilliği seçimleriyle ilgili ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi içinde beklenmedik tartışmalara imza atılıyor. Partinin üyeleri ve emektarları dururken, genel başkanın sırf kendi Cumhurbaşkanlığını pekiştirme adına 39 tane milletvekilini başka partilere hediye etmesi, sonrasında da seçimlerin kazanmak bir kenara hezimetle kaybedilmesi parti içindeki isyan bayraklarının açılmasına yol açtı.

Bu olaylara birde eli kanlı terör örgütü PKK’nın silahlı eylemcilerinden Kemal Kılıçtaroğlu ve CHP’ye yönelik destek açıklamaları, senelerdir devam eden “Belediyeleri HDP sayesinde kazandınız!” söylemleri de bardağı artık taşıran damlalar oldu.

CHP Bursa örgütleri deseniz tam tamına birkaç parçaya bölünmüş. İlçe başkanları il yönetimini, il yönetimi ilçe yönetimlerini istemez hale gelmişler. Belediye yönetimleri almışlar eline sazı kendileri çalıp kendileri söylüyorlar.

Kimin ne yaptığı belli değil. Özel günlerde, toplantılarda bile birbirlerinden uçak durmaya çabalıyorlar.

Partililerin de gözleri bunu açık saçık görebiliyor. Zaten, kapı içinde de dışında da CHP’nin dedikoduları hiç bitmek bilmiyor. Doğru da olsa, yanlış da olsa CHP’li iki kişi yan yana geldiğinde hemen başlıyorlar partiyle ilgili eleştirilere.

Sonra, birileri çıkıp olan olayları bizlere en ince detaylarına kadar aktarıyor. Bunların hepsi CHP’li. Birbirlerine bile tahammülleri yok. Duruma bakarsanız hepsi CHP’yi kurtaran, iktidara taşıyan muzaffer bir komutan gibi.

CHP içinde yaşanılan olayların en son açığa vurması ve partinin üst düzey iki yöneticinin deyim yerinde ise ağız dalaşına girdikleri iddiası şimdilik Bursa kulislerinin en önemli gündem maddesi oldu.

Partililerin kendi aralarında konuştukları ve bizimde kulaklarımıza fısıldadıklarına göre, işin ucunda Mart 2024 ayında yapılacak olan mahalli seçimler var. Genel merkez, seçim yenilgisini zafere çevirmeye çabalarken, Bursa’daki yerel güçler de kendi aralarında şimdiden antreman yapmaya başlamışlar.

Olayın geçtiği yer Nilüfer Belediyesinin 36. Kuruluş yıldönümü kutlama yemeği.

Burada CHP’liler senelerdir sürekli seçim kazandıkları Nilüfer’de 2024 Mart ayında da yeni bir zafer kazanacaklarından emin olarak toplanmış vur patlasın, çal oynasın eğleniyorlar.

Tabi, toplantı siyasi amaçlı olduğu için konuşmalar yapılıyor. Sunucunun eline bir yazı vermişler, sırayla konuşacak olanları davet ediyor kürsüye. Birisi, ikisi, üçü derken konuşma aniden bitiveriyor. Masada oturan Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, bir yandan şaşkın diğer yandan da uyarı mahiyetinde “bana neden konuşma fırsatı vermediniz?” diye başkan Turgay Erdem’e soruyor.

İşte bu sorudan sonra Belediye başkanı ile eski milletvekili şu anda da partinin seçim kazanmış ekibinin genel başkan yardımcısı, yani o toplantıda partiyi temsil eden en üst düzey yönetici olan Lale hanım arasında hoş olmadığı konuşulan tartışmalar başlamış.

Sosyal Medyaya yansıyan olaylara göre; Lale hanım, Nilüfer Belediyesi kuruluş yemeğinde isminin katılımcılar arasında anons edilmeyişi, kendisine konuşma imkanı verilmemesinden dolayı belediye başkanı Turgay Erdem’e tepki veriyor ve bir genel başkan yardımcısı olarak yemeğe özel kalem aracılığıyla davet edilmesinin şık olmadığını ifade ediyor.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun da bulunduğu masada başkanla genel başkan yardımcısı arasında başlayan bu tartışma git gide sertleşiyor.

Sonrasında Turgay Erdem, Karabıyık’a “bunları size Bozbey’mi yaptırıyor, söylettiriyor…” (Bu isim, Nilüfer’in eski belediye başkanı Mustafa Bozbey olarak kayıt altına alınıyor.) şeklinde anlaşılan ifadelerle karşılık veriyor.

Partililer, parti büyükleri araya girip olayları sakinleştirmek isterken, Lale Hanım’da “bu yapılanların hesabının sorulacağını…” ifade ediyor.

Sonrasında Nilüfer Belediyesinin kutlama yemeğini terk edip gidiyor.

Bakış açısı şu; genel başkanı temsil etme yetkisi olan ve yemeğe katılım sağlayan bir genel başkan yardımcısının isminin anons edilmeyişi ve konuşma imkanı verilmeyişi kime ne sağlayacak?

Kim, kime nasıl güveniyor?

Kim kime nasıl destek oluyor?

Kim kime, nasıl köstek oluyor?

Partinin Bursa yönetimi bu tartışmaların neresinde bulunuyor?

Lale Hanım, olayı genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu’na iletti mi?

Partililer arasında yapılan konuşmalara göre, bir süredir eski başkan Mustafa Bozbey ile yeni başkan Turgay Erdem arasında Nilüfer’de yapılan işler ve bir takım kişilerle kurulan ilişkilerde hala Bozbey’in sözünün dinlenmesi nedeniyle sıkıntılı günler yaşanıyor.

Masada yaşanılan bu durum da senelerdir biriktirilen olayların sinir boşalması şeklinde yorumlanıyor.