Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Medya Buluşması’ etkinliğine katılacak olan gazeteci-yazar Deniz Zeyrek ve Çiğdem Toker isimlerini duyunca soluğu; Osmangazi Kent Meydanı’ndaki Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde aldım.

Gazeteci arkadaşlarla Burfaş Cafe’de çay-kahve içerek 20 dakika bekledik ve alt kattaki ‘mini salonu’ 5 dakika içinde doldurduk. Gerçekten küçük bir yerdi.

Salon taş çatlasın 60 kişilik olmalı. İçeride 50 yaş ve üzeri ‘delikanlılar ve kadınlar’ olması Deniz Zeyrek’in de dikkatini çekti ve CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’a dönerek “Gençleriniz nerede? Onları buralara getirmek gerekir” dedi. İl Başkanı Yeşiltaş azıcık kızardı bozardı ama imdadına yetişen arkadan bir kişi “Gençlerin başkanı Berkcan Bora daha yeni seçildi efendim. Başka programlara geleceklerdir” dedi.

Geçerli bir neden değildi, o an işe yaradı.

Neyse konumuz derin, ekmek ve maya konusuna dönelim;

Moderatör; bana göre ‘Kolaylaştırıcı’ gazeteci arkadaşımız Aysın Komitgan’ın “Ekmeğin özü mayadır. İnsanın da bir mayası olduğuna göre Türk halkının son zamanlarda ahlaki bir maya bozulması yaşadığına inanıyor musunuz?” sorusuna ilk yanıt Deniz Zeyrek’ten geldi.

HALKIN MAYASI

Gazeteci-Yazar Zeyrek, Oktay Akbal’ın ‘Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey’ sözüne atıfta bulunarak; “Ülkemizin ve insanımızın mayası bozulmadı. Paranın kölesi olan insanların mayası bozuldu. Paranın kölesi olan kişiler, mayayı bozmaktan da ekmeği bozmaktan da çekinmez duruma geldi. Ancak, insanımızın ve ülkemizin ana omurgası yani mayası tutmuş. Bunu da en güzel Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarında gördük. 29 Ekim 2023 günü 2 milyon 900 bin kişi Anıtkabir’e gitti. Devletin bütün imkanlarını kullanan iktidara rağmen, halkımızın yarısı Cumhuriyet için dimdik ayakta olduğunu ve sahip çıktığını son seçimlerde de gösterdi” dedi.

İKTİDAR DEĞİŞMELİ

Türkiye’de siyasi bir değişime ihtiyaç duyulduğunu da ifade eden Zeyrek, “Kararlı, demokrasiye, hukuk devletine ve kurallara sahip çıkan bir iktidara ihtiyaç var. Hangi parti olursa olsun, gelen iktidarın yaşanan çürümeyi ve bozulmayı engellemesi gerekiyor. Bu olmazsa asıl mayamız o zaman bozulacak. Asıl o zaman ahlaksızlaşacağız ve yolsuzlaşarak çürüyeceğiz. Zaten maya çürüdüğünde de bir daha toparlama şansı olmaz. O aşamaya gelirsek ne vatanımız kalır ne halkımız kalır. Ben gelecek adına umutluyum. Mayamızın bozulmadığı kanaatindeyim. Bizi sağlam tutan mayanın da Cumhuriyet olduğunu düşünüyorum. Bu mayayı bu topraklara çalanlar da başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarıdır” diye konuştu.

EKMEK VE GEÇİM

Gazeteci-Yazar Çiğdem Toker de aynı soruya; hem ekmek hem de yaratılan yeni zengin zümre açısından yaklaştı; Gerçek anlamda bakıldığında ekmeklerin eskiden daha doyurucu ve doğal olduğunu kaydeden Toker, “ekmek bu kadar beyaz değildi. Gramajları bu kadar düşük değildi. Bu kadar çok rafine edilmiyorlardı. Ekmeğin son 20 yıl içerisinde geçirdiği süreç bile bize birçok şeyi anlatıyor aslında. Geçim konusunda ele aldığımız ekmek ise bambaşka bir hadise. Hem işsizlik, hem mesleksizlik hem de ekonomik sorunlara karşılık geliyor. Türkiye’de her zaman geçim sıkıntıları oldu. Ancak son yıllarda yaşanan yoksulluğu ben görmedim. Sadece ekonomik olarak değil, insanın insan olarak hak ettiği haklar konusunda da bir yoksulluk yaşıyoruz. Yolsuzluk da yoksulluk da yasaklar da ülkemizde son dönemde zirve yaptı. Köprü ve otoyollarda ödenen dövize bağı paralarla ülkemizde neler neler yepılırdı. Derinleşen bir yoksulluk var” diye konuştu.

