İnsanların pek çok derdi, tasası var. Kime halini sorsanız, “iyiyim” demek yerine, “idare ediyoruz” diye cevap vermeye başladı.
Demek ki bir yerlerde bazı sıkıntılarımız var.
Peki, bu sıkıntılar neler?
İsterseniz, şehir yaşantısı ve kent hayatından işe başlayalım. Mesela,yazımızın konu başlığı olan Batı Cephesinde neden isyan olduğuna dair konuşulanlara biraz kulak kabartalım. Kayapa 30 Ağustos Zafer Mahallesi Bursa’nın yeni inşaatlarının hızla yapıldığı, rantiye iddialarının konuşulduğu, yeşil alanların belediye tarafından birer ikişer satıldığı, belde belediyesinden kalan tarlaların bile belediye yönetimine yakın bazı kişilere çok ucuz, kelepir fiyatına satıldığı iddiaları var.
Bu mahallede yaklaşık 20 bin kişi yaşıyor. Ulaşım, 6 metrelik bir yoldan sağlanıyor. Bu Caddenin ismi Atlıçayır Bulvarı. İsmi bulvar ama gelin görün ki buraya bulvar denilmesine bin tane şahit bulsanız bile insanlar inanmaz.
Sokaklar kapkaranlık. Her tarafı başıboş ve saldırgan köpeklerle dolu. Gece aydınlatması pek çok yerde yok. Yapılan yerler ise bundan 8-10 sene evvel bina yapılan sokaklar. Okul bir tane ihtiyaca cevap veremiyor. Sağlık Ocağı üst caddeye yapıldı. Açılışı yapılmadı. Alet, edevat eksikliğinden söz ediliyor.
Hem okul hem de Cami, TOKİ’nin yaptığı bir cami. Cuma günleri, bayram günleri yetersiz kalıyor. Pazaryeri, Çarşamba günleri Pazar kuruluyor. Vatandaşlar ihtiyaçlarını daha çok nerede ise mahallenin her sokağına yayılmış marketlerden yapıyor.
Ulaşım ise tam anlamıyla berbat.
Kime sorarsanız, “en kısa zamanda çözümlenecek” diye sözler veriliyor. Sonrasında, günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor. Çözüm müzüm hak getire. Muhtar Halil Özçoban’ın ifadesine göre söz verenler daha sonra kendileri arandığında telefonlara bile cevap vermekten imtina ediyorlarmış.
Belediyedeki bürokrat kadro ile mahalle halkının sorunlarının çözümlenmesi bugüne kadar mümkün olmamış. Bundan sonra da mümkün olacağı pek belli değil. TOKİ’nin yaptığı Kayapa konutları inşaatından 2007 senesinden bu yana mahallede ikamet ediliyor. Nüfus her gün yeni yapılan bir inşaatın teslim edilmesiyle artıyor.
Nedense, ulaşımla, eğitim, okul ve sağlıkla ilgili dertler çözümlenemiyor.
Mahallenin İzmir Yolu girişinden olan Atlıçayır Bulvarı girişi hangi trafik uzmanını getirirseniz getiren, “bu nasıl ulaşım düzenlemesi” diye size sıfır not verir. İzmir Yolu ile Çevre Yolu bağlantısını sağlayan bu kavşak, tam anlamıyla kavşak değil, insanların sinir harbi yaşadıkları bir kırmızı nokta.
Buradan ne yazarsak yazalım, o bölgeye gidip, bu kavşaktan geçip Kayapa yönüne gitmek isteyen, Görükle’ye gitmek, varmak isteyen sürücülerin yaşadıklarını ifade edebilmek mümkün değil. Çünkü, kavşak düzenlemesi kavşak değil, köprü altı geçiş, trafik nizam ve kurallarına uygun değil.
Birinci kırmızı nokta; Bursa’dan gelen araçlar, İzmir yolundan sağ yapıp, çevre yolu bağlantı yoluna giderken, aniden tekrar sağ yapıp köprü altına yönlendiriliyor. Buradan, Görükle’ye gidecek araçlar düz devam ederken, Görükle’den gelip Çevre yolu bağlantı yoluna gitmek isteyen araçlarla kafa kafaya karşılaşıyorlar.
İkinci Kırmızı nokta; Yine, Kayapa’da gidecek olan araçlarla, Görükle’den Çevre yoluna gidecek olan araçlar, köprü altında adeta birbirlerine o kadar baskı yapıyorlar ki, sürekli tartışma, kavgalar çıkıyor. Hatta, kazalar yaşanıyor.
Burası, sinir harbi yaşanılan ikinci kırmızı nokta.
