Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Temiz eller operasyonu

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2023 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2023 23:11

Temiz Eller (İtalyanca: Mani pulite), İtalya'da siyasi yolsuzluklarla ilgili ulusal çapta yapılan bir yargı soruşturmasıydı. Operasyon, "Birinci Cumhuriyetin sona ermesine yol açtı ve birçok siyasi partinin ortadan kalkmasına neden oldu. Bazı siyasetçiler ve iş adamları, suçları ortaya çıktıktan sonra intihar ettiler. Operasyondan sorumlu başlıca yetkili savcı Antonio Di Pietro idi.

Bazı hesaplarda, 5,000'e kadar kişi şüphe altına girdi. Bir noktada, İtalyan Parlamentosu üyelerinin yarısından fazlası hakkında iddianame düzenlendi. Yolsuzluk suçlamalarından dolayı 400'den fazla şehir ve belediye meclisi feshedildi. Büyük devlet sözleşmeleri için teklif veren İtalyan ve yabancı şirketler tarafından 1980'lerde yıllık olarak ödenen rüşvet tahmini tutarı 4 milyar dolara ulaştı.

Antonio Di Pietro...

Beş bin nüfuslu küçücük bir kasabada dünyaya gelmişti, yoksul bir ailenin çocuğuydu, çobanlık yaptı, garsonluk yaptı, park bekçiliği yaptı, bir yandan kereste fabrikasında çalıştı, bir yandan okudu, hukuk fakültesinden diplomasını aldı, savcı oldu, yani tam hayatin içinden süzülerek geldi.

1992 Yılı, 42 yaşındaydı. Milano'da görevliydi.

Önüne sıradan bir nafaka davası geldi.

Milano belediyesinin temizlik işleri taşeronu olan Mario Chiesa, eşini boşamıştı, nafakayı ödemiyordu, eşi de intikam için savcılığa bir ihbar mektubu yazarak, “Mario rüşvetle ihale alıyor” demişti. (Bizim İski skandalını andırıyor, kadın intikamı)

Savcı Di Pietro dosya üzerinde çalıştı, kadın doğru söylüyordu, Savcı'nın talimatıyla iş adamı kimliğine sokulan bir gizli polis, Mario'ya temas kurdu, belediyeden alınacak bir ihale karşılığında yedi milyon liret rüşveti verdi, Mario aldı, suçüstü yapıldı.

Yedi milyon liret, bugünkü parayla sadece üç bin euroydu. O an için henüz kimse farkında değildi ama, sadece üç bin euroluk rüşvete suçüstü yapılarak, İtalya'yı temellerinden zangır zangır sarsan “temiz eller” operasyonu başlamış oldu.

Mario Chiesa'nın bilgisayarına el koyan savcı 

Di Pietro gözlerine inanamamıştı, yedi bin bin kişilik rüşvet listesi çıkmıştı.

Namuslu savcı hiç tereddüt etmedi, arı kovanına elini soktu.

Mario Chiesa rüşveti topluyor, Milano belediye başkanı Paolo Pillitteri'nin banka hesabına yatırıyor, belediye ihaleleri rüşveti verenlere dağıtılıyordu.

Astronomik rakamlar vardı.

Üstelik, Milano belediye başkanı Pillitteri, İtalya'da başbakanlık yapmış olan Sosyalist Parti lideri Bettino Craxi'nin kayınbiraderiydi.

Hadisenin nerelere uzandığını gören savcı, 

Di Pietro, kendisi gibi namuslu savcılardan ekip kurdu, Gherardo Colombo, Camillo Davigo, Saverio Borelli… Hukukun üstünlüğü için, İtalyan halkının haklarını korumak için, hayatlarını ortaya koyarak mücadeleye başladılar.

Gerçekten cesaret istiyordu, İtalya dediğin ülke adeta mafya cumhuriyetiydi, savcılar vuruluyor, havaya uçuruluyordu.

Ama, gözünü budaktan sakınmayan bu dört savcı kolları sıvadı, beş binden fazla kişi hakkında yolsuzluk davası açtılar.

Siyasetçilerden mafya babalarına, spor kulübü başkanlarından sanatçılara kadar, rüşvete bulaşmış herkesi hâkim önüne çıkardılar.

Beş eski başbakan, adalet, maliye, dışişleri, sağlık ve tarım bakanları, parti genel başkanları, ayrıca 150 milletvekili hakkında dava açtılar.

Tablo korkunçtu, rüşvetin bulaşmadığı devlet kurumu kalmamıştı, her yıl beş milyar dolardan fazla rüşvet dağıtılıyordu.

Yeniden başbakanlığı aday olan Craxi'nin 100 milyon dolardan fazla rüşvet aldığı ortaya çıktı, 30 yıl hapse mahkûm edildi ama, Tunus'a kaçtı, Tunus'ta ölene kadar İtalya'ya dönemedi.

Hıristiyan Demokrat parti genel başkanı, 33 defa bakanlık, yedi defa başbakanlık yapan Andreotti'nin mafya kuklası olduğu ortaya çıktı, Sicilya mafyasının “amca” dediği Andreotti'yi ABD'deki İtalyan mafyası yönetiyordu, kirli ilişkileri hakkında haber yapan bir gazeteciyi öldürttüğü iddia ediliyordu, sanık sandalyesine oturtuldu, 24 yıl hapisle yargılandı, zamanaşımıyla kurtuldu.

800 iş adamı itirafçı oldu.

İnsan içine çıkamayıp intihar eden siyasetçiler, iş adamları oldu.

Kapatılan partiler oldu.

Geçmişini silmek için adını değiştiren partiler oldu.

Ülke genelinde 400'den fazla belediye meclisi feshedildi.

Yolsuzluk her şeyi kirletmişti ama, bu lağım ortamına rağmen, bağımsız yargı ve halkın vicdanı tertemiz kalmayı başarmıştı.

İtalyan halkı, savcı Di Pietro'ya ve ekibine öylesine sahip çıktı ki, ne karanlık siyasi güçlerin ne de mafyanın gücü yetebildi.

Bütün siyasi partiler gırtlağına kadar rüşvete bulaşmışken, parlamentonun yarısı sanık sandalyesinde otururken, farklı farklı dünya görüşlerine sahip milyonlarca vatandaş, ülkenin her şehrinde savcı Di Pietro'ya destek mitingleri düzenledi.

Dünyaya ibretlik ilham veren, adalet cesareti veren, namuslu siyaset için güç veren “temiz eller” operasyonu, halkın gücüyle başarıya ulaştı.

Tüm dünyada hukuk kavramının sembolü haline gelen savcı Di Pietro'nun üç düsturu vardı:

“-Savcılar, kendileri için değil toplum için yaşamalı.

-Polisler, hırsızlardan hızlı olmalı.

-Hırsızlar, yargıçların atamasını yapmamalı.”

İnsan böyle operasyonu hem yaşadığı hem tüm dünya ülkeleri için ister değil mi sevgili okurlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.