Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Her tarafımız yanıyor

Yazının Giriş Tarihi: 04.07.2025 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.07.2025 00:11

Yaz ayları geldiğinde, hele birde okullar tatil olduğunda, ormanlarımızda yangın mevsimi başlıyor sanki. Hani sihirli bir el deyimi vardır ya, aynen öyle gibi. Çeşitli iddialara göre de orman yangınları aynı anda ve aynı zamanda değişik bölgelerde çıkıp, sadece ağaçları, ormanları değil, insanların evlerini, barklarını, ürünlerini yok ediyor.

En son yaşadığımız orman yangınlarını şöyle bir hatırlayalım. Bursa’da geçtiğimiz hafta bir düğün sırasında atılan havai fişeklerden Mudanya Yolu Çağrışan Çam ormanlarımız yandı. İnegöl Yeni Yörük Mahallesi ve Mustafakemalpaşa Alacaat Mahallesi civarında çıkan orman yangınları ekipleri alarma geçirdi. Yangınlara hem havadan hem de karadan yoğun müdahale sürüyor.

Henüz çıkış nedeni belirlenemeyen yangınlar, rüzgarın da etkisiyle ormanlık alanda hızla yayıldı. İhbar üzerine harekete geçen Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, bölgeye çok sayıda araç ve personel sevk etti.

Mustafakemalpaşa ilçesi Alacaat Mahallesi'nde, önceki gün saat 12.30 sıralarında orman yangını çıktı. Yangına 1 İHA, 1 helikopter, 6 arazöz, 2 su tankeri ve 46 personelle müdahale edilirken, kara ekiplerinin söndürme çalışmaları dün gece boyu sürdü. Orman Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, yangının 23 saat sonra kontrol altına alındığı duyuruldu.

Allah hepimizi korusun. Ülkemizi, şehrimizi, insanlarımızı, ormanlarımızı, malımızı, mülkümüzü korusun.

Ülkemizin çeşitli bölgeleri de son bir hafta içinde meydana gelen orman yangınları nedeniyle gerçekten yangın yerine dönüştü. Konuyla ilgili bilgiler veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı İzmir, Manisa, Hatay ve Bilecik'teki yangınlarla ilgili bilgi verdi.

Hatay'da 30 Haziran'da çıkan yangına hızlıca müdahaleye başlandığını belirten Yumaklı, "Malumunuz yangınlarda 3 hassasiyeti özellikle vurguluyoruz, eğer yüksek bir sıcaklık, düşük nem ve şiddetli rüzgar varsa, bu 3 unsur bir araya geldiğinde yangın için çok büyük bir risk teşkil edildiğini hepimiz artık biliyoruz. Hatay'da maalesef bu gerçekleşti." diye konuştu.

Bakan Yumaklı, Hatay'daki yangına dünden bu yana 8 uçak, 12 helikopter, 1000'in üzerinde orman teşkilatının arazözleri ve farklı kurumların araçlarıyla 2 bin 700'ün üzerinde personelle müdahale edildiğini söyledi.

İzmir Seferihisar ve Menderes yangınlarıyla alakalı da Yumaklı, "Orası da kısmen kontrol altına alındı, bu da güzel bir haber. Yine burada söylediğim gibi soğutma çalışmaları bütün gece ve bundan sonraki birkaç gün devam edecek." dedi.

Manisa'daki yangınlarla ilgili de bilgi veren Yumaklı, "Akhisar ve Kula kısmen kontrol altına alındı, yine onlarda da bu gece boyunca ve takip eden günlerde soğutma devam edecek. Herhangi bir sorun beklemiyoruz, Ahmetli bunların arasında coğrafi koşullar olarak problemli bir yerdi ama buranın da enerjisi düşürüldü. Yine arkadaşlarımız bütün gece müdahaleye devam edecekler ve belli bir orana getirdikleri andan itibaren de artık burasıyla ilgili kontrol bilgisi sizlere vermiş olacağız." ifadesini kullandı.

Yumaklı, Bilecik Vezirhan'daki yangına da 4 helikopter ve kara unsurlarıyla müdahale edildiğini ve buranın da enerjisinin düşürüldüğünü, herhangi bir sorun beklemediklerini dile getirdi.