Üçüncü kırmızı nokta ise köprünün üst tarafı. Güç bela köprü altından kurtulduk diye düşünmeyin. Köprünün üstüne geldiğinizde, Çevre yolu istikametinden gelip İzmir Yolu’na dönmek isteyenler ile Görükle ve köprü altından çıkıp, Bursa yönüne ve Kayapa yönüne gitmek isteyen araçlar tam bir Arap saçı gibi birbirlerini önünü, yolunu kesip, kesişme noktasında trafiği tıkıyorlar.
Yani, insanların birbirlerine saygı göstermesinden çok trafikteki olumsuz düzenleme ve küçük bazı dokunuşların yapılmayıp, belki de 80 metrelik bir yeni kavşak kulpu (Dönüş kavşağı) yapılmasıyla çözümlenmesi mümkün olan bu sorunun göz ardı edilmesi ne kadar düşündürücü değil midir? On binlerce insana her geliş geçişlerde bu ızdırabın yaşatılması, çektirilmesi trafikte kaos yaşatılması, kırmızı noktalı geliş geçiş yaşatılması sanırım birilerine zevk veriyor.
Çünkü, herkesin bildiği ve kimsenin çözüm için kılını bile kıpırdatmadığı bu sorun artık insanların sinirlerini bozmaya başladı. Asabiyelik olmuşlar bazıları.
Olayın özeti şu; Bursa-İzmir karayolu, Karayollarının sorumluluğu altında. Bu kavşak ise Yenihal yapılması ve Çevre yolu bağlantı yolu olması nedeniyle Hikmet Şahin döneminde inşa edildi. Görükle ile Hal ve Çevre yolu arasındaki ulaşıma katkı sağlıyor. Sonrasında bu yol üzerine Şehir Hastanesi yapıldı. Yoldan günde ortalama bin ile 2 bin 500 araç geçerken şimdi söylenene göre 10 bin imle 15 bin araç geçiş yapıyor.
Birde Kayapa’nın imara açılıp, insanların burada ikamet etmeye başlaması, toplu taşıma sorunlarının çözümlenmeyişi nedeniyle insanlar sabah ve akşam saatlerinde özel araçlarını kullanmak zorunda kaldıkları için trafik aynen kilitleniyor. 5 dakikalık yol bazen bir saatte bile zor geçiliyor.
Nedeni hep bu kavşak ve Kayapa tarafındaki 30 metrelik yolun açılmayışı, pek çok kişiye göre ise açılmak istenmeyişi. Çünkü, iddialar doğru ise Büyükşehir Belediyesi, kasalarında yol yapmak için para olmadığını söylüyormuş. Oysa ki bir İznik bestesi için 5 milyon 600 bin lirayı yandaş bir kişiye pas etmekten hiç mi hiç imtina edilmeyişi de eleştirisi konusu.
Mahallede oturan ve mahalli idarelerde söz sahibi olan siyasi yapıya yakın olan insanların ifadelerine göre, işin aslı şöyle imiş; Belediye Ekorant planları onaylanmadı diye yolu açmak istemiyormuş. Karayolları ise kavşak projesini 10 yıl önce çizmiş. Ama, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “para yok!” demesi üzerine yapılamıyormuş.
Şimdi, burada vatandaşın günahı ne?
Bölgede ikamet edenler şöyle konuşuyor. Sadece Kayapa tarafı değil, Görükle tarafı da bu trafik tıkanması ve kırmızı noktadan şikayetçiler. Diyorlar ki; “Madem ki böyle bir sorun var. Dertlerin geçici çözümü içinde kısa vadeli çözüm getirecek olan Görükle köprüsüne İzmir Yolundan yapılacak olan 80 metrelik bir kulp ile Kayapa istikametine gidecek olan araçların, Görükle Köprü altına girmeden, direkt olarak bu kulp sayesinde Kayapa Atlıçayır Bulvarına ulaşma imkanı var.
Bu imkan neden değerlendirilmiyor? Bu kulp en kısa zamanda yapılmalı. Karayolları yapacaksa yapsın, Büyükşehir Belediyesi yapacaksa yapsın. Eğer para yok diye halka eziyet ve çile çektirmek istemiyorlar, kulpun masrafını ve maliyet parasını bizler ödemeye hazırız. Zaten ödediğimiz vergiler karşılığında hizmet bekliyor ve istiyoruz. Ama, bizim vergi ve ödemelerimizi başka yerlerde harcayan Belediye ve Karayolları var ise karşımızda, biz bu bedeli kendi aramızda toplamaya hazırız.“
Vatandaşın bu sitem dolu istemi ve önerileri sanırım hem Büyükşehir Belediyesine hem de Karayollarına kapak olurda bu dert için harekete geçip, sıkıntının çözümü için en kıza samanda kulpu yaparlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Batı cephesinde isyan var!
