Çocukluğumun güzel dönemleri, doğduğum büyük çiftlik gibi evden ve ilçeden ayrılmak zorundaydık. Polatlı, Eti caddesinde ki Cihan lokantasını satan babam 1976 yılında Bursa'ya gitmişti, ve burada da bir lokanta açıp bir yıl sonra 19 haziran 1977 de eşyaları doldurduğumuz kamyonun üstünde gözyaşları içinde Bursa yolculuğumuz başlamıştı.
Bursa'ya geldik yeni evimize taşındık, ev yeniydi boya ve çimento kokusu sinmiş, elektriklerin bağlanması ise bir haftayı bulmuştu. Yeni lokantamıza giderken Bursa'nın yeşili adeta beni büyülüyordu Hipodrom'dan Küçük balıklı köyü yoluna giriyorsunuz, yolun sol tarafı yeşillik büyük bir arazi Ergün Büyükkoyuncu arazisi diye geçer Allah rahmet eylesin gecen yıl vefat etmişti.
Sağ tarafı ağaçlarla dolu ormanlık adeta burası ise namı diğer Kürt Şaban'ın arazileri. Tarihi Rekor fabrikasına varmadan yeni lokantasında görüyorum tabelada "Ankara" lokantasında yazıyor. Lokantanın bahçe bölümünde güzel bir havuz içinde büyük balıklar yüzüyor, üstte aşamalardan sarkan üzümler ve yandan uzatarak en yükseğe çıkan büyük bir dut ağacı, olgunlaşan dutlar havuza düşüyor.
Babam lokanta da oturuyor yanında yaşlı bir adam ve onu göstererek bana "bak oğlum artık buradaki deden bu Şaban dede hadi elini öp bakalım" Şaban Evtut'u ilk tanımam böyle oldu gerçek bir ağa iyiliklere sözü dinlenen biriydi. Evleri lokantanın ve yan bitişiğinde ki Emin ağanın kahvesinin üst katlarının tamamıydı. Sonra Şaban dedenin çocuklarını tanıdım 9 yaşında bir çocukken En büyükleri Rahmetli İnci abla kocası Merhum Hamdi abi çocukları Kemal ve Sibel arkadaşlarımdı. İnci abladan sonra Öğretmen olan ve CHP milletvekili Sena Kalecinin sınıf arkadaşı Necmiye abla onun küçüğü Ayla abla. Erkek kardeşlerin en büyüğü Nurettin (hacı lakaplı) Necati yıllarca havuzlu kahveyi çalıştırıp bizim ikinci adresimiz olan mekandır bunun için ayrı bir köşe yazısı yazacağım, onun küçüğü yazı konumuz Şeref abi, ve en küçükleri Ayhan olmak üzere 7 kardeştirler. Anneleri Nazmiye hanım gerçek bir Anadolu kadınıydı sabah 5'te ektikleri arazilerde çalışırdı.
Benim çocuk dünyamda Evtut ailesinde Şeref abinin yeri bambaşkaydı, aslında yalnız benim değil yaşıtlarım da benim gibi düşünüyordu. Şeref abi bizim fenomenim ve idolümüzdü.
En iyi bilardo oynayan
En iyi top oynayan
En atletik genç
Tüm oyunların en iyisi
En iyi voleybol oynayan
Bütün insanlara sempatik bakan
Kısaca en iyisi oydu ve o görülürdü, düşünen, sorgulayan, çözüm üreten ve yardım sever bir kişilikti. Küçük büyük ayırmadan hiç kimseye bir saygısızlığı olduğunu görmedim.
Benim yaş grubunun örnek aldığı bir değerdi.
Babası Şaban Evtut'un parasına bakmadan Oyak Reno'ya girip emekli olana kadar istikrarlı bir şekilde çalıştı.
Birkaç yıl önce Güzelyalı'ya taşınmıştır. Perşembe gecesi Necati Evtut'un uyarısı ile vefat haberini alınca şok oldum, ve çok üzüldüm. İnsanın inanası gelmiyor.
Sonra kendime kızdım neden Güzelyalı'ya gidip ziyaret etmedim diye sinirleniyorum.
47 Yıldır tanıdığım Şeref abiyi bir anda kaybetmek ve bir daha asla göremeyeceğimizi düşünmek hakikaten insanı üzüyor. Tanıştığımız 47 yıl boyunca bir kere bile bana bir serzenişte bulunmadı, aksi yönde biz de ona daima saygılıydık.
Ben onla tavla oynamak isterdim, her ikimiz de iyi oyuncuydu, birkaç kez farklı zamanlarda oynamıştık, daha sonra teklif ettiğimde "ben senle oynamam senin psikolojin çok sağlam" diyerek gülümserdi
"Tamam Şeref abi ısrar yok" diyerek noktalardık.