Vatandaşlara çağrıda bulunan Bakan Yumaklı, "Bir hafta boyunca aşırı sıcak, 15 Ekim'e kadar da teyakkuz halinde olunmasını gerektirecek meteorolojik şartlar var. Dolayısıyla lütfen dikkat, hassasiyet. Açık alanlarda herhangi bir şekilde ateş yakmayalım. Ateşe sebep olabilecek herhangi bir materyali dışarı, açık alana atmayalım. Özellikle çabuk yangın çıkarması muhtemel olan materyalleri güneş ışığı altında bırakmayalım." dedi.

Ülkemizdeki orman yangınları, sebepleri ve başlangıçlarıyla ilgili olarak çok çeşitli iddia ve söylemler var. Konuyla ilgili işin uzmanının yaptığı açıklamalara kulak verelim.

Ormancılar Derneği Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, büyük yangınların büyüklüğü ve etkisi hakkında çarpıcı bir örnek verdi:

“400 hektarı geçen bir orman yangınında, Hiroşima’ya atılan atom bombasına eşdeğer enerji ortaya çıkıyor.” Özkara’ya göre, Türkiye’de yangın politikaları hâlâ “önleme” değil, yalnızca “söndürme” odaklı işliyor.

Orman yangınlarının temel nedenleri olarak belirlenen hususları da anlatan Özkara’nın tespitleri gerçekten sıkıntının ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Rant odaklı yasa değişiklikleri, Enerji nakil hatlarının denetimsizliği, Tecrübesiz ve sezonluk çalışan ekipler bulunuyor.

Resmî verilere göre: 1937–2024 arası yıllık ortalama yangın sayısı: 1.453, son 10 yılın ortalaması: 2.732. Sadece 2024’de 140 bin hektar orman alanı kül oldu. Özkara’ya göre bu artış tesadüf değil, orman mevzuatında yapılan yaklaşık 40 değişiklikle doğrudan bağlantılı.

Yangınların çoğu insan kaynaklı olsa da, yangınların büyümesinde en büyük etken enerji nakil hatları.

Sadece 2024’de yanan 25.600 hektarlık alanın 4.000 hektarı enerji hatlarından çıktı.TEDAŞ ve TEİAŞ gibi kurumların denetim yükümlülüklerini yerine getirmemesi büyük risk yaratıyor.

Türkiye’deki 23 bin orman köyü var. Bu yerleşim alanlarımız büyük oranda yangına hassas bölgelerde. Özkara’ya göre bu köylerde yangın öncesinde alınması gereken pek çok önlem var.

Evler, yangına dayanıklı malzeme ile inşa edilmeli. Ormanla köy arasında tampon bölgeler oluşturulmalı. Tahliye planları önceden hazırlanmalı. Çözüm uçaklarda değil, önleyici politikada olması gerektiği için köylülere ve o bölgede yaşayan insanlara yangın eğitimleri tam verilmeli.

Özkara, “Yangın 400 hektarı geçtiğinde artık uçak ya da helikopterle söndürülemez. Bu nedenle yangını başlamadan durdurmak gerekiyor.”diye dikkat çekici ifadeler kullandı.

Özkara’ya göre: Arasöz kullanımı, Rüzgâr yönüne göre müdahale taktiği gibi beceriler yalnızca tecrübeyle kazanılır.

Evet, maalesef bizim ülkemizde tasarruf önlemleri uygulanırken, ülkemizin ekonomik gücü sanırım tam anlamıyla hesaplanmıyor. Çünkü, mali değerler içinde ormanlarımız en büyük hazinemiz. İnsan hayatı, hayvan hayatı ve yaban hayat, tarım açısından ormanlarımızın önemini ne kadar topluma daha iyi anlatabilirsek, orman yangınlarını önlemede o kadar başarılı oluruz.

Özellikle, yaz aylarında, insanların belirlenen bölgeler dışında piknik yapmaları, mangal yatmaları, ateş yakmalarının önüne geçilmesinin tek önlemi sadece eğitim ve yasaklama değil, en önemli tedbir, denetim ve kolluk kuvvetlerinin önlemi oluyor.

İnsanlar, yapılan uyarı ve açıklamaları dikkate almasalar bile, kendilerinin yanına gelen resmi üniformalı bir ormancının, jandarmanın, polisin söylemleri üzerine, hayatın gerçeklerini öğrenebiliyorlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.