Rus oligark Boris Borisenko’nun, İstanbul Boğazı’nın en değerli noktalarından Vaniköy sırtlarında, kayın ağaçlarını da keserek inşaat yapmasının yankıları devam ediyor. ‘Adamın dayısı kim acaba?’

Demek ki dünyanın en değerli yerlerinden biri olan İstanbul Boğazı ve çevresinde gizli gizli inşaat yapmak, oraya buraya lebiderya villalar kondurmak, hatta saraycıkları kimse görmeden inşa etmek mümkün (!)

Tek bir şart var; yüksek yerlerde tanıdıklarınız olacak!

Başkaca bir yetenek gerekiyorsa eğer; lütfen bana yazın.

BURSA’DA DA ÖRNEKLERİ VAR

‘İsteyenin istediği yere’ Çevre Etki Değerleme (ÇED) raporu almadan fabrika kurduğu, İznik’te olduğu gibi Albayraklar’a ait bir kağıt fabrikasının bulunduğu yerin ‘Özel Endüstri Bölgesi’ ilan edildiği, Uludağ’ın kaynak suları ve akarsularının kılcal (!) borular bağlanarak su fabrikalarına taşındığı, Fatsa ve İliç’te ‘insanı ve doğayı tahrip eden ‘altın madeni’ açılabildiği, dünyanın oksijen deposu Kazdağları’nda Kanadalı bir şirkete yine ‘siyanürle altın çıkarma’ varakasının verildiği bir ülkedeyiz artık. Neyimiz var neyimiz yoksa vahşi kapitalistlerin önüne koyduk. Onlar da saldırdılar (!)

YABANCILAR AT KOŞTURUYOR

Büyükelçilik ve valiliklerde yatırım ofisleri açtık. Yabancı bir alıcı Türkiye’ye hiç gelmeden ev, arsa, villa ya da konak alabilir, yaz aylarında ailesini buraya gönderebilir. Üstüne üstlük birinci sınıf vatandaş bile olabilir. Yetmedi işyerlerini hayata geçirebilir. (Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ve ekip arkadaşları, yabancılara ait 5 ayrı dükkanı mühürledi. Hepsi ruhsatsız ya da ruhsat süreleri biten işyeri.)

ADNAN OKTAR’IN ARAZİSİ

İstanbul Boğazı’ndaki arazide ‘kedicikleri’ ile ‘zengin kız yakışıklı oğlan’ filmi çeken Adnan Oktar’a yapılan operasyonu hatırlıyorsunuz. İşte bu arazi nasıl olduysa Rus Boris Borisenko’ya satılmış. O da zaman geçirmeden inşaata başlamış. O’na kızamıyorum çünkü ‘arazi çok güzel bir yerde ve insanın iştahını kabartıyor.

Piyasadan aldığım bilgiye göre arazinin rayiç bedeli, 20 milyon dolar. Oldukça pahalı bir yer.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın zaman geçirmeden, ‘inşaatın durdurulduğu’ yönündeki açıklamasını önemsedim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de yapının 16 Ağustos 2024 tarihinde mühürlendiğini duyurdu. “Eteklerin tutuştuğu’ izlenimi edindim.

Nereden bakarsan bak; en az 6 aylık bir inşaat var orta yerde. Çimento, demir, kireç, mermer ve kum taşınmış, kiremitler yerleştirilmiş, iç mimar çalışmalara başlamış. Kayın ağaçları kesilmiş, belediyenin su ve diğer altyapı çalışmaları için açtığı beton yol da arazi sahibi tarafından demir kapıyla kapatılarak ‘kamulaştırılmış!

SEÇİMLER VE KAÇAKLAR

Üsküdar Vaniköy Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) sorumluluğunda bulunan Boğaziçi İmar Müdürlüğü kontrolündeki arazide, inşaat yapılabilmesi için izin alınması da gerekiyor.

Hep şahit oluruz; “Ülkede seçim öncesi ve sonrası’ bir boşluk oluşur. Bu zaman diliminde belediyenin çalışanları ‘imza bile atmazlar, atamazlar.’ Seçim sonrası iktidar değişince, yeni gelenler kente alışma süreci yaşarlar. Gecekondular, kaçak fabrikalar, kat çıkmalar hep bu arada oluverir. İnşaatın yapıldığı arazinin Rus oligark Boris Borisenko’nun üzerine tapulu olması da ilginç. Bırakın inşaat yapmayı, çivi çakmanın dahi denetlendiği bir araziyi bence ‘kakalamışlar’ adama.

İNŞAAT DURDURULDU

Bakanlık yetkilileri, polis ekipleri eşliğinde saatler sonra içeriye girebildi. İnceleme sonucunda yasal düzenlemelere aykırı inşaat faaliyeti gerçekleştirildiği tespit edildi ve inşaat durduruldu. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Meskenle ilgili kişiler tarafından herhangi bir yapı inşaat izin belgesinin Bakanlığımıza ibraz edilmediği ve ruhsatsız inşa faaliyetinin devam ettiği anlaşılmıştır” ifadeleri dikkatimizi çekti.

Dünyanın göz bebeği İstanbul’daki bağımsız binaların tek tek elden geçirilmesi gerekiyor. Belki 10 yıl sürecek bir çalışmadan bahsediyorum. Bunu yapmadan sürekli imara açılan yeni bölgelerle karşılaşacak ve kentin yaşanmaz hale geldiğini konuşup duracağız.

Bursa Planlama Ajansı kurulduğuna göre, koordinatör olarak görev yapacak CHP Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala ve kurul üyelerine çok iş düşecek. Aldıkları kararların belediye meclislerinde firesiz olarak onanmasını yürekten diliyorum.

İstanbul planlama Ajansı da kentsel dönüşüm ve kentteki tarihi yapıları korumak adına büyük adımlar attı.

Marmara Bölgesi’nin iki büyük kenti denizden birbirine bağlı olduğuna göre; alınacak kararların deryada kaybolmaması gerekiyor. Olağanüstü yıllardan geçerken, olağanüstü kararlar alın ve uygulayın.

Gezegenin bu köşesine kalite kazandırın, insanları eğitin ve doğaya saygıyı aklınızdan çıkarmayın.

Düşünen insan, üreten insan, ahlaklı insan; aklına geleni değil, çağa uygun olanı tercih eder.

Bursa Ovası, sonsuza dek korunmalıdır.