28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçim yenilgisinin ardından değişim çağrıları yapılan ana muhalefet CHP’de Bursa il kongresi, değişimin yeni bir rüyaya kaldığı yolunda sonuçlandı.
Pek çok kişi, “yenilgi bu sefer belki de son olur!” düşüncesiyle, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim rüzgarlarının nasıl estiğini merak ve takip ediyor. Bursa’da ilçe kongreleri yapılırken, değişim adına epey bir umut yeşermişti. Ama, büyük ilçelerin kıl payı kazanılan kongreleri ve bu kongrelerde oluşan listelerdeki il delegelerinin tercihleri, değişim rüzgarlarının önüne set çekmiş.
İl Başkanlığı yarışı üç adaylı oldu. İsmet Karaca’nın milletvekilliği aday adaylığı için istifa etmesinden sonra il başkanı olan Turgut Özkan, eski il başkanı Gürhan Akdoğan ve Yıldırım eski ilçe başkanı Nihat Yeşiltaş, il başkanlığı için yarıştılar. Toplam 644 delege olmasına rağmen 599 delege oy kullandı. 4 oy geçersiz sayıldı. 323 oy alan Nihat Yeşiltaş, il başkanlığı seçimini kazandı. Gürhan Akdoğan 152, Turgut Özkan ise 120 oy aldılar.
Bursa adına hayırlı olsun. CHP adına hayırlı olsun.
CHP’nin il kongresi gerçekten uzun süren konuşmalar ve karşılıklı tartışmalar nedeniyle epey bir uzun vakitte tamamlandı. İl Başkanı seçilen Nihat Yeşiltaş’ın kongre salonunda en fazla alkışı alan aday olması nedeniyle sonuçların zaten önceden belli olacağı konuşmaları da yapıldı. Bir başka ayrıntı ise, Nihat Yeşiltaş, mevcut belediye başkanları ile eski belediye başkanı ve eski bir milletvekiline listesinde Büyük Kongre Delegeliği, kurultay delegeliği yazmış. Diğer iki başkan adayının listesinde ise bu isimlerin yok olması, örgütte, değişim isteyenlerin aynı hamam aynı tas kalsın görüşünde olanların yenilgisi olarak yorumlandı.
Bazı partili üyeler, seçim sonuçlarını protesto ederken, “madem değişim istiyoruz, bu aynı kişilerle neden hala paye dağıtmakla meşgulüz. Bu değişim değil, senelerdir yaşadığımız gibi, konuşup konuşup eskiyle vakit geçirmekten başka bir sonuç çıkaramadık. Yazıl oldu, Bursa’ya. Yazık oldu CHP’ye” yorumları yapıldı.
Kongrenin sosyal medya yansımalarında ise, değişim sesleri ve rüzgarının önünün kesildiği, partinin başından gitmesi arzu edilen ve bunun için çalışılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sonuçlara göre, kendi koltuğunu artık daha da sağlamlaştırdığı görüşü paylaşılıyor.
Bir başka dikkat çeken paylaşım ise, her üç il başkanı adayanında kongrede yaptıkları konuşmalarda ön seçime dikkat çekmeleri.
Bir paylaşım aynen şöyle;
“Her kademe için mutlaka ön seçim olmalıdır. Ön seçimde çarşaf liste zorunlu olmalı. Çoklu seçim için daha tek tercih yapılabilmelidir. Aksi halde seçimin anlamı yoktur. Örnek mi? 5 kişiyi seçeceğimiz ön seçimde yüzde 51 seçmen hemşeri ise 5 kişi de aynı köyden seçilebilir. Yüzde 49’un bir temsilcisi bile olmaz.”
İşte bu paylaşım, siyasi partilerdeki delege ağalığını bir kez daha gündeme taşıdı.
Zaten, CHP il kongresinde de taraflı olan ilçe başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının, her türlü kozlarını kullanıp, delegelere etki ettikleri ve böylesine bir sonuç çıkmasına yol açan kararlara imza attıkları iddiası var.
Yani, bir takım kişiler iş ve aş amaçlı olarak, bir kısım kişiler ise gelecek kaygısı, bir kısım kişiler ise “bu insanlar göreve gelirse benim işlerim, isteklerim yerine getirilir” düşüncesiyle rant bakışlı olarak sonuçlara etki etmiş olabilir. Hür türlü senaryoyu iyi değerlendirmek lazım. Çünkü, bu iş siyaset. Dün birbirleriyle kavga eden, isimlerini bile anmak istemeyen, hatta, gördükleri yerde birbirlerini görmemezlikten gelenlerin kongrede aynı liste etrafında birleştiklerinin gözlenmesi, siyasi etik adına acaba ne kadar doğru?
