Bursa’nın hemen yanı başında bir o kadar da Bursa’ya uzak bir yerleşim merkezi idi Gürsu. Verimli tarım alanları, tarlaları ile meşhur armudu, ayvası ve elmasıyla da Türkiye’nin meyve sebze ambarı olarak biliniyor.

Evet, Gürsu, özellikle 1989 yılından sonra sadece tarım kenti değil, verimli tarım alanlarına fabrikaların yapılmasıyla beraber, bir sanayi şehri de oluverdi. Hemen yanı başında biten ve 2 binli yıllarda başlayan ismine ise Yenidoğan denilen mahallesiyle de kaçak inşaat ve plansız kentleşmeye en güzel örnek gösterilen bir yerleşim alanı oldu.

Gürsu’nun en fazla meyve, sebze üretimi yapılan ve dünyaya ihracat gerçekleştirilen Ağa Köyle ilgili olarak Ağa Köyün Ağası olan dönemin Ziraat Odası Başkanı rahmetli Muhittin Kocaefe ile beraber, ilçedeki sanayileşme ve çevre kirlenmesiyle ilgili pek çok haber yaptığımızı hatırlıyorum.

Bugün Ağaköyün muhtarı olan torunu Ertuğrul Ertem ile görüşmelerimiz hala devam ediyor.

Gürsu, bugün tam anlamıyla Bursa’nın bir özeti. Neden mi?

Tarım var.

Sanayi var.

Tarihi ve kültürel miras var.

Yaylaları, gölleri var. Bir tek denizi eksik.

Gelişim ise Sanayi yatırımları çoğaldıkta göç alan ve nüfusu artan bir yerleşim alanı. Hemen bitiğindeki Kestel ile dirsek teması sürdüren gelişmişliğe Yıldırım ilçesiyle de sırtını dayamış bir ilçe görüntüsü mevcut.

İnsanları sıcakkanlı. Nüfus her ne kadar artmış olsa bile hala eski düzen selamlaşma, yardımlaşmanın izlerini taşıyor.

Belediye Başkanı Mustafa Işık, 31 Mart 2024 seçimlerin üzerinden bir yıl geçmesi nedeniyle basınla bir toplantı düzenledi. Toplantı için seçilen yer, dağın yamacı ve oksijeni ile güneşi bol olan bir mesire alanı oldu. Kule Orman Park ismiyle çok güzel bir tesis daha kazandırılmış Gürsu’ya.

Başkan Mustafa Işık, rahmetli Cüneyt Yıldız’ın vefatından sonra meclis içinden seçilip göreve geldi. Sonrasında ise hem 2019 hem de 2024 mahalli seçimlerini kazandı. İlçede sevilen sayılan ve halkında yaptığı hizmetler nedeniyle destek olduğu bir belediye başkanı imajı var.

Kısaca başarılı olarak kabul ediliyor Mustafa Işık.

İkinci döneminin ilk yılında nelerin yapıldığını anlatırken, ilçeye yapılan hizmetlerle ilgili olarak çeşitli kaynaklardan sağlanan hibe desteklerini açıkladı. Mesela, tarıma destek olunması adına Ağaköy Tarım Kalkınma Kooperatifiyle ortaklaşa olarak meyve kasası üretimi yapılması amaçlı 330 bin Euro destek sağlanmış. Enerjisini üreten Belediye olarak Güneş Enerjisi Sistemine Avrupa Birliğinden yine hibe onayı alınmış. Kumlukalan Köyünde sıfır atık ve sürdürülebilir tarıma destek amaçlı olarak geliştirilen Siyah Altın projesi de Avrupa Birliğinden 103 bin 550 Euro hibe almaya hak kazanmış.

Bunlar, ilçeye kazandırılan projeler ve belediye bütçesinden para çıkmadan, AB kaynaklarının kullanımı ile gerçekleştirilen yatırımlar.

Birde, gençlere yönelik çalışmalar var. Yine AB kaynaklı projelerle 4 yılda 4 bine yakın vatandaşa belediye aracılığıyla iş bulunmuş.

Ayrıca, gençlere yönelik yapılan bilgilendirme eğitimleriyle kendi işini kuran genç ve ev hanımlarına da belediye yer tahsisleriyle destek olmuş. Kısaca, eğitimlere katılan her dört kişiden bir tanesi iş sahibi olmuş. Bu Avrupa Birliği verilerine bakıldığında gerçekten büyük bir başarı oranı.

Belediye Başkanı Mustafa Işık’ın bu iş ve istihdam projeleriyle ilgili olarak birde satır arasında verdiği mesaj var. Eğitime katılan ve Gürsu ilçesindeki fabrikalarda, işyerlerinde işe yerleştirilen her işçi için işverenlerin kendi gönül rızasıyla 10 kişilik erzak yardımı temin edilmiş. Bu erzaklarda sadece geçen aylarda 20 bin aileye adrese teslim dağıtımları yapılmış.

Yine, belediye sanayi ve bölgedeki işverenlerle yapılan ikinci bir işbirliği açıklaması var. Bu sayede her gün 200 aileye yine adrese teslim yemek dağıtımı yapılıyor. Bu olay sürekli devam eden ve ne belediye kasasından ne de evine yemek teslim edilen vatandaşın kesesinden para çıkmadan bedava yapılan bir hizmet.

Tabi, Belediye Başkanı Mustafa Işık bu konuda bilgi verirken benimde aklıma Halk veya Kent Lokantası, Şehir lokantası ile ilgili reklamlar geldi. Hani, halka ucuz yemek yedirme adına sık reklamları yapılan ve siyasete malzeme olan Halk Lokantası, Kent lokantası meselesiyle ve orada dağıtılan paralı yemeklerle, bedava her gün evine yemek getirilen ihtiyaç sahibi ailelerin sosyal yardımlaşmasını karşılaştırmak bile istemiyorum.

Çünkü, arada büyük fark var. Birisi paralı, diğeri bedava sosyal dayanışma imkanı sağlıyor. Beğenende var, eleştirenlerde var.

Başkanın hizmetleri bununla da kalmamış. Her mahalleye, köyü nerede ise bir halı saha, spor merkezi yapılmış. Birde spor bankası yapılmış. Gürsu ilçesindeki bütün gençlerin buralardan ücretsiz faydalanması sağlanmış. Başkanın ifadesine göre, ilçede yasaklı madde, halk deyimi ile uyuşturucu kullanım olayları, spor merkezlerinin hizmete girmesiyle beraber yüzde 60 oranlı azalmış.

İşte bu durumda sağlıklı hizmet ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesine verilebilecek en güzel örnek.

Yine öğrendiğim kadarıyla ülkemizin çeşitli bölgelerindeki bazı belediyeler, Gürsu Belediyesinin projelerini örnek alıp, hizmetlerini geliştirmeye çabalıyorlar.