Soğuk ve yağışlı bir cumartesi günü evden çıkıp, uzun çarşıda bulunan Fidan hanın yolunu tutuyorum. Çarşı kalabalığı havaya rağmen fena sayılmaz. Fidan hana geliyorum, yine havaya rağmen masalar dolu. Randevuya saatin de geliyorum ve etrafı dolaşırken bana seslenildiğini duyuyorum, dönüp bakıyorum siyaseten üç dostum oturuyor. Biraz sohbet edip ayrılıyoruz. Tek masa ararken bir de bakıyorum buluşacağımız grup içerde oturuyor, tesadüf eseri doğru yere getiriyor garson beni.

Geçtiğimiz yıllarda Adalet Partisi Bursa 14. Dönem Milletvekili Ertuğrul Mat'ın sosyal paylaşım sitesinde ki yazılarını okuduğumuzda, çoğu zaman altında birkaç muhalif yorumları görürdük. Bu muhalif yorumlar gayet kibarca ve her kelimesi özenle seçilmiş donanımlı bir tarzda olurdu. Ertuğrul Mat ise aynı incelikten cevap verirdi. Bu tarz paylaşımlara kısmen bizim de cevaplarınız olurdu. Yorumların sahibi İsmail Özütürk' tü. Geçmiş yıllarda Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı da yapmış realist yazıları bugün dahi güncelliğini koruyor.

İsmail Özütürk ile ortak noktamız Merhum Süleyman Şaru olmuştu. Demokrat parti il yönetimin de birlikte görev yapmıştık.

Partide ben olduğum sürece Süleyman Şaru mutlaka görev almıştır, çok sevdiğimiz bir dost ve ağabeyimizdi.

Bursa da Kılıç-Kalkan ve Folklor dediğinizde adı ilk söylenen kişilerden, binlerce öğrenci yetiştirmiş bir değerimizdi. Süleyman Şaru benim için çok kıymetli bir cevherdi. İsmail Özütürk'ün ise eniştesi oluyordu. Vefatı dolayısı ile cenazesine üzgün bir şekilde katıldık. Bu sebeple İsmail bey ile sohbetlerimiz başlamış oldu.

Bu vesileyle Süleyman Şaru'ya tekrar rahmet diliyorum. Ruhu şad mekanı cennet olsun inşallah.

Aralıklı olarak paylaşımlar ve güncel konular ile ilgili yazışmalarımız oldu son olarak Türkiye'ye geliş tarihini ve görüşme yerini yazmıştı.

"ARKADASLAR ILE 12 NISAN CUMARTESİ GÜNÜ öğlenden sonra saat 3’de

Fidan Han BAYCAN Bey’in kahvesindeyim, daha önce küçük bir tarih hatası yapmışım

Ve 13 Nisan demişim, doğrusu 12 Nisan Cumartesi olacak, herhangi bir aksilik olmaz ise, Oradayım, uçak düşerse de artık yüzerek Cebelitarık boğazını geçer ve Marmara denizi üzerinden gelirim, musilaj filan bize sökmez, yaşasın Adem babamızın kuru fasulyeleri )

İyi ki Mustafa Günhen Hatamı fark etmiş, çok yaşa Varol bay Günhen )"

Mustafa Günhen beyi de tanırım fakat yazıyı gece yarısı ve yarı uykulu bir halde okurken kavrayamadım. Mustafa Günhen kurucu genel başkanı olduğum Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (BAMİS) ve Tekstil olarak kardeş Sendika BATİS binasına ziyarete geldiğinde tanışmıştık.

Ardından Ertuğrul Mat ve Eski Bursalılar Burada olarak Atiye Keskin Kubanlı'nın yazdığı "Bir Papazın hatıra defteri" kitabının tanıtımında karşılaşmıştık. Kibar, sıcakkanlı ve adaletli bir insan olarak tanıdım kendisini, ne yazık ki Mustafa Günhen kalitesinde insan çok az ülkemizde.

Şair, yazar Edebiyat sevdalısı Nevzat Çalıkuşu

"Eski Bursalılar Burada" gurubundan İsmail Özütürk'ün Amerika'dan sılasına gelişi vesilesiyle gurubun bir bölük üyesi kendisiyle Fidan Han'da buluştu. Spontane bir sohbetle vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık ama verimli bir buluşma gerçekleşti. Nice sohbetlere." Diyerek ortamı soğuk havaya rağmen sıcak tutanlardan oldu.

Tüm katılımcıların ortak fikri daha güçlü Türkiye ve daha fazla demokrasi ve refah içinde yaşayan halk arzusu.

Diğer katılımcılar Ekrem Peker,

Ergün Yılmaz, Erkan Uz, Armağan Biçer, Uğur Satılma, Kerim Bayramoğlu ile Türkan Hanım oldular.