Ülkemizdeki yargı sistemi ve adalet uygulamalarıyla ilgili olarak insanlarımız arasında pek çok konuda memnuniyetsizlik mevcut.
Özellikle işlenen suçlar, verilen cezalar, cezaların infazı konularında suç işleyenler ile suçların mağduru olanlar arasındaki adalet duygusunu zedeleyen sonuçları hep tartışılıyor. Pek çok siyasi iktidar ise genel af çıkarıp, cezaevinde bulunan suçluların erken tahliye edilmesine yol açan kararlara imza atıyorlar. Bunların en belirgin örneği 1974 yılında çıkarılan ve ismine “Ecevit Affı” denilen uygulama.
Yine, Rahşan Affı veya Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası, Rahşan Ecevit'in önerisiyle 22 Aralık 2000'de çıkarılan af yasasıdır.
Cezaevinde bulunan suçluların tahliye edildikten sonra tekrar suç işledikleri, eski mağdurlara yönelik saldırılarda bulundukları iddiaları kamuoyu önünde sık tartışılan ve medyaya haber konusu olup malzeme yapılan olayları tetikledi.
Şimdi, ülkemizdeki Terörsüz Türkiye söylemi sonrasında, yeni bir af meselesi gündeme geldi.
Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” AK Parti tarafından 29 Mayıs’ta Meclis’e sunuldu.
Yargı Paketi’ndeki tekliflere göre, suça teşebbüs halinde ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine süreli hapis cezalarının sınırları artırıldı. Kasten yaralama ve tehdit suçlarına yönelik cezalar yükseltildi. Alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananların cezası artırılırken, ulaşım araçlarının hareketini engelleme suçlarına da hapis cezası getirildi.
Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda İcra ve İflas Kanunu, Noterlik Kanunu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda çeşitli değişiklikler yapıldı. Pakette, tehdit suçuyla daha etkin mücadele ve trafik güvenliği cezalarının artırılması da yer alıyor. 10. Yargı Paketi’ne göre:
Kasıtlı suçlardan 3 yıl ve daha az, taksirli suçlardan 5 yıl ve daha az hapis cezası alan çocuk hükümlüler cezalarını çocuk eğitim evlerinde çekebilecek. Ancak çocukların kurum değişiklikleri iyi hâl değerlendirmesine bağlı olacak. Çocuk hakları savunucularının iddiasına göre, bu düzenlemeyi “çocuğu toplumdan dışlama” olarak değerlendiriyor.
Koşullu salıverilme tarihine 1 yıl veya daha az kalan iyi hâlli hükümlülerin, denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için kurumda en az sürenin onda birini geçirmesi şart olacak.Ağırlaştırılmış müebbet hariç, ağır hastalık ya da engellilik durumunda cezaevinde hayatını sürdüremeyenler, “toplum güvenliği” açısından tehlike oluşturmazsa cezasını evde çekebilecek.İnfaz usullerinde, yaşlı ve belirli şartlardaki hükümlüler için konutta infaz, hafta içi, hafta sonu ve gece infazı gibi düzenlemeler yapılabilecek.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, yeni düzenlemeyle, konutta infaz usulünün kapsamının genişletildiğini söyledi. Buna göre kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süre 1 yıldan 3 yıla; 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla çıkıyor.75 yaşını bitirmiş kişiler için 4 yıldan 5 yıla; 80 yaşını bitirmiş kişiler için 6 yıla kadar hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanınıyor.
Güler, "Hastalık ve engellilik nedeniyle, hapis cezalarında Adli Tıp Kurumu raporuna göre cezaevi koşullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek olan mahkumlarla ilgili de daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz şartlarını da getiriyoruz" dedi.
Türkiye'de hapishanelerde 161'i kadın ve bin 251'i erkek bin 412 hasta mahpus bulunuyor. Adalet Bakanlığı'na göre Türkiye'de hastalığı nedeniyle cezası ertelenme sürecinde olan hasta veya tutuklu sayısı 350.
Türkiye'de doğuştan ya da sonradan meydana gelen fiziksel veya ruhsal engele sahip, hasta ve bakıma ihtiyaç duyan kadın, erkek ve çocuk mahpuslar, rehabilitasyon tipi R Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılıyor. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre R tiplerinde bakıma muhtaç toplam 380 hükümlü ya da tutuklu bulunuyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi,10. Yargı Paketi'nin kapsamını daraltarak, TBMM Başkanlığı'na sundu, ancak muhalefete göre teklif kamuoyunun beklentilerini karşılamadı. AKP kurmayları, "İnfaz Yasası'nda sadeleştirme, koşullu salıverme, denetimli serbestlik ve iyi hal sistemini güçlendirme modeli" üzerinde çalıştıklarını ifade ettiler. Ekim 2025 ayını da adres gösterdiler.
Bu gelişmeler ve TBMM’nin çok hızlı çalışması Bayram öncesi cezaevlerine müjde olarak halka yansıyor.
