Siyasette ne zaman nelerin olacağı pek belli olmaz. Her dakika ve sanayi insanların geleceğine yön verilmesi adına büyük önem taşıyor.
Mesela, milletvekili listeleri Seçim Kuruluna verilirken Seçim kurulunun merdivenlerinde değişiklik olabiliyor. Bir bakıyorsunuz, liste dışı kalmış, seçimden umudunu yitirmiş, “ben ne olacağım!” diye kara kara düşünen bir kişi, listeler açıklandığında ismini öğrenince gerçekten sevinçten havalara uçuyor.
Bazıları da “bana şu sıra teklif edildi. Baktım, kontrol ettim, seçilme şansım var. Hemen kabul ettim!” diyerek kendilerini ağırdan satıyorlar.
Her ne olursa olsun, ülkemizde 1980 darbesinden bu yana uygulanan genel merkez ve genel başkan ağırlıklı siyaset, politikalar sayesinde, insanların ne kadar aktif, ne kadar bilgili olsalar bile bazen partilerini ve halka hizmet edebilme imkanı ellerinden alınıyor. Parti içi kıskançlık, sen-ben kavgası, ekip başı olanların kendilerine çalışma arkadaşları kurup, parti siyasetini, ülke siyasetini değil de kendi gelecek siyasi yelpazelerini oluşturdukları iddialarını hep duyuyoruz. Aslandı olmaması gerekenler oluyor.
Bu adil ve demokratik olmayan sistemin değişmesi, herkesin layık oldukları yerlere, görevlere gelmesi en büyük dileğimiz. Senelerdir konuşuluyor, herkes konuşup yazıyor ama ne Siyasi Partiler Kanunu ne de Seçim Kanunu’nun değişmesi, değiştirilmesi için iktidar kanadından ve muhalefet kanadından bir ses ve kıpırtı gelmiyor.
İnsanlarımız bazen de kendilerine hizmet eden, yardımcı olanları siyaset sahnesinde ve güzel görevlerde görmeyi arzu ediyorlar.
2002 yılından bu yana tek başına iktidar rekorları kıran Adalet ve Kalkınma Partisi, AK Parti, makam mevkileri dağıtırken de halktan gelen, vatandaşlardan gelen isteklere göre bazı uygulamalarda buluyor. Bunun içinde, her kesimde temsil edilebilme ve her kesimden oy alabilme imkanı sağlıyor.
Siyasi parti teşkilatlarının can damarı, partilerin genel merkezleri olur. Ülke için, parti için pek çok konularla ilgili siyaset ve politikalar bu merkezde üretilip, teşkilatlara dağıtılır.
AK Parti’nin de misyonu ve vizyonuna göre, işleri çok iyi bilen, partiye bağlı, hizmette kusurları olmayanların parti genel merkezinde görevlendirilmesi işlemine büyük özen gösteriliyor.
Parti, büyük kongresini yaptıktan sonra önce Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleri seçildi. Belirlendi. Sonra, Merkez yönetim kurulu oluşturuldu. Bu esnada, Bursa milletvekili Efkan Ala, daha önceden görev yaptığı genel başkan vekili sıfatını korudu.
Bursa’nın kamu hizmetleri başta olmak üzere, siyasi tıkanıklıkların açılması ve hizmetlerin hızlandırılması adına büyük bir kazanç Efkan Ala’nın bulunduğu görev. Ala, kendisine yardımcı olarak daha evvel Bursa’da Baro başkanlığı yapan, milletvekili seçilen, sonra da Adalet Bakan yardımcılığı görevlerini üstlenen Zekeriya Birkan’ı seçti.
Sonrasında, Büyükşehir eski başkanı Recep Altepe, geçen dönem üstlendiği Yerel Yönetimler Başkan yardımcılığı görevine aynen devam etmesi yönünde tekrar görevlendirildi.
Siyasi ve Hukuki işler başkan yardımcılığı görevini birkaç dönemdir devam ettiren eski vekillerden Mehmet Tunçak, yine aynı görevine devam edecek.
Daha önceleri genel sekreter yardımcısı ve Sosyal Politikalar başkan yardımcısı olarak görev yapan Bursa milletvekili Ahmet Kılıç, bu kez Arge ve Medya Başkan yardımcılığı görevine, Bursalı gazete sahibi Nazım Maral ile birlikte seçildi.
Bursa’nın AK Parti genel merkezinde 6 kapısı açılmış oldu böylece.
Tabi, partinin genel merkezinde ve yerel teşkilatlarında görevlendirilen bu isimlerden hem parti teşkilatları hem de Bursa halkı, kronik sorunlarımız başta olmak üzere pek çok sıkıntının çözümlenmesini bekliyor. Görevlendirmelere bakıldığında, kritik öneme haiz yerlerde Bursalı parti temsilcilerinin görev alması bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor.
