Müslüm Gürses hayranlarına ömürlerindeki en kötü günün tarihini sorsanız büyük ihtimalle ‘03.03.2013’ diyeceklerdir.
Ameliyat sonrası, iyileşme sürecine girip, yemek, çorba gibi olağan gıdaları tüketip keyfi yerine gelen Gürses'i ölüme götüren olay, 2013'e gireceğimiz yılbaşı gecesi hastanenin iki doktorunun enstrümanları ile Gürses'in odasına gelip şarkı söyletmek istemeleriyle oldu. Eğlence sonu Müslüm Gürses hastane mikrobu kalarak kötüye gitmeye başladı ve ne yazık ki kurtarılamadı.
Yürüyerek gittiği hastaneden tabutla çıkması hayranlarını derinden sarsmıştı. Üç albümlük anlaşma yaptığı firmadan halk müziği, sanat müziği ve şiir albümü olarak farklı tarzda kendine has üslubuyla yorum yapacaktı ve ilk albümü halk müziği olarak yorumladı.
Hastaneye yatmadan önce 3 türküyü yeniden yorumlar ve adı ‘Ervahı Ezelden’ olarak konulan albümü “Eğer bana bir şey olursa albümün adını Veda koyun” diyerek hislerini açıklar. Adeta ölümü hissetmiş olan gönül insanı hayata veda ederken yine kalplere hitap ederek bu dünyadan göçtü. Oysa şiir albümünü en çok merak eden hayranlarından biriydim.
1980'li yılların başlarıydı, nereye gitsek bir Müslüm Gürses şarkısı kulağımıza çalınıyordu. Her yer Müslüm Gürses şarkılarıyla adeta çınlıyordu; hit olan şarkılar herkesin dilindeydi: Anlatamadım albümünden sonra yine bir şaheser albüm Orhan Akdeniz yönetiminde.
Güldürmedin hep ağlattın,
Derdi bana sen tattırdın.
Dert üstüne zulüm yaptın,
Sanki beni sen yarattın.
İsyan eden kalbimi
Biraz olsun duy yeter.
Aşka susayan gönlümü
Seveceksen sev yeter.
Koşturdun hep yıllar boyu
Peşinden her gün. beni
Ağlattın hiç güldürmedin
Şu yaralı kalbimi...
Sev yeter şarkısı adeta marş gibi her kesin dilindeydi. Oysa eserin sahibi Uğur Bayar ilk önce Orhan Gencebay'a götürüp albümünde okumasını isterler. Gencebay ise "Bu şarkı tutmaz" diyerek milyonların dilinde hit olan "Sev yeter" şarkısını reddeder. Müzik ziyafeti albümünün yönetmeni değerli üstadımız Orhan Akdeniz telefon görüşmemizde " ben Müslüm Gürses'i dünya starı yapacaktım, fakat Muhterem Nur onu elimizden aldı. Müslüm Gürses bir beleşten şarkının yarısını okuyabilen dünya genelinde ki tek yorumcuydu öylesi bir daha gelmez" demişti.
Ardından çıkan ‘Tanrı İstemezse’ ve ‘Mutlu Ol Yeter’ albümleri başlı başına tarihi albümler oluyor ve yeni hayran kitleleri bu albümlerle kalıcı Müslüm Gürses hayranları kervanına katılıyordu.
1982 yılında başlayan Müslüm Gürses hayranlığım 43 yılını doldurdu ve ömrümüz oldukça böyle sürecek. Çıkardığı her albümü almış bir hayranı olarak her kesimde ve ortamda hayranı olduğumu açık ve net olarak ifade etmişimdir.
Müslüm Gürses’in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur. Doktora tezleri dahi yazılmıştır. Mesela 2002/ Bağlam Yayıncılık: Caner Işık / Nuran Erol: Arabeskin Anlam Dünyası ve Müslüm Gürses Örneği…
Kitleleri peşinden sürükleyen Müslüm Gürses çıkış yaptığı yıllarda fanatik hayranlarının aşırı sevgisinden dolayı zor anlar yaşadı. Diğer kesimler tarafından şaşkınlıkla izlenen bu durum bazı hayranlarının kendisini gizli dinlemesine sebep oldu. Müslüm Gürses hayranı olduğunu toplumdan gizleyen bir çok üst düzey siyasi, bürokrat ve iş adamını bizzat ben biliyordum. Gönül Yazar ve Muazzez Abacı, Müslüm Gürses konserlerine gittiklerini ve tanınmamak için başörtüsü taktıklarını anlatmıştı bir kaç yıl önce ekranlarda. Rahmetli Zeki Müren ise Müslüm Gürses için “Bu adamdaki ses başka türlü bir derya... Dinlerken sürüklenip gidiyorum. Müslüm öyle bir tutku ki, insanı hem öldürür hem güldürür. Şu sese bakın inlemiyor, dinleyeni inlettiriyor” demişti.
