Hayat pahalılığı her alanda kendisini hissettiriyor. Alım gücünün yerlerde süründüğü bu dönemi üzülerek yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Bin liranın, yüz, yüz liranın, on lira olduğunu net olarak görüp yaşıyoruz. En büyük demir para bir liraya ise hiç birşey alınmıyor ne yazık ki. Üstelik madeni paralar artık maliyetlerinin çok altında bir değer taşıyıp zararına basılıyor.
Geçtiğimiz aylarda sosyal medyada basit bir hesap yapıp paylaşmıştık. Evden çıkıp Altınova dolmuşunda binip Heykele geliyoruz, ortalama bir lokantada tas kebap, pilav ve cacık yediğimi yazıp, 85 lira hesap ödemiştim. O gün dolmuş ücreti 7 lira idi bugün 9 lira, bir paket sigara 26 liraydı, bugün 30 lira, çay ocağında iki çay 5 liraydi şimdi 8 lira.
Yemek fiyatına gelince, Bursa'nın efsane Lokanta ve Restaurantçısı Reşat Albayrak sosyal paylaşım sayfasında
"Tas kebabı, pilav
170 TL. HAYATA POZİTİF BAKMAYA DEVAM.'
Yazmış. Reşat Albayrak Küçükkuyu'da yaşıyor. Çanakkale'ye gidip gelirken kendisine uğrayıp hasret gideriyoruz. Gönlü bol ve ikramı seven Reşat ağabeyimiz her ne kadar Küçükkuyu'da yaşıyor olsa da Bursa ile irtibatını kesmiyor elbette. Tas kebap ve pilav fiyatını kendisine Bursaspor sevdalısı Ersel Uçaner vermiş, ilk önce bu fiyata inanmakta zorluk çekse de araştırınca gerçek olduğunu görüp üzülüyor.
Telefonumuz çalınca Reşat beyin ismini görüp hemen cevaplıyoruz. Konuyu üzülerek anlatıyor.
- İsmet bey nasıl bir tas kebap ve pilav 170 lira olur?
-Maalesef fiyatlar aldı başını gidiyor Reşat abi.!
-İnsaf be kardeşim bir asgari ücretli birgün çalışıyor bu paraya.
-Haklısın Reşat abi maalesef durum bu.
-Gündeme getirin bu konuyu lütfen
-Daha önce yazmıştım, yine yazarız
-Arif Tak bey ile görüşün fiyatları düzenlesinler
Bir an Arif Takın BESOB başkanlığını kaybettiği geliyor aklıma, tam söyleyecekken bir anda Arif Tak'ın Lokantacılar odası başkanı olduğunu hatırlayınca Reşat abimize hak vermiş oldum.
Hakikaten zengin ülkenin ve cennet mekan toprakların fakirleriyiz. Her türlü zenginliğin var olduğu, üç tarafı denizlerle çevrili, bir tanede şahsımıza münhasır iç denizimiz Marmara varken, dağı ovası, ormanı, nehiri, gölü, dereleri, yeşili, meyvesi, sebzesi, tahılı, hayvancılığı, turizmi, sanayisi, madenleri dört mevsimi gibi Yaradanın insanoğluna bahşetmiş olduğu her lütuf varken, çekilen bu fakirlik nedir?
Allah aşkına. Gençler yurt dışında umutsuz bir şekilde gitme çabasındayım, artık orta yaşlılar dahi umudu başka ülkelere gitmekte arıyor. İndan olarak ve vicdanlı biri olarak buna çok üzülüyorum.
