Seçim sonrasında beklenen olmaya başladı. Ekonomi kurmaylarının yaptıkları uyarılar günlük yaşantımıza etki etmeye başladı. Döviz kurları birden arttı.

Her ne kadar normal piyasaya bu dalgalanma şimdilik etki etmedi diye düşünsek bile, ilerleyen zamanda, döviz fiyatlarına fren yapılmaması halinde normal piyasa zamları büyük ölçüde etki yaratacak. Enflasyon düşük kur, düşük faiz sarmalı ile kontrol altında tutulurken, Türk usulü ekonomik politikalar, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve başlamasıyla beraber, piyasadaki hak ettiği yere doğru ilerlemeye başladı.

Bakanın tecrübeli ve daha öncede ülke ekonomisinin direksiyonunda görev alan birisi olması nedeniyle güven ortama var. Ama, fiyat yükselmesine yapılacak neler olabilir? İşte burası bekle gör politikası gibi.

Dövizdeki fiyat dalgalanmaları, ülkemizdeki para politikaları, özellikle de enflasyon ve piyasa zamlarına büyük etki yapıyor. Döviz fiyatında bir TL’lik artış bile bazen çarşı-Pazar fiyatlarına 5 TL zam olarak yansıyabiliyor.

Seçim öncesindeki ekonomik zorlukları, “seçimden sonra Allah kerim” mantığı ile geçiştiren ülkemizdeki yatırımcılar ise, artan maliyetler ve dalgalanma nedeniyle sanırım bir süre daha beklemeye devam edecekler. Bu durumda, canlanması için dua ettiğimiz ekonomi durağan seviyeye gelecek.

Önümüz bayram.

Hükümet yaptığı ilk toplantısında bayram tatilinin uzatılmasına yönelik karar aldı. Amaç, turizmde canlanma sağlanması. Tur firmaları hemen reklamlara başladılar. 12 aya kadar varan vade fırsatları da gerçekten cazip. Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki vize sıkıntısı ise tatil fırsatlarına darbe vurabilir. Ama, tatil sonrasında taksit yapılan paranın mevcut gelirle, sabit gelirlerle nasıl ödeneceği ise merak konusu.

Piyasalarda dün itibariyle gerçekten bir durağanlık ve bekle gör politikasının izlerini gördük. Sanırım, seçimlerde istedikleri başarıyı elde edemeyen değişim beklentisine ters tepen, yanlış ata oynadıklarını gören bazı ülkeler, Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler, dövizdeki bu dalgalanmada pay sahibi olabilirler.

Çünkü, global piyasada etkili olan bu ülkelerin, döviz fiyatlarındaki oynama ile beraber, Türkiye’nin ekonomik alanda kaybetmesi, ekonomik kayıplarla beraber Türk lirasındaki düşüş olması nedeniyle ülkemizdeki günlük ekonomik politikaları etki etmeye çalışıyor olabilirler. Gazeteler, kabinenin açıklandığı ilk günkü desteği hala devam ettiriyormuş gibi gözükse de dövizdeki artış ve etkileşimin ekonomiye eksi getireceğini yazıyorlar.

Türk ekonomi uzmanları ise dövizdeki dalgalanmanın seçim öncesi uygulanan baskıdan kaynaklandığını ifade ediyorlar. Türkiye’nin seçim sonrası elde ettiği siyasi istikrarı nedeniyle yatırımcıların ve ekonomistlerin artık 5 yıl süreli olarak önlerini daha iyi görebildiğine dikkat çekiyorlar.

Peki, bu yükseliş nereye kadar devam eder?

Bu konuda bir beklenti yok.

Piyasadaki arz talep meselesinin denge noktasına ulaşması halinde dövizdeki dalgalanmanın duracağını zaten sürekli okuyup uzman hale geldiğimiz ekonomi derslerinde öğrendik.

Paniğe gerek yok. Zaten piyasalarda da dünden bugüne panik havası yok.

Dövizdeki dalgalanmanın da en kısa zamanda durması bekleniyor.

Taşlar yerine oturmaya başladı. Yeni bakana göre yeni ekonomi politikalarının ne olacağının henüz bilinmediği içinde yatırımcıların kumar oynamak gibi bir lüksü yok.

Yapılan yorumlara baktığımızda, yeni bakan Mehmet Şimşek’in yeni kurallar getirmediğini, eskiden uygulanan sistemi yeniden devreye aldığını, doları serbest bırakıp faizlerin artırımına gideceğinin sinyallerini verdiğini görüyoruz. Yabancı sermayeyi ülkemize çekebilmenin tek yolu olarak bu uygulama gözlemleniyor.

Daha öncede uygulandığı için başarı şansı yüksek.

Gelelim bir başka beklentiye.

Haberlere göre Merkez Bankası başkanlığı Hafize Gaye Erkan’a teslim edilmesi gibi kulis bilgileri var. ABD’de bankacı ve ekonomist olarak tanınan bu isim ülkemizde “müthiş Türk Kızı” diye lanse edilip tanıtılıyor.

Bu konuda henüz kesinleşmiş bir açıklama yok. Beklenti var. İktidar çevreleri de “hayır” demedikleri için beklenti gerçek olacakmış gibi.

Bakalım, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına ilk kez bir kadın başkan olarak gelip göreve başladığında, ekonominin gidişatı nasıl seyir değiştirecek?

Çünkü, muhalif medyaya göre, Müthiş Türk Kızı, iddia bu ya; ABD’de yönetimine geldiği bir bankayı bir yıl gibi kısa zamanda batırmış.