Merkezi Bursa olan Kalite Birliği Derneği (KALBİR), kalkınmış ve gelişmiş bir Türkiye ideali etrafında birleşmenin ancak ‘Milli Ses Ver’ projesi ile mümkün olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşları, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) logosunu taşıyan yerli ve milli ürünleri kullanmaya, sanayicileri de yılda 5 milyar doları bulan yabancı belge hastalığından kurtulmaya davet etti.
Ramada Çekirge Termal Otel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, kaliteyi savunan bir sivil toplum kuruluşu olarak tüm Türkiye’ye, “Siyasetin ve ticaretin dışında, gelir getirici faaliyet icra etmeyen, bağış kabul etmeyen, tamamıyla temiz bir sivil toplum kuruluşuyuz. Türkiye sevdasıyla, Türk milletinin refahıyla ve Türk sanayisinin lider olması noktasında bir proje oluşturduk. Devlete ve tüketiciye çağrı yapıyoruz. Milli belgelendirme sistemi olarak TSE’ye ve sanayiciye çağrıda bulunuyoruz. Milli belgelendirme sistemine geçmek zorunda olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Yerli ürün tercih edilmeli, yerli üretim desteklenmeli, TSE tercih edilmeli” diye seslendi.
Baştan sona haklıydı.
KALİTE = AHLAK
Ülkelerin, kaliteli üretim ve markalarıyla öne çıktığını kaydeden Karaman’ın üzerinde ısrarla durduğu bir başka konu, ‘değer üretmeyen ve kaliteye önem vermeyenler’ olarak işaret ettiği fason üretim yapanlar oldu.
Karaman gibi düşünenlerdenim.
Sipariş bekleyerek zaman geçiren fabrika sahiplerinin, ekonomideki en küçük sıkıntıda sarsıldıklarını yakından biliyorum. Hemen her alanda devasa üretim tesislerine sahip olan Çin ve Hindistan ile rekabet edemediklerini, konkordato ilan ettirmek için sıraya girdiklerini ya da iflas bayrağını çektiklerini görüyorum.
Dünyaya markalarını satamıyorlar çünkü yok!
Konuşmasında, markalaşmanın ve nitelikli üretimin önemine dikkat çeken Mustafa Karaman, “Bursa kalite şehridir, Türkiye’ye örnektir. Kalite, ahlak demektir. 200 ülkeye ihracat yapan bir kentteyiz ve ihracat mallarındaki kilogram fiyatını 8 dolara çıkarmak için çaba harcayan iş insanlarının kentidir Bursa. Türkiye’nin bu vizyon çerçevesinde hareket eden şehirlere ihtiyacı var” dedi.
KALİTE DERSİ
KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, önemli olduğuna inandığım bir başka eksiğimize de değindi. Karaman, “Çocuklarımıza küçük yaşta kaliteyi, temiz kaliteyi anlatmadığımız takdirde, bu ülkenin geleceğinin daha parlak olacağına inanmıyoruz. Kaliteciler olarak, temiz kaliteyi savunan bir sivil toplum kuruluşu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha buradan duyuruyoruz. Ürünün kaliteli olması için, maddenin kaliteli olması için, mamulün kalitesi için insanın da kaliteli olması lazım. Kalite zorunlu bir ders olarak okutulmalıdır” dedi.
‘Ağaç yaşken eğilir” sözü, toplumun gündemi olmalı.
Yerli üretim logosunun Türk Bayrağı ve TSE amblemli hale getirilmesini de öneren Karaman, Bursalılar başta olmak üzere tüm Türkiye’de milli üretim ve tüketim seferberliğinin işaret fişeğini yakmış oldu.
TSE DESTEKLENMELİ
KALBİR Onursal Başkanı Prof. Dr. Erkan Işığıçok da ‘Milli Ses Ver’ projesini uzun yıllar boyunca gündemde tutmaya çalıştıklarını belirterek, “Sanayicimiz kurumsallaşarak sağlam temeller üzerinde ilerlemeli. Yaptığımız çalışmalarda Türkiye’de 100 yaşın üzerinde sadece 4 şirket olduğunu, bunların da daha çok gıda şirketleri olduğunu tespit ettik. Demek ki daha alınacak uzun bir yolumuz var. Türk sanayicisi Alman firmasınaürün satacağı zaman Alman belgelendirme kuruluşundan belge istiyor. Oysa bu aşamada TSE’den belge alması sağlanmalı” diye konuştu.