Neyse, kazanı Nihat Yeşiltaş’ı tebrik edip, bundan sonra CHP’nin Bursa adına Türkiye adına nasıl bir yol izleyeceğini görmek lazım. Eleştiri yapmak ve ileriyi görmeden, işlerin nasıl gittiğini anlamadan eleştiri yapmak için çok erken.
Yapılması gereken, yeni yönetimin etrafında kilitlenip, “onun bunun adamı” yakıştırmalarını ortadan kaldırmak. Partideki ayrışmayı ortadan kaldırmak.
Değişime imza atılıp atılmayacağı meselesi içinde bugünden konuşmak erken. Ama, eğer ortaya çıkan listeye ve yapılan desteklere göre, Bursa CHP örgütlerinde aynı hamam aynı tas eğilimi devam ederse, şimdiden şunu söylemek mümkün; CHP Bursa’da yerel seçimlerde başarılı olabilmesi çok güç.
Bırakın vatandaşı, pek çok partili, bugünden başkan adaylıkları ilan edilen kişileri aday olarak görmek istemiyor ve seçimlerde ya sandığa gitmeyeceklerini yada boş kullanacaklarını ifade ediyorlar.
CHP’ye senelerini vermiş siyaset insanlarının parti yönetimlerinden dışlanması, partinin belli bir ideoloji ve temsilcilerin kümelendiği parti gibi gösterilmek istenmesi de halkan kopma noktasında büyük bir eleştiri kaynağı.
CHP’nin işte bu yüzden halkla bütünleşemediği, işte bu yüzden de her seçimde yüzde 20 ile 25 arasında sıkışıp kaldığı konuşuluyor.
Bakalım, CHP Bursa üyeleri, delegeleri, partinin önde gelenleri bir tercih yaptılar. Yeni parti örgütleri oluşturuldu. 31 Marta seçim var. Halka yönelik ilk sınavlarını bu seçimlerde verecekler. Seçimlerden önce ise parti kurultayı var. Değişim rüzgarları esip, genel başkan ve partinin genel merkezinin bütünüyle değiştirilmesini isteyenler ile mevcut düzenin devamını isteyenler arasındaki tercih nasıl şekillenecek?
Bütün mesele burada düğümleniyor. Vatandaş, yeni bir umut ve alternatif olacak siyasi yapı beklentisi içinde.
Sonuç; CHP yeniden umut partisi haline gelebilir mi?
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Değişim rüyaya kaldı
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçim yenilgisinin ardından değişim çağrıları yapılan ana muhalefet CHP’de Bursa il kongresi, değişimin yeni bir rüyaya kaldığı yolunda sonuçlandı.
Pek çok kişi, “yenilgi bu sefer belki de son olur!” düşüncesiyle, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim rüzgarlarının nasıl estiğini merak ve takip ediyor. Bursa’da ilçe kongreleri yapılırken, değişim adına epey bir umut yeşermişti. Ama, büyük ilçelerin kıl payı kazanılan kongreleri ve bu kongrelerde oluşan listelerdeki il delegelerinin tercihleri, değişim rüzgarlarının önüne set çekmiş.
İl Başkanlığı yarışı üç adaylı oldu. İsmet Karaca’nın milletvekilliği aday adaylığı için istifa etmesinden sonra il başkanı olan Turgut Özkan, eski il başkanı Gürhan Akdoğan ve Yıldırım eski ilçe başkanı Nihat Yeşiltaş, il başkanlığı için yarıştılar. Toplam 644 delege olmasına rağmen 599 delege oy kullandı. 4 oy geçersiz sayıldı. 323 oy alan Nihat Yeşiltaş, il başkanlığı seçimini kazandı. Gürhan Akdoğan 152, Turgut Özkan ise 120 oy aldılar.
Bursa adına hayırlı olsun. CHP adına hayırlı olsun.
CHP’nin il kongresi gerçekten uzun süren konuşmalar ve karşılıklı tartışmalar nedeniyle epey bir uzun vakitte tamamlandı. İl Başkanı seçilen Nihat Yeşiltaş’ın kongre salonunda en fazla alkışı alan aday olması nedeniyle sonuçların zaten önceden belli olacağı konuşmaları da yapıldı. Bir başka ayrıntı ise, Nihat Yeşiltaş, mevcut belediye başkanları ile eski belediye başkanı ve eski bir milletvekiline listesinde Büyük Kongre Delegeliği, kurultay delegeliği yazmış. Diğer iki başkan adayının listesinde ise bu isimlerin yok olması, örgütte, değişim isteyenlerin aynı hamam aynı tas kalsın görüşünde olanların yenilgisi olarak yorumlandı.
