Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Hayatın Satır Araları”

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2025 20:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2025 20:32

Hayat dediğimiz şey bazen koca bir roman gibi akar gider. Her sayfasında yeni bir duygu, her cümlesinde bir imtihan gizlidir. Ama biz o romanı çoğu zaman sadece başlıklardan okuruz. Oysa gerçek anlam, satır aralarındadır. Duruşumuzda, seçimlerimizde, susuşlarımızda ve ses verişlerimizde gizlidir.

Bazı insanlar vardır ki, sürekli şikâyet ederler. Hava soğuksa üşürler, sıcaksa bunalırlar. Hiçbir şeyden memnun olmazlar. Bir de dedikoduya meyledenler var. Başkasının hayatını konuşarak kendi hayatından kaçanlar... Oysa nitelikli bir ruh, şikâyetin yerine şükretmeyi; dedikodunun yerine üretmeyi koyar. Susmak da bir erdemdir, konuşmak kadar.

Zihnimize takılan bir düğüm olduğunda çoğu zaman dışarıyı değiştirmeye çalışırız. Ama asıl anahtar, bakış açımızı değiştirmekte gizlidir. Bir insanı anlamak mı istiyorsun? Bir günlüğüne onun yerinde ol. O zaman yargıların yerini empati alır. Belki de çözümsüz gibi görünen nice sorun, sadece yanlış bir yerden bakıldığı içindir.

Hayatta büyük yanlışlar, çoğu zaman aceleyle alınmış kararların, önyargıların ve kibirin ürünüdür. Olaylara akıl ile yaklaşmak gerek ama kalbi de dışlamadan... Vicdan terazisine koyulmamış bir karar, doğru gibi görünse bile eksiktir. Ve en önemlisi, hak yememek! Çünkü hak, boğazda düğüm olur bir gün mutlaka.

İnsan bazen çok konuşarak değil, gerektiğinde susarak büyür gözümüzde. Lâf kalabalığı, hikmetin düşmanıdır. Bir de kendini vazgeçilmez sananlar... Oysa her insan, yerini alacak bir başka ruh bulur dünyada. Alçakgönüllülük, gözde değil; gönülde yüceliği getirir.

Hayat, iradesine hâkim olanları ödüllendirir. Ne olursa olsun, duygularına esir olmayan bir insan, dalgalı denizlerde bile gemisini batırmaz. Bir de uyum meselesi var… Sadece insanlarla değil, zamanla da uyum içinde olmak gerekir. Değişime direnen, geride kalır.

Ve evet, bazı insanlar neden ilerleyemediğini anlamaz. Oysa cevabı basittir: Kararsızlık ve cesaretsizlik. Bir adım atmaktan korkan, hiçbir yere varamaz. Korku, özgürlüğün en büyük düşmanıdır.

Başarının sırrını mı soruyorsunuz?

En iyi öğretmenler, ustalardır. Tecrübeyi dinleyen, daha az yara alır. Ama asıl büyüklük, öğrendikleriyle yetinmeyip kendini yenileyebilmektir. Çünkü zaman değişir, dünya değişir, insan değişir.

Peki seni milyonlarca insandan ayıran nedir? Herkes sorunu konuşur, sen çözümünü bul. Herkes aynı pencereye bakar, sen başka bir açıdan bak. Hayatın sıradanlığı içinde orijinal olabilmek, en büyük meziyettir.

Bazı şeylerin kıymetini ne yazık ki kaybedince anlıyoruz. Anne kokusu, baba sesi... Kaybedilince içimizi yakan iki büyük hazine… Ve bazı şeyler vardır ki, geri alınmaz. Zaman mesela… Bir de ağızdan çıkan söz. O yüzden konuşmadan önce düşün, zaman geçmeden kıymetini bil.

Son olarak... Hayatın özü, sadece “nefes”tir. Ama o nefesin içi nasıl dolarsa, hayat da öyle anlam kazanır. Nefes alabiliyorsan, şükret. Nefes verebiliyorsan, umut ol. Çünkü yaşam, sadece var olmak değil; iz bırakabilmektir.

Satır aralarını kaçırma… Orada seni, daha derin bir hayat bekliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.