Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Duvarı beyaz görmek

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2025 17:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.07.2025 17:54

Gözümüzle gördüğümüz her şey gerçek midir?

Yoksa gördüğümüz şeyler, görmeyi seçtiklerimizden mi ibarettir?

İbn-i Sina asırlar önce duyuların, insanın bilgiye giden yoldaki ilk durağı olduğunu söylemişti. Ona göre zihin, boş bir levha gibiydi. Duyular bu levhaya teker teker iz bırakırdı. Ve insan, dünyayı bu izler aracılığıyla tanırdı.

Bu yaklaşım bugün hâlâ geçerli. Modern psikoloji, duyularımızın ve duygularımızın, algımızı nasıl şekillendirdiğini tekrar tekrar doğruluyor. John Locke da aynı çizgideydi: “İnsan zihni doğduğunda boştur; deneyimle dolar,” diyordu.

Yani... Beyaz bir duvara bakarsın ve onu “beyaz” olarak tanımlarsın. Ama unutma, o “beyaz” tanımı bile zamanla, görerek, öğrenerek kazanılmış bir şeydir. Doğuştan gelmez. Öğrenilir. Beyazı gördükçe beyaz olduğunu kabulleniriz.

Ama işte mesele burada başlıyor.

Zihnimiz, yalnızca dış dünyadan gelen sinyalleri değil, iç dünyadaki fırtınaları da merkeze alıyor. Endişeliysek, dünyayı tehditlerle dolu görmeye başlıyoruz. Korkuyorsak, her gölge bir tehlike gibi geliyor. Neşe içindeysek, en küçük tebessüm bile içimizi ısıtıyor.

Yani duyularımız pasif değil; duygularla işbirliği içinde.

Psikologlar buna “seçici algı” diyor. Mesela, için daralmışsa, kalabalık bir caddede bile yalnızlığı fark edersin. Ama mutluysan, ıssız bir sokakta bile hayatı görürsün. Zihnin, içinde bulunduğun duygu durumuna uygun sinyalleri büyütür, abartır, çoğaltır.

Ve maalesef, bu bazen bir kısır döngüye dönüşür.

Endişe, yeni endişeleri çağırır. Korku, yeni korkular üretir. “Kimse beni anlamıyor” diyen biri, gerçekten anlaşılmak için bir adım atmaz ve sonra da "Bak gördün mü, yine haklıyım!" der.

Psikoloji buna “kendini gerçekleştiren kehanet” der. Ne düşünüyorsan, onu yaşarsın.

Ama umut var.

Çünkü beynimiz “nöroplastisite” diye müthiş bir yeteneğe sahip. Yani, düşündükçe şekillenen bir yapı. Olumsuz düşünceleri tekrar ettikçe, o yollar güçleniyor. Ama neşeyi, minnettarlığı, sevgiyi de tekrar ettikçe, başka yollar açılıyor. Zihin yeniden programlanabiliyor.

Yani duvara bakarken, onun sadece “beyaz” olduğunu değil, aynı zamanda senin hangi duyguyla baktığını da fark et.

Duygularını tanı. Zihnini eğit. Farkındalık geliştir. Olumlu iç diyaloglar kur. Minnet günlüğü tut. Dostlarına sıkı sarıl. Kendine acımasız olma.

Çünkü sen neye odaklanırsan, hayat da sana onu büyüterek sunar.

Duyularla başlar her şey. Ama asıl olan, duyulara eşlik eden bilinçtir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.