Prof. Dr. Işığıçok, kendi deyimiyle ‘bilgisinin zekatını veren’ bir bilim insanı.
İLK ‘MİLLİ DURUŞ BERATI’
Konuşmalardan sonra Kalite Birliği Derneği (KALBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaman, Onursal Başkan Prof. Dr. Işığıçok ve dernek yönetim kurulu üyeleri, TSE Bursa Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev’e, ‘Milli Duruş Beratı’nı takdim ettiler.
TSE Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev de yaptığı konuşmada; Kaliteye olan hizmetlerinden dolayı KALBİR’e teşekkür ederek; “Ülkeler kendi markalarıyla büyürler. Yerli ve milli marka sayımızı artırmak zorundayız. Güçlü markalarımız varsa güçlü bir ülke oluruz. Daha önce dünya ticareti alan ve satan ilişkisi içindeydi, artık üçüncü bir taraf da var. Belgelendirme sanayici kadar para kazanıyor artık. Bu konuda TSE’nin tercih edilmesini istiyor ve bekliyoruz” dedi.
ORTAK HAREKET ŞART
Özetle; sanayici belgelendirme için yabancı kuruluşlara yılda ortalama 5 milyar dolar ödüyor. Milli sertifikasyon tercih edilse, TSE’nin kapısı çalınsa bu denli büyük bir meblağ yurtiçinde kalacak ve bir yaraya merhem olacak.
Yabancı marka cenneti olan Türkiye’de ‘milli bir duruş’ sergilenmesi gerekiyor. Aksi taktirde hem sanayici hem de halk birlikte kaybedecek.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
‘Milli Ses Ver’ ülke kurtulsun
Merkezi Bursa olan Kalite Birliği Derneği (KALBİR), kalkınmış ve gelişmiş bir Türkiye ideali etrafında birleşmenin ancak ‘Milli Ses Ver’ projesi ile mümkün olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşları, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) logosunu taşıyan yerli ve milli ürünleri kullanmaya, sanayicileri de yılda 5 milyar doları bulan yabancı belge hastalığından kurtulmaya davet etti.
Ramada Çekirge Termal Otel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, kaliteyi savunan bir sivil toplum kuruluşu olarak tüm Türkiye’ye, “Siyasetin ve ticaretin dışında, gelir getirici faaliyet icra etmeyen, bağış kabul etmeyen, tamamıyla temiz bir sivil toplum kuruluşuyuz. Türkiye sevdasıyla, Türk milletinin refahıyla ve Türk sanayisinin lider olması noktasında bir proje oluşturduk. Devlete ve tüketiciye çağrı yapıyoruz. Milli belgelendirme sistemi olarak TSE’ye ve sanayiciye çağrıda bulunuyoruz. Milli belgelendirme sistemine geçmek zorunda olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Yerli ürün tercih edilmeli, yerli üretim desteklenmeli, TSE tercih edilmeli” diye seslendi.
Baştan sona haklıydı.
KALİTE = AHLAK
Ülkelerin, kaliteli üretim ve markalarıyla öne çıktığını kaydeden Karaman’ın üzerinde ısrarla durduğu bir başka konu, ‘değer üretmeyen ve kaliteye önem vermeyenler’ olarak işaret ettiği fason üretim yapanlar oldu.
Karaman gibi düşünenlerdenim.
Sipariş bekleyerek zaman geçiren fabrika sahiplerinin, ekonomideki en küçük sıkıntıda sarsıldıklarını yakından biliyorum. Hemen her alanda devasa üretim tesislerine sahip olan Çin ve Hindistan ile rekabet edemediklerini, konkordato ilan ettirmek için sıraya girdiklerini ya da iflas bayrağını çektiklerini görüyorum.
