Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kentsel dönüşümdem geri dönüş yok !

Yazının Giriş Tarihi: 28.04.2025 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.04.2025 00:11

Geçen haftayı depremle başlayıp, depremle bitirdik. İstanbul Silivri’de geçen hafta ortasında meydana gelen ve artçıları devam eden depremden sonra, ülkemizdeki kentsel dönüşüm istekleri yeniden gündeme geldi.

“Deprem anında insanları deprem değil, çürük binalar öldürür!” söylemi bir kez daha önem kazandı. İçinde oturdukları beton binaların birer mezar haline gelmemesi için bir an önce önlem alınmasını ve devletinde destekleriyle kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesini isteyen vatandaşlarımızın taleplerine, AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç tercümanlık etti.

Aynı zamanda, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ülkemizin deprem gerçeğine dikkat çekerek, son yıllarda kentsel dönüşüm ve afet yönetimi konusunda önemli adımlar atıldığını kaydetti. Kılıç, “İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında tek bir riskli yapı kalmayana kadar çalışmaya, üretmeye, dönüşüm yapmaya ve bizi bu yolda sekteye uğratmaya çalışan zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu, bizim milletimize verdiğimiz söz, çocuklarımıza borcumuzdur” dedi.

AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, 1999 Marmara depremi sonrasında oluşturulan Özel İletişim Vergisi’nin merkezi bütçeye gelir olarak eklenmediğini söyledi. Bu verginin, altyapı, afet yönetimi, afet sonrası yeniden inşa, arama kurtarma kapasitesini geliştirme, eğitim ve ekipman yatırımlarına yönlendirildiğini aktaran Kılıç, "Toplanan vergilerin bu hizmetlerin çok küçük bir bölümünü ancak karşılayabildiğini görmekteyiz. İddia edilenin aksine, toplanan vergiler yok edilmemiş, tam tersine milletimizin yaralarını sarmak için seferber edilmiştir” diye konuştu.

Konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 yılından bu yana CHP'nin yönetiminde olduğunu, ancak 5 yıl boyunca verilen vaatlerin hemen hiçbirinin gerçekleşmediğini söyleyen Kılıç, “2019'da da '5 yılda İstanbul'un dönüşümünü tamamlayacağız' diyen bir belediye başkanının 2023 yılında '100 yılda bile dönüşmez.' deme gafletinde bulunduğu herkesin malumudur" ifadelerini kullandı. Evet, bu konu çok önemli. Çünkü, hakkındaki iddialar ve soruşturmalar nedeniyle tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Kentsel dönüşüm istemiyoruz!” diye kampanya başlatmasını ve kentsel dönüşüm projelerine engel olmasını vatandaşlarımız, 6.2 ‘lik Silivri depremini yaşadıktan sonra hatırladı.

Milletvekili Kılıç, TOKİ, İller Bankası ve AFAD iş birliğiyle ülke genelinde yüz binlerce konutun dönüşümünü gerçekleştirdiğini ve riskli yapıların ortadan kaldırılması için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Kılıç, “Bu süreçlerde birçok kez CHP'li yerel yönetimlerin iş birliğinden kaçınması sebebiyle dönüşüm projeleri sekteye uğratılmıştır. Ak Parti ilçe belediyelerimizin başlattığı kentsel dönüşüm projelerine 5 ilçede 43 dava açan İstanbul Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm projelerinin kilitlenmesine ve pek çok yerde durmasına sebep olmuştur. İstanbul'un deprem gerçeğini görmezden gelenler tarih önünde de millet önünde de emin olun ki sorumludur” şeklinde konuştu.

