Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Üç Maddede Cennet mi Olurmuş?

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2025 13:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.07.2025 13:34

Geçtiğimiz günlerde gözümüze yine aynı manşet çarptı:

“Finlandiya, sekizinci kez dünyanın en mutlu ülkesi seçildi!”

Yani düşünün… Adamlar sabah kalkıyor, göl kenarında yürüyüşünü yapıyor, çocuk okula gidiyor, kadın-erkek fark etmeksizin eşit işe eşit ücret alıyor ve akşam devlet destekli sanat tiyatrosuna gidiyor. Bizde ise sabah servis kaçtı mı gün bitiyor.

Üstelik Finlandiya’nın eski Başbakanı Sanna Marin demiş ki:

“Mutluluğun sırrı üç şeyde saklı:

1. Gelişmiş bir eğitim sistemi

2. Eşitlik

3.Güçlü bir refah devleti”

Vallahi kulağa fena gelmiyor. Üç maddede dünya cenneti kurmuşlar.

Ama hadi şimdi dürüst olalım...

Bu üç maddeyi Türkiye’ye uygulamak istesek ne olur?

1. Gelişmiş Bir Eğitim Sistemi

Finli çocuklar sabah 9’da başlıyor derse, saat 2’de çıkıyor. Ödev neredeyse yok. Ama çocuk öğreniyor. Eleştiriyor. Düşünüyor. Ezber yok.

Bizde?

Sabah 7’de zombi gibi yollara düşen öğrenciler…

Her ay değişen sınav sistemi…

Fen dersiyle uğraşırken “Tanzimat edebiyatı”nın yazarları ezberletilen çocuklar…

Üstüne “Biz bu çocuklardan niye girişimci çıkmıyor?” diye şaşıran büyükler…

Ama pes etmek yok.

Küçük dokunuşlarla bizde de gelişmiş bir sistem olabilir. Öğrencinin gerçekten düşünmesini sağlayacak, öğretmenin elini rahatlatacak, sınavdan çok yaşam becerilerine odaklanan bir model neden olmasın?

2. Eşitlik

Sanna Marin diyor ki: “Kadınlar iş hayatında, siyasette, karar mekanizmalarında erkeklerle eşit.”

Bizde hâlâ “Kadın kahkaha atarsa ne olur?”, “Kadın minibüste tek başına nereye gider?” diye tartışılıyor.

Ama bir yandan da her geçen gün daha fazla kadın, üniversiteden mezun oluyor, iş kuruyor, siyasete atılıyor, sivil toplumda söz sahibi oluyor.

Yani tablo karışık.

Toplumsal cinsiyet eşitliği hâlâ büyük bir ödev. Ama unutmayalım ki, sınavdan önce çalışmaya başlarsak yetiştiririz.

3. Güçlü Refah Devleti

Finlandiya’da sağlık bedava. Eğitim bedava. Sosyal destekler tıkır tıkır işliyor.

“İşsiz kaldım” diyen vatandaşa “Senin yüzünden oldu” değil, “Hadi bakalım yeni iş bulana kadar destek bizden” deniyor.

Bizde?

“Geçinemiyoruz” diyene “Az ye, daha çok çalış” cevabı geliyor.

Ya da en iyi ihtimalle, bir kampanya yapılıp yardım kolisi dağıtılıyor.

Ama kabul etmek gerekir: Son yıllarda sosyal yardım ağları genişledi. Erişim daha kolay hale geldi. Eksik çok ama temel taşlar atıldı.

Peki Biz Ne Yapabiliriz?

Sanna Marin’in söyledikleri bir ütopya değil.

Ama şunu da kabul edelim:

Her ülkenin tarihi, coğrafyası, kültürü, yapısı farklı.

Bire bir kopyalamak değil, özünü almak önemli.

Finlandiya modeli bize şunu söylüyor:

Eğit, eşitle, destekle!

Yani sen çocuğunu adam gibi eğitirsen, kadını-erkekle aynı haklara sahip yaparsan, vatandaşı da “başının çaresine bak” diyerek yalnız bırakmazsan…

Mutluluk zaten kendiliğinden gelir.

Ama her şeyin başı şu:

Samimiyet.

Gerçekten mi istiyoruz gelişmeyi?

Yoksa sadece istiyor gibi mi yapıyoruz?

Mutluluk gökten düşmez.

Ama üç maddeyle temeli atılabilir:

Eğitim. Eşitlik. Adaletli bir devlet.

Gerisi gelir.

- Gözümüz Finlandiya’da kalmasın ama kulağımız da orada olsun.

-Bizden bir şey olmaz”cıları susturun. Her şey olur, yeter ki isteyelim.

- Ve unutmayın…

Simit 10 lira oldu diye her gün mutsuz olacaksak, refah devletini biz önce kendi içimizde inşa etmeliyiz.

Mutlu olmak herkesin hakkı. Ama çaba da şart.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.