Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Haklı gururumuz Zafer Bayramı !

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.08.2024 17:44

Şanlı Türk tarihi pek çok zaferlerle doludur. 1071’da Sultan Alpaslan’ın komutasında, Türklerin Malazgirt’en Anadolu’ya girmeleri ve bağımsızlık yolunda ilerlemesiyle başlayan bu mutlu gurur tablomuz, ülkemizi işgal eden düşmanlara karşı verilen destan yazılan kahramanlıklarla doludur.

Evet, bugün tarih 30 Ağustos 2024. 1922 yılında Afyonkarahisar’dan başlayıp, Anhadolu’dan düşmanlardan temizlenmesi harekatı ve kazanılan büyük zaferlerimiz, hür ve bağımsız Türkiye’nin temellerinin sağlamlaştığı tarihi zaferlerimizdir.

İstiklal Savaşı, Türk milletinin maddi ve manevi tüm varlığını ortaya koyduğu benzersiz bir kurtuluş destanıdır. Milli mücadele yolunda ilk adım 19 Mayıs 1919 sabahı Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basması ile atıldı. Çok zorlu ama inançlı bir mücadeleyle geçen üç yılın ardından 26 Ağustos 1922’de günün ilk ışıklarıyla başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos günü Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde kazanılan büyük zaferle sonuçlandı.

Bu zafer, sadece silahlı bir mücadeleyi değil, aynı zamanda ulusal birlik ve beraberliği, vatan sevgisini ve özgürlük tutkusunu da simgeliyordu. Zafer, bağımsızlık yolunda döşenen en sağlam taşlardan birisi oldu. Ulusal kimliğimiz ve değerlerimiz zaferle birlikte daha da pekişti ve bağımsızlık mücadelesi veren diğer milletlere de ilham verdi. Türkün vatanı ve milleti için verdiği mücadele, pek çok ülkede örnek gösterildi. Düşman çizmesi altında inim inim inletilen ve kaynakları sömürülen ülkeler, bağımsızlık mücadelesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türklerin izlediği yolu izleyip, bağımsızlıklarını kazandılar.

Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri ve siyasi dehasının önderliğinde gerçekleşen, işgal altındaki güçsüz topraklardan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan bu yolda tarihi bir dönüm noktası olan 30 Ağustos Zaferi’ni 1926 yılından beri Zafer Bayramı olarak kutluyoruz.

Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kaldı. 1881 yılında Duyun-u Umumiye İdaresi ile ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş olan imparatorluk, Mondros Mütarekesi ile siyasi bağımsızlığını da yitirmiş oldu. Mütarekenin 7. maddesi, itilaf devletlerinin güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal etmelerine izin veriyordu ve Anadolu topraklarının fiilen işgali kısa süre içinde başladı. Son olarak 15 Mayıs 1919’da Yunan kuvvetlerinin İzmir bölgesine yaptıkları çıkarma, üç yıl sürecek olan Milli Mücadelenin fitilini ateşledi.

Kurtuluş Savaşı’nın her aşaması; detaylı bir şekilde değinilmesi gereken kararları, olayları ve muharebeleri içeriyor. Anadolu’nun dört bir köşesinde başlayan direniş hareketlerinden düzenli ordulara geçilmesi, Milli Mücadele’nin planlanması ve örgütlenmesi için düzenlenen Erzurum ve Sivas Kongreleri, ulusal bağımsızlık vurgusu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olan Amasya Genelgesi, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması ve Doğu, Güney ve Batı cephelerinde yaşanan savaşların her biri bir milletin maddi ve manevi bütün varlığıyla sergilediği büyük iradeyi gösteriyor.