Bu arada Çiğdem Toker’in babası Erdoğan Toker’in Bursa’da kaşeli olarak gazetecilik yaptığını, Diyarbakırlı Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen olduğunu da öğrendik.

ADALETTE ÇÜRÜME

Kolaylaştırıcı Aysın Komitgan’ın ‘Askıda ekmek, simit yoktu eskiden. Kızlarımız da öldürülüyor artık. Nedenleri üzerinde neler söylersiniz?” sorusu yerindeydi.

Türkiye’de son dönemde şiddet olaylarında yaşanan artışın, insanların ekmeğe ulaşamamasının ya da yaşanan ekonomik sıkıntıların asıl nedeninin ‘Adalet’e olan güvenin sarsılmasından kaynaklandığını dile getiren Deniz Zeyrek, “Ülkemizde geçmiş yıllarda da şiddet olayları yaşandı. Vahşice katledilen insanlar oldu. Bu tür olaylar, yoksulluk arttığında çoğalıyor. Adalette yaşanan çürüme de şiddet ve vahşet olaylarını tetikliyor. Çürüme, devlette başladığında işler kontrolden çıkar. Maya, adaletin bozulmasıdır” dedi.

Deniz Zeyrek, 1990 Bursası ile bugünü de karşılaştırdı ve ‘Yeşil kalmamış’ dedi. Bursa halkının politik olarak esir alınamadığına da değinen Zeyrek, kentin halen tekstil ile anıldığını, otomotivde de marka olduğunu dile getirdi. Mülteci konusuna da giren Zeyrek, sanayicinin ayda 12 bin liraya ‘göçmen işçi’ çalıştırmasını; “çaresizliği sömürecek kadar ahlaksızlaştılar” sözleriyle eleştirdi. Söyleşiye; Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, belediye meclis üyeleri Cemile Yılgör ve Bakır Taşer, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Haber Birimi Koordinatörü Eyüp Turan, ile Bursa basınının temsilcileri katıldı.

Gazeteci Kemal Cankaya, Damla Dilmeç, Yusuf Yıldırım ve Sibel Kavçin de sorularıyla söyleşiye derinlik kattılar.

--- ---

Ressam kadınlar

‘Ata Çarşı’daki

yerlerini istiyor

1971 Bursa doğumlu Ressam Elif Akman, kişisel ilk sergisini Tayyare Kültür Merkezi Sami Güner Salonu’nda sanatseverlerle buluşturdu.

Mürekkep, yağlı boya, rapido ve karışık teknikle yapılan 54 eserini izlenime sunan Akman aynı zamanda ‘Güzel Sanatlar Koruma ve Geliştirme Derneği’ Yöntem Kurulu Üyesi olarak da gençlere yardımcı oluyor.

Ressam Faik Agoev’in öğrencisi olarak başladığı resim derslerinden sonra uzun bir yol kateden Akman, karma sergilerin ardından 3 yıl boyunca hazırlandığını, kendisini geliştirdiğini, tablolarında hayatın her alanından kesitler olduğunu söyledi.

Daha önce Ata Çarşı’daki yerlerinde özgürce resim yaptıklarını, ancak; Ataevler’deki atölyelerinin ellerinden alındığını kaydeden Elif Akman, “bizi var eden Ata Çarşı’daki yerimizi istiyoruz. Nilüfer Belediye Başkanı sayın Şadi Özdemir’in ilgisini bekliyoruz” dedi.

Dernek Başkanı Emel Şoker de yaptığı konuşmada Elif Akman’a destek vererek, “20 yılımızı geçirdiğimiz Ata Çarşı’da çalışmak, üretmek, resim yaparak hayata bağlanmak istiyoruz. Bizler, 102 üyemizi birarada tutan, yaşamı renklendiren, ailesine yük olmayan kadınlarız. Şadi Özdemir başkanımızdan bize destek olmasını istiyor ve umut içinde bekliyoruz” diye konuştu.

Sergi, 12 Ekim 2024 tarihine kadar Tayyare Kültür Merkezi'nde sanatseverleri bekliyor.