Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hekim, hakem ve hakim karar vericilerin mesleği

Yazının Giriş Tarihi: 16.09.2025 14:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.09.2025 14:13

Küçük bir mahkeme salonunda savcı iddianameyi okumaya başladı...

Sayın hakim, kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve adı sınıftır. Bu nedenle TCK’nın 216. maddesine göre (yani halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği gerekçesiyle) suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim."

***

Adam şaşkınlıkla etrafına baktı.

Her şey ona şaka gibi geliyordu.

Bir şiir kitabı için miydi tüm bunlar?

Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hakimin önündeki yazman...

***

Öğretmendi, yıllarını okuldaki öğrencilerine vermişti. ”Çocuklarım” diyordu onlara..

Kitabında da çocuklarını anlatmıştı zaten.

O halde neydi suç olan?

Neden buradaydı?

Savcı devam ediyordu.

Ama kitap kırmızı, üstelik adı da Sınıf.”

***

Şiirlerinden kesik kesik mısralar geldi adamın aklına…

Yoklama defterinden öğrenmedim sizi,

benim haylaz çocuklarım!

isterken adam olmanızı,

çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun,

palto, ayakkabı yüzünden.

Kiminiz limon satar Balıkpazarı’nda,

kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder.”

Buydu söyledikleri sadece..

Bu nedenle Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.

***

Yasaklanmıştı kitap, kapağının rengi kırmızıydı.

Adı da Sınıf’tı.

Beyninde zonklamaya devam ediyordu, yasaklanan kitabındaki şiirler..

***

Benim bilgili, becerikli çocuğum,

kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?

Ayağında sağlamca bir papuç sırtında bir ceket yok diye mi?

Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!”

***

Birden herkes ayağa kalktı.

Hakim kararı açıklıyordu.

Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam.

***

6 ay hapiste yattı.

O zamanki yasalara göre 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi öğretmenlikten çıkarılıyordu.

Adam tam tamına 6 ay hapiste yatmıştı.

Ne bir gün fazla ne bir gün eksik.

Ama 6 aydan fazla yatmış gösterilip öğretmenlikten de atıldı.

***

Yılmadı, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti.

Tutuklandı yine, işkenceye maruz kaldı, hatta yetmiş yaşında kendi köyünün halkı içinde gözleri bağlanarak elleri kelepçeli gözaltına bile alındı.

***

Bu adam kim mi?

Bu adam; sizin romanlarını okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini izlediğiniz Hababam Sınıfının yazarı Rıfat Ilgaz'dır.

***

Bir yerden değil belki de pek çok mahfilden alınan talimatlar, geri kafalı yaşlı bunaklar, özgürlüğün ne olduğunu bildikleri halde hayata geçirmemek için ellerindeki gücü kullanan karanlık beyinliler, yaşam sevincini yok eden cehennem zebanileri, Anadolu’yu tanımayan dar kafalılar, faşistler, ete süte dokunmayan liberaller, iktidarsız erkekler, ayarsız goşistler.

Hepiniz tek tek gittiniz ya da gitmek üzeresiniz!

Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Uğur Mumcu, Yaşar Kemal, Sabahattin Ali ve daha niceleri... Çok çektirdik yazarımıza, çizerimize, sanatçılarımıza...

De YETER ARTIK!

(Alıntı)

NOT: Nilüfer Belediyesi, 2025 yılını RIFAT ILGAZ YILI’ ilan etti...

Etkinlikleri kaçırmayın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.