Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Işık’tan ‘Acil kodlu’ uyarı!

Yazının Giriş Tarihi: 22.03.2023 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.03.2023 00:03

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık ile dün, Nev-i Çeşni’de bir araya geldik. 11 İl’imizi yerle bir eden, resmi rakamlara göre 50 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği iki depremi de bölgede yaşayan Işık, Bursa’nın zemin ve yapı stoku hakkında kaygı verici bilgiler verdi… Bursa’da sıkı çalışma ve radikal kararlar alma zamanının geldiğini hemen söylemeliyim…

Bursa’da şu anda nüfusun yüzde 60’ı sağlıklı binalarda oturmaktadır. Geriye kalan yapı stokunun yüzde 40'ının güvenli olmadığını hesaplarsak, Bursa'da acil bir eylem planının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bursa’da 1 milyon 400 bin kişi riskli yapılarda yaşamlarını sürdürüyor” sözü kendisine ait… Aman diyeyim sayın yetkililer… Dönüşüm hemen başlamalı, rant odaklı yaklaşım terk edilmeli ve halk gerekeni yapmalı.

Yapı denetim uzmanlığının 1999 Marmara Depremi sonrası 4708 Sayılı Yasa ile düzenlendiğini belirten Serkan Işık, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 İl’de tartışma konusu olan yapı denetim sistemi ile ilgili doyurucu bilgiler verirken; Her sözün sonunu Bursa’ya bağladı…

Serkan Işık, "Yapı denetim uzmanlığı ilk olarak 2000 yılında aralarında Bursa'nın da olduğu 19 pilot İl’de uygulanmaya başlanmıştı. Daha sonra 2011 yılında 81 İl’deki yapılarda zorunlu kılındı. Yüzyılın felaketini yaşayan 11 ilimizden sadece 3’ü 2011 öncesi yapı denetim sistemine tabi oldu. Bu iller Adana, Gaziantep ve Hatay. Yaşadığımız son felakette Hatay hariç diğer illerimizde yapı denetime tabi olan binalarda can kaybının neredeyse yok denecek seviyede olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni Hatay’ı incelediğimizde doğru planlama yapılmayan bir şehirle karşılaşmamızdır. İmar planlarının şehrin jeolojik yapısına göre düzenlenmesi gerekirken, Hatay'da tam tersine bir uygulama yapıldığını gördük. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki; bu yıkımlarda yapı denetim uzmanlarının sorumluluğu en az seviyededir. Burada asıl sorumluluk, fay hattı üzerine planları oluşturan yerel yönetimler ve hazırlanan bu planlardaki fay hattını görmezden gelen jeoloji, jeofizik ve geoteknik uzmanlarının verdiği raporlardır. Bu raporlar yıkımın baş kaynağıdır. Yapı denetim uzmanları olarak bizler, sistemin zemin değerleriyle ilgili planların nerede ve ne şekilde yapılacağıyla alakalı hiçbir karar mekanizmasında yer almıyoruz. Ayrıca bu konuda herhangi bir yaptırımda da bulunamıyoruz. Bizler denetimlere, mevcut planlı alanlarda yapılar yükselirken başlıyoruz" dedi.

Demek ki; Projenin çizilmesi, zemin etütleri ve kamuya düşen görevlerin ardından işin doğru yapılıp yapılmadığı konusunda devreye giren ‘Yapı Denetim’, sadece uygulamalarda söz sahibi… Eğer zemin etütleri yanlış ise bilemiyorlar, müteahhit savsaklıyorsa yakalıyorlar… Bu durumda kamu otoritesine düşen görevler çok daha kritik ve asla atlanmaması gereken asıl nokta… Çimentonun kalitesi, doğru demir kullanımı, betonun sulanması, projeye uygunluk gibi kriterler sonraki işler…

Bursa'daki yapı stokuyla ilgili de bilgiler veren Işık, "Bursa'da, denetime tabi olan 2000 yılından sonra yapılmış ve yapı denetim sistemine kayıtlı resmi 106 milyon metrekare, işyeri ve konut bulunuyor. Bu yapıların yüzde 40'ı ticaret ve sanayi alanı, geri kalan kısım da konut alanlarından oluşmaktadır. Bu rakamlar, Bursa’da şu anda sağlıklı binalarda nüfusun yaklaşık 1 milyon 800 bininin oturduğunu gösteriyor. Bu da Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ına tekabül etmektedir. Geriye kalan yüzde 40'ının güvenli yapı olmadığını hesaplarsak, Bursa'da acil eylem planının hayata geçirilmesi gerektiği gün gibi ortada. 1960'lı yıllardan itibaren yoğun göç alan Bursa'nın kentsel dönüşümü sağlayabilmesi için devlet-vatandaş ortaklığında bir çalışma yapılması gerekiyor. Bizler yapı denetim uzmanları olarak, 2000'den sonraki denetime tabi olan her binanın zemin etüdü ve doğru projeyle tasarlanması durumunda, şiddetli bir depremde can kaybına yol açmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz" diye konuştu…

Yapı denetim uzmanlarının çalışma şartları ve sıkıntılarından da söz eden Işık, "Her şantiyede kağıt üzerinde şantiye şefi olsa da, inşaatların yüzde 90'ında aktif şantiye şefi görev yapmamaktadır. Şantiye şefleri, yapıların projelerine göre incelenmesiyle, bu incelenen projelerde doğru aplikasyonu yaptırmakla ve doğru malzemelerin kullanılmasını sağlamakla mükelleftir. Bu uygulama sonunda olabilecekler veya eksikliklerin giderilmesi konusunda da yetkinliğe sahiptir. Ama sahada şantiye şefi yok ise bunların doğru bir şekilde sentezlenmesi mümkün değil" sözleriyle eksikleri gösterdi.

Işık, AKP’den milletvekili olmak için aday adayı… Ankara’ya giderse anlattığı konularda yasa çıkarılmasını sağlayacaktır…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.