İnsanların pek çok derdi, tasası var. Kime halini sorsanız, “iyiyim” demek yerine, “idare ediyoruz” diye cevap vermeye başladı.
Demek ki bir yerlerde bazı sıkıntılarımız var.
Peki, bu sıkıntılar neler?
İsterseniz, şehir yaşantısı ve kent hayatından işe başlayalım. Mesela,yazımızın konu başlığı olan Batı Cephesinde neden isyan olduğuna dair konuşulanlara biraz kulak kabartalım. Kayapa 30 Ağustos Zafer Mahallesi Bursa’nın yeni inşaatlarının hızla yapıldığı, rantiye iddialarının konuşulduğu, yeşil alanların belediye tarafından birer ikişer satıldığı, belde belediyesinden kalan tarlaların bile belediye yönetimine yakın bazı kişilere çok ucuz, kelepir fiyatına satıldığı iddiaları var.
Bu mahallede yaklaşık 20 bin kişi yaşıyor. Ulaşım, 6 metrelik bir yoldan sağlanıyor. Bu Caddenin ismi Atlıçayır Bulvarı. İsmi bulvar ama gelin görün ki buraya bulvar denilmesine bin tane şahit bulsanız bile insanlar inanmaz.
Sokaklar kapkaranlık. Her tarafı başıboş ve saldırgan köpeklerle dolu. Gece aydınlatması pek çok yerde yok. Yapılan yerler ise bundan 8-10 sene evvel bina yapılan sokaklar. Okul bir tane ihtiyaca cevap veremiyor. Sağlık Ocağı üst caddeye yapıldı. Açılışı yapılmadı. Alet, edevat eksikliğinden söz ediliyor.
Hem okul hem de Cami, TOKİ’nin yaptığı bir cami. Cuma günleri, bayram günleri yetersiz kalıyor. Pazaryeri, Çarşamba günleri Pazar kuruluyor. Vatandaşlar ihtiyaçlarını daha çok nerede ise mahallenin her sokağına yayılmış marketlerden yapıyor.
Ulaşım ise tam anlamıyla berbat.
Kime sorarsanız, “en kısa zamanda çözümlenecek” diye sözler veriliyor. Sonrasında, günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor. Çözüm müzüm hak getire. Muhtar Halil Özçoban’ın ifadesine göre söz verenler daha sonra kendileri arandığında telefonlara bile cevap vermekten imtina ediyorlarmış.
Belediyedeki bürokrat kadro ile mahalle halkının sorunlarının çözümlenmesi bugüne kadar mümkün olmamış. Bundan sonra da mümkün olacağı pek belli değil. TOKİ’nin yaptığı Kayapa konutları inşaatından 2007 senesinden bu yana mahallede ikamet ediliyor. Nüfus her gün yeni yapılan bir inşaatın teslim edilmesiyle artıyor.
Nedense, ulaşımla, eğitim, okul ve sağlıkla ilgili dertler çözümlenemiyor.
Mahallenin İzmir Yolu girişinden olan Atlıçayır Bulvarı girişi hangi trafik uzmanını getirirseniz getiren, “bu nasıl ulaşım düzenlemesi” diye size sıfır not verir. İzmir Yolu ile Çevre Yolu bağlantısını sağlayan bu kavşak, tam anlamıyla kavşak değil, insanların sinir harbi yaşadıkları bir kırmızı nokta.
Buradan ne yazarsak yazalım, o bölgeye gidip, bu kavşaktan geçip Kayapa yönüne gitmek isteyen, Görükle’ye gitmek, varmak isteyen sürücülerin yaşadıklarını ifade edebilmek mümkün değil. Çünkü, kavşak düzenlemesi kavşak değil, köprü altı geçiş, trafik nizam ve kurallarına uygun değil.
Birinci kırmızı nokta; Bursa’dan gelen araçlar, İzmir yolundan sağ yapıp, çevre yolu bağlantı yoluna giderken, aniden tekrar sağ yapıp köprü altına yönlendiriliyor. Buradan, Görükle’ye gidecek araçlar düz devam ederken, Görükle’den gelip Çevre yolu bağlantı yoluna gitmek isteyen araçlarla kafa kafaya karşılaşıyorlar.
İkinci Kırmızı nokta; Yine, Kayapa’da gidecek olan araçlarla, Görükle’den Çevre yoluna gidecek olan araçlar, köprü altında adeta birbirlerine o kadar baskı yapıyorlar ki, sürekli tartışma, kavgalar çıkıyor. Hatta, kazalar yaşanıyor.
Burası, sinir harbi yaşanılan ikinci kırmızı nokta.