Şeref Evtut'a Rahmet dilerken onun akrabaları ve yine sevdiğimiz kişilerden Necati Evtut Nurettin, Ayhan Evtut, Necdet Yeşil, Fikret Bayram, Vedat Coşkun, Gözlük İbo, Erdoğan Üsküplü, gibi dostlarımıza da Allah sağlıklı uzun ömürler versin inşallah.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
Şeref Evtut anısına
Çocukluğumun güzel dönemleri, doğduğum büyük çiftlik gibi evden ve ilçeden ayrılmak zorundaydık. Polatlı, Eti caddesinde ki Cihan lokantasını satan babam 1976 yılında Bursa'ya gitmişti, ve burada da bir lokanta açıp bir yıl sonra 19 haziran 1977 de eşyaları doldurduğumuz kamyonun üstünde gözyaşları içinde Bursa yolculuğumuz başlamıştı.
Bursa'ya geldik yeni evimize taşındık, ev yeniydi boya ve çimento kokusu sinmiş, elektriklerin bağlanması ise bir haftayı bulmuştu. Yeni lokantamıza giderken Bursa'nın yeşili adeta beni büyülüyordu Hipodrom'dan Küçük balıklı köyü yoluna giriyorsunuz, yolun sol tarafı yeşillik büyük bir arazi Ergün Büyükkoyuncu arazisi diye geçer Allah rahmet eylesin gecen yıl vefat etmişti.
Sağ tarafı ağaçlarla dolu ormanlık adeta burası ise namı diğer Kürt Şaban'ın arazileri. Tarihi Rekor fabrikasına varmadan yeni lokantasında görüyorum tabelada "Ankara" lokantasında yazıyor. Lokantanın bahçe bölümünde güzel bir havuz içinde büyük balıklar yüzüyor, üstte aşamalardan sarkan üzümler ve yandan uzatarak en yükseğe çıkan büyük bir dut ağacı, olgunlaşan dutlar havuza düşüyor.
Babam lokanta da oturuyor yanında yaşlı bir adam ve onu göstererek bana "bak oğlum artık buradaki deden bu Şaban dede hadi elini öp bakalım" Şaban Evtut'u ilk tanımam böyle oldu gerçek bir ağa iyiliklere sözü dinlenen biriydi. Evleri lokantanın ve yan bitişiğinde ki Emin ağanın kahvesinin üst katlarının tamamıydı. Sonra Şaban dedenin çocuklarını tanıdım 9 yaşında bir çocukken En büyükleri Rahmetli İnci abla kocası Merhum Hamdi abi çocukları Kemal ve Sibel arkadaşlarımdı. İnci abladan sonra Öğretmen olan ve CHP milletvekili Sena Kalecinin sınıf arkadaşı Necmiye abla onun küçüğü Ayla abla. Erkek kardeşlerin en büyüğü Nurettin (hacı lakaplı) Necati yıllarca havuzlu kahveyi çalıştırıp bizim ikinci adresimiz olan mekandır bunun için ayrı bir köşe yazısı yazacağım, onun küçüğü yazı konumuz Şeref abi, ve en küçükleri Ayhan olmak üzere 7 kardeştirler. Anneleri Nazmiye hanım gerçek bir Anadolu kadınıydı sabah 5'te ektikleri arazilerde çalışırdı.
Benim çocuk dünyamda Evtut ailesinde Şeref abinin yeri bambaşkaydı, aslında yalnız benim değil yaşıtlarım da benim gibi düşünüyordu. Şeref abi bizim fenomenim ve idolümüzdü.
En iyi bilardo oynayan
En iyi top oynayan
En atletik genç
Tüm oyunların en iyisi
En iyi voleybol oynayan
Bütün insanlara sempatik bakan
Kısaca en iyisi oydu ve o görülürdü, düşünen, sorgulayan, çözüm üreten ve yardım sever bir kişilikti. Küçük büyük ayırmadan hiç kimseye bir saygısızlığı olduğunu görmedim.
Benim yaş grubunun örnek aldığı bir değerdi.
Babası Şaban Evtut'un parasına bakmadan Oyak Reno'ya girip emekli olana kadar istikrarlı bir şekilde çalıştı.
Birkaç yıl önce Güzelyalı'ya taşınmıştır. Perşembe gecesi Necati Evtut'un uyarısı ile vefat haberini alınca şok oldum, ve çok üzüldüm. İnsanın inanası gelmiyor.
Sonra kendime kızdım neden Güzelyalı'ya gidip ziyaret etmedim diye sinirleniyorum.
47 Yıldır tanıdığım Şeref abiyi bir anda kaybetmek ve bir daha asla göremeyeceğimizi düşünmek hakikaten insanı üzüyor. Tanıştığımız 47 yıl boyunca bir kere bile bana bir serzenişte bulunmadı, aksi yönde biz de ona daima saygılıydık.
Ben onla tavla oynamak isterdim, her ikimiz de iyi oyuncuydu, birkaç kez farklı zamanlarda oynamıştık, daha sonra teklif ettiğimde "ben senle oynamam senin psikolojin çok sağlam" diyerek gülümserdi
"Tamam Şeref abi ısrar yok" diyerek noktalardık.
Şeref Evtut'a Rahmet dilerken onun akrabaları ve yine sevdiğimiz kişilerden Necati Evtut Nurettin, Ayhan Evtut, Necdet Yeşil, Fikret Bayram, Vedat Coşkun, Gözlük İbo, Erdoğan Üsküplü, gibi dostlarımıza da Allah sağlıklı uzun ömürler versin inşallah.