Vatandaşımız artık kendine bir çeki düzen vermeli, günlük şahsi menfaatler yerine, çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünmek zorunda hissetmeli kendisini. Son yıllarda kutuplaşan siyaset yerine insanımızı kucaklaştıran politika ve programlara ihtiyaç duymalı. Takım tutarcasına "inadına, ölümüne" sloganları yerine partilerin seçim beyannamelerini okuyup oy vereceği partiyi bu şekilde tercih etmelidirler. Kimle inat ediyorsun? kimle ölümüne savaşıyorsun? ey vatandaş, sana insanca yaşamı vaadeden, refah içinde bu zenginliği tabana indirecek olanlara destek ver. Mutlu azınlıkların esiri olmayın, boş şovenist söylemlere kanmayın. Destek verdiğiniz parti sözünü tutmadı mı? Başarısız oldu mu ilk seçimde onu da sandığa göreceksiniz, yoksa inat ile ölümüne demekle diğer vatandaşların, çocuklarınızın günahına girip vebalini alacaksınız. Benden söylemesi.
DUYARLI VATANDAŞ REŞAT ALBAYRAK
Reşat Albayrak hakikaten çok çalışkan ve duyarlı bir insan. Ülkemizi seven sahip çıkan, toplum bilincini de almış devlet ve millet sevdalısı bir gönül insanı. Küçükkuyu'da yol kenarında ki işletmesinin girişinde özel yaptırdığı 1,000 metre uzunluğunda ve 270 kilo ağırlığında Türk Bayrağı var. Üstünde ise "satılık değildir" yazılı, hiç kimseye satmıyor ve gözü gibi bakıyor.
Reşat Albayrak Bursa'da olduğu gibi Küçükkuyu'da hayır işlerine aynen devam ediyor. Cuma günleri yemek yapıp yaklaşık 400 kisiye üç çeşit yemek ikramlarına devam ediyor. Sosyal medya'dan takip ediyor takdirle karşılıyor ve tebrik ediyoruz. Kimi zama sabah çorba ikramlarını görüyor ve kendisine yeniden hayran oluyoruz. Yaşadığımız kötü süreçlerde Reşat Albayrak gibi büyüklerimiz sağolsunlar yüzünüzü gülümsetebiliyorlar. Allah Reşat bey gibi gönül insanlarına, sağlık, huzur, bereket ve uzun ömürler versin inşallah.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
Reşat Albayrak hassasiyeti
Hayat pahalılığı her alanda kendisini hissettiriyor. Alım gücünün yerlerde süründüğü bu dönemi üzülerek yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Bin liranın, yüz, yüz liranın, on lira olduğunu net olarak görüp yaşıyoruz. En büyük demir para bir liraya ise hiç birşey alınmıyor ne yazık ki. Üstelik madeni paralar artık maliyetlerinin çok altında bir değer taşıyıp zararına basılıyor.
Geçtiğimiz aylarda sosyal medyada basit bir hesap yapıp paylaşmıştık. Evden çıkıp Altınova dolmuşunda binip Heykele geliyoruz, ortalama bir lokantada tas kebap, pilav ve cacık yediğimi yazıp, 85 lira hesap ödemiştim. O gün dolmuş ücreti 7 lira idi bugün 9 lira, bir paket sigara 26 liraydı, bugün 30 lira, çay ocağında iki çay 5 liraydi şimdi 8 lira.
Yemek fiyatına gelince, Bursa'nın efsane Lokanta ve Restaurantçısı Reşat Albayrak sosyal paylaşım sayfasında
"Tas kebabı, pilav
170 TL. HAYATA POZİTİF BAKMAYA DEVAM.'
Yazmış. Reşat Albayrak Küçükkuyu'da yaşıyor. Çanakkale'ye gidip gelirken kendisine uğrayıp hasret gideriyoruz. Gönlü bol ve ikramı seven Reşat ağabeyimiz her ne kadar Küçükkuyu'da yaşıyor olsa da Bursa ile irtibatını kesmiyor elbette. Tas kebap ve pilav fiyatını kendisine Bursaspor sevdalısı Ersel Uçaner vermiş, ilk önce bu fiyata inanmakta zorluk çekse de araştırınca gerçek olduğunu görüp üzülüyor.
Telefonumuz çalınca Reşat beyin ismini görüp hemen cevaplıyoruz. Konuyu üzülerek anlatıyor.