Bunun yanında birde senelerdir ülkemizdeki kanayan yara halinde tartışma konusu olan pek çok konularda halkımızın beklentisi var. İstenildiği takdirde iktidarın hızlı bir şekilde istediği kanunları çıkarabildiğini belirten vatandaşlarımız, senelerdir kamuoyunda tartışılan ama iktidarın nerede ise görmezden geldiği düzenlemeleri şu başlıklar altında toplamışlar.
•Kademeli emeklilik, •Yapı kayıt mağduriyetinin çözülmesi, •Mülakat mağduru öğretmenlere ek atama,•Ehliyet affı, •Memur disiplin affının gelmesi, •Staj ve çıraklığın SSK başlangıcı olması,•Yurt dışı eğitim tanıma ve Denklik düzenlenmesi, •SGK affının çıkarılması, •Havacılık Tazminatı Sorununa adalet, •YHS çalışanlarının yasal haklarına kavuşması, •Zorunlu emekli edilen işçilerin ise iadesi, •3600 ek gösterge talebinin karşılanması, •Öğrenci affı, •Bağ-Kur tescil affının çıkması, •Pomem sağlık mağduru olan, sicil almış polis memurlarının hakkının verilmesi, •Memur alımında 35 yaş sınırının kaldırılması,•Askerlik borçlanması hakkının polis, asker ve memurlara da verilmesi,
•Kışlasız bedelli askerlik, •Kamu mühendislerinin hakları, •Maliye memurlarına uzmanlık hakkı, •Sözleşmeli erlere memurluk hakkının tanınması, •Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi, •Kamu işçilerine tayin ve statü hakkı,4 B’ lilerin memur kadrosuna alınması, •Yardımcı hizmetler sınıfı statü talebinin karşılanması, •Sivil Okul Borçlanmasıyla 2000, 2001 ve 2002 devresi astsubayların mağduriyetinin giderilmesi, •ASM grup çalışanlarına kadro, •Belediye şirket işçilerine kadro gelmesi, •Üniversite mezunu kamu işçilerinin mağduriyetinin giderilmesi,•Memur ve işçi emeklisine seyyanen zam.
Bunlar ilk akla gelen konular, toplumun hemen her kesimini ilgilendiren ve çözüm bekleyen sorunlar. Seçim öncesinde bütün siyasi partilerinde çözümü için söz verdikleri meseleler. Vatandaşlarımız bu sorunlar için de bayram müjdesi bekliyorlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Cezaevine bayram müjdesi
Ülkemizdeki yargı sistemi ve adalet uygulamalarıyla ilgili olarak insanlarımız arasında pek çok konuda memnuniyetsizlik mevcut.
Özellikle işlenen suçlar, verilen cezalar, cezaların infazı konularında suç işleyenler ile suçların mağduru olanlar arasındaki adalet duygusunu zedeleyen sonuçları hep tartışılıyor. Pek çok siyasi iktidar ise genel af çıkarıp, cezaevinde bulunan suçluların erken tahliye edilmesine yol açan kararlara imza atıyorlar. Bunların en belirgin örneği 1974 yılında çıkarılan ve ismine “Ecevit Affı” denilen uygulama.
Yine, Rahşan Affı veya Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası, Rahşan Ecevit'in önerisiyle 22 Aralık 2000'de çıkarılan af yasasıdır.
Cezaevinde bulunan suçluların tahliye edildikten sonra tekrar suç işledikleri, eski mağdurlara yönelik saldırılarda bulundukları iddiaları kamuoyu önünde sık tartışılan ve medyaya haber konusu olup malzeme yapılan olayları tetikledi.
Şimdi, ülkemizdeki Terörsüz Türkiye söylemi sonrasında, yeni bir af meselesi gündeme geldi.
Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” AK Parti tarafından 29 Mayıs’ta Meclis’e sunuldu.
Yargı Paketi’ndeki tekliflere göre, suça teşebbüs halinde ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine süreli hapis cezalarının sınırları artırıldı. Kasten yaralama ve tehdit suçlarına yönelik cezalar yükseltildi. Alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananların cezası artırılırken, ulaşım araçlarının hareketini engelleme suçlarına da hapis cezası getirildi.
Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda İcra ve İflas Kanunu, Noterlik Kanunu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda çeşitli değişiklikler yapıldı. Pakette, tehdit suçuyla daha etkin mücadele ve trafik güvenliği cezalarının artırılması da yer alıyor. 10. Yargı Paketi’ne göre:
Kasıtlı suçlardan 3 yıl ve daha az, taksirli suçlardan 5 yıl ve daha az hapis cezası alan çocuk hükümlüler cezalarını çocuk eğitim evlerinde çekebilecek. Ancak çocukların kurum değişiklikleri iyi hâl değerlendirmesine bağlı olacak. Çocuk hakları savunucularının iddiasına göre, bu düzenlemeyi “çocuğu toplumdan dışlama” olarak değerlendiriyor.