Sezen Aksu yıllar sonra açıklamasında “Müslüm Gürses'in Tanrı istemezse şarkısını hep okumayı istemişimdir fakat arabesk okuyor derler diye tepkilerden çekindiğim için okuyamamıştım” demişti. İşte bu tabulaşmayı yıkan yine Müslüm Gürses olmuştu. Okuduğu pop, sanat müziği, halk müziği tarzı eserlerle repertuarını genişletmiş ve ortaya farklı bir vizyon koyarak müziği ülkemizde evrenselleştirmiştir.
Müslüm Gürses ve Murathan Mungan ikilisinin 2006 yılında ortaya çıkardıkları uluslararası bir albüm vardı; Mucize Buluşma ve bu albüm ortaya farklı bir emek koydu. Murathan Mungan'ın en büyük hayaliydi bu aslında ilk bakışta son derece ilginç bir proje gerçekleştirmişti. Müslüm Gürses'e Bob Dylan, Leonard Cohen, David Bowie, Serge Gainsbourg, Dabadie gibi Batılı besteci ve yorumcuların şarkılarını kalem erbabı şair ya da şarkı sözü yazarlarına adapte ettirerek bir çalışma yapmıştı. Aslında son yıllarda daha çok batılı sanatçıların doğudan esinlenerek yaratıcılıklarını sürdürmeye daha doğru bir deyişle ayakta tutmaya çalıştıklarını hesaba katarsak, Mungan işe tersten bakmış ve cesaretle bu işin üstesinden gelmişti.
Sanatı, hayatı ve yaşadığı çilelerin yanı sıra kişiliği ve karakteri ile milyonların gönlünde taht kuran sanatçımız, bugün sosyal medyada hayranları tarafından yaşatılarak güncelliğini koruyor.
Müzik dünyamızın duayeni Mustafa Sayan Arabeskin kralı kimdir? Sorusuna cevabı verip noktayı koymuştur. "Arabeskin kralı Müslüm Gürses'tir onun gibi yorumcu değil Türkiye de dünya da yoktur, bir Müslüm Gürses daha gelmez. Ona yakın biraz Ferdi Tayfur vardı ama oda Bir yere kadardı" demişti.
Vefatının 12 yıldönümünde kabri başında dualarla anılan ve mevlit okutulan Müslüm Gürses’e rahmet diliyoruz. Bizlere bıraktığı binlerce şarkı en büyük miras olarak kalplerimizde yer etmektedir. Günümüzde dahi sosyal platformlarda en çok dinlenen kişi olması bizlerin mutluluk kaynağıdır. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
Vefatının 12. Yılında Müslüm Gürses
Müslüm Gürses hayranlarına ömürlerindeki en kötü günün tarihini sorsanız büyük ihtimalle ‘03.03.2013’ diyeceklerdir.
Ameliyat sonrası, iyileşme sürecine girip, yemek, çorba gibi olağan gıdaları tüketip keyfi yerine gelen Gürses'i ölüme götüren olay, 2013'e gireceğimiz yılbaşı gecesi hastanenin iki doktorunun enstrümanları ile Gürses'in odasına gelip şarkı söyletmek istemeleriyle oldu. Eğlence sonu Müslüm Gürses hastane mikrobu kalarak kötüye gitmeye başladı ve ne yazık ki kurtarılamadı.
Yürüyerek gittiği hastaneden tabutla çıkması hayranlarını derinden sarsmıştı. Üç albümlük anlaşma yaptığı firmadan halk müziği, sanat müziği ve şiir albümü olarak farklı tarzda kendine has üslubuyla yorum yapacaktı ve ilk albümü halk müziği olarak yorumladı.
Hastaneye yatmadan önce 3 türküyü yeniden yorumlar ve adı ‘Ervahı Ezelden’ olarak konulan albümü “Eğer bana bir şey olursa albümün adını Veda koyun” diyerek hislerini açıklar. Adeta ölümü hissetmiş olan gönül insanı hayata veda ederken yine kalplere hitap ederek bu dünyadan göçtü. Oysa şiir albümünü en çok merak eden hayranlarından biriydim.
1980'li yılların başlarıydı, nereye gitsek bir Müslüm Gürses şarkısı kulağımıza çalınıyordu. Her yer Müslüm Gürses şarkılarıyla adeta çınlıyordu; hit olan şarkılar herkesin dilindeydi: Anlatamadım albümünden sonra yine bir şaheser albüm Orhan Akdeniz yönetiminde.
Güldürmedin hep ağlattın,
Derdi bana sen tattırdın.
Dert üstüne zulüm yaptın,
Sanki beni sen yarattın.
İsyan eden kalbimi
Biraz olsun duy yeter.
Aşka susayan gönlümü
Seveceksen sev yeter.
Koşturdun hep yıllar boyu
Peşinden her gün. beni
Ağlattın hiç güldürmedin
Şu yaralı kalbimi...