Dünyaya markalarını satamıyorlar çünkü yok!
Konuşmasında, markalaşmanın ve nitelikli üretimin önemine dikkat çeken Mustafa Karaman, “Bursa kalite şehridir, Türkiye’ye örnektir. Kalite, ahlak demektir. 200 ülkeye ihracat yapan bir kentteyiz ve ihracat mallarındaki kilogram fiyatını 8 dolara çıkarmak için çaba harcayan iş insanlarının kentidir Bursa. Türkiye’nin bu vizyon çerçevesinde hareket eden şehirlere ihtiyacı var” dedi.
KALİTE DERSİ
KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, önemli olduğuna inandığım bir başka eksiğimize de değindi. Karaman, “Çocuklarımıza küçük yaşta kaliteyi, temiz kaliteyi anlatmadığımız takdirde, bu ülkenin geleceğinin daha parlak olacağına inanmıyoruz. Kaliteciler olarak, temiz kaliteyi savunan bir sivil toplum kuruluşu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha buradan duyuruyoruz. Ürünün kaliteli olması için, maddenin kaliteli olması için, mamulün kalitesi için insanın da kaliteli olması lazım. Kalite zorunlu bir ders olarak okutulmalıdır” dedi.
‘Ağaç yaşken eğilir” sözü, toplumun gündemi olmalı.
Yerli üretim logosunun Türk Bayrağı ve TSE amblemli hale getirilmesini de öneren Karaman, Bursalılar başta olmak üzere tüm Türkiye’de milli üretim ve tüketim seferberliğinin işaret fişeğini yakmış oldu.
TSE DESTEKLENMELİ
KALBİR Onursal Başkanı Prof. Dr. Erkan Işığıçok da ‘Milli Ses Ver’ projesini uzun yıllar boyunca gündemde tutmaya çalıştıklarını belirterek, “Sanayicimiz kurumsallaşarak sağlam temeller üzerinde ilerlemeli. Yaptığımız çalışmalarda Türkiye’de 100 yaşın üzerinde sadece 4 şirket olduğunu, bunların da daha çok gıda şirketleri olduğunu tespit ettik. Demek ki daha alınacak uzun bir yolumuz var. Türk sanayicisi Alman firmasına ürün satacağı zaman Alman belgelendirme kuruluşundan belge istiyor. Oysa bu aşamada TSE’den belge alması sağlanmalı” diye konuştu.
Prof. Dr. Işığıçok, kendi deyimiyle ‘bilgisinin zekatını veren’ bir bilim insanı.
İLK ‘MİLLİ DURUŞ BERATI’
Konuşmalardan sonra Kalite Birliği Derneği (KALBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaman, Onursal Başkan Prof. Dr. Işığıçok ve dernek yönetim kurulu üyeleri, TSE Bursa Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev’e, ‘Milli Duruş Beratı’nı takdim ettiler.
TSE Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev de yaptığı konuşmada; Kaliteye olan hizmetlerinden dolayı KALBİR’e teşekkür ederek; “Ülkeler kendi markalarıyla büyürler. Yerli ve milli marka sayımızı artırmak zorundayız. Güçlü markalarımız varsa güçlü bir ülke oluruz. Daha önce dünya ticareti alan ve satan ilişkisi içindeydi, artık üçüncü bir taraf da var. Belgelendirme sanayici kadar para kazanıyor artık. Bu konuda TSE’nin tercih edilmesini istiyor ve bekliyoruz” dedi.
ORTAK HAREKET ŞART
Özetle; sanayici belgelendirme için yabancı kuruluşlara yılda ortalama 5 milyar dolar ödüyor. Milli sertifikasyon tercih edilse, TSE’nin kapısı çalınsa bu denli büyük bir meblağ yurtiçinde kalacak ve bir yaraya merhem olacak.
Yabancı marka cenneti olan Türkiye’de ‘milli bir duruş’ sergilenmesi gerekiyor. Aksi taktirde hem sanayici hem de halk birlikte kaybedecek.