Sadece 2002-2024 yılları arasında sağlanan kira destekleri, faiz sübvansiyonları, hak sahipliği düzenlemeleri ve TOKİ aracılığıyla sunulan konut imkânlarının vatandaşları dönüşüm sürecinde yalnız bırakmamak adına atılan önemli adımlar olduğunu belirten Ahmet Kılıç, “Yüz binlerce aile bu desteklerden yararlanmış, riskli yapıların yerine yeni ve güvenli yaşam alanlarına kavuşmuştur. Algı değil, hakikatle hareket etmemiz gerekiyor; laf değil, eserler üretmemiz gerekmektedir. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında tek bir riskli yapı kalmayana kadar çalışmaya, üretmeye, dönüşüm yapmaya ve bizi bu yolda sekteye uğratmaya çalışan zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu, bizim milletimize verdiğimiz söz, çocuklarımıza borcumuzdur” diye açıkça milletin önünde söz vermiş oldu.

Evet, ülkemizin ve dünyanın bir gerçeği olan deprem konusunda, iktidar partisinin yaptığı bu açıklamalar, riskli konutlarda, beton mezarlarda ikamet eden pek çok vatandaşlarımızı umutlandırdı.

Bizlerde Bursa olarak, AK Parti iktidarından kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarına hız vermesini istiyor ve bekliyoruz. Sadece kent merkezi değil, ilçe merkezlerinde de riskli binalarda vatandaşların oturmak zorunda, yaşamak zorunda olduğu çok iyi biliniyor olmasına rağmen bugüne kadar yapılan açıklama ve söylemlerin hayata geçmeyişi de üzüntü verici. Artık laf değil, hizmet bekliyoruz.

Bu işin siyaseti olmaz. Herkesin güvenli binalarda oturma hakkı vardır. Bunun içinde iktidarın sadece İstanbul üzerinden politikalar yürütüp geliştirmeyi bir kenara bırakıp, İstanbul özelinde kalması, Bursa ve diğer kentlerimiz içinde yepyeni ve halkın benimseyeceği, kısa zamanda inşaatların yapılıp hak sahiplerine teslim edileceği kentsel dönüşüm plan ve projeleri hazırlanmalı. Kimse, kimseyi kandırmasın. Boşa kürek çekme zamanı geldi, geçti.

Artık, bütün vatandaşlarımız hem deprem konusunda açıklamaları birbirlerine tezatlık oluşturan deprem profesörlerinden bile çok daha bilgili birer profesör olmuş gibi konuşuyorlar. Halkın depremle ilgili bilinçlenmesi belki de bu konularda devletten maaş alıp masa başında oturan, koltuklarda bazıları için söylüyorum, göbek büyütmeye devam eden bürokratlardan daha fazla.

Bunun içinde, oturdukları binalardaki kentsel dönüşümü devletin destek olmasını bekliyorlar haklı olarak. “Yarısı sizden, yarısı bizden” kampanyasının da iktidar milletvekili Ahmet Kılıç başta olmak üzere diğer vekillerimizin de destekleriyle Bursa’da da hayata geçirilmesi elzemdir. Kaçınılmazdır.

Zaten ekonomik güçlükler altında yaşam savaşı veren Bursalı pek çok vatandaşlarımız, kentsel yenileme ve dönüşüm konusunda da beton mezar evlerden kurtulma adına devletin şevkatli desteklerini bekliyorlar.

Bursa’da kentsel dönüşüm ve rezerv alanları için pek çok alan ve arazi var. Şimdi, inşaat ve rant cephesinin buraları değerlendirme adına çalışmaları süren 1/ yüz binlik Çevre Düzeni Planını bekledikleri iddiaları konuşuluyor. Bursa’nın gerçek sahiplerinin seslerine kulak verilmesi zamanı geçmeden, harekete geçilmeli.

Bu alan ve arazilerin rant cephesine peşkeş çekilmesi iddialarının bir kenara bırakılıp, bu kentin bina ve yapı güvenliğinin sağlanması adına kullanılmasını buradan öneriyorum.

İktidar milletvekillerinin de bürokratların bu konudaki söylem ve uygulamalarına değil, halkın beklentileri ve önerilerine kulak vermelerini bekliyoruz. İş, işten geçmeden Bursa adına kentsel dönüşüm planlama ve projeleri hayata geçirilmeli.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.