Tarih, Büyük Taarruz’a giden yolda Batı Cephesinde yapılan savaşların üç aşaması olduğunu yazıyor. I. İnönü (9-11 Ocak 1921), II. İnönü (28 Mart - 4 Nisan 1921) ve Dumlupınar (13-15 Nisan 1921) Muharebelerinin yapıldığı birinci aşamada hedef, işgal kuvvetlerini lojistik kaynaklarından uzaklaştırarak yıpratmaktı. “Stratejik savunma” olarak tanımlanan ve Sakarya Meydan Muharebesinin yapıldığı ikinci aşamada ise Türk ordusu 23 Ağustos - 13 Eylül 1921 tarihleri arasında yaklaşık 100 kilometrelik bir cephede Yunan ordusu ile mücadele ederek çok önemli bir zafer kazandı. İnisiyatifin Türk ordusuna geçmesi açısından büyük önem taşıyan Sakarya zaferinin ardından, ordunun savunma düzeninden taarruz düzenine geçmesi için hazırlıklara başlandı. Askeri hazırlıkların yanı sıra siyasi anlamda stratejik çalışmalar yapıldı ve Misak-Millîyi dünyaya açıklamak ve kabul ettirmek için çok sayıda adım atıldı. 1922 yılının Haziran ayında, taarruz için hareket kararı alındı.

25 Ağustos 1922 günü tüm koşullar Türk ordusunun 1.Ordu ile Afyon’un güneybatısından taarruz başlatması için son derece uygundu. 24 Ağustos’ta başkomutanlık karargâhı Afyon’un Şuhut kasabasına taşındı. Kasabada bulunan Hacı Veli Konağı ordunun karargâhı olarak kullanıldı. Mustafa Kemal Paşa taarruz için son hazırlıklarını buradan yürüttü. 25 Ağustos’ta ise Kocatepe’ye doğru yaklaşık 14 kilometre sürecek olan yürüyüş başladı. Çakırözü köyünde verilen kısa bir molanın ardından tekrar yola çıktılar ve hava ağarmadan taarruzun yönetileceği Kocatepe’ye vardılar.

Taarruz emri 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabaha karşı verildi. İlk gün Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölge ele geçirildi. 27 Ağustos sabahı yine tüm cephelerden saldırıya geçen 1.Ordu, Afyonkarahisar’ı geri almayı başardı ve karargâh buraya taşındı. 28 ve 29 Ağustos günleri neredeyse bütün Yunan tümenleri çevrildi, çekilme istikametleri ve ulaşım yolları kesildi. 30 Ağustos günü Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında, bizzat Zafertepe'den idare ettiği savaşta düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarıldı, tamamen yok edildi veya esir edildi. Aynı günün akşamında Türk birlikleri Kütahya'yı geri aldı. Başkomutanlık Meydan Muharebesinin sonunda, İzmir’e kadar Türk ordusunun karşısında savaşacak Yunan birliği kalmamıştı.

Sonrasında hepimizin çok iyi bildiği o emir geldi: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

Yunan birliklerinin tekrar toplanmasına izin vermemek için başlayan takip harekatı ile sırasıyla Uşak, Balıkesir, Aydın, Manisa ve son olarak 9 Eylül günü İzmir işgalden kurtarıldı.
Büyük Taarruz hem askeri hem de siyasi açıdan Türk Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biriydi. Türk ordularının Yunan işgaline karşı kazandığı zafer, Türkiye'nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesini destekleyen temel taşlardan birini oluşturdu.

Zaferin ardından 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Anlaşması ile Doğu Trakya, silahlı çatışma olmadan Yunan askerinden temizlendi. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile de bağımsızlığımızı tüm dünya kabul etti.

Evet, Bursa’nın güzel bir ilçesi olan Mudanya ilçesinde imzalanan anlaşma, ülkemizin bağımsızlığı yolunda atılan pek çok adımların artık sona erdiğinin garantisi olarak kabul edilir.

Zorlu koşullar altında yıllarca süren, maddi ve manevi bütün kaynakların sonuna kadar kullanıldığı topyekûn bir mücadele olan Kurtuluş Savaşı, Büyük Taarruz zaferi ve ardından gelen siyasi başarılarla bağımsız Türkiye Cumhuriyetine giden yolu açtı ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.

Evet, ülkemizde yaşayan her bireyin Türk olmaktan gurur duymasına yol açan bu zorla bağımsızlık mücadelesinde ülkemiz adına şehit olanlara, daha sonra rahmeti rahmana kavuşanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan gazilerimize, şefkat ve şifa diliyorum.

Atalarımızın bizlere miras olarak bıraktığı bu topraklar ve bu ülke için kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğimize ülke olarak bir kez daha yemin ediyoruz.

Ne Mutlu Türküm Diyene.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.