Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mudanya İmar planları iptal edildi

Yazının Giriş Tarihi: 06.08.2023 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.08.2023 22:35

Bursa’nın tabii güzelliklerini ilgilendiren ve bu kentin “yazlık bahçesi” olarak bilinen Mudanya ilçesinin imar planları bir kez daha mahkeme kararıyla iptal edildi.

Mahkeme 19 Haziran 2023 tarihinde karar verdi.

Olayın özeti şöyle; İddialara ve Mahkeme kararına konu olan mevzua göre, Mudanya Belediyesi 1990 yılında Mudanya’nın kıyı sahillerdeki yapılaşmaya yönelik bir meclis kararı alıp plan hazırlamış. Bu plan 1992 yılında İmar Yönetmeliğinin 4 ve 16 maddesine aykırı olduğu iddiasıyla mahkemeye taşınmış ve Mahkeme Anayasa ile Kıyı Koruma Kanuna aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle planı iptal etmiş. Danıştay’da plan iptal kararını onaylamış.

Gerekçe, kıyı kenar çizgisinin 50 metre artı 50 metre olmak üzere toplamda 100 metrelik koruma bandı oluşturulmayışı. Yani, kamuya ait olması gereken kıyı kenarlardaki denizden itibaren 100 metre derinliğindeki alan, kamuya değil, parsel sahiplerine imar rantı olarak verilmiş. İddialar böyle.

Mudanya Belediyesi, aynı planı tekrar devreye sokmak ve halkın ihtiyaçlarının karşılanması, yapılan binaların yasal zemine kavuşturulması amaçlı olarak aynı tip planı bu kez 02 Ekim 2020 tarihli belediye meclis toplantısında kabul etmiş. Büyükşehir Belediyesi de bu meclis kararını kabul edip onaylamış. Böylece, 3 bin 194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre yeni imar planı yapılmış olmuş.

Bölge sakinleri ise, yeni planla beraber, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölgelerin imara açıldığı iddiasıyla plana itiraz etmişler.

Mudanya Belediyesi, askı süreci içindeki bu itirazları görmezden gelmiş. İtiraz sahiplerine cevap bile verilmemiş.

İtiraz sahipleri bu kez de soluğu İdare Mahkemesinde almışlar. 2021 yılında Bursa 3.İdare Mahkemesi’ne dava açılmış.

Mahkeme yapılan yargılama sonucunda, tıpkı 1992 yılındaki karara benzer bir karara imza atmış.

2023/957 sayılı ve 19 Haziran 2023 tarihini taşıyan karara göre, 2 Ekim 2020 tarihinde Mudanya için yapılan imar planları Anayasa ve Kıyı Koruma Kanunu’na aykırı bulunup iptal edilmiş.

Tabi, istinaf ve üst yargı yolu açık olmak kaydıyla verilen kararın gerekçesi ise epey ilginç tespitleri içeriyor.

Karardan bazı alıntılar; “Mudanya Belediye Başkanlığınca Mudanya ilçesi Altıntaş, Ömerbey, Hasanbey, Şükrüçavuş, Mütareke, Halitpaşa ve Kumyaka Mahallelerinde 18.06.1992 tarihli udanya 1/ bin ölçekli Uygulama imar planı kapsamında 263 adet yapı adasının 145’inde mevzuata uygun yapılaşma tespit edilerek, anılan plan kapsamında sahil şeridinin ilk yüz metredeki kısmi yapılaşma oranının yüzde 57 olduğu hesaplanmış, anılan kısım yapılaşma tespit çalışması Mudanya Belediye Meclisi’nin 2 Ekim 2020 tarih ve 2020/120 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

Yani, Mudanya Belediye meclisi sahil koruma bandı içinde yeni bir yapılaşmaya izin verdiği anlatılmak isteniyor.

Mahkeme kararındaki gerekçeleri sıralamaya devam ediyor;

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın “Kamu Yararı” ana başlığı altında kıyılardan yararlanma hakkını düzenleyen 43. Maddesinde, “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, Göl ve Akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çev releyen sahil şeridinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılardaki sahil şeritlerinin kullanış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkanı ve şartları kanunla düzenlenir.” Hükmü yer almıştır. Anayasa’Nın anılan hükmüyle kıyılardan yararlanmak için kıyı alanının belirlenmesi yeterli görülmemiş, kıyıların kara yönünde devamı olan ve onu çevreleyen sahil şeridinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetilmesi gerektiği belirtilmiş, bu alanların kullanılış amaçlarına göre derinliğinin ve kişilerin bu yerlerden yararlanma olanak ve koşullarının yasayla düzenlenmesi öngörülmüştür.

3 bin 194 sayılı İmar Kanunu 5. Maddesinde “Nazım İGmar Planı varsa; bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlemiş olarak çizilen ve arazi parçalarının, genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tespitlerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerinin hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün plandır.

3 bin 621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. Maddesinde sahil şeridi; kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, aynı kanunun 5. Maddesinde, sahil şeritlerinde yapılacak yapıların, kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabileceği, yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasındaki alanların, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçlı kullanılabileceği yazılmıştır.

Kıyı Koruma Kanununun 8. Maddesinde ise uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde 4. Maddede belirtilen mesafelerin içinde hiçbir yapı ve tesis yapılamayacağı yazılmaktadır.

Bu hususları dikkate alan mahkeme, dava konusu olayda, İmar planı kapsamındaki Mudanya ilçesi Altıntaş, Ömerbey, Hasanbey, Şükrüçavuş, Mütareke, Halitpaşa ve Kumyaka mahalleri dikkate alınarak kısmı yapılaşma tespit çalışması yapılmasında mevzuata aykırılık görmemiş, ama bölgedeki yapı sayısı iele taban alanına bağlı olarak yapılacak değerlendirmelerde, her bir ada için, adada yapılaşma bulunan parseller ile yapıların toplam taban alanları ve parsellerin toplam yüzölçümlerinin değerlendirme dışında bırakıldığına, doluluk oranı ile yüzde 50’nin üzerindeki ada sayılı ve yapılaşma oranlarının hatalı hesaplandığına kanaat getirmiş.

Neticede, yapılan imar planının Anayasa ve Kıyı Koruma Kanunu’na, imar mevzuatlarına uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş.

Şimdi bu karar Mudanya’nın eski ve yeni pek çok mahallesini ilgilendiriyor. 1992 yılındaki plan iptali üzerine, Mudanya’nın eski mahalleri, özellikle Halitpaşa ve Giritli Mahallelerindeki denize sıfır olan ve yüzyıllık tarihi bulunan binaların yalıların, hatta Mudanya Mütareke binasının bile yıkılacağı gibi bir algı oluşturulmak istenmişti. Aradan geçen 31 yıl sonra yeniden aynı söylemleri duymaya başladık.

Sonrasında bu durumun gerçek olmadığı ortaya çıkmıştı. Dönemin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu bir açıklama yapmak zorunda kalmış, “…..tescilli binalara kimse dokunamaz. Bu kararlar, tescilli ve eski yapılaşmalarla ilgili değil, bölgede yeni imara açılmak istenilen parsellerle ilgili karardır…” denilmişti.

Şimdi, aynı tartışma yeniden alevlendi.

Bakalım, yargı son kararını nasıl söyleyecek?....

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.