“Kitap okumak istiyorum ama bir türlü başlayamıyorum.”

Bu cümleyi kaç kez duydum, sayısını unuttum.

Belki sen de bu cümleyi kuranlardansın. Belki de kurmadın ama içinden geçirdin. Olsun.

Bu yazı senin için.

Şimdi baştan anlaşalım:

Kitap okumak, bir yarış değil.

Rekorlar kitabına girmen gerekmiyor.

500 sayfa bitirdin mi kimse altın madalya takmayacak.

Ama bir şey olacak:

Sen değişeceksin.

Çünkü kitaplar, dışını değil, içini giydirir.

Sana yeni bir dil kazandırır, dünyayı başka gözle görmeni sağlar.

Araştırmalar gösteriyor ki:

Düzenli kitap okuyan bireylerin empati becerisi, kelime dağarcığı ve odaklanma süresi çok daha yüksek.

Her gün 15 dakika kitap okumak, yılda ortalama 20 kitaba eşdeğer!

Yani sadece 15 dakikalık bir yatırım, ruhunu zenginleştirebilir.

Peki nereden başlamalı?

1. İnce Kitaplarla Başlayın

Kalın ciltli, ansiklopedi boyutundaki kitaplar gözünüzü korkutmasın.

İlk adım, yokuşu değil, dümdüz bir patikayı tercih etmektir.

Az sayfalı ama yoğun kitaplar sizi yormaz, okumaya alışkanlık kazandırır.

Satranç – Stefan Zweig

Dönüşüm – Kafka

Birkaç günde bitebilecek ama size derinlik katacak kitaplar bunlar.

2. İlgi Alanınıza Göre Seçin

Edebiyat sevmeyen birine “Rus klasikleri oku” demek, karnı aç birine taş vermek gibidir.

Macera mı seviyorsun? Polisiye mi? Psikoloji mi? Bilim kurgu mu?

Ne ilgini çekiyorsa oradan başlamalısın.

Unutma, kitabı senin için yazmışlar gibi hissettiğinde, zaten yarısına kadar gelmişsindir.

3. Okuma Listesi Hazırlayın

Amaçsız yürüyen yorulur.

O yüzden 5 kitaplık küçük bir liste yap.

İlkine başladığında, sıradakini bilmek seni daha da motive eder.

Bu listeyi kendine özel yap, sosyal medyadaki "trend" kitaplara körü körüne kapılma.

4. Günlük Okuma Hedefi Belirleyin

Sayfa sayısı vermiyorum, çünkü herkesin okuma hızı farklı.

Ama şöyle bir kural öneriyorum:

15 dakikan varsa, bir sayfa bile yeterlidir.

Kitap okumak zaman bulmakla değil, zaman ayırmak ile ilgilidir.

5. İstikrarlı Ol, Vazgeçme

İlk gün 30 sayfa okuyup ikinci gün bırakmak,

spor salonuna gidip bir gün kas yapıp sonra yatmak gibidir.

İstikrar her şeyin ilacıdır.

Üç gün aynı saatte okursan, dördüncü gün okumazsan bir eksiklik hissedersin. İşte orası kırılma noktasıdır.

6. Kitap Kulüplerine Katıl

Okuduğunu paylaşmak, okumanın tadını kat kat artırır.

İnsanlar bazen okuduklarını konuşmadan sindiremez.

Kitap kulüpleri, fikir alışverişiyle ruhunu tazeler.

Bulamıyorsan arkadaşlarınla kur, ayda bir buluşun yeter.

7. Arkadaşlarınla Kitap Üzerine Konuş

Bir kahve eşliğinde “Kürk Mantolu Madonna'daki Maria Puder neyi temsil ediyor sence?” demek,

“Geçen gün kiminle buluşmuş biliyor musun?” demekten daha nitelikli bir sohbet başlatır.

Okudukça konuşursun, konuştukça pekiştirirsin.

8. Yanında Kitap Taşı

Telefon gibi…

Kitap da taşınabilir.

Otobüste, bankta, sıra beklerken…

Instagram’a 5 defa bakacağına, 5 sayfa kitap oku.

Hem ruhun dinlenir, hem zamanın bereketlenir.

İlk Kitap Önerileri: “Ağır Olmayan Ama Derin”

Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali

Aşkın yalnızlıkla sınandığı bir roman… Hem sade, hem derin.

Altıncı Koğuş – Anton Çehov

Akıl hastanesindeki "deliliğin" aslında kimde olduğuna dair sorgulayıcı bir hikâye.

Hayvan Çiftliği – George Orwell

Politik hicivle sade anlatımı buluşturan bir başyapıt.

Simyacı – Paulo Coelho

Kendini aramanın büyülü yolculuğu…

Kitap okuma alışkanlığı, aslında bir yaşam biçimidir.

İnsanı yüceltir , derinleştirir, sustuğu yerde konuşmasını sağlar.

Ve her şey bir sayfayla başlar.

Sen de bugün, sadece bir sayfa oku.

Gerisi, zaten gelir.

Kitap okuyan bir insan, yalnız kalmaz.

Ve her kitap, içinde seni büyütecek bir bahçe taşır.