- İsmet bey nasıl bir tas kebap ve pilav 170 lira olur?
-Maalesef fiyatlar aldı başını gidiyor Reşat abi.!
-İnsaf be kardeşim bir asgari ücretli birgün çalışıyor bu paraya.
-Haklısın Reşat abi maalesef durum bu.
-Gündeme getirin bu konuyu lütfen
-Daha önce yazmıştım, yine yazarız
-Arif Tak bey ile görüşün fiyatları düzenlesinler
Bir an Arif Takın BESOB başkanlığını kaybettiği geliyor aklıma, tam söyleyecekken bir anda Arif Tak'ın Lokantacılar odası başkanı olduğunu hatırlayınca Reşat abimize hak vermiş oldum.
Hakikaten zengin ülkenin ve cennet mekan toprakların fakirleriyiz. Her türlü zenginliğin var olduğu, üç tarafı denizlerle çevrili, bir tanede şahsımıza münhasır iç denizimiz Marmara varken, dağı ovası, ormanı, nehiri, gölü, dereleri, yeşili, meyvesi, sebzesi, tahılı, hayvancılığı, turizmi, sanayisi, madenleri dört mevsimi gibi Yaradanın insanoğluna bahşetmiş olduğu her lütuf varken, çekilen bu fakirlik nedir?
Allah aşkına. Gençler yurt dışında umutsuz bir şekilde gitme çabasındayım, artık orta yaşlılar dahi umudu başka ülkelere gitmekte arıyor. İndan olarak ve vicdanlı biri olarak buna çok üzülüyorum.
Vatandaşımız artık kendine bir çeki düzen vermeli, günlük şahsi menfaatler yerine, çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünmek zorunda hissetmeli kendisini. Son yıllarda kutuplaşan siyaset yerine insanımızı kucaklaştıran politika ve programlara ihtiyaç duymalı. Takım tutarcasına "inadına, ölümüne" sloganları yerine partilerin seçim beyannamelerini okuyup oy vereceği partiyi bu şekilde tercih etmelidirler. Kimle inat ediyorsun? kimle ölümüne savaşıyorsun? ey vatandaş, sana insanca yaşamı vaadeden, refah içinde bu zenginliği tabana indirecek olanlara destek ver. Mutlu azınlıkların esiri olmayın, boş şovenist söylemlere kanmayın. Destek verdiğiniz parti sözünü tutmadı mı? Başarısız oldu mu ilk seçimde onu da sandığa göreceksiniz, yoksa inat ile ölümüne demekle diğer vatandaşların, çocuklarınızın günahına girip vebalini alacaksınız. Benden söylemesi.
DUYARLI VATANDAŞ REŞAT ALBAYRAK
Reşat Albayrak hakikaten çok çalışkan ve duyarlı bir insan. Ülkemizi seven sahip çıkan, toplum bilincini de almış devlet ve millet sevdalısı bir gönül insanı. Küçükkuyu'da yol kenarında ki işletmesinin girişinde özel yaptırdığı 1,000 metre uzunluğunda ve 270 kilo ağırlığında Türk Bayrağı var. Üstünde ise "satılık değildir" yazılı, hiç kimseye satmıyor ve gözü gibi bakıyor.
Reşat Albayrak Bursa'da olduğu gibi Küçükkuyu'da hayır işlerine aynen devam ediyor. Cuma günleri yemek yapıp yaklaşık 400 kisiye üç çeşit yemek ikramlarına devam ediyor. Sosyal medya'dan takip ediyor takdirle karşılıyor ve tebrik ediyoruz. Kimi zama sabah çorba ikramlarını görüyor ve kendisine yeniden hayran oluyoruz. Yaşadığımız kötü süreçlerde Reşat Albayrak gibi büyüklerimiz sağolsunlar yüzünüzü gülümsetebiliyorlar. Allah Reşat bey gibi gönül insanlarına, sağlık, huzur, bereket ve uzun ömürler versin inşallah.