Sev yeter şarkısı adeta marş gibi her kesin dilindeydi. Oysa eserin sahibi Uğur Bayar ilk önce Orhan Gencebay'a götürüp albümünde okumasını isterler. Gencebay ise "Bu şarkı tutmaz" diyerek milyonların dilinde hit olan "Sev yeter" şarkısını reddeder. Müzik ziyafeti albümünün yönetmeni değerli üstadımız Orhan Akdeniz telefon görüşmemizde " ben Müslüm Gürses'i dünya starı yapacaktım, fakat Muhterem Nur onu elimizden aldı. Müslüm Gürses bir beleşten şarkının yarısını okuyabilen dünya genelinde ki tek yorumcuydu öylesi bir daha gelmez" demişti.
Ardından çıkan ‘Tanrı İstemezse’ ve ‘Mutlu Ol Yeter’ albümleri başlı başına tarihi albümler oluyor ve yeni hayran kitleleri bu albümlerle kalıcı Müslüm Gürses hayranları kervanına katılıyordu.
1982 yılında başlayan Müslüm Gürses hayranlığım 43 yılını doldurdu ve ömrümüz oldukça böyle sürecek. Çıkardığı her albümü almış bir hayranı olarak her kesimde ve ortamda hayranı olduğumu açık ve net olarak ifade etmişimdir.
Müslüm Gürses’in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur. Doktora tezleri dahi yazılmıştır. Mesela 2002/ Bağlam Yayıncılık: Caner Işık / Nuran Erol: Arabeskin Anlam Dünyası ve Müslüm Gürses Örneği…
Kitleleri peşinden sürükleyen Müslüm Gürses çıkış yaptığı yıllarda fanatik hayranlarının aşırı sevgisinden dolayı zor anlar yaşadı. Diğer kesimler tarafından şaşkınlıkla izlenen bu durum bazı hayranlarının kendisini gizli dinlemesine sebep oldu. Müslüm Gürses hayranı olduğunu toplumdan gizleyen bir çok üst düzey siyasi, bürokrat ve iş adamını bizzat ben biliyordum. Gönül Yazar ve Muazzez Abacı, Müslüm Gürses konserlerine gittiklerini ve tanınmamak için başörtüsü taktıklarını anlatmıştı bir kaç yıl önce ekranlarda. Rahmetli Zeki Müren ise Müslüm Gürses için “Bu adamdaki ses başka türlü bir derya... Dinlerken sürüklenip gidiyorum. Müslüm öyle bir tutku ki, insanı hem öldürür hem güldürür. Şu sese bakın inlemiyor, dinleyeni inlettiriyor” demişti.
Sezen Aksu yıllar sonra açıklamasında “Müslüm Gürses'in Tanrı istemezse şarkısını hep okumayı istemişimdir fakat arabesk okuyor derler diye tepkilerden çekindiğim için okuyamamıştım” demişti. İşte bu tabulaşmayı yıkan yine Müslüm Gürses olmuştu. Okuduğu pop, sanat müziği, halk müziği tarzı eserlerle repertuarını genişletmiş ve ortaya farklı bir vizyon koyarak müziği ülkemizde evrenselleştirmiştir.
Müslüm Gürses ve Murathan Mungan ikilisinin 2006 yılında ortaya çıkardıkları uluslararası bir albüm vardı; Mucize Buluşma ve bu albüm ortaya farklı bir emek koydu. Murathan Mungan'ın en büyük hayaliydi bu aslında ilk bakışta son derece ilginç bir proje gerçekleştirmişti. Müslüm Gürses'e Bob Dylan, Leonard Cohen, David Bowie, Serge Gainsbourg, Dabadie gibi Batılı besteci ve yorumcuların şarkılarını kalem erbabı şair ya da şarkı sözü yazarlarına adapte ettirerek bir çalışma yapmıştı. Aslında son yıllarda daha çok batılı sanatçıların doğudan esinlenerek yaratıcılıklarını sürdürmeye daha doğru bir deyişle ayakta tutmaya çalıştıklarını hesaba katarsak, Mungan işe tersten bakmış ve cesaretle bu işin üstesinden gelmişti.
Sanatı, hayatı ve yaşadığı çilelerin yanı sıra kişiliği ve karakteri ile milyonların gönlünde taht kuran sanatçımız, bugün sosyal medyada hayranları tarafından yaşatılarak güncelliğini koruyor.
Müzik dünyamızın duayeni Mustafa Sayan Arabeskin kralı kimdir? Sorusuna cevabı verip noktayı koymuştur. "Arabeskin kralı Müslüm Gürses'tir onun gibi yorumcu değil Türkiye de dünya da yoktur, bir Müslüm Gürses daha gelmez. Ona yakın biraz Ferdi Tayfur vardı ama oda Bir yere kadardı" demişti.
Vefatının 12 yıldönümünde kabri başında dualarla anılan ve mevlit okutulan Müslüm Gürses’e rahmet diliyoruz. Bizlere bıraktığı binlerce şarkı en büyük miras olarak kalplerimizde yer etmektedir. Günümüzde dahi sosyal platformlarda en çok dinlenen kişi olması bizlerin mutluluk kaynağıdır. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah.