Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

CHP’nin iç hesabı

Yazının Giriş Tarihi: 30.06.2025 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.06.2025 00:11

Türk siyasetinde şimdiye kadar kapatılması için Anayasa Mahkemesinde açılan davalar hariç, herhangi bir siyasi partinin herhangi bir kongresiyle ilgili olarak iptal kararı davasına rast gelinmedi. Ben, meslek hayatımda böyle bir olayı ne gördüm nede geçmiş yıllarda böyle olayların yaşandığına dair geçmişteki tecrübeli meslektaşlarımızdan böyle olayların yaşandığına dair bilgileri öğrendik.

Ama, para hırsı, güç, siyasi erk, sen- ben kavgası vs gibi bazı etkenler, sanırım siyaseti de ticareti de, hangi partiden olurlarsa olsun, bazı kişileri de tıpkı pek çok kentimizdeki şikayet konusu olan çevre ve kent kirlenmesi gibi kirlettiği iddialarını duyup yaşıyoruz. Allah, kimsenin yolunu şaşırtmasın!

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi, ömrü hayatında belki de son kırk yıldır hiç göremediği iktidara bir adım yaklaşmanın sarhoşluğu içinde iken, aniden koltuk kavgaları mahkeme koridorlarına taşındı. Olayları hatırlamakta fayda var. 14-28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve CHP’nin başka partiler ile kurduğu ittifakla meclise 50’ye yakın kendi partisinden olmayan vekili taşıması, buna rağmen seçimleri kazanamayışı, parti içinde kazan kaldırılmasına yol açtı.

Başta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere, pek çok partili, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan gitmesi için açık kampanyalar başlattılar.

4–5 Kasım 2023’te gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay sonrası başlayan tartışmalar, muhalif delegelerin olağanüstü kurultay talebiyle açtığı dava ile yeni bir aşamaya taşındı. Davanın 30 Haziran Pazartesi günü (Bugün) Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılacak duruşması, sürecin hukuki ve siyasal kaderini belirleyecek kritik adım olarak öne çıkıyor. 5 Kasım 2023'ten bu yana CHP'nin 38. Olağan Kurultay sonrası neler yaşandı? Hemen hatırlayalım.

2023’teki 38. Olağan Kurultay’ın iptali için mahkemeye yapılan ilk başvuru, 24 Mart 2025 tarihinde gerçekleşti. Bu başvuru, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve delegeler Levent Çelik ile Hatip Karaaslan tarafından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunuldu. Dilekçede, kurultayın usulsüzlüklerle gerçekleştirildiği öne sürülerek hem kurultayın hem de sonucunda seçilen yönetim organlarının “butlan” (hukuken yok sayılması) kapsamında değerlendirilmesi istendi.

Mahkeme müracaatında, kurultayın yok hükmünde (BUTLAN) sayılması ve eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na görevin iade edilmesi, menfaat karşılığı oy kullanma iddiaları ve bazı elde edilen deliller nedeniyle de Özgür Özel’in hak etmeden genel başkan seçildiği öne sürülüp, kendisi ve ekibinin seçilmesine yol açan genel kurul sonuçlarının geçersiz sayılması da talep edildi.

Tabi, bu konuda dava açılması ve davanın kabul edilmesi üzerine, CHP’deki yeni yönetim boş durmadı. Davanın boşa çıkarılması adına, hemen apar topar bir genel kurul daha yapıldı. 21 Mart'ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisini olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı. Genel kurul yapıldı. Bu esnada, mevcut genel başkan Özgür Özel’in en büyük destekçisi olan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 19 Martta tutuklandı. Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun daha gözaltında olduğu sırada alınan bu kararı partiye kayyum atanma ihtimaline karşı aldıklarını belirtti.

CHP, 6 Nisan 2025’te “İrade Milletindir” sloganıyla olağanüstü kurultayını gerçekleştirdi. Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen kurultaya bin 323 delege katıldı. Genel başkanlık seçiminde Özgür Özel tek aday olarak yarıştı ve bin 171 oyla yeniden seçildi. Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimlerinde Özel’in hazırladığı “anahtar liste” tam destek aldı.

Çünkü, karşısına aday çıkmadı. Parti ile ilgili mahkeme süreci devam ettiği için parti yönetimine bu kurultayda aday çıkarmayı düşünmedi muhalif kanat. Çünkü, her ne kadar genel kurul yapılsa bile, bu kararı alanların seçilmesinde sıkıntı olduğuna dair şaibe iddialarıyla ilgili mahkemenin yokluk kararı alması, zaten yeni yapılan kurultayında otomatikman, yetkisiz yönetim tarafından yapıldığı için yok sayılacağı düşüncesi hakim muhaliflerde.

Yargı süreci hala devam ediyor. Mahkeme 30 Haziran’da yani bugün kararda verebilir, vermeyip, ceza davası ile ilgili soruşturmaları bekletme sebebi haline getirip davayı bekletebilir. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde şekillendi. İlk duruşma 17 Nisan 2025’te gerçekleşti; mahkeme, eksik evrak ve bilgi talebi nedeniyle süreci askıya alarak ek bilgi istedi. Ardından, 6 Nisan’da Özgür Özel’in ilan ettiği olağanüstü kurultayla ilgili başvurularla birlikte tüm talepler birleştirildi ve ortak dosyada değerlendirilmesi kararlaştırıldı.

Bugün, sadece CHP’liler değil, ülkemizdeki pek çok vatandaşımız, nefeslerini tutup Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vereceği kararı merakla beklemeye başladı. Çünkü bu karar Türk siyaseti ve iktidar alternatifi olarak gözüken CHP için olduğu kadar, CHP’li olmasa bile ona umut bağlayan, iktidar değişimi için bu partiye destek olacaklarını açıklayan milyonlarca kişiyi etkileyecek.

Birde, okurlarımıza teknik bilgiler vermek istiyorum. Bu dava ile herkesin konuşmaya başladığı Mutlak butlan nedir? Davanın temel talebi olan “mutlak butlan”, hukuken ne anlam taşıyor? Sorularına cevap arayalım. BUTLAN veya MUTLAK BUTLAN, Hukuki anlamda yok hükmü taşımaktadır. CHP kurultayının baştan itibaren yok sayılması, alınan tüm kararların geçersiz sayılması anlamına geliyor.

Eğer mahkeme bu yönde karar verirse, Özgür Özel başkanlığındaki yönetim 'hukuken hiçbir geçerliliği olmayan' bir yapı haline gelecek ve partinin yeniden kurultaya gitmesi gündeme gelebilecek. Ayrıca, bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de talep ediliyor.

Süreç bir yandan siyasette yeni tansiyonu çok yükseltti. İddianamenin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesiyle paralel yürütülen “oylamaya hile karıştırma” soruşturması da ilerliyor. Bu kapsamda Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 kişi hakkında 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası ve siyasi yasak isteniyor. Ama, Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Asliye Ceza Mahkemesi’nin dava dosyasında Görevsizlik Kararı verip, dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermesi kararına itiraz etti.

Yaşanılan bu olaylara baktığımızda, siyasetteki koltuk kavgası iddialarının, vatandaşa hizmet görevinden çok daha önde geldiğini yorumlamak mümkün.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.