Bazı partili üyeler, seçim sonuçlarını protesto ederken, “madem değişim istiyoruz, bu aynı kişilerle neden hala paye dağıtmakla meşgulüz. Bu değişim değil, senelerdir yaşadığımız gibi, konuşup konuşup eskiyle vakit geçirmekten başka bir sonuç çıkaramadık. Yazıl oldu, Bursa’ya. Yazık oldu CHP’ye” yorumları yapıldı.
Kongrenin sosyal medya yansımalarında ise, değişim sesleri ve rüzgarının önünün kesildiği, partinin başından gitmesi arzu edilen ve bunun için çalışılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sonuçlara göre, kendi koltuğunu artık daha da sağlamlaştırdığı görüşü paylaşılıyor.
Bir başka dikkat çeken paylaşım ise, her üç il başkanı adayanında kongrede yaptıkları konuşmalarda ön seçime dikkat çekmeleri.
Bir paylaşım aynen şöyle;
“Her kademe için mutlaka ön seçim olmalıdır. Ön seçimde çarşaf liste zorunlu olmalı. Çoklu seçim için daha tek tercih yapılabilmelidir. Aksi halde seçimin anlamı yoktur. Örnek mi? 5 kişiyi seçeceğimiz ön seçimde yüzde 51 seçmen hemşeri ise 5 kişi de aynı köyden seçilebilir. Yüzde 49’un bir temsilcisi bile olmaz.”
İşte bu paylaşım, siyasi partilerdeki delege ağalığını bir kez daha gündeme taşıdı.
Zaten, CHP il kongresinde de taraflı olan ilçe başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının, her türlü kozlarını kullanıp, delegelere etki ettikleri ve böylesine bir sonuç çıkmasına yol açan kararlara imza attıkları iddiası var.
Yani, bir takım kişiler iş ve aş amaçlı olarak, bir kısım kişiler ise gelecek kaygısı, bir kısım kişiler ise “bu insanlar göreve gelirse benim işlerim, isteklerim yerine getirilir” düşüncesiyle rant bakışlı olarak sonuçlara etki etmiş olabilir. Hür türlü senaryoyu iyi değerlendirmek lazım. Çünkü, bu iş siyaset. Dün birbirleriyle kavga eden, isimlerini bile anmak istemeyen, hatta, gördükleri yerde birbirlerini görmemezlikten gelenlerin kongrede aynı liste etrafında birleştiklerinin gözlenmesi, siyasi etik adına acaba ne kadar doğru?
Neyse, kazanı Nihat Yeşiltaş’ı tebrik edip, bundan sonra CHP’nin Bursa adına Türkiye adına nasıl bir yol izleyeceğini görmek lazım. Eleştiri yapmak ve ileriyi görmeden, işlerin nasıl gittiğini anlamadan eleştiri yapmak için çok erken.
Yapılması gereken, yeni yönetimin etrafında kilitlenip, “onun bunun adamı” yakıştırmalarını ortadan kaldırmak. Partideki ayrışmayı ortadan kaldırmak.
Değişime imza atılıp atılmayacağı meselesi içinde bugünden konuşmak erken. Ama, eğer ortaya çıkan listeye ve yapılan desteklere göre, Bursa CHP örgütlerinde aynı hamam aynı tas eğilimi devam ederse, şimdiden şunu söylemek mümkün; CHP Bursa’da yerel seçimlerde başarılı olabilmesi çok güç.
Bırakın vatandaşı, pek çok partili, bugünden başkan adaylıkları ilan edilen kişileri aday olarak görmek istemiyor ve seçimlerde ya sandığa gitmeyeceklerini yada boş kullanacaklarını ifade ediyorlar.
CHP’ye senelerini vermiş siyaset insanlarının parti yönetimlerinden dışlanması, partinin belli bir ideoloji ve temsilcilerin kümelendiği parti gibi gösterilmek istenmesi de halkan kopma noktasında büyük bir eleştiri kaynağı.
CHP’nin işte bu yüzden halkla bütünleşemediği, işte bu yüzden de her seçimde yüzde 20 ile 25 arasında sıkışıp kaldığı konuşuluyor.
Bakalım, CHP Bursa üyeleri, delegeleri, partinin önde gelenleri bir tercih yaptılar. Yeni parti örgütleri oluşturuldu. 31 Marta seçim var. Halka yönelik ilk sınavlarını bu seçimlerde verecekler. Seçimlerden önce ise parti kurultayı var. Değişim rüzgarları esip, genel başkan ve partinin genel merkezinin bütünüyle değiştirilmesini isteyenler ile mevcut düzenin devamını isteyenler arasındaki tercih nasıl şekillenecek?
Bütün mesele burada düğümleniyor. Vatandaş, yeni bir umut ve alternatif olacak siyasi yapı beklentisi içinde.
Sonuç; CHP yeniden umut partisi haline gelebilir mi?