Koşullu salıverilme tarihine 1 yıl veya daha az kalan iyi hâlli hükümlülerin, denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için kurumda en az sürenin onda birini geçirmesi şart olacak.Ağırlaştırılmış müebbet hariç, ağır hastalık ya da engellilik durumunda cezaevinde hayatını sürdüremeyenler, “toplum güvenliği” açısından tehlike oluşturmazsa cezasını evde çekebilecek.İnfaz usullerinde, yaşlı ve belirli şartlardaki hükümlüler için konutta infaz, hafta içi, hafta sonu ve gece infazı gibi düzenlemeler yapılabilecek.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, yeni düzenlemeyle, konutta infaz usulünün kapsamının genişletildiğini söyledi. Buna göre kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süre 1 yıldan 3 yıla; 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla çıkıyor.75 yaşını bitirmiş kişiler için 4 yıldan 5 yıla; 80 yaşını bitirmiş kişiler için 6 yıla kadar hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanınıyor.
Güler, "Hastalık ve engellilik nedeniyle, hapis cezalarında Adli Tıp Kurumu raporuna göre cezaevi koşullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek olan mahkumlarla ilgili de daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz şartlarını da getiriyoruz" dedi.
Türkiye'de hapishanelerde 161'i kadın ve bin 251'i erkek bin 412 hasta mahpus bulunuyor. Adalet Bakanlığı'na göre Türkiye'de hastalığı nedeniyle cezası ertelenme sürecinde olan hasta veya tutuklu sayısı 350.
Türkiye'de doğuştan ya da sonradan meydana gelen fiziksel veya ruhsal engele sahip, hasta ve bakıma ihtiyaç duyan kadın, erkek ve çocuk mahpuslar, rehabilitasyon tipi R Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılıyor. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre R tiplerinde bakıma muhtaç toplam 380 hükümlü ya da tutuklu bulunuyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi,10. Yargı Paketi'nin kapsamını daraltarak, TBMM Başkanlığı'na sundu, ancak muhalefete göre teklif kamuoyunun beklentilerini karşılamadı. AKP kurmayları, "İnfaz Yasası'nda sadeleştirme, koşullu salıverme, denetimli serbestlik ve iyi hal sistemini güçlendirme modeli" üzerinde çalıştıklarını ifade ettiler. Ekim 2025 ayını da adres gösterdiler.
Bu gelişmeler ve TBMM’nin çok hızlı çalışması Bayram öncesi cezaevlerine müjde olarak halka yansıyor.
Bunun yanında birde senelerdir ülkemizdeki kanayan yara halinde tartışma konusu olan pek çok konularda halkımızın beklentisi var. İstenildiği takdirde iktidarın hızlı bir şekilde istediği kanunları çıkarabildiğini belirten vatandaşlarımız, senelerdir kamuoyunda tartışılan ama iktidarın nerede ise görmezden geldiği düzenlemeleri şu başlıklar altında toplamışlar.
•Kademeli emeklilik, •Yapı kayıt mağduriyetinin çözülmesi, •Mülakat mağduru öğretmenlere ek atama,•Ehliyet affı, •Memur disiplin affının gelmesi, •Staj ve çıraklığın SSK başlangıcı olması,•Yurt dışı eğitim tanıma ve Denklik düzenlenmesi, •SGK affının çıkarılması, •Havacılık Tazminatı Sorununa adalet, •YHS çalışanlarının yasal haklarına kavuşması, •Zorunlu emekli edilen işçilerin ise iadesi, •3600 ek gösterge talebinin karşılanması, •Öğrenci affı, •Bağ-Kur tescil affının çıkması, •Pomem sağlık mağduru olan, sicil almış polis memurlarının hakkının verilmesi, •Memur alımında 35 yaş sınırının kaldırılması,•Askerlik borçlanması hakkının polis, asker ve memurlara da verilmesi,
•Kışlasız bedelli askerlik, •Kamu mühendislerinin hakları, •Maliye memurlarına uzmanlık hakkı, •Sözleşmeli erlere memurluk hakkının tanınması, •Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi, •Kamu işçilerine tayin ve statü hakkı,4 B’ lilerin memur kadrosuna alınması, •Yardımcı hizmetler sınıfı statü talebinin karşılanması, •Sivil Okul Borçlanmasıyla 2000, 2001 ve 2002 devresi astsubayların mağduriyetinin giderilmesi, •ASM grup çalışanlarına kadro, •Belediye şirket işçilerine kadro gelmesi, •Üniversite mezunu kamu işçilerinin mağduriyetinin giderilmesi,•Memur ve işçi emeklisine seyyanen zam.
Bunlar ilk akla gelen konular, toplumun hemen her kesimini ilgilendiren ve çözüm bekleyen sorunlar. Seçim öncesinde bütün siyasi partilerinde çözümü için söz verdikleri meseleler. Vatandaşlarımız bu sorunlar için de bayram müjdesi bekliyorlar.