Üçüncü kırmızı nokta ise köprünün üst tarafı. Güç bela köprü altından kurtulduk diye düşünmeyin. Köprünün üstüne geldiğinizde, Çevre yolu istikametinden gelip İzmir Yolu’na dönmek isteyenler ile Görükle ve köprü altından çıkıp, Bursa yönüne ve Kayapa yönüne gitmek isteyen araçlar tam bir Arap saçı gibi birbirlerini önünü, yolunu kesip, kesişme noktasında trafiği tıkıyorlar.
Yani, insanların birbirlerine saygı göstermesinden çok trafikteki olumsuz düzenleme ve küçük bazı dokunuşların yapılmayıp, belki de 80 metrelik bir yeni kavşak kulpu (Dönüş kavşağı) yapılmasıyla çözümlenmesi mümkün olan bu sorunun göz ardı edilmesi ne kadar düşündürücü değil midir? On binlerce insana her geliş geçişlerde bu ızdırabın yaşatılması, çektirilmesi trafikte kaos yaşatılması, kırmızı noktalı geliş geçiş yaşatılması sanırım birilerine zevk veriyor.
Çünkü, herkesin bildiği ve kimsenin çözüm için kılını bile kıpırdatmadığı bu sorun artık insanların sinirlerini bozmaya başladı. Asabiyelik olmuşlar bazıları.
Olayın özeti şu; Bursa-İzmir karayolu, Karayollarının sorumluluğu altında. Bu kavşak ise Yenihal yapılması ve Çevre yolu bağlantı yolu olması nedeniyle Hikmet Şahin döneminde inşa edildi. Görükle ile Hal ve Çevre yolu arasındaki ulaşıma katkı sağlıyor. Sonrasında bu yol üzerine Şehir Hastanesi yapıldı. Yoldan günde ortalama bin ile 2 bin 500 araç geçerken şimdi söylenene göre 10 bin imle 15 bin araç geçiş yapıyor.
Birde Kayapa’nın imara açılıp, insanların burada ikamet etmeye başlaması, toplu taşıma sorunlarının çözümlenmeyişi nedeniyle insanlar sabah ve akşam saatlerinde özel araçlarını kullanmak zorunda kaldıkları için trafik aynen kilitleniyor. 5 dakikalık yol bazen bir saatte bile zor geçiliyor.
Nedeni hep bu kavşak ve Kayapa tarafındaki 30 metrelik yolun açılmayışı, pek çok kişiye göre ise açılmak istenmeyişi. Çünkü, iddialar doğru ise Büyükşehir Belediyesi, kasalarında yol yapmak için para olmadığını söylüyormuş. Oysa ki bir İznik bestesi için 5 milyon 600 bin lirayı yandaş bir kişiye pas etmekten hiç mi hiç imtina edilmeyişi de eleştirisi konusu.
Mahallede oturan ve mahalli idarelerde söz sahibi olan siyasi yapıya yakın olan insanların ifadelerine göre, işin aslı şöyle imiş; Belediye Ekorant planları onaylanmadı diye yolu açmak istemiyormuş. Karayolları ise kavşak projesini 10 yıl önce çizmiş. Ama, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “para yok!” demesi üzerine yapılamıyormuş.
Şimdi, burada vatandaşın günahı ne?
Bölgede ikamet edenler şöyle konuşuyor. Sadece Kayapa tarafı değil, Görükle tarafı da bu trafik tıkanması ve kırmızı noktadan şikayetçiler. Diyorlar ki; “Madem ki böyle bir sorun var. Dertlerin geçici çözümü içinde kısa vadeli çözüm getirecek olan Görükle köprüsüne İzmir Yolundan yapılacak olan 80 metrelik bir kulp ile Kayapa istikametine gidecek olan araçların, Görükle Köprü altına girmeden, direkt olarak bu kulp sayesinde Kayapa Atlıçayır Bulvarına ulaşma imkanı var.
Bu imkan neden değerlendirilmiyor? Bu kulp en kısa zamanda yapılmalı. Karayolları yapacaksa yapsın, Büyükşehir Belediyesi yapacaksa yapsın. Eğer para yok diye halka eziyet ve çile çektirmek istemiyorlar, kulpun masrafını ve maliyet parasını bizler ödemeye hazırız. Zaten ödediğimiz vergiler karşılığında hizmet bekliyor ve istiyoruz. Ama, bizim vergi ve ödemelerimizi başka yerlerde harcayan Belediye ve Karayolları var ise karşımızda, biz bu bedeli kendi aramızda toplamaya hazırız.“
Vatandaşın bu sitem dolu istemi ve önerileri sanırım hem Büyükşehir Belediyesine hem de Karayollarına kapak olurda bu dert için harekete geçip, sıkıntının çözümü için en kıza samanda kulpu yaparlar.