Çünkü, Bursa siyasetinde taşlar yerine tam olarak oturmadı. Özellikle AK Parti’nin muhalefet etme konusunda çok büyük sıkıntıları, yanlışları, hatalarının var olduğu konuşuluyor. Mesela, Büyükşehir belediyesinin geçmiş dönemle ilgili olarak mevcut yönetimin yaptığı açıklamalara, partinin sessiz kalıp cevap vermeyişi, halk ve vatandaşlar arasında hoş karşılanmıyor.
AK Parti yönetimlerinde ve teşkilat kademelerinde olmalarına rağmen bazı kişilerin iddialara göre, iş ve daha fazla para kazanma uğruna, Nilüfer ilçesinde CHP’li gibi, Yıldırım ilçesinde ise AK Parti’li gibi davranmalarına yönelik pek çok eleştirileri de artık yüksek sesle duyabiliyoruz.
AK Parti’nin Bursa’daki bir başka yumuşak karnı olarak iddia edilen olaylar zincirinde ise Nilüfer’deki kentsel dönüşüm ve hormonlu oldukları iddia edilen inşaat ve yapılar var. Vatandaşlar, bazı rantiye müteahhitlerinin iddia edildiği gibi şahsi çıkar amaçlı olarak yaptıkları bu işleri, AK Parti korumasında CHP’li belediye eliyle yaptıklarının konuşulması, ayrıca, hormonlu yapılaşma iddialarına da AK Parti teşkilatlarının her türlü sessiz kalmaları, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın soruşturma izni vermesine rağmen, bu olaylara müdahil olmamaları da ayrıca eleştiri konusu yapılıyor.
Bursa’da temiz toplum ve temiz siyaset anlayışının her türlü hakim olduğu bir siyasi yapılaşma bekliyoruz. Siyasi rekabetin rant düzenine karşı değil de, halka hizmet düzenine ve Bursa’nın sorunlarının çözüm odaklı planlamasına yönelik hizmetlerin gerçekleşmesi en büyük beklentimiz.
Yeni göreve başlayan Bursalı genel merkez yöneticilerinin bu konuları genel merkezde çok iyi anlatmaları ve en ince ayrıntılarına kadar araştırılması için çalışma başlatmalarını bekliyor Bursalı halkı. Amaç, koruma amaçlı çıkar siyaseti değil, halka hizmet gayesi ile hizmet üreten, proje üreten siyasetin hakim olması.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
AK Parti genel merkeze Bursa damgasını vuruyor
Siyasette ne zaman nelerin olacağı pek belli olmaz. Her dakika ve sanayi insanların geleceğine yön verilmesi adına büyük önem taşıyor.
Mesela, milletvekili listeleri Seçim Kuruluna verilirken Seçim kurulunun merdivenlerinde değişiklik olabiliyor. Bir bakıyorsunuz, liste dışı kalmış, seçimden umudunu yitirmiş, “ben ne olacağım!” diye kara kara düşünen bir kişi, listeler açıklandığında ismini öğrenince gerçekten sevinçten havalara uçuyor.
Bazıları da “bana şu sıra teklif edildi. Baktım, kontrol ettim, seçilme şansım var. Hemen kabul ettim!” diyerek kendilerini ağırdan satıyorlar.
Her ne olursa olsun, ülkemizde 1980 darbesinden bu yana uygulanan genel merkez ve genel başkan ağırlıklı siyaset, politikalar sayesinde, insanların ne kadar aktif, ne kadar bilgili olsalar bile bazen partilerini ve halka hizmet edebilme imkanı ellerinden alınıyor. Parti içi kıskançlık, sen-ben kavgası, ekip başı olanların kendilerine çalışma arkadaşları kurup, parti siyasetini, ülke siyasetini değil de kendi gelecek siyasi yelpazelerini oluşturdukları iddialarını hep duyuyoruz. Aslandı olmaması gerekenler oluyor.
Bu adil ve demokratik olmayan sistemin değişmesi, herkesin layık oldukları yerlere, görevlere gelmesi en büyük dileğimiz. Senelerdir konuşuluyor, herkes konuşup yazıyor ama ne Siyasi Partiler Kanunu ne de Seçim Kanunu’nun değişmesi, değiştirilmesi için iktidar kanadından ve muhalefet kanadından bir ses ve kıpırtı gelmiyor.
İnsanlarımız bazen de kendilerine hizmet eden, yardımcı olanları siyaset sahnesinde ve güzel görevlerde görmeyi arzu ediyorlar.
2002 yılından bu yana tek başına iktidar rekorları kıran Adalet ve Kalkınma Partisi, AK Parti, makam mevkileri dağıtırken de halktan gelen, vatandaşlardan gelen isteklere göre bazı uygulamalarda buluyor. Bunun içinde, her kesimde temsil edilebilme ve her kesimden oy alabilme imkanı sağlıyor.
Siyasi parti teşkilatlarının can damarı, partilerin genel merkezleri olur. Ülke için, parti için pek çok konularla ilgili siyaset ve politikalar bu merkezde üretilip, teşkilatlara dağıtılır.
AK Parti’nin de misyonu ve vizyonuna göre, işleri çok iyi bilen, partiye bağlı, hizmette kusurları olmayanların parti genel merkezinde görevlendirilmesi işlemine büyük özen gösteriliyor.
Parti, büyük kongresini yaptıktan sonra önce Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleri seçildi. Belirlendi. Sonra, Merkez yönetim kurulu oluşturuldu. Bu esnada, Bursa milletvekili Efkan Ala, daha önceden görev yaptığı genel başkan vekili sıfatını korudu.
Bursa’nın kamu hizmetleri başta olmak üzere, siyasi tıkanıklıkların açılması ve hizmetlerin hızlandırılması adına büyük bir kazanç Efkan Ala’nın bulunduğu görev. Ala, kendisine yardımcı olarak daha evvel Bursa’da Baro başkanlığı yapan, milletvekili seçilen, sonra da Adalet Bakan yardımcılığı görevlerini üstlenen Zekeriya Birkan’ı seçti.
Sonrasında, Büyükşehir eski başkanı Recep Altepe, geçen dönem üstlendiği Yerel Yönetimler Başkan yardımcılığı görevine aynen devam etmesi yönünde tekrar görevlendirildi.
Siyasi ve Hukuki işler başkan yardımcılığı görevini birkaç dönemdir devam ettiren eski vekillerden Mehmet Tunçak, yine aynı görevine devam edecek.
Daha önceleri genel sekreter yardımcısı ve Sosyal Politikalar başkan yardımcısı olarak görev yapan Bursa milletvekili Ahmet Kılıç, bu kez Arge ve Medya Başkan yardımcılığı görevine, Bursalı gazete sahibi Nazım Maral ile birlikte seçildi.
Bursa’nın AK Parti genel merkezinde 6 kapısı açılmış oldu böylece.
Tabi, partinin genel merkezinde ve yerel teşkilatlarında görevlendirilen bu isimlerden hem parti teşkilatları hem de Bursa halkı, kronik sorunlarımız başta olmak üzere pek çok sıkıntının çözümlenmesini bekliyor. Görevlendirmelere bakıldığında, kritik öneme haiz yerlerde Bursalı parti temsilcilerinin görev alması bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor.
Çünkü, Bursa siyasetinde taşlar yerine tam olarak oturmadı. Özellikle AK Parti’nin muhalefet etme konusunda çok büyük sıkıntıları, yanlışları, hatalarının var olduğu konuşuluyor. Mesela, Büyükşehir belediyesinin geçmiş dönemle ilgili olarak mevcut yönetimin yaptığı açıklamalara, partinin sessiz kalıp cevap vermeyişi, halk ve vatandaşlar arasında hoş karşılanmıyor.
AK Parti yönetimlerinde ve teşkilat kademelerinde olmalarına rağmen bazı kişilerin iddialara göre, iş ve daha fazla para kazanma uğruna, Nilüfer ilçesinde CHP’li gibi, Yıldırım ilçesinde ise AK Parti’li gibi davranmalarına yönelik pek çok eleştirileri de artık yüksek sesle duyabiliyoruz.
AK Parti’nin Bursa’daki bir başka yumuşak karnı olarak iddia edilen olaylar zincirinde ise Nilüfer’deki kentsel dönüşüm ve hormonlu oldukları iddia edilen inşaat ve yapılar var. Vatandaşlar, bazı rantiye müteahhitlerinin iddia edildiği gibi şahsi çıkar amaçlı olarak yaptıkları bu işleri, AK Parti korumasında CHP’li belediye eliyle yaptıklarının konuşulması, ayrıca, hormonlu yapılaşma iddialarına da AK Parti teşkilatlarının her türlü sessiz kalmaları, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın soruşturma izni vermesine rağmen, bu olaylara müdahil olmamaları da ayrıca eleştiri konusu yapılıyor.
Bursa’da temiz toplum ve temiz siyaset anlayışının her türlü hakim olduğu bir siyasi yapılaşma bekliyoruz. Siyasi rekabetin rant düzenine karşı değil de, halka hizmet düzenine ve Bursa’nın sorunlarının çözüm odaklı planlamasına yönelik hizmetlerin gerçekleşmesi en büyük beklentimiz.
Yeni göreve başlayan Bursalı genel merkez yöneticilerinin bu konuları genel merkezde çok iyi anlatmaları ve en ince ayrıntılarına kadar araştırılması için çalışma başlatmalarını bekliyor Bursalı halkı. Amaç, koruma amaçlı çıkar siyaseti değil, halka hizmet gayesi ile hizmet üreten, proje üreten